Bilim Kurulu Üyesi Kayıpmaz: Ülkemizde stabil dönemdeyiz
Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, “Avrupa ülkelerinde vaka sayıları belirli bir düz stabil seyri izleyip sonrasında ise düşüşe geçti. Ülkemizde de şu an stabil olarak değerlendirebileceğimiz dönemdeyiz” dedi.
Son dönemlerde dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de yaşanan Covid-19 vaka artışının Omicron varyantından kaynaklandığını vurgulayan Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, virüsün çok hızlı yayıldığı ve kolay bulaştığı şu ortamda aşıların çok daha önemli hale geldiğini söyledi. Bilim Kurulu Üyesi Kayıpmaz, dünya genelinde yaşanan Covid-19 vaka artışının önce bir pik seviyeye ulaşıp daha sonra düz ve stabil bir seyirde ilerlediğini, daha sonra da düşüşe geçtiğini hatırlatarak, ülkemizin şu an stabil seyrin olduğu aşamaya geçtiğini kaydetti.
Konu hakkında İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine değerlendirmelerde bulunan Kayıpmaz, “Yapılan bilimsel çalışmalar, Omicron varyantının önceki varyantlara göre çok daha hızlı ve kolay bulaştığını bizlere göstermiş durumda. Dünya genelinde rekor diyebileceğimiz günlük yeni vaka sayılarıyla da karşımıza çıktı. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde, Avrupa ülkelerinde ciddi anlamda vaka sayıları yükselişe geçtikten sonra belirli bir düz stabil seyri izleyip sonrasında ise düşüşe geçti. Ülkemizde de şu an stabil olarak değerlendirebileceğimiz dönemdeyiz. Burada özellikle üzerine basarak hatırlatmamız gereken bir konu var. Omicron varyantı daha fazla insana bulaştıkça, 65 yaş üzerindeki büyüklerimizi ve altta yatan kronik hastalığı olan kişileri önemli ölçüde tehdit etmeye devam ediyor. Yine şu ana kadar hiç aşılarını yaptırmamış ve aşılarının hatırlatma dozlarını olmamış kişiler için de bir tehdit olmayı sürdürüyor. Şu anda Ankara Şehir Hastanesi’nde, acil servisten yoğun bakıma veya yataklı servise yatırdığımız hastaların büyük bir çoğunluğunun aşılarını ya hiç olmamış ya da zamanı geldiği halde hatırlatma aşılarını yaptırmamış kişiler olduğunu söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.
“HATIRLATMA DOZLARININ DA MUTLAKA TAMAMLANMIŞ OLMASI LAZIM”
Şu an ülkemizde Covid-19’a karşı yerli aşı TURKOVAC’ın yanı sıra Biontech ve Sinovac aşılarının kullanımda olduğunu hatırlatan Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Kayıpmaz, özellikle bu dönemde hatırlatma dozlarının çok önemli olduğunun altını çizerek, “Aşılar bizi ağır hastalıktan, acil servis başvurusundan, servise veya yoğun bakıma yatıştan büyük ölçüde koruyan en önemli korunma aracımız. Aşı eğer biz bu virüs ile karşılaşırsak ve hasta olursak bu hastalığı hafif atlatmamıza yarayan en büyük yardımcı. Onun için de hatırlatma dozlarının da mutlaka tamamlanmış olması lazım. Özellikle 65 yaş üzerindeki büyüklerimizin ve altta kronik hastalığı olan bireylerin. Bunun dışında maske, kişiler arasındaki fiziki mesafe, kalabalıklardan kaçınma ve temizlik kurallarımız ise bizim virüs ile karşılaşma ihtimalimizi en aza indiriyor. Yani biz kalabalık ve kapalı bir ortamda maskelerimizi uygun bir biçimde takarsak, virüsün bize bulaşma ve bizi hasta etme ihtimalini en aza indiriyoruz. İki kişinin karşılıklı olarak maskeli olması, bireyler arasında bu Omicron varyantının geçişini önemli ölçüde engelliyor. Aşılar ise eğer bir hastalık tablosu ile karşılaşırsak bunu hafif şekilde atlatmamızı sağlıyor” diye konuştu.
“(MOLNUPİRAVİR) ÖZELLİKLE RİSK GRUBUNDA YER ALAN VATANDAŞLARIN KORUNMASI DA HEDEFLENİYOR”
Son Bilim Kurulu sonrasında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yaptığı açıklama üzerine Molnupiravir etkin maddeli ilaç Covid-19’a yakalanan hastaların tedavisi amacıyla ülkemizde de kullanıma girmişti. Bu antiviral ilacın zaten ABD, İngiltere gibi ülkelerde kullanımda olduğunu ve başarılı olarak görüldüğü için ülkemizde de kullanıma sokulduğunu vurgulayan Kayıpmaz, “Molnupiravir isimli ilaç özellikle 65 yaş üstü bireylere ve altta yatan bağışıklık sistemi sorunu olan bireylere erken dönemde başlandığında hastalığın ilerlemesini durdurduğu gösterilmiş bir ilaç. Bu anlamıyla da özellikle risk grubunda yer alan vatandaşların korunması da hedefleniyor. Tabi bu noktada ölümlerin önlenmesi, hastalığın semptomlarının daha hafif bir şekilde atlatılması da hedeflerden bir tanesi. Bu antiviral tedavinin de gündemde olması hastalıkla mücadelede elimizi güçlendirecek bir diğer ilaç. Ama şunu da unutmayalım. Koruyucu hekimlik faaliyetleri tedavi edici hekimlik faaliyetlerinden her zaman önce gelir. O yüzden bizim aşı, maske, mesafe, temizlik, kalabalıklardan kaçınma kurallarımız hastalıkla hiç karşılaşmamamız, karşılaşsak da çok hafif geçirmemiz anlamında önem taşıyor. O yüzden korunma tedbirlerine daha ön planda ağırlık vermemiz gerekiyor. Ama tedavide de böyle bir opsiyon, antiviral tedavi olarak gündemimize girmiş oldu” şeklinde konuştu.