Son dakika! 3'lü zirvede Erdoğan'dan operasyon mesajı: Suriye'den söküp atmakta kararlıyız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ve İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin katılımıyla üçlü zirve başladı. Erdoğan zirvede "Milli güvenliğimize kast eden şer odaklarını Suriye'den söküp atmakta kararlıyız." dedi.

GİRİŞ 19.07.2022 21:24 GÜNCELLEME 19.07.2022 23:18
Bu Habere 64 Yorum Yapılmış

Son dakika bilgisine göre Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Reisi Tahran'da Astana formatında 7. Üçlü Zirve kapsamında bir araya geldi. 

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;

  • Terör örgütleri ile mücadelemiz, nerede ve kimler tarafından desteklendiğine bakılmaksızın her daim sürecektir. Milli güvenliğimize kasteden şer odaklarını Suriye'den söküp atmakta kararlıyız. Astana garantörleri olarak, Rusya Federasyonu ve İran'dan beklentimiz bu mücadelede Türkiye'ye destek olmalarıdır.
  • Tel Rıfat ve Münbiç, terör yatağı haline dönüşmüştür. Terör örgütünün sığındığı bu limanları temizlemenin vakti esasen çoktan gelmiştir.
  • "Önümüzdeki dönemde de eli kanlı terör örgütlerine yönelik tavizsiz mücadelemizi sürdüreceğiz.
  • Astana süreci öncü rolünü ve inisiyatif üstünlüğünü kaybetmemelidir. Anayasa Komitesinin müteakip turlarında uluslararası kamuoyuna sürecin ilerlediği gösterilmelidir. Bu maksatla rejim nezdinde gereken telkinlerde bulunacağınıza inanıyorum.
  • Terörden temizlediğimiz bölgelere Türkiye'den 500 binden fazla Suriyeli geri döndü, 1 milyon Suriyelinin geri dönüşü için de hazırlıklarımız sürüyor.
  • 4 milyonu aşkın Suriyeli, uluslararası yardımlara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor.

İLK SÖZÜ REİSİ ALDI

İran Cumhurbaşkanı Reisi, "Suriye’de çözüm askeri müdahale değil tek çözüm yolu diplomasidir. Askeri müdahale sorunu arttırır. Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve milli egemenliğinin korunması ile Suriyeliler arasındaki siyasi çözümün sağlanması gerektiğini vurguluyoruz" dedi

BAŞKAN ERDOĞAN: ŞER ODAKLARINI SURİYE'DEN SÖKÜP ATMAKTA KARARLIYIZ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Terör örgütleri ile mücadelemiz, nerede ve kimler tarafından desteklendiğine bakılmaksızın her daim sürecektir. Milli güvenliğimize kasteden şer odaklarını Suriye'den söküp atmakta kararlıyız. Astana garantörleri olarak, Rusya Federasyonu ve İran'dan beklentimiz bu mücadelede Türkiye'ye destek olmalarıdır." dedi.

Erdoğan, Tahran Uluslararası Konferans Salonu'nda, Türkiye, İran ve Rusya arasında düzenlenen "Astana Formatında Yedinci Üçlü Zirve Toplantısı"nın açılışında konuştu.

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i selamlayarak konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirve toplantılarının 7'ncisine ev sahipliği yaparak kendilerini buluşturan İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin şahsında İran Hükümetine ve halkına misafirperverlikleri için teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu formatta en son 2019'da Ankara'da bir araya geldiklerini hatırlatırken, koronavirüs salgını nedeniyle 2020'deki toplantıyı çevrim içi olarak gerçekleştirdiklerini söyledi. Erdoğan, "İnşallah önümüzdeki dönem daha sık görüşme imkanı bulacağız." diye konuştu.

Suriye krizi kaynaklı meydan okumaların bunu gerekli kıldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Astana Platformu, etkin çözümler üretebilen ve bunların hayata geçirilmesi amacıyla somut adımlar atabilen yegane girişimdir. Biri ile mücadele için diğerinin taşeron olarak kullanılması gibi mülahazaları kabul etmiyoruz. Terör örgütleri ile mücadelemiz, nerede ve kimler tarafından desteklendiğine bakılmaksızın her daim sürecektir. Milli güvenliğimize kasteden şer odaklarını Suriye'den söküp atmakta kararlıyız. Astana garantörleri olarak, Rusya Federasyonu ve İran'dan beklentimiz bu mücadelede Türkiye'ye destek olmalarıdır. Görüşmelerimizde evvelce varılan mutabakatların uygulama durumunu da gözden geçirdik. PKK, YPG, PYD terörü hepimizin ortak meselesidir. Astana garantörleri olarak, bugüne kadar sergilediğimiz iş birliğini sürdürerek bu hedeflere el birliği ile ulaşacağımıza yürekten inanıyorum. Ancak Suriye'nin huzuru ile birlikte toprak bütünlüğü karşısında en önemli tehdit terör belasıdır. DEAŞ, PKK, PYD, YPG ve diğer tüm terör örgütleriyle mücadele kesintisiz bir şekilde sürdürülmelidir."

