Son dakika haberi: Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'tan hac ve umre açıklaması
Son dakika: Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Kanal7'de katıldığı Başkent Kulisi programında "Hac ve umre ziyaretleri ne zaman başlayacak" sorusunu yanıtladı. Erbaş ayrıca yıl sonundan itibaren Kudüs ziyaretlerinin başlayacağını duyurdu.
Son dakika haberi: Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in sunduğu Başkent Kulisi programında soruları yanıtladı. Erbaş'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Bizden önce nice hocalarımız bu görevi ifa ettiler. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kuruluşu 2 Mayıs 1920'de başlamıştır. 1924'e kadar 11 bakanlıktan biri olarak devam etmiş, sonra Diyanet İşleri Reisliği olmuştur. Bugün emanet bizim üzerimizde. İnşallah milletimize doğru dini bilgiyi ulaştırma ve hizmet noktasında elimizden gelen gayreti gösteririz.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın dünyada örneği yok. Başka ülkelerde farklı din anlayışındaki insanların camilerde kavga etmesi, camilere saldırması böyle bir teşkilatın olmamasından kaynaklanıyor.
Diyanet İşleri Başkanlığında hizmet eden herkes kendisini peygamber varisi olarak tanımlar ve Peygamber Efendimiz nasıl ki Kur'an'la insanlığı karanlıktan aydınlığa çıkarmaya çalıştıysa, insanları Allah'ın yoluna davet ettiyse, iyiliğin kötülüğe galebe ettiğine şahit ettiyse biz de o yolda çalışmaya gayret ediyoruz.
SALGIN SÜRECİNDE YAPILAN HİZMETLER
Salgın hastalık, insanlığın üzerindeki en büyük imtihanlardan birisidir. Mart 2020 başında milletimize bu konuda nasıl rehberlik edebiliriz... Çünkü her yerde olan tek kurum biziz. Sadece imamın olduğu binlerce yer var. Biz, sadece salgın döneminde değil her dönemde milletimizin yanındayız.
Salgın döneminde de hamdolsun sadece Vefa Destek Gruplarında 61 bin hocamızla çalıştık. Pek çok imamımızın marketinin bir köşesini market yaptığını gördük. İhtiyaç sahipleri geliyor, oradan ihtiyaçları kadar alıp götürüyorlar. Milletimize de teşekkür ediyorum. Camilerimizin özellikle 3 ay kadar cemaatle namaza kapanma dönemi oldu. Hiçbir zorluk çıkarmadı milletimiz. Salgın hastalıkla mücadele etmek Müslümanlığın gereğidir.
İlk zamanlarda Kovid-19'un aşısı yoktu. Ama Allah Resulü Efendimiz'in, "Bir yerde salgın varsa oraya girmeyiniz ve oradan çıkmayınız" sözü ilaç oldu. Hocalarımızın hutbelerde, kürsülerde hatta minarelerde çağrı yaptı. Tedbirlerimize riayet ediyoruz, tavsiyelerimize devam ediyoruz.
CAMİLERDE SAFLARIN SIKLAŞTIRILMASI KARARI
Kur'an kurslarımızda yüz yüze eğitimler başladı. Tedbirlere riayet ederek şimdi de yavaş yavaş milletimizin saf düzenini sıklaştırmaya çalışıyoruz. Ama şu anlama gelmiyor: Tamamen normalleştik, tedbirleri elden bırakalım demek değil. Maskemize devam ediyoruz, temizliğimize dikkat ediyoruz ve özellikle aşılanma konusuna da vurgu yapıyoruz, tavsiye ediyoruz cemaatimize. İnşallah bu şekilde salgın dönemini yüzümüzün akıyla atlatacağız.
UMRE VE HAC ZİYARETLERİ NE ZAMAN BAŞLAYACAK?
Gönlümüzün açılmasını istiyor ama bu konuda karar verici olan biz değiliz, Suudi Arabistan. Gerekli müzakereleri yapıyorlar, biz de zaman zaman görüşüyoruz. Şu ana kadar umre de bazı ülkelere açıldı.
Biz onların kararını bekleyeceğiz. 2 milyon kadar kardeşimiz Hac için kayıtlı, bekliyor. Eğer belli olursa; mesela Suudi Arabistan bir sayı verirse; kriterleri bekleyeceğiz. Açılırsa, ne kadar kontenjan verilirse bizim hazırlıklarımız tam. Kendisine kura çıkan vatandaşlarımızın önceliği var.
