Son Dakika: Bakan Koca'dan sağlıkta şiddet suçu mesajı!

Son dakika haberi... Sağlık Bakanı Koca, "Sağlıkta şiddet suçlarına karşı artık ne yapmamız gerektiğini bildiğimizi düşünüyorum." diyerek, "Sağlığa sağlık hizmetine hepimizin ihtiyacı var. Hakkımızı hukukumuzu lütfen koruyun." dedi.

GİRİŞ 10.03.2022 12:31 GÜNCELLEME 10.03.2022 14:56
Bu Habere 203 Yorum Yapılmış

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile sağlıkta şiddetin önlenmesi ve malpraktisin suiistimal edilmemesi için çalıştıklarını belirterek, "Yasa, koruyucu bir çatı; demir parmaklıklar had bildirir bir gerçek olmadan arkadaşlarımızın imdat çığlıkları, beyaz kod panikleri hiçbirimize huzur vermez." dedi.

Bakan Koca, Adalet Bakanı Bozdağ ile yargı mensuplarının katılımıyla bir otelde düzenlenen "Sağlık Çalışanlarının Hukuken Korunması Sempozyumu"na katıldı.

Koca, burada yaptığı konuşmada, salonda adaletin temsilcilerinin bulunduğunu hatırlatarak, "Bense, bugün karşınızda tedavi etmeye çalıştığı bir hastası ya da hastasının yakını tarafından şiddete uğramış bir hekim olarak oturabilirdim. Bugün karşınızda erken doğmuş, yenidoğan yoğun bakımda yaşatmaya çalıştığım ve gözlerini kaybetmiş bir bebeğin ailesi tarafından haksız bir davaya uğramış bir hekim olarak da oturabilirdim." ifadesini kullandı.

Sağlık çalışanlarının iki önemli sorununu çözmek için Bakan Bozdağ ile göreve geldiği ilk günden beri uzun mesailer harcayarak çalıştıklarını vurgulayan Koca, "Sağlıkta şiddet ve malpraktis davalarının suiistimali camiamızın en büyük sorunlarıdır." sözlerini sarf etti.

"KONULAN KURAL, HADDİ AŞANA HADDİNİ BİLDİRMİYOR" 

Fahrettin Koca, Bakan Bozdağ'ın "Hekimleri de hakimler gibi korumalıyız" sözünü anımsatarak, "Bu iki sorunun çözüme ulaşması için gösterdikleri samimi çaba için camiamız adına Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ'a çok teşekkür ederim. Sesimizi duydu, kendisini bizim yerimize koydu, inisiyatif aldı ve büyük gayret gösterdi." diye konuştu.

Sağlık Bakanı Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
 

"Bizler uzun süredir sağlıkta şiddetin önlenmesi ve malpraktisin suiistimal edilmemesi için Sayın Bakanımla çalışıyoruz. Mevzuat açısından ihtiyacımızın tanımını birlikte yapmaya çalıştık. Fakat burada esas gücümüz sizler olacaksınız. Yaşadığımız zorluklara sizler inanmazsanız netice almamız mümkün değil.
 

Kanun ile sınırlar çiziliyor. Mevzuat buna uygun olarak belirleniyor. Kural, haddi tanımlıyor. Haddi aşanın ise cezalandırılmasını işaret ediyor. Bugün konulan kural, haddi aşana haddini bildirmiyor. Yasanın huzuruna giden olayları azaltmak için çalışıyoruz. Fakat yasa, koruyucu bir çatı; demir parmaklıklar had bildirir bir gerçek olmadan arkadaşlarımızın imdat çığlıkları, beyaz kod panikleri hiçbirimize huzur vermez."

"ŞARTLARIMIZIN, HUKUKUMUZUN KORUNMASI LAZIM" 

Mecliste 11 Aralık 2021'de gerçekleştirilen bütçe görüşmelerinde "Bizler canına kastedeni bile tedavi etmeye yemin etmiş bir mesleğin mensubuyuz" dediğini hatırlatan Koca, "Bu alelade bir ifade değildir. Savaşta düşman saflarında yer alanı bile hayatta tutmak için yeminimiz var. Ancak bu yeminimizi tutabilmemiz için şartlarımızın, hukukumuzun korunması lazım." görüşünü paylaştı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şunları kaydetti:

"Bir hakimin, savcının ya da avukatın hüküm vermek, iddiada bulunmak ya da hakkını savunmak için konuşmak istediğinde dilinin kesildiğini düşünün. Hem de hakkında hüküm verdiği, hakkında iddiada bulunduğu ya da hakkını savunduğu kişi tarafından. Bu korkunç olayın, bir cerrahın bir daha ameliyat yapamayacağı seviyede elinin kesilmesinden ne farkı var?

