İyi Parti’nin İstanbul il merkezine bir yorgun kurşun değdi diye, 10 gün tartıştılar..

“Tehdit ediliyoruz” dediler..

“Sindirilmek isteniyoruz” dediler..

Dediler ha dediler..

Yorgun kurşunun sahibi bulundu, ifadesi alındı..

Kurşunun ruhsatlı silahtan atıldığı tespit edildi, balistik muayene ile doğrulandı..

Yetinmediler..

“Arkasındakileri de bulun” diye tepindiler.. “Arkasında kimse yok, uyduralım mı” denildi, cevap veremediler..

AK Parti İstanbul İl Başkanı O. Nuri Kabaktepe, hemen ilk gün geçmiş olsun ziyaretinde bulundu, üzerini örttüler..

Birkaç gün sonra, CHP İstanbul İl başkanlığı önünden geçen dört tane sosyal medya manyağı, havaya ateş açtı.. Kıyameti koparttılar..

Bu sefer cama değen bir şey de yoktu.

İl merkezinin olduğu otoyolda üç tane kovan buldular, üzerinde tepindiler..

O sosyal medya manyakları da bulundu, ifadeleri alındı..

Yine tatmin olmadılar.

Bir bardak suda fırtına koparttılar..

“Nerde, nerde” dediler.

“TOGG nerde” deyip, “Doğalgaz hani nerde” deyip, rezil oldukları gibi..

Bu sefer de, “kurşun sıkanların arkasındaki güçler hani nerede” dediler..

Öyle ki, İP Genel Başkanı Meral Akşener, grup toplantısında bir avuç kovanı ortaya saçıp, şov yaptı..

Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Temel Karamollaoğlu da, şova destek verdiler, tiyatroyu alkışladılar.. 

Ve çok geçmeden.. Seçime iki hafta kala..

İyi Parti’nin HDP ile ittifakını.. En net şekilde gündeme taşıyan Akit Medya Grubu.

“Apo’nun 15 Mayıs’ta serbest bırakılması taahhüdü” üzerinden kurulan kirli ilişkiyi en açık şekilde ifşa eden Akit Medya Grubu..

28 Şubat sürecinde darbeci generallerin hazırladığı, “yangın ve diğer sabotajlarla engellenmesi” planları yapılan ve şimdi de PKK ile işbirliği yapanları kamuoyuna duyurduğu için tehditler alan Akit Medya Grubu..

Bir yangın ile sarsıldı..

Alt katta çıkan ve bir binayı tümü ile harabeye çeviren yangın, dün akşam 28. saatinde halen devam ediyordu..

Rahatsızlığı sebebi ile programlarını bile iptal eden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan aradı, geçmiş olsun dedi..

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay aradı, geçmiş olsun dedi..

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş üzüntüsünü aktardı..

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun aradı..

Cumhurbaşkanlığı özel kalemi Hasan Doğan son durumu sordu.

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya aradı, geçmiş olsun temennisini iletti.

Küçükçekmece Kaymakamı Mehmet Tunç geldi, saatlerce yangının başında kendisine düşenleri ifa etti..

Yangının çıkmasının 10. dakikasında medya grubumuzun önünde olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın itfaiyesi, 28. saatte yangını söndüremedi.. (Genelleme yapan yaklaşımı doğru bulmam. Cansiperane çalışan, söndürme sırasında zehirlendiği için hastaneye kaldırılan itfaiye görevlilerini de gördüm. Oturduğu yerden gülerek kahkahalı anlatımlarla 3. saatinde yangını seyreden itfaiyecileri de gördüm.)

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu aradı, gözlerim. Göremedim. Telefon kayıtlarıma baktım, bulamadım.

“Herkesi kucaklayacağız” diyen Ekrem İmamoğlu, daha önce icra memuru yolladığı Akit Medya Grubu’ndan, bir defa daha intikam mı alıyordu?

Çıkan yangının henüz sabotaj olup-olmadığı kesinlik kavuşmasa da..

Bodrumda çıkan bir yangının, 4. saatinden sonra binanın tümü ile alevlere teslim olması sonucuna nasıl evrildiği henüz anlaşılamadı.

Yangın kontrolden çıktıktan sonra getirilen ve yangının çevre binalara bile sıçrama ihtimalini önleyen robotlu itfaiye aracının ilk aşamada gelmemesinin sebebi öğrenilemedi… Yangına, bahçe sulu gibi sıkılan suyun, son araç geldikten sonra ne büyüklükte ve ne şiddette olması gerektiğini gözlerimizle gördük.. (Şöyle bir araştırdım.. Çok bilmiş İBB CHP Meclis Grup Başkan Vekili Doğan Subaşı, ‘Koca Yusuf adı verilen araçlar İstanbul’da sokaklara bile giremeyecek kadar büyük ve işlevsiz’ eleştirisi yapmış.. Şimdi görüyoruz ki, işlevsiz denilen o itfaiye araçları ile, yangınların büyümesi saatler sonra da olsa önlenebiliyor.) 

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve diğer basın kuruluşlarını aradı gözlerim..

Fox tv, Halk tv, Tele 1, Flash Haber için RTÜK cezası sonrasında anında kınama mesajı yayınlayan gazeteci dernekleri, Akit Medya Grubu’nun yayın hayatını sürdürmesini derinden etkileyecek, hatta canlı yayınını şu anlık 1.5 gün engelleyen üzücü olay için iki satırlık açıklamayı çok gördüler..

Helalleşme çağrılarından çok sonra, şunun şurasında 4 ay önce Akit hakkında suç duyurusu yapan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, bir medya kuruluşunun maruz bırakıldığı, “Bırakın yansınlar” söylemine ne cevap vereceğini merak ettim. Cumhurbaşkanlığı adaylığını destekleyen kesimden gelen bu ahlaksız isteğe Kılıçdaroğlu’ndan bir itiraz duyamadım.. 

Kılıçdaroğlu’na vagon olmayı tercih edenlerden de, “Akit’e yapılan saldırı, yakışıksızdır. Doğru değildir” açıklaması duymadım.

Varsın, basını susturmak isteyenler, kirli ilişkileri ortaya çıkmasın diye, her türlü ilkesizliğe imza atsınlar.. Varsın, sabotajlar sessizlikle karşılansın.. Her şeye rağmen, Akit susmayacak. Tüm kirli ilişkileri ortaya çıkaracak.. Maskeleri indirmeye devam edecek.. Allah’ın izni ile..

YENİ AKİT