Merkez Bankası Ocak ayı faiz kararını açıkladı. Beklentilere paralel politika faizini 250 bp indirerek %45 seviyesine çekti. Gerçi anket beklentileri konsensüs halinde 250 bp indirim olacağı yönünde olsa da, son birkaç gündür basında çıkan bazı haberler sonrasında, bazı kesimlerde 250 bp’nin üzerinde faiz indirimi beklentileri de artmıştı. Bu nedenle 250 bp indirim sonrasında güvercin bir metne rağmen “Merkez Bankası sıkı durmaya devam etti algısı ve fiyatlaması da” görülmedi değil.
Gelelim faiz karar metnine. Son zamanların yorumlaması en zor metinlerinden biri diyebilirim. Bu nedenle metni şahin bulanlar olduğu gibi güvercin bulanlar da var. Ben de her ne kadar metinde bazı noktalarda temkinli duran bir Merkez Bankası görüntüsü olduğunu düşünsem de, bazı noktalarda da güvercinleşen değişiklikler olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle metin beklediğimden daha güvercin.
Metni neden daha güvercin buldum? İlk olarak giriş paragrafında Ocak ayı enflasyonuna bakışın yumuşak olduğunu görüyorum. Merkez Bankası piyasayı önden hazırlama adına Ocak ayında enflasyon artacak dese de, bu artışın beklentilerin çok üzerinde olmayacağını ve beklentiler dahilinde olacağını belirtiyor. Bu nedenle Merkez Bankası Ocak’ta Aralık’a göre daha fazla artış gösterecek aylık enflasyona rağmen “endişeye mahal yok, herşey kontrol altında” mesajı veriyor.
Metindeki güvercinleşmenin en önemli nedeni para politikasının aksiyon çıpasına yönelik yapılan değişiklik olduğunu düşünüyorum. Eskiden Merkez Bankası para politikası kararlarını alırken, yani şimdiki konjonktürde faiz indirim kararlarını alırken, “aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş ile enflasyon beklentilerinde kendi tahmin patikasına yakınsama” gibi iki kritere bakıyordu. Metinden bu iki kriter çıkarılmış ve son kriter “Enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir” şeklinde revize edilmiş. Bu değişiklikle Merkez Bankası faiz indirimlerinde artık ana odağım aylık enflasyon ve ana eğilimi ile enflasyon beklentilerinin benim tahmin patikama yaklaşıp yaklaşmaması değil, yıllık enflasyon ile ana eğilimi ve beklenen enflasyon diyor. Yıllık enflasyonun eğilimine de bakılacağı şu cümleye eklenmiş “ Bu doğrultuda, politika faizi; enflasyon gerçekleşmeleri, ana eğilimi ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir”. Haliyle Merkez Bankası yıllık enflasyon düştükçe reel politika faizi ayarlaması gereği faizi düşürmeye devam edeceğim diyor.
Merkez Bankası yukarıda bahsettiğim çıpadaki yumuşama ile faiz indirim sürecinde kendisine gelebilecek eleştirilerin önüne geçmeyi amaçlanmış gibi görünüyor. Şöyle ki; Mart ayına geldiğimizde yıllık TÜFE %37-38 civarında, enflasyonun ana eğilimi ise bir miktar daha aşağıda olacak. Haliyle politika faizi de %45’de olacak. Bu durumda 7 puan ve hatta biraz üzerinde bir reel faiz oluşacak. Reel faizi 2-3 puan bandına çekmek isteyen Merkez Bankası faizi düşürmek isteyecek. Ama hem Ocak hem de Şubat enflasyonu geldiğinde aylık enflasyonun ana eğilimi yükselmiş olacağından ve aynı zamanda enflasyon beklentilerinde de yükselme riski olduğundan faiz indirmekte zorlanan bir Merkez Bankası olacaktı ve hatta indirmemesi gerekecekti. İşte bu zorluğu yaşamama adına Merkez Bankası diyor ki “ben artık aylık enflasyona falan bakmayacağım, bakarsam faiz indirmem zorlaşır” diyor. Haliyle çıpadaki bu odak değişikliği bana göre bundan böyle faiz indirim olasılığını daha da artıran bir sürece işaret ediyor.
Gelelim bundan sonraki faiz indirim beklentilerine. Bu konuda da piyasada kafalar biraz karışık.Yukarıda değindiğim değişiklikler sonrasında kalan 7 toplantının 7’sinde de 250 bp indirim beklentisi olacağını düşünenler olduğu gibi, her toplantı da ki özellikle de yılın ilk yarısında daha güçlü faiz indirimi olacağını ve ikinci yarıda da indirim hızının giderek yavaşlayacağını düşünenler de var. Bir de her toplantıda indirim olmayıp bazı ayların pas geçileceğini düşünenler var. Ben yılın ilk yarısında Merkez Bankası’nın daha hızlı faiz indirimine gideceğini ama yılın ikinci yarısında yavaşlayan enflasyon ile birlikte faiz indirim hızının yavaşlayacağını düşünüyorum. Bu minvalde Mart ayında en az 250 bp’lik indirim yapacağını ve hatta Mart’ta 250 bp’nin üzerinde bir faiz indiriminin bile olasılıklar dahilinde olabileceğini düşünüyorum.