(Umre için bir ışık göründü mü?) Şu ana kadar böyle bir ışık göremedik. Bazı ülkeleri kabul ettiklerine göre yavaş yavaş sınırları genişletirler diye umuyoruz.
KUDÜS ZİYARETLERİ BAŞLIYOR
Kudüs ziyaretlerini başlattık. Bu ay sonunda 4 günlük Kudüs ziyaretlerimiz başlıyor. Farklı kategorilerde uygulamamız olacak.
Kudüs bizim gönlümüzde her zaman Filistin'in başkentidir ve kıyamete kadar böyle kalacaktır.
Bu sadece bir ziyaret değildir, aynı zamanda eğitimdir. Tarihi bir seyahattir, bir bilgilenmedir.
DİN İSTİSMARINA KARŞI SEFERBERLİK
Devletin bize verdiği bir görev var. Toplumu doğru din konusunda aydınlatmak. Din istismarına karşı seferberlik başlattık. 81 ilde tüm ilçelerde çalışmalarımız devam ediyor.
Z KUŞAĞI
Biz mümkün olduğunca onlara ulaşmaya çalışıyoruz. Şunu açıkça söyleyeyim: Bu gençlere kim ne verirse, gençler onu alıyor. O yüzden biz tüm imamlarımızla, vaizlerimizle diyoruz ki: Gençlerimize Rabbimizi, Peygamberimizi, milli-manevi duyguları, sevgiyi, saygıyı öğretelim. Ben gençlerimizden umutluyum.
4-6 yaş grubu çocuklarımıza yönelik sınıflar açıyoruz. Peygamber Efendimiz'in emrini yerine getiriyoruz biz aslında. Peygamber Efendimiz, çocuklarınız 7 yaşına gelene kadar onlara temel dini bilgileri öğretin emrinde bulunuyor. İlahiyat Fakültesi'ni bitirmiş kızlarımız Kur'an kursu hocası olarak orada çocuklara ders veriyor.
Çocuklara dürüstlük, saygı, anne-baba sevgisini öğretmek için 4 kitap hazırladık. 2'si öğretmenlerimize, 2'si çocuklara yönelik. Bu kitaplardan hem öğretmenlerimiz hem çocuklarımız istifade ediyor.
DİYANET'E YÖNELİK DEZENFORMASYON KAMPANYALARI
Üzüntüyle karşılıyoruz. Şahsımız burada söz konusu değil. Bizden önceki başkanlarımıza da aynı saldırılar zaman zaman oldu. Onların üzüntülerine de şahit olduk. Keşke olmasa. Kur'an-ı Kerim'de bir ayeti kerime var ve 10 kere tekrarlanıyor bir surede. "O gün yalancıların vay haline" diye meal edebiliriz.
Yalan söylemek bizim inancımızda en büyük günahlardandır. Dolayısıyla kimse ne olur yalan söylemesin, iftira atmasın. İftira çok daha büyük günahtır.
Belki bilmiyorlar, bizi tanımıyorlar. Bizi tanımaları o kadar zor değildir. 24 saat ulaşılabilecek insanlarız biz. Diyanet İşleri Başkanlığında tüm yetkililere ulaşıp doğru bilgiyi almak mümkündür. Yapılan bazı iftiralardan hareketle haber yapmak çok üzücü. Milletimize zarar veriyor. Sadece Diyanet İşleri Başkanlığına değil dinimize zarar veriyor.
Bu bilgiyi doğru zanneden bazı insanlar dine saldırıyor. Bu çok büyük bir vebaldir. Kimse buna tevessül etmesin. Biz herkesi seviyoruz. Bizim medeniyetimiz sevgi medeniyetidir.
Benim hiçbir zaman söylemediğim ve hiçbir zaman söylemeyeceğim bir cümle bir sahte hesapta yazılıyor. Bazen de hayret ediyorum. Bu zat, bu yalan bilgiyi nasıl kullanıyor da bunun üzerinden paylaşımlar yapıyor. Binlerce, belki on binlerce kişi bunun üzerinden din ve diyanete saldırıyor. Çok büyük bir vebaldir. Bunlara millet olarak çok dikkat etmemiz lazım. Biz buna üzülüyoruz ama bir taraftan da sabretmemiz gerekiyor. Zaman zaman, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak biz doğruyu açıklıyoruz ama aylar, yıllar sonra o yalan haber üzerinden tekrar gündeme getiriliyor. Bu çok yıpratıcı.