- "BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ İŞGAL ETTİĞİ TOPRAKLARDAN TAMAMEN SÖKÜLÜP ATILMALI"

PKK, PYD ve YPG'nin Fırat'ın batısında ve doğusunda terör eylemlerine devam ettiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye halkına yapılacak en büyük iyiliğin bölücü terör örgütünün işgal ettiği topraklardan tamamen sökülüp atılması olduğunu vurguladı.

"Bölgemizin geleceğinde, bölücü teröre ve uzantılara yer olmadığının kesin olarak anlaşılması gerekiyor." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye, güney sınırı boyunca terörden arındırdığı bölgelerle hem sivillerin hayatını korumuş hem düzensiz göçü engellemiş hem de Suriye'nin toprak bütünlüğüne önemli katkı vermiştir. Önümüzdeki dönemde de eli kanlı terör örgütlerine yönelik tavizsiz mücadelemizi sürdüreceğiz. İhtilafın, BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı temelinde yürütülecek bir siyasi süreçte son bulması ortak temennimizdir. Bu sürecin nasıl hızlandırılabileceğini ve bu amaçla müşterek ne tür adımlar atabileceğimizi istişare edeceğiz. Suriye halkının acil insani ihtiyaçlarının kesintisiz ve ayrım gözetmeksizin idame ettirilmesi hepimiz için öncelik taşıyor. Suriyeli sığınmacıların ülkelerine gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşleri de Astana sürecinin önemli gündem maddelerinden biridir."

Birçok önemli konuyu masaya yatıracakları zirve toplantısının hayırlara vesile olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü istişarelerin, alınacak kararların, Suriye'deki siyasi geçiş sürecinin ilerletilmesine yardımcı olmasını da özellikle temenni ettiğini söyledi.

PKK, PYD ve YPG örgütünün aldığı dış destekle Suriye'nin bölünmesini pekiştirecek adımlar attığını gördüklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu terör örgütü, bölücü gündemini ilerletirken, saldırılarını sürdürürken, Türkiye'nin kayıtsız ve hareketsiz kalmasını beklemek mümkün değildir. Siz değerli dostlarımızdan Türkiye'nin güvenlik endişelerini anladığınıza dair ifadeler duyuyorum. Buna müteşekkirim, ancak sadece sözler yaralara derman olmuyor. PKK, YPG, PYD unsurlarının sınırımızdan en az 30 kilometre öteye tamamen çekilmesi, zamanında yapılan mutabakatların bir gereğidir. Ancak, bu hala gerçekleşmemiştir. Tel Rıfat ve Münbiç, terör yatağı haline dönüşmüştür. Terör örgütünün sığındığı bu limanları temizlemenin vakti esasen çoktan gelmiştir. Astana ortaklarımızdan beklentimiz, Suriye'de istikrarın sağlanmasına yönelik çabalarımıza samimi destek vermeleridir. Saygıdeğer Devlet Başkanları, mesafe katetmemiz gereken bir diğer alan, siyasi süreçtir. Anayasa komitesi gayretlerimiz sonucu faaliyete geçmiş, bugüne kadar sekiz defa toplanmıştır. Önümüzdeki hafta yapılması planlanan dokuzuncu toplantının ertelenmesi üzücüdür. Rus dostlarımızın toplantı mekanı konusunda bazı endişeleri olduğunu biliyorum."

Bu endişeleri gidermek için BM ve İsviçre makamları nezdinde girişimlerde bulunduklarını ve olumlu cevaplar aldıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Unutmayalım ki Anayasa Komitesinin başarısızlığı, Astana sürecinin başarısızlığı olarak görülmektedir. Komitenin hızlı şekilde somut sonuçlar elde etmesi temin edilmelidir. Bunun için de toplantıların düzenli şekilde BM'nin kolaylaştırıcılığında ve BM merkezlerinden herhangi birinde düzenlenmesi sağlanmalıdır." diye konuştu.

Bugüne kadar düzenlenen sekiz toplantıdan istenilen sonuçların elde edilmediğinin bilindiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefet kanadının tüm olumsuzluklara rağmen, Türkiye'nin telkinleriyle yapıcı bir anlayışla masada bulunduğunu aktardı.