En ufak bir sağlık sorunu yaşadığımızda dilimizden düşürmediğimiz bir ifade var; 'her şeyin başı sağlık'. Bu sözün dilden hakikate dönüşmesinin bir sonucu var. Sağlığın başı kesilirken sizlerin sessizce beklemeyeceğinden eminiz demektir."

Bakan Koca, birkaç münferit olay dışında, meslek ahlakından ödün vermeden çalışan koca bir camianın cezalandırılmasından bahsettiğinin altını çizerek, "Her meslek grubunda işini gereği gibi yapmayan az sayıda kişi olabilir. Bunlar için alınacak tedbirlerde hiçbir beis yok. Ancak mesleğini onuruyla yapan binlerce hekimimizi işini kaygıyla yapmaktan kurtarmalıyız." açıklamasında bulundu.

YARGI MENSUPLARINA ÇAĞRI 

Sağlık Bakanı Koca, sağlıkta şiddet suçlarına karşı artık ne yapılması gerektiğinin bilindiğine, suçun kamuyu hedef alan boyutunun ise giderek çok daha iyi kavrandığına inandığını vurgulayarak, "Malpraktis davalarındaki istismarlar konusunda ise aynı kökten gelen hekim ve hakim kelimelerinin kardeşliğini hatırlatıyorum. Sağlığa, sağlık hizmetine hepimizin ihtiyacı var. Bugün ise sağlıkçıların size ihtiyacı var. Hakkımızı, hukukumuzu lütfen koruyun." diye konuştu.

HEKİMLERİMİZDE HAKİMLERİMİZ GİBİ KORUNMALI

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Hekimlerimiz de hakimlerimiz gibi korunmalı; ikisi de hayatımızı ve bizi koruyan, kollayan ve değer veren önemli görevleri ifa ediyorlar" dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Adalet Akademisi iş birliğiyle düzenlenen 'Sağlık Çalışanlarının Hukuken Korunması Sempozyumu'na katıldı. Bakan Koca, konuşmasında, camialarının iki önemli sorununu çözmek üzere Bakan Bozdağ ile çalıştıklarını söyleyerek, "Sağlıkta şiddet ve malpraktis davalarının suistimali camiamızın en büyük sorunlarıdır. Bu iki sorunun çözüme ulaşması için gösterdikleri samimi çaba için camiamız adına Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ beyefendiye çok teşekkür ederim. Sesimizi duydu, kendisini bizim yerimize koydu, inisiyatif aldı ve büyük gayret gösterdi. Fakat burada esas gücümüz sizler olacaksınız. Yaşadığımız zorluklara sizler inanmazsanız netice almamız mümkün değil. Kanunla sınırlar çiziliyor. Mevzuat buna uygun olarak belirleniyor. Kural haddi tanımlıyor. Haddi aşanın ise cezalandırılmasını işaret ediyor. Bugün konulan kural, haddi aşana haddini bildirmiyor. Yasanın huzuruna giden olayları azaltmak için çalışıyoruz. Fakat yasa koruyucu bir çatı, demir parmaklıklar had bildirir bir gerçek olmadan arkadaşlarımızın imdat çığlıkları, beyaz kod panikleri hiçbirimize huzur vermez. Benim ve camiamın içinde bulunduğu konumun daha iyi anlaşılması için bir örnek vereceğim. 11 Aralık 2021 tarihinde yüce meclisimizde bütçe görüşmeleri sırasında bir cümle kurdum. 'Bizler canına kast edeni bile tedavi etmeye yemin etmiş bir mesleğin mensubuyuz' diye. Bu alelade bir ifade değildir. Savaşta düşman saflarında yer alanı bile hayatta tutmak için yeminimiz var. Ancak bu yeminimizi tutabilmemiz için şartlarımızın, hukukumuzun korunması lazım" dedi.



'DİLİYORUM BU KANLI SAVAŞ ÇABUK BİTER'

Bakan Bozdağ ise konuşmasının başında Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşa değinerek, "Bu savaşta hayatını kaybeden her bir Ukraynalı çocuğun, kadının, yaşlının, hekimin ve insanın hayatını kaybetmesinden elbette saldırıyı yapan Rusya sorumludur ama bütün bunlara sebebiyet veren ve üzerlerine düşeni yapmayan uluslararası toplum da bu noktada mesuliyetten kurtulamaz. Umuyor ve diliyorum ki bu kanlı savaş çabuk biter. Silahlar susar, ateşkes ilan edilir. Silahların yerini diplomasi alır ve konuşarak bu mesele kısa zamanda çözüme kavuşur" diye konuştu.