AÇILIŞLARDA YAPTIĞI DUAYA GELEN TEPKİLER
Dua müminin en büyük gücüdür. Biz Müslümanız. Müslüman olarak dua yapmak kadar güzel bir şey var mı? Bunu eleştirmeyi ben izah edemiyorum. Politikaya bulaştırmamak lazım. Siyasi görüşü ne olursa olsun, Müslümansa... Hatta Müslüman olmayan da dua yapıyor. Allah'tan iyiliği, güzelliği istemek nerede olursa olsun çok güzel bir şey değil mi?
Ben istirham ediyorum. Bizim niyetimiz halistir. Biz hiçbir zaman çağrılmadığımız yere gidip dua etmeyiz. Eğer merasimi düzenleyen kimse; buna teşekkür etmek lazım. Duayı alet etmek, farklı anlamlar yüklemek doğru değil. Duaya sığınmak, duayı teşvik etmek lazım.
DİYANET'İN BÜTÇESİ
Bizim bütçemiz devlet kurumu olduğumuz için ve çalışanlar da devlet memuru olduğu için yüzde 96'sı maaşlara gidiyor. Geriye kalıyor yüzde 4. O yüzde 4'le biz planladığımız hizmetlerin yarısını bile yapamıyoruz. Bizim personel sayımız fazla. Buna rağmen bizim şu an 15 bin imam ve müezzine ihtiyacımız var. 9 bin de Kur'an kursu öğretmenine ihtiyacımız var. İllerden, ilçelerden, köylerden sürekli arıyorlar bizim köyümüzde, mahallemizde imam yok diye. Çünkü istediğimiz kadar ilan açamıyoruz. Bu sözler bizi üzüyor. Devlet imam olarak atamış, onun maaşını verecektir. 130 bin 630 kadar personelimiz var. Bunun dışında camilerimiz, Kur'an kurslarımız yapılıyor. Bunlar devletin verdiği ödeneklerle değil, tamamen milletimizin katkılarıyla yapılıyor.
-
abdulbaki 3 yıl önce Şikayet EtAtatürkün kurmuş olduğu müeseselerden en güzeli diyanettir diyebiliriz. ülkemizde din hususunda en etkili ve en doğru bilgileri veren diyanete teşekkürler.Beğen Toplam 1 beğeni
-
Tevhid 3 yıl önce Şikayet EtÇok kıymetli hocam; milletimize, vatanımıza düşmanlık eden bu arabistana hac, umre gibi turizim faliyetleriyle para kazandırmamız; caiz mi?Beğen Toplam 1 beğeni
-
Kul 3 yıl önce Şikayet Ethoca...veba yakaladigi iki kişiden birini öldürüyordu. Peygamberimizin ha dişlerini iyi yorumlayın. Ayrıca peygamberimiz Bedir savaşında bile cemaatle namaz kılmıştır.Beğen Toplam 7 beğeni
-
abdulbaki 3 yıl önce Şikayet Etbence sen anlamadığın bir konuda tenkit yazmışsın. bilmiyor ise sus en azındanBeğen
-
… 3 yıl önce Şikayet EtSırf eleştireceğim diye Sapla samanı karıştırmayın lütfenBeğen
-
Müftü denizli 3 yıl önce Şikayet EtMerkezi vaaz kalkmalı ama Merkezi EZAN aynen DEVAM etmeli ezanda ses makam önemlidir çünki ezan davettir herkes rastgele ezan okuyamaz sevgili peygamberimiz Habeşli bir köle olan ve islama giren güzel sesli insan olan hz. Bilale ezanları okutmuştur o kadar ilim sahibi hafız alim sahabi varken üstelik.Beğen Toplam 19 beğeni
-
İmam 3 yıl önce Şikayet EtMehmet görmeze hasret kaldık lütfen tekrar göreve getirilsinBeğen Toplam 13 beğeni
-
mehmet 3 yıl önce Şikayet Etnedir aradıgınBeğen Toplam 4 beğeni