Rejimin tavrının ise birlikte başlattıkları bu süreci baltaladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Beraberce tesis ettiğimiz bu sürecin geriye gitmesi, Astana mekanizmasının işlevinin sorgulanmasına yol açmaktadır. Bu tablo karşısında süreci canlandırmamız şarttır. Astana süreci, öncü rolünü ve inisiyatif üstünlüğünü kaybetmemelidir. Anayasa Komitesinin müteakip turlarında uluslararası kamuoyuna sürecin ilerlediği gösterilmelidir. Bu maksatla rejim nezdinde gereken telkinlerde bulunacağınıza inanıyorum."

Sahada sükuneti muhafaza etmenin ve bu bölgedeki 4 milyon Suriyelinin yaralarına merhem olmanın, onlara yardım eli uzatmanın görevleri olduğunu vurgulayan Erdoğan, İdlib'deki ateşkesin ihlal edilmemesinin bu bakımdan önemli olduğunun altını çizdi.

Erdoğan, "Özellikle sivilleri ve sivil yerleşim yerlerini hedef alan saldırılar, siyasi çözüm çabalarımızı baltalıyor. Rejim, kendi halkını bu gibi saldırılarla öldürmek yerine samimiyetle siyasi sürece katılmalıdır. Diğer taraftan, sizlerin İdlib'deki terör odaklarından kaynaklanan endişelerinizi anlıyoruz. Mutabakatlarımız çerçevesinde her türlü tedbiri alıyoruz. Şehitler verme pahasına mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Gelinen noktada çalışmalarımız neticesinde bu bölgelerde terörist yapılanmaların hakimiyeti bulunmadığının altını özellikle çizmek isterim." diye konuştu.

- "1 MİLYON SURİYELİNİN GERI DÖNÜŞÜ İÇİN HAZIRLIKLARIMIZ SÜRÜYOR"

Türkiye'nin 3,7 milyon Suriyeliyi geçici olarak misafir ettiğine dikkati çeken Erdoğan, Suriye ihtilafının meydana getirdiği insani krizin yükünü maddi, manevi, sosyal, toplumsal en fazla çeken ülkenin Türkiye olduğunu vurguladı.

Erdoğan, Suriyelilerin, topraklarına huzuru kalple, güvenli, gönüllü ve onurlu geri dönüşünün temin edilmesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Güvenlik ve istikrar sağlandığı takdirde Suriyelilerin kendi topraklarına geri döndüklerini memnuniyetle görüyoruz. Terörden temizlediğimiz bölgelere Türkiye'den 500 binden fazla Suriyeli geri döndü, 1 milyon Suriyelinin geri dönüşü için de hazırlıklarımız sürüyor. Siyasi çözümde ilerleme kaydedilmesi, insani altyapının hazır edilmesi, dönmek isteyenlerin kötü muameleye maruz kalmayacaklarından emin olmaları, geri dönüşler için temel teşvik unsurlarıdır. Platformumuz, bu noktada daha etkin rol oynamalıdır. Heyetlerimizin münhasıran bu konuda istişarelerini artırmaları gerektiği kanaatindeyim."

- "ULUSLARARASI CAMİANIN YARDIM VE DESTEĞI DE ZARURİ"

Suriye'deki insani krizin yoğunluğu artarken, uluslararası camianın yardım ve desteğinin de zaruri olduğunu bildiren Erdoğan, "Bu krizi biz çıkarmadık. Külfetinin de sadece bizler tarafından yüklenilmesini beklemek adil değildir. İşte bu nedenle uluslararası toplumun yardımlarının ayrım gözetmeksizin ve artarak sürmesini temin etmek, müşterek menfaatimizedir." dedi.

Suriye'nin kuzeybatısındaki durumun özellikle dikkati çektiğini vurgulayan Erdoğan, "4 milyonu aşkın Suriyeli, uluslararası yardımlara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor. Türkiye, Birleşmiş Milletlerin (BM) bu yardımlarını kolaylaştırmak için sınır ötesi ve çizgi ötesi yardımlar dahil her türlü desteği vermiştir. Astana ortaklarımızdan da aynı anlayışı bekliyorum." ifadelerini kullandı.

BM sınır ötesi mekanizmasının bu defa 6 ay için uzatıldığını dile getiren Erdoğan, bu sürenin BM'nin erken toparlanma projeleri dahil Suriye'nin tamamına yönelik insani yardımlarının planlanması bakımından yeterli olmadığının açık olduğunu söyledi.