'HER TÜRLÜ DESTEĞİ SINIRSIZ VERMEYE HAZIRIZ'

Bakan Bozdağ, sağlık personellerinin her daim yanında olduklarını söyleyerek, şöyle konuştu: "Sağlık çalışanlarının sorunlarını çözmek ve oradaki haksızlık ve hukuksuzlara son vermenin çok önemli olduğuna yürekten inanıyorum. Zira hakimler ve savcılar bizim haklarımız ve hürriyetlerimiz hakkında karar tesis ederken, hekimler ve sağlık çalışanları bizim yaşam hakkımız ve daha kaliteli bir yaşama devam etmemiz için büyük görev yapmaktadırlar. Bizim anayasamız ve yasalarımız yaptıkları işler dolayısıyla, aldıkları kararlar nedeniyle hakim ve savcılar için ne tür bir teminat ön görüyorsa hekimler, diş hekimleri ve sağlık çalışanları için de aynı güvenceyi, teminatı ön gören tarihi adımı atmalıyız. Hekimlerimiz de hakimlerimiz gibi korunmalı; ikisi de hayatımızı ve bizi koruyan, kollayan ve değer veren önemli görevleri ifa ediyorlar. O yüzden de Sağlık Bakanımız bu konuları bize açtığında; 'bizim sorunlarımız var, bunları beraber çözelim' dedi, biz de 'emrin olur' dedik. Zira sağlık çalışanlarının ben bakan olarak da emrindeyim, vatandaş Bekir Bozdağ olarak da emrindeyim. Her türlü desteği sınırsız vermeye hazırız" ifadesini kullandı.

Bakan Bozdağ ayrıca, sağlık çalışanlarına yönelik şiddete tepki göstererek, "Ben şunu anlamakta zorlanıyorum. Hastaneye yavrusunu iyi olsun diye götürmüş canı yanan bir adam, çok sevdiği evladına elleriyle şifa dağıtacak ve bunun için 'biraz müsaade et, bir muayene edeyim' diyen hekime, ona yardımcı olan sağlık personeline nasıl öfkelenir, üzerine hücum eder ve ona şiddet tatbik eder. Bunu benim mantığım da almıyor, vicdanım da almıyor. Bu vesileyle 14 Mart Tıp Bayramı'nı gönülden tebrik ediyorum. İnşallah bu çalışmalarla onların bayram sevincini artıracağımıza inanıyorum" dedi. 

DOKTORA KALKAN EL YANACAK!

Kamuoyunun merakla beklediği teklifin TBMM’ye verilmesi aşamasına gelindi. İki düzenlemenin birlikte yapılması kararı nedeniyle bazı rötuşlar yapıldığı öğrenildi. Son olarak Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, TBMM Adalet Komisyonu üyeleriyle bir araya gelerek, paket hakkında değerlendirmede bulundu. Hazırlanan teklifte yer alacak başlıca düzenlemeler şöyle:

TUTUKLU YARGILAMA

Sağlık çalışanlarına Şiddet suçu katalog suç kapsamına alınıyor. Cezanın alt sınırı da arttırılıyor. Sağlıkta şiddet suçu işleyenler katalog suç kapsamında olacağı için tutuklu yargılama olacak.

Doktorlara karşı açılan tazminat davalarına da önlem geliyor. Buna göre, Sağlık Bakanlığı’nda bir kurul oluşturulacak. Doktorun kusuru olup olmadığına bu kurul karar verecek. Eğer Doktor kusurlu değilse, tazminat doktora rücu etmeyecek.

NİTELİKLİ SUÇ

Kadına yönelik işlenecek her türlü şiddet ‘nitelikli suç’ sayılacak. Katalog suç sayılacağı için tutuklama olacak. Öldürme ve yaralama kadına karşı olursa nitelikli suç sayılacak.

İyi hal indirimi konusu sadece kadına karşı olan şiddette değil, genel olarak değişecek. İyi hal indirimine giren cezaların kapsamı daraltılacak. İyi hal indirimi uygulanıyorsa, bunun gerekçesi açıkça belirtilecek.

