Atatürk'ün Sofya günlerine ait tarihi belgeler sergilenecek
Mustafa Kemal Atatürk'ün Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da askeri ataşe olarak görev yaptığı dönemde yazdığı raporların yer aldığı tarihi belgeler, ilk kez sergide bir araya getiriliyor.
Türkiye'nin Sofya Büyükelçiliği, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı ve Bulgaristan Arşivler Ajansı ile iş birliğinde titiz bir çalışmayla hazırlanan, "Mustafa Kemal Atatürk'ün Sofya Günleri" adlı arşiv belgeleri sergisi, 6 Haziran'da Bulgaristan Arşivleri Sergi Salonu'nda açılacak.
Sergide, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivlerinde muhafaza edilen, Mustafa Kemal Paşa'nın askeri ataşe olarak 1913-1915 yıllarında Sofya'da görev yaptığı 15 aylık döneme ait 24 belge yer alıyor. Belgelerde Başkomutan Mustafa Kemal Paşa'nın askeri biyografisi ve Sofya'dan kaleme aldığı raporlar öne çıkıyor.
Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Uğur Ünal, yaptığı açıklamada, Mustafa Kemal Paşa'nın, işgal ordularına karşı birlikte çarpıştığı diğer silah arkadaşları gibi uzun ve maceralı bir askeri geçmişi olduğunu belirterek, "Mustafa Kemal Paşa'nın askeri geçmişinin iyi bilinmesi, 19'uncu yüzyıldan 20'inci yüzyıla geçişte yaşanan olaylar zincirinin daha iyi anlaşılıp yorumlanmasında mihenk taşlarından birini teşkil etmektedir." dedi.
Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Osmanlı Devleti ile Bulgaristan, Yunanistan, Sırbistan, Karadağ ve Romanya'nın karıştığı Balkan Savaşları'nın yaşandığını anımsatan Ünal, Osmanlı Devleti ile Bulgaristan arasında savaş sonrası 29 Eylül 1913'te yapılan İstanbul Barış Anlaşması'ndan sonra oluşan yeni siyasi dengeler çerçevesinde, Sofya Büyükelçiliği'ne Ali Fethi Okyar, askeri ataşeliğe ise 27 Ekim 1913'te Kurmay Binbaşı Mustafa Kemal'in atandığını belirtti.
"Yüzlerce raporun kısa bir özeti mahiyetindedir"
Mustafa Kemal'in Sofya'da görev yaptığı 15 aylık sürede pek çok askeri, siyasi ve kültürel temaslarda bulunduğunu, Avrupa ve Balkan Devletleri'nin askeri, ekonomik ve demografik potansiyelini yakından tanıma ve inceleme fırsatı edindiğini anlatan Ünal, şu bilgileri verdi:
"Söz konusu deneyim ve bilgileri askeri/siyasi raporlara dönüştüren Mustafa Kemal, Osmanlı başkenti İstanbul'a ve bağlı bulunduğu Harbiye Nezareti'ne sürekli bilgi akışı sağlamıştır. Bu yönüyle etkili bir askeri/diplomatik misyon ifa etmiştir. 'Mustafa Kemal Atatürk'ün Sofya Günleri' isimli sergi işte bu askeri/diplomatik misyonun ve zamanın ruhunun daha iyi anlaşılması maksadıyla hazırlanmıştır. Sofya Askeri Ataşesi Mustafa Kemal'in Harbiye Nezareti'ne yazdığı ve bugün TC. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı arşivlerinde mahfuz bulunan belgelerden oluşan seçki, 15 aylık süreçte yazılan yüzlerce raporun kısa bir özeti mahiyetindedir."
Ünal, "Bulgarlarla Sırplar arasında yaşanan askeri gerilimin savaşa dönüşme ihtimaline karşı Osmanlı Harbiyesi'nin aldığı önlemler doğrultusunda çeşitli delegasyonlarla Mustafa Kemal Paşa'nın yaptığı görüşmeler", "Harbiye Nazırı Enver Paşa tarafından Sırplar hakkında bilgi toplaması ve Bulgar ordusuyla iyi ilişkiler geliştirmesi emri"nin de belgelerde yer aldığına işaret ederek, şunları söyledi:
"Yine Balkan Savaşları sırasında Bulgar askeri birliklerinin hangi düzende, hangi mıntıkalarda mevzilendiği ve nasıl bir organizasyon şemasına sahip olduğu da Mustafa Kemal tarafından detaylı bir şekilde raporlanmıştır. Ayrıca Bulgaristan'ın Makedonya üzerindeki politikaları, Batı Trakya'da Osmanlı ordusunun vaziyet ve yerleşim planı, Bulgaristan'ın Sırbistan'a karşı seferberlik hazırlığı ve mevcut askeri potansiyeli de Mustafa Kemal'in raporlarına neredeyse günü gününe yansımıştır. Sofya Ataşemiliteri Mustafa Kemal'in raporları, onun yalnızca cephede başarılı bir komutan olmanın ötesinde askeri diplomatik temaslar konusunda da ne kadar becerikli olduğunun kanıtı niteliğindedir."
Bir kurmay subayın geliştirmesi gereken insani, kültürel ilişkilerin sonraki dönemde elini nasıl güçlendirdiği, Milli Mücadele ve Türkiye Cumhuriyeti'nin erken dönemlerinde yaşanan uluslararası gelişmelerde etkisini gösterdiğine de dikkati çeken Ünal, "Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu sürecinde emeği geçenlerin, vatan topraklarını canla başla savunan insanların ve yüzyılın hengamesinde yitip giden her milletten her insanın anısını saygıyla yad etmek bugünün insanının tarihi sorumluluğudur. Bu bağlamda söz konusu belgelerin bugünün insanına ve aktörlerine söyleyecekleri çok şey vardır." diye konuştu.