Filiz Eryılmaz / Haber7
Mart ayında 250 bp’nin üzerinde bir faiz indirimi sürpriz olmaz
Merkez Bankası Ocak ayı faiz kararını açıkladı. Beklentilere paralel politika faizini 250 bp indirerek %45 seviyesine çekti. Gerçi anket beklentileri konsensüs halinde 250 bp indirim olacağı yönünde olsa da, son birkaç gündür basında çıkan bazı haberler sonrasında, bazı kesimlerde 250 bp’nin üzerinde faiz indirimi beklentileri de artmıştı. Bu nedenle 250 bp indirim sonrasında güvercin bir metne rağmen “Merkez Bankası sıkı durmaya devam etti algısı ve fiyatlaması da” görülmedi değil.
Gelelim faiz karar metnine. Son zamanların yorumlaması en zor metinlerinden biri diyebilirim. Bu nedenle metni şahin bulanlar olduğu gibi güvercin bulanlar da var. Ben de her ne kadar metinde bazı noktalarda temkinli duran bir Merkez Bankası görüntüsü olduğunu düşünsem de, bazı noktalarda da güvercinleşen değişiklikler olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle metin beklediğimden daha güvercin.
Metni neden daha güvercin buldum? İlk olarak giriş paragrafında Ocak ayı enflasyonuna bakışın yumuşak olduğunu görüyorum. Merkez Bankası piyasayı önden hazırlama adına Ocak ayında enflasyon artacak dese de, bu artışın beklentilerin çok üzerinde olmayacağını ve beklentiler dahilinde olacağını belirtiyor. Bu nedenle Merkez Bankası Ocak’ta Aralık’a göre daha fazla artış gösterecek aylık enflasyona rağmen “endişeye mahal yok, herşey kontrol altında” mesajı veriyor.
Metindeki güvercinleşmenin en önemli nedeni para politikasının aksiyon çıpasına yönelik yapılan değişiklik olduğunu düşünüyorum. Eskiden Merkez Bankası para politikası kararlarını alırken, yani şimdiki konjonktürde faiz indirim kararlarını alırken, “aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş ile enflasyon beklentilerinde kendi tahmin patikasına yakınsama” gibi iki kritere bakıyordu. Metinden bu iki kriter çıkarılmış ve son kriter “Enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir” şeklinde revize edilmiş. Bu değişiklikle Merkez Bankası faiz indirimlerinde artık ana odağım aylık enflasyon ve ana eğilimi ile enflasyon beklentilerinin benim tahmin patikama yaklaşıp yaklaşmaması değil, yıllık enflasyon ile ana eğilimi ve beklenen enflasyon diyor. Yıllık enflasyonun eğilimine de bakılacağı şu cümleye eklenmiş “ Bu doğrultuda, politika faizi; enflasyon gerçekleşmeleri, ana eğilimi ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir”. Haliyle Merkez Bankası yıllık enflasyon düştükçe reel politika faizi ayarlaması gereği faizi düşürmeye devam edeceğim diyor.
Merkez Bankası yukarıda bahsettiğim çıpadaki yumuşama ile faiz indirim sürecinde kendisine gelebilecek eleştirilerin önüne geçmeyi amaçlanmış gibi görünüyor. Şöyle ki; Mart ayına geldiğimizde yıllık TÜFE %37-38 civarında, enflasyonun ana eğilimi ise bir miktar daha aşağıda olacak. Haliyle politika faizi de %45’de olacak. Bu durumda 7 puan ve hatta biraz üzerinde bir reel faiz oluşacak. Reel faizi 2-3 puan bandına çekmek isteyen Merkez Bankası faizi düşürmek isteyecek. Ama hem Ocak hem de Şubat enflasyonu geldiğinde aylık enflasyonun ana eğilimi yükselmiş olacağından ve aynı zamanda enflasyon beklentilerinde de yükselme riski olduğundan faiz indirmekte zorlanan bir Merkez Bankası olacaktı ve hatta indirmemesi gerekecekti. İşte bu zorluğu yaşamama adına Merkez Bankası diyor ki “ben artık aylık enflasyona falan bakmayacağım, bakarsam faiz indirmem zorlaşır” diyor. Haliyle çıpadaki bu odak değişikliği bana göre bundan böyle faiz indirim olasılığını daha da artıran bir sürece işaret ediyor.
Gelelim bundan sonraki faiz indirim beklentilerine. Bu konuda da piyasada kafalar biraz karışık.Yukarıda değindiğim değişiklikler sonrasında kalan 7 toplantının 7’sinde de 250 bp indirim beklentisi olacağını düşünenler olduğu gibi, her toplantı da ki özellikle de yılın ilk yarısında daha güçlü faiz indirimi olacağını ve ikinci yarıda da indirim hızının giderek yavaşlayacağını düşünenler de var. Bir de her toplantıda indirim olmayıp bazı ayların pas geçileceğini düşünenler var. Ben yılın ilk yarısında Merkez Bankası’nın daha hızlı faiz indirimine gideceğini ama yılın ikinci yarısında yavaşlayan enflasyon ile birlikte faiz indirim hızının yavaşlayacağını düşünüyorum. Bu minvalde Mart ayında en az 250 bp’lik indirim yapacağını ve hatta Mart’ta 250 bp’nin üzerinde bir faiz indiriminin bile olasılıklar dahilinde olabileceğini düşünüyorum.
Filiz Eryılmaz / Haber7