Israrlı takip TCK kapsamında ilk kez suç sayılacak. Eski eş, sevgili veya herhangi biri tarafından yoğun biçimde izlenmek, takip edilmek, korku uyandırmak, gözdağı vermek suç sayılacak.

Kadına yönelik şiddetle daha etkin mücadele edilebilmesi için, kasten öldürme cezası müebbetten, ağırlaştırılmış müebbet hapse çıkarılacak. Kasten yaralama cezasının alt sınırı 4 aydan 6 ay hapse yükselecek. İşkence cezası 3-12 yıl iken, 8-15 yıl hapis olacak. Eziyetin cezası 2-5 yıldan 3-8 yıl hapse çıkacak.

Tehdit suçunun eşe veya boşanılan eşe karşı işlenmesi halinde verilecek cezanın alt sınırı 6 aydan 9 ay hapse çıkarılacak.

‘İYİ HAL’E BİR İTİRAZ

Toplantıda bazı düzenlemelerin anayasa aykırı olabileceği, iyi hal konusunun sınırlandırılmasının normal olduğu ancak, bunun tamamen ortadan kaldırılmaması gerektiği dile getirildi. Komisyon üyelerinin, mahkemeyi etkilemenin savunmanın bir parçası olduğu, tamamen ortadan kaldırılmaması gerektiğini söyledikleri öğrenildi.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?

Dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kadın muhtarları kabul eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı konuşmada düşük ücretten şikayetçi olan sağlık çalışanlarıyla ilgili şu açıklamaları yapmıştı:

"Son zamanlarda bir şey daha çıktı. Hastanelerde şöyle oluyor böyle oluyor vesaire. Hatalarımız olabilir. Devasa şehir hastanelerini yapanlar kim? Devasa eğitim araştırma hastanelerini yapan kim? Adeta ülkemizde şu anda hastanesi olmayan ilimiz, ilçemiz yok. Bunları bizzat takip eden birisiyim. 'Doktorlar az para aldıkları için ayrılıyorlar'. Samimi konuşuyorum. Dost acı söyler ama gerçeği söyler. Bu hastaneyi inşa eden biziz. Bu doktorları okutan, yetiştiren bu devlet değil mi? Bu devlet sizi okuttu yetiştirdi, en çok maliyeti yüksek olan da sağlık birimidir. Ama şimdi efendim az para veriyormuşuz. En az alan 8-9 bin, en yüksek alan 25 bin civarında alıyor. Buna rağmen özel sektör çok daha fazla verdiği için oralara kaçıyorlarmış.

Açık konuşuyorum. Açık konuşmayı severim. Varsın gidiyorlarsa gitsinler bizler de üniversiteyi yeni bitiren doktorlarımızı istihdam edip yolumuza devam ederiz. Daha da ileri gidiyorum: Gerekirse yurt dışından ülkemize dönmek isteyenleri süratle davet eder ve onları istihdam ederiz. Buralar boş kalmaz merak etmeyin. Asistan doktorlarımızla biz bu yola devam ederiz."

KAYNAK: AA, NURAY BABACAN / NURAY BABACAN
YORUMLAR 203
  • Mehmet 2 yıl önce Şikayet Et
    Doktor olmak değil, insan olmak bir erdem ve ayrıcalıktır. Her meslek grubundan yetiştiriyoruz, ama maalesef insan yetiştiremiyoruz. Bu gidişle 2023 yılını ülkemiz ve milletimiz için yıkım, felaket yılı olarak tescilleyeceksiniz sayın bakanım. Sağlık personeli düşmanı değilim, fakat kimse sütten çıkmış ak kaşık değil. Hele ki şu anki personeliniz...
    Cevapla
  • Mahreman 2 yıl önce Şikayet Et
    Vatandaşı doktorların elinden kim koruyacak
    Cevapla
  • özel sektör işçi 2 yıl önce Şikayet Et
    Vatandaş hapı yuttu geçmiş olsun şey gibi azarlıyorlardı korkudan soru soramıyorduk şimdi valla odada tokatlarlar vatandaşı sağlıkçılar
    Cevapla
  • Rıfat 2 yıl önce Şikayet Et
    Şiddet e karşıyız ama doktorların şiddetine de karşıyız
    Cevapla
  • Dinçer 2 yıl önce Şikayet Et
    Doktorların hepsi çok mu masum
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Rusya'nın Büyükelçisi Gatilov'dan ateşkes için İstanbul vurgusu
Araç satışını kolaylaştıracak! Yedieminlerde yeni dönem