Erdoğan, BM yardımlarının sürdürülebilir bir şekilde devamının Suriye'deki insani krizin büyümesini engelleyecek yegane yöntem olduğuna işaret ederek, "Bu mekanizmanın ortadan kalktığı bir tablonun yükü, bir kez daha Türkiye'nin, İran'ın, Rusya'nın ve Suriye'nin omuzlarında olacaktır." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzunca bir aradan sonra icra edilen bu zirvenin Suriye ihtilafının çözümüne barış, huzur ve istikrara katkı sunmasını, hayırlı sonuçlara vesile olmasını temenni ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ortak çabalarımızın icmalini yapmamıza ve yeni iş birliği geliştirmemize imkan sağlayan zirve toplantılarının bundan sonraki dönemde daha sık şekilde icra edilmesinin faydalı olacağı aşikardır. Değerli dostum Putin'in müteakip zirvemize ev sahipliği yapma teklifini memnuniyetle karşılıyorum. Aziz kardeşim Cumhurbaşkanı Sayın Reisi'ye bana ve heyetime gösterdiği misafirperverlikten ötürü bir kez daha teşekkür ediyorum."

PUTİN: SURİYELİLER DIŞ MÜDAHALE OLMADAN KENDİ KADERLERİNİ ÇİZEBİLMELİLER

Rusya Devlet Başkanı Putin ise, "Suriyeliler dış müdahale olmadan kendi kaderlerini çizebilmeliler. Ülkelerimiz Suriye topraklarında var olan terör yuvalarını ortadan kaldırmak için çaba sarf edecek. Suriyeli mültecileri için elimizden geleni yapmalıyız. Rusya, İran ve Türkiye olarak Suriye’de sürdürülebilir ve yaşanabilir bir dönüşüm sağlanabilmesi için kararlı olduğumuzu teyit ettik. Suriye’de her türlü terörizmle mücadele konusunda kararlıyız, hemfikiriz."

 

Ramazan Yıldız Haber7.com - Haber Şefi
Haber 7 - Ramazan Yıldız

Editör Hakkında

1981 yılında Isparta'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Afyonkarahisar'da, lisansını İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde, yüksek lisansını Bahçeşehir Üniversitesi'nde tamamladı. Üniversitenin ardından bir süre özel sektörde araştırmacı, daha sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) farklı iştiraklerinde İngilizce öğretmeni, sosyolog ve idareci olarak çalıştı. İnternet haberciliğine ilk adımını 2015 yılında Türk Medya’da attı. 2020’de Haber7’de gece editörlüğüne başladı. Halen Haber7.com’da haber şefi olarak görev yapmaktadır.
YORUMLAR 64
  • Zeynel 2 yıl önce Şikayet Et
    Maalesef ne iran ne rusya ab ve abd tamamı ypgpkk destekçisi bunların hiç bir sözüne güvenilmez geçmişte olduğu gibi yedi düvel karşımızda ve savaşmaktan başka çare görünmüyor Allah ordumuzu muzaffer eylesin
    Cevapla
  • Uğurx1 2 yıl önce Şikayet Et
    esatla barışıp Türkiye. suriye .iran. rusya .anlaşıp terörü temizlemeleri gerekmektedir. israilde golan tepeleri de geri alınmalıdır. abd israil e redt çekip saman altından su yürütmektedir. orta doğunun refahını batı hiç bir zaman istememişdir. rusya meksikaya üs kuracam desin bakalım noluyor.
    Cevapla
  • Ankaralı 2 yıl önce Şikayet Et
    önce abd sonra iran sonra rusya ve tabiiki teröristler ve finansörlerini atmak lazim... lojistik ve maddi desteği kesmek için plan yapan "baş"lardan başlamak lazım (öldürülen mühendislerimiz,bilim araştırmacılarımız ve devlet adamlarımız "asker,polis,istihbaratçı,öğretmen,memur,işçi" gibi..öç alma hesabının tutulduğuna inanarak)
    Cevapla
  • Misak-ı Milli 2 yıl önce Şikayet Et
    4 milyon Suriyeliyi "geçici olarak" misafir ediyormuşuz!
    Cevapla
  • Demirkan Kıran 2 yıl önce Şikayet Et
    Suriye'ye Allah'ın izniyle operasyon yapılacak.Değilse bu güne kadar belki de hiç bir operasyonda tüm tarafların izni olmamıştı,bazılarında hiç birinin...Yanıbaşınızda terör devletinin kurulması,tehditlerden çok daha ağır tehlikedir.Daha doğrusu tehlikenin gerçekleşmesidir.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
HÜRJET'in ikinci prototipi yeni boyasıyla gökyüzüne havalandı
İstanbul'da DEM Partili iki ilçe yöneticisi tutuklandı