Altaylı'nın çirkin sözleri yargıda... 'Sapık'a 4 yıl hapis istemi

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'nun koruyucu aile hususunda İslami hükümlerin hatırlatıldığı fetvasını çarpıtarak "Sapıklar" şeklinde çirkin sözler kullanan Fatih Altaylı hakkında iddianame hazırlandı.

GİRİŞ 18.09.2023 14:44 GÜNCELLEME 18.09.2023 14:57
Bu Habere 25 Yorum Yapılmış

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci Fatih Altaylı hakkında kendisine ait sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı ve üyeleri için kullandığı ifadeler nedeniyle 6 aydan 4 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenledi.

Altaylı’ya ‘kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret’ suçlaması yöneltildi.

FETVAYI ÇARPITMIŞTI

Din İşleri Yüksek Kurulu’nun sitesinde İslam’ın koruyucu ailelik ile ilgili hükümlerin hatırlatıldığı ifadeleri diline dolayan Fatih Altaylı, 17 Şubat 2023 tarihli paylaşımında çirkin sözler sarf etmişti. Altaylı, şahsi X (Twitter) hesabından yaptığı paylaşımda “Yahu siz gerçekten sapıksınız anladık da diyanet gibi bir kurumda ne işiniz var. Sapıklar. Gidin p.rno sektörüne girin. Atatürk’ün millete doğru düzgün din bilgisi verilsin diye kurduğu kurumu sapık muhayyileniz ile kirletmeyin” demişti.

Diyanet’in fetvasında, koruyucu aile olmanın önemi vurgulanmış, çocuklara sahip çıkmanın ayet ve hadislerde Müslümanlara emredildiği belirtilmişti Ayrıca İslam’ın mümkün mertebe her çocuğun kendi öz ailesine nispet edilmesi gerektiği ifade edilmişti. Nesebin korunmasına vurgu yapılan fetvada şu ifadeler yer almıştı:

Koruyucu aile olmak elbette son derece değerli ve güzel bir davranıştır. Bununla birlikte İslam, her çocuğun mümkün mertebe kendi öz ailesiyle bağlarının korunmasını ve ailesine nispet edilmesini emreder, anne babası dışında bir kimsenin, her açıdan çocuğu olarak görülmesini doğru bulmaz. (Ahzab Suresi, 33/4) Nitekim bir çocuğun gerçek ailesi ile arasında var olan kan bağıyla ortaya çıkan birçok hukuki sonuç, koruyucu aile ve evlatlık ilişkisinde oluşmaz. Koruyucu aile olunan bir çocuğun bu aile bireylerine mahrem olmaması da bu hükümlerden biridir. Bu konuda İslam alimleri görüş birliği içerisindedir. Kaldı ki hiç kimsenin, himayesine aldığı çocuğun kendi soy kütüğü ile ilişkisini kesmeye, ona öz ana babasını unutturmaya hakkı da yoktur.”

Açıklamada, “Yetimlerin bakımını üstlenenlerin, ihtiyaçlarını karşılayanların ahirette kendisine yakın komşu olacağının” müjdelendiği Peygamber Efendimiz’in hadis-i şerifine de yer verilmişti. Ancak bazı çevreler bu fetvayı “Evlat edinilen çocukla evlenilebileceğine izin” şeklinde çarpıtarak kara propaganda başlatmıştı.

 

28 ŞUBAT'TAN BERİ AYNI TIYNET

İslami duyarlılığa sahip kesimlere yönelik cadı avı başlatılan 28 Şubat postmodern darbe sürecinde aktif rol üstlenen Fatih Altaylı, haddi aşan söylemleriyle gündeme gelmişti.

1999 yılında Radyo D'de yaptığı Bab-ı Ali Yokuşu isimli programda gazete haberlerini okuyan Fatih Altaylı, Hürriyet gazetesinin manşetini okuduğu sırada Marmara Üniversitesi önünde eylem yapan başörtülü öğrencilerle ilgili, "Bir kadın var orada (Hürriyet gazetesinin manşetinde yer alan başörtülü öğrenciyi kastederek) kadın olduğunu da hiç zannetmiyorum. Bu büyük ihtimalle bir fahişe. Bir pankart açmış, öğrenci değil o, buraya getirilmiş bir fahişe. Üniversite önünde eylem yapanların arasında bakıyorum da öğrenci yoktur. Belki bir iki tane. Bunlar kevaşe kevaşe....'' demişti..

Aynı Fatih Altaylı, 3 Mart 1997 tarihindeki "Yeni vatandaşlık görevim" başlıklı yazısında yine başörtülü kadınları kast ederek "Kendime yeni bir iş buldum. Bundan böyle kılık kıyafet kanununa aykırı olarak dolaşanları, kolundan tuttuğum gibi karakola götüreceğim. Evlerini polise göstereceğim. Otomobilde görürsem plakalarını alıp bildireceğim. Yapılan işlemi savcılığa kadar takip edeceğim. Yok yok, savcılıkta da takip edeceğim. Hırsız yakalatmak iyi de, bu kanun tanımayanları yakalatmak mı kötü?" ifadelerini kullanmıştı.

Faruk Arslan Haber7.com - Özel Haber Sorumlusu
Haber 7 - Faruk Arslan

Editör Hakkında

İstanbul’da doğdu. Aslen Erzurumlu. Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler mezunu. 2010 yılından bu yana gazete ve internet haberciliğinde. 2013-2022 yılları arasında Akit Medya bünyesinde birçok vazife üstlendi. Dosya haberleriyle ödül ve plaketler aldı. Alanında uzman isimlerle röportajlar, mülakatlar, beyanatlar gerçekleştirdi. Çeşitli kurum, kuruluş ve STK’lara metin yazarlığı desteği verdi. Alanıyla ilgili seminerlerde, konferanslarda, çalıştaylarda, panellerde yer aldı. Uluslararası Medya Enformasyon Derneği ve İletişim Platformu Derneği üyesi. Kasım 2022’den beri Haber7 kadrosunda.
YORUMLAR 25
  • kenan 1 yıl önce Şikayet Et
    "Koruyucu aile olunan bir çocuğun bu aile bireylerine mahrem olmaması da bu hükümlerden biridir." kaldı ki öz evladın bile olsa ana-baba/oğul-kız ilişkilerinde dahi belirli sınırların olması gereklidir, elzemdir. her şeyi öyle uluorta ve ahlaka mugayyir şekilde söyleyemez ve yapamazsınız. konu hakkında tereddütü olan varsa bir pedagog ile görüşmesi tavsiye olunur.
    Cevapla
  • Alper 1 yıl önce Şikayet Et
    Unutulduğu için gündeme gelmeye çalışıyor. Testinin içinde ne varsa dışına da o sızar. Bu adam böyle. Yorum yapmaya değmez. Kendi haline bırakın
    Cevapla
  • Misafir 1 yıl önce Şikayet Et
    Bu cezalar üst sınırdan kurumdaki her üye sayısı kadar uygulansın
    Cevapla
  • Misafir 1 yıl önce Şikayet Et
    4 yılı yesin bu utanmaz sakın arka kapıdan salmayin SAKIN
    Cevapla
  • Alihan 1 yıl önce Şikayet Et
    Kripto Türkcülerden
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Milyoner’de 1 milyon TL’lik soru açıldı! İşte cevabı…
Terör örgütünün elinden kurtarıldı! İşte Suriye'deki Deyrizor Askeri Havaalanı