Mehmet Acet yazdı: Türkiye-Afrika Zirvesi neden medyada yer almadı?
İstanbul'da yapılan Türkiye-Afrika Zirvesi, ilişkiler için kritik öneme sahipti. Gazeteci Mehmet Acet, bugünkü yazısında ikili ilişkileri değerlendirdi, zirvenin medyada yeterince yer almamasına değindi.
Kanal7 Ankara Temsilcisi ve Yeni Şafak Yazarı Mehmet Acet, bugünkü yazısında Türkiye-Afrika Zirvesi'ni değerlendirdi.
Başlıktaki sorunun muhatabı ülkeyi yönetenler yahut devletin ilgili kurumları değil.
Doğrudan bizim matbuata dönük bir soru bu.
Türkiye’nin Afrika ile derinleşen ilişkileri, yabancı basında, hele hele Fransız ve Yunanistan basınında bizdekinden daha fazla ilgi görüyor.
Türkiye’nin Afrika’daki hamlelerini, Afrika’nın Türkiye ilgisini bizden daha yakın izliyorlar ve tabii, Türkiye’nin artan etkisini endişe dolu ifadelerle haberlerine yansıtıyorlar.
Bizim basın ise, kurumların, Afrika ile ilgili harıl harıl çalışan kamu görevlilerinin çok fazla gerisinde kalmış durumda.
16-18 Aralık tarihleri arasında, İstanbul’da ancak ilgilenenlerin dikkatini çeken büyük bir zirve yapıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Afrika açıklaması: Hedef 75 milyar dolar!
Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi.
Biraz daha manşet diline çevirerek Türkiye-Afrika Zirvesi diyelim buna.
54 Afrika ülkesinden 41’inin katılım sağladığı, 20 kadar ülkenin devlet ya da hükümet başkanı düzeyinde katılım sağladığı 100’den fazla Afrikalı bakanın hazır bulunduğu, bir zirve oldu bu.
Yapılan konuşmalara, sergilenen yaklaşıma bakıldığında da, Afrikalı katılımcıların Türkiye’de bulunmaktan, bu zirveye katılmaktan hayli memnun oldukları belli oluyordu.
2020’de 25 milyar dolar seviyesine ulaşan karşılıklı ticaret hacmi, bu yılın ilk 11 ayında 30 milyara ulaşmış durumda.
TARİHÇEYE DAİR KISA BİR ÖZET
Türkiye’nin Afrika ülkeleriyle ilişkilerinin yakın tarihine dair şöyle bir özet yapabiliriz.
Afrika’ya yönelme fikri, 1997 yılında Lüksemburg’da yapılan Avrupa Birliği Zirvesi’nde Türkiye’nin adaylık talebi reddedilince, İsmail Cem’in Dışişleri Bakanı olduğu dönemde gündeme gelmişti.
İlk ciddi adımlar o dönemde atıldı.
1998 yılında Afrika Eylem Planı hazırlandı, ticaret hacmini genişletmek için teşvikler devreye girdi.
Ancak, kapasite olarak ilişkilerin ciddi oranda ilerleme kaydetmesi, AK Parti iktidarları döneminde oldu.
2005 yılında hükümetin “Afrika Yılı” ilan etmesiyle peş peşe pek çok Afrika ülkesine büyükelçilikler açılmasına karar verildi.
Günümüzde bu sayı 43’e yükseldi.
İstanbul zirvesinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bu sayının 49’a çıkarılmasının hedeflendiğini açıkladı.
2010 yılında kabul edilen Afrika Strateji Belgesi’nin uygulanmaya başlamasıyla açılım süreci tamamlandı ve ilişkilerin her alanda derinleşmeye ve çeşitlenmeye başladığı bir döneme girildi.
TÜRKİYE’NİN YUMUŞAK GÜCÜ VE AFRİKA’DA SEMPATİYLE KARŞILANAN DIŞ POLİTİKA YAKLAŞIMI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakan ve cumhurbaşkanı olarak bugüne kadar 30 Afrika ülkesine ziyaretler yapmış.
Toplam ziyaret sayısı ise 50’yi geçmiş durumda.
Afrika ülkeleriyle ilişkilerin gelişmesine bu ziyaretlerin önemli katkılar sunduğu açık.
Erdoğan, 2021’in ilk 11 ayında 30 milyar dolarlık ticaret hacmi gerçekleşmesine atıf yaptıktan sonra bu rakamı önce 50, sonra 75 milyar dolara çıkarma hedefinden söz etti.
Sıcak paradan reel ekonomiye geçiş hedefindeki Türkiye ekonomisi için bunun ne kadar önemli bir hedef olduğu fark edilmiş olmalı.
Ağustos ayında İstanbul’da yapılan İDEF 2021 Savunma Fuarı’na en büyük ilgi Afrika ülkelerinden gelmişti.
O günlerde fuar alanında konuştuğumuz üst düzey bir Türk yetkili, “Bir görseniz nasıl da mutlu oluyorlar Türkiye’nin bu alandaki başarısını gördükçe” ifadesini kullanmıştı.
Afrika’dan gelen devlet başkanlarının, bakanların Savunma Sanayii Başkanlığını ziyaret etmek için birbirleriyle yarıştığı biliniyor.
Türkiye, geride kalan yıllar içerisinde, TİKA üzerinden, Yunus Emre Enstitüsü üzerinden, Maarif Vakfı üzerinden ‘yumuşak gücünü’ yansıtan faaliyetleriyle Afrikalılara nasıl bir niyetle hareket ettiğini göstermiş oldu.
Türkiye-Afrika Zirvesi için İstanbul’a gelen herkesin yüzünün gülmesinin bir sebebi bu.
Batı’nın sömürgeci ve emperyal yaklaşımını iyi bilen, Çin’in uzun vadeli borçlandırma stratejisinin üretebileceği sıkıntıların farkında olan Afrikalılar için, eşit davranan ve herkese kazanmayı vadeden Türkiye yaklaşımı önem arz ediyor.
Ama yine de, Çin’in Afrika’daki yatırımlarının miktarının Türkiye’nin yatırımlarının çok üstünde olduğunu da unutmayalım.
-
Melik 2 yıl önce Şikayet EtÇünkü medyamızın çoğunluğu Türkçe konuşan yabancı medyadır.Beğen
-
BABA VANGA 2 yıl önce Şikayet EtHer gecen gün ufak ziplamalar ile afrikali insaninlarin kalplerini daha fazla kazancagiz..franasiz barbar katillerinden kurtulmalari kim bilir belkide bagzi afrika ülkeleri icin yakinda milli bayram olcak..Beğen Toplam 2 beğeni
-
bekir 2 yıl önce Şikayet Etgelecek yüz yılın büyüyen gücü Afrika olacak.Beğen Toplam 10 beğeni
-
Alp 2 yıl önce Şikayet EtBu çaba ve çalışmaları hala anlamak istemeyeler var Allah yolunuzu açık etsinBeğen Toplam 15 beğeni
-
Osmanlı 2 yıl önce Şikayet EtFondaşlar susar yoksa yemlerinden olurlar hainler..Beğen Toplam 19 beğeni