Vize sorunu(?!), Almanya’nın tokat açıklaması!
- GİRİŞ07.06.2023 09:20
- GÜNCELLEME07.06.2023 09:20
Cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen iki gün sonrası idi..
TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya’nın açıklaması olarak, gazetelerde, internet sitelerinde geniş yer verilen bir haber..
Doğrusunu söylemek gerekirse, medya organları da, kendilerinin siyasi görüşlerine göre Bağlıkaya’nın açıklamalarını biraz abartmışlar ama..
Bağlıkaya’nın açıklamasında sorunlar olduğu da, her hali ile belli..
Diyordu ki Bağlıkaya:
“2022 yılında ret verilen vize müracaat oranı yüzde 15’in üzerinde iken, 2023’te bu oran yüzde 50 civarına yükseldi!”
Bir konu hakkında tüm veriler yerine, kısmi veriler aktararak, genel sonuçlar çıkarıldığını gördüğümde, sinirim tepeme sıçrar.
Firuz Bağlıkaya’nın açıklamasında da öyle olmuştu..
Belki ayrıntılı rakamlar vardır, ben de onları görünce, daha sıhhatli bir değerlendirme yaparım, diye düşünmüştüm.
Haberin bir kaynaktan da değil, değişik mecralardan ayrıntılarını okumaya çalışmıştım..
Ama hepsinde, ifadeler aynı idi..
“Firuz B. Bağlıkaya, Türk vatandaşlarının AB üyesi ülkelere turistik seyahat için Schengen vizesi almasına yönelik sorunların artarak devam ettiğini söyledi.”..
Arkasından Bağlıkaya’ya atfedilerek, “Daha önce vize başvuruları için 1.000 kontenjan verilirken, bu sayı 200’e düşürülmüş durumda” ifadeleri aktarılmış..
Devamında, “Vize müracaatları konusunda maalesef sistemli bir engelleme var” eleştirisi..
Daha doğrusu Avrupa Birliği ülkelerini eleştirir gibi yaparken, sol medya organlarının, “14 Mayıs ile 28 Mayıs arasındaki iki haftada 144 doktor, yurtdışına gitmek için Türk Tabipleri Birliği’nden iyi hal kâğıdı aldı” haberleri eşliğinde, “Kaçıyor, Türk vatandaşı, Türkiye’den kaçıyor. Duyduk duymadık demeyin, Türkler Türkiye’den kaçıyor” algısının ötesinde, TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya da, “Türkler ülkesinden kaçıyor ama. Avrupa da, Türkleri kabul etmiyor” modunda, karamsarlık tablosu çiziyor..
Cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen ertesinde, ülke gündemini çok daha geniş şekilde ilgilendiren konular olmasaydı, o gün Bağlıkaya’nın açıklamalarını masaya yatırıp, soracaktım..
“Sayın Bağlıkaya, sizin köyde, rakamlar böyle mi açıklanıyor. 1.000 kontenjan 200’e düşürüldü diyorsun ama. Daha önce toplam müracaat kaç idi, şimdi kaç.. Ayrıca bu kontenjan düşürmeyi hangi ülke/ülkeler yapıyor, açıklamamışsın.. Aynı ülkeler, başka ülkeler için benzeri kontenjan düşüklüğü uyguluyor mu, belirtmemişsin..” diyecektim.
O gün, gelişmelerin yoğunluğundan, bu konuyu yazamayınca da, sorularımız da kaldı..
Dün Almanya Büyükelçiliği bir açıklama yapınca, Firuz Bağlıkaya’ın bir hafta önceki açıklaması tekrar gündeme girmiş oldu..
Alman Büyükelçiliği diyor ki:
“Türkiye’de 2023’te yaklaşık 100 bin Schengen vizesi verildi. Almanya şu anda dünyanın hiçbir ülkesinde Türkiye’dekinden daha fazla vize vermiyor!”
Bana sorarsanız, daha fazlasını yazmama gerek yok. Tek yumruk ile Firuz Bağlıkaya nakavt olmuş durumda.
Firuz Bağlıkaya ile birlikte, onu ekranlara çıkartıp, Türkiye’nin itibarını sarsıcı ifadeleri tekrar tekrar veren, Tayyip Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesini içlerine sindiremedikleri için bu tür kara propaganda yayınlarıyla kendilerini tatmin eden medya organları da nakavt olmuş durumda.
Almanya Büyükelçiliği net söylüyor: “Almanya olarak, dünyanın hiçbir ülkesinin vatandaşına, Türkiye vatandaşlarına verildiği kadar vize verilmiyor.”
Maç bitmiştir. Firuz da, ekibi de bence nakavt olmuştur ama..
Kemal Kılıçdaroğlu abileri gibi, tekrar tekrar yığıldıkları ringden kalkıp, “Ben yenilmeye doymadım” modunda bir çıkış yapmamaları için, Bağlıkaya’nın geçen haftaki açıklamasına devam edelim:
“Bu engellemelerin yanında vizeye müracaat etmiş olan vatandaşlarımıza verilen ret oranları da çok yükselmiş durumda. 2022 yılında ret verilen vize müracaat oranı yüzde 15’in üzerinde iken, 2023’te bu oran yüzde 50 civarına yükseldi.”
Bir hafta önce sormalıydım, Bağlıkaya’ya: “2022’deki vize ret oranlarını yüzdesel olarak vermişsin. Ama net rakamlar yok. 2023 ile kıyaslamışsın, yine oransal veriyorsun, net rakamlar ortada yok. Algı mı yapıyorsun, bizi aptal mı sanıyorsun?”
Benim Bağlıkaya’dan cevap bekleme derdim yok.
Alman Büyükelçiliği bir tokat daha atmış, TÜRSAB Başkanı’na: “Bu sayı (2023 yılında verilen 100 bin vize sayısı) 2022’nin aynı dönemine göre yüzde 50 oranında artmış ve yeniden pandemi öncesi 2019 yılındaki seviyeye ulaşmıştır.”
Şu da tokatların yanında, eşantiyon artık: “Buna ek olarak 2023 yılında 18 binden fazla ulusal vize düzenlemiş bulunuyoruz.”
Almanya’daki gurbetçiler, Tayyip Erdoğan’a oy vermek için akın akın sandıkların başına niye gitti, şimdi anladınız mı?
Türkleri insandan saymayanların, artık nasıl itibar gösterdiklerini birebir gören grubetçilerimiz, boşuna mı, Erdoğan’a, % 60 oy verdi, anlıyor musunuz, şimdi..
Rakamlar da ortada..
TÜRSAB Başkanı’nın oluşturmak istediği algı da ortada..
Bağlıkaya derse ki, “Almanya hariç, şu şu ülkelerde sorun var.”
O zaman hatırlatacağız, “AB diyerek, niye genelleme yapıyorsunuz?”..
En çok trafiğin yaşandığı ülkeyi içine katarak, niye “AB” kısaltması yapıp, insanları yanlış bilgilendiriyorsunuz..
Yunanistan deyin.. Kıbrıs Rum kesimi deyin.. Danimarka deyin..
Biz de hatırlatalım size, “Ege sahillerimiz duruyor iken, insanları Yunanistan’a taşımaya ne kadar da meraklısınız. Kıbrıs Türk kesimi var iken, Rum kesimine adam taşımaya ne kadar meraklısınız!”
AB ülkelerine gidecek turistlerden üç kuruş kazanacağız diye, ülkenin itibarını zedelemeyin, olur mu, bey abiler..
Yeni Akit
Yorumlar21