Naci Görür'den o bölgeye uyarı: Bu işi halletmemiz lazım! Deprem üretirse kenti felç eder

İzmir’de düzenlenen deprem konulu konferansa katılan Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Anadolu coğrafyasının faylarla çevrili olduğunu belirterek bir bölgeye dikkat çekti.

GİRİŞ 11.03.2024 18:24 GÜNCELLEME 11.03.2024 18:42
Bu Habere 31 Yorum Yapılmış

Prof. Dr. Naci Görür, "Depremler, bu coğrafyada yaklaşık 13,6 milyon seneden beri süregelmekte ve hiç kuşkusuz milyonlarca sene daha devam edecektir. Böyle bir coğrafyada topraklarımız var. Topraklarımızın yüzde 90'ına yakını canlı faylarla kesilmiş vaziyette. Bu fayların her birinin kendine özgü karakterleri var. Her biri ne kadar büyüklükte, nasıl ve ne zaman deprem üretir? Nereyi, nasıl etkiler? O bölgede depremin şiddeti ne olur? Bunların hepsi, bu fayların özelliklerine bağlı. Yapılanmamızla hiç ilgisi yok. Yeryuvarın altındaki dinamikler, yeryüzünde kim yaşıyor bilmez; evleri bilmez. Faylar deprem ürettiği zaman kendi güçleri ile ve o bölgenin karakteristiğiyle etki eder. Üstündeki yapılar eğer uyumluysa; onu belli ölçüde tolere eder, yıkmaz. Ama eğer yanlış, ters şeyler yapılmışsa; gözünün yaşına bakmadan yıkar. O bölgede insanları öldürür. Depremlerin hiçbir toleransı, seçeneği yoktur. Yapacağımız her yapıyı, yolu, tüneli, barajı, tüm mühendislik yapılarını yer altının dinamikleri ile uygun, barışık yapmak zorundayız" dedi.

'HER BÜYÜK DEPREMDE 10 BİNLER, 50 BİNLER VEREMEYİZ'

"Deprem dirençli kent, deprem geldiği zaman depremi minimum hasarla atlatan kent demektir" diyen Prof. Dr. Görür, "Her büyük depremde kentlerde birtakım hasarlar görülür ama bu hasarların afet boyutuna çıkması; bizim hatamızdır, yaptığımız yanlıştır. Bu da bizim açımızdan utanılacak bir şeydir. Her büyük depremde 10 binler, 50 binler veremeyiz. Aydın, bilimle yönetilen ülkelerde depremlerde bu kadar hasar olmamalıdır. Bir deprem sonucu 10 binleri, 50 binleri toprağa veren bir ülkeye bakışlar hoş değildir. Bundan utanıyorum. Bir ülke büyük bir depremde bu kadar insanı, bir gecede toprağa gömüyorsa; o ülke kokuşmuş bir ülkedir, tefessüh etmiş bir ülkedir. Depremleri durduramayız. Kentlerimizi deprem dirençli yapabiliriz. Deprem dirençli yerler, bugünkü bilimle, teknoloji ile yapılabilir. Bunu yapabilecek her şeyimiz var. Olmayan, siyasetin iradesidir, halkın gözetim ve denetim görevidir. Eğer insanlarımız talep etmezse, siyaseti zorlamazsa siyasetçi bu işe girmez. Biz de her depremde binlerce insanımızı toprağa veririz. Bu iş böyle gitmez. Bu deprem işini halletmemiz lazım; aksi halde tarihin çöplüğüne atılır, gideriz" açıklamalarında bulundu.

'İZMİR'DEKİ FAYLAR, İZMİR'İ FELÇ EDEBİLİR'

Depremin asla zamanla ölçülmeyeceğini aktaran Prof. Dr. Görür, "Zamanı deprem ile karıştırırsanız; en büyük hatayı yaparsınız. Deprem ne zaman olursa olsun, eğer hazırlıklı olmazsak; insanımız ölecek demektir. İzmir, bir deprem kenti. M.S. 175-1864 yılları arasında 6-7 şiddetinde depremler var. İzmir'de deprem kaynağı çok ve özellikle İzmir yarımadası üzerinde çok sayıda fay var. Manisa ve Aydın çevresinde faylar mevcut. Burada görülen her fay, 7 ve üzerinde büyüklükte deprem üretebilir ve İzmir'i felç eder" dedi.

İnsanları tehdit eden fayların özelliklerinin bilinmediğini söyleyen Prof. Dr. Görür, "Şimdiye kadar bu özellikleri bilmeden geldik ve çok şanslıyız. Her fay hattının kendine özgü özellikleri var. İlk önce geometrisine bakılmalı. Fayın uzunluğu tespit edilmeli. Ayrıca fayın bazıları dallı budaklı olurken, bazıları paralel olarak yan yana dizilmiş olabiliyor. Bir diğeri derinliğinin tespit edilmesi. Sığ olan fay daha küçük deprem üretirken, derin olan fay büyük depremler üretebiliyor. Ayrıca fay hattının en son ne zaman deprem ürettiği de bilinmeli ki tekrar ne zaman deprem üreteceği öngörülecek. Bu nedenle düşmanımızı tanımalıyız. Bu düşman soteye yatmış ve ne zaman uyanacağı belli değil. Deprem olacağı zaman 100 binlerce insanımızı kaybetmek istemiyorsak; bu fay özelliklerini bilip, önlem almalıyız" diye konuştu.

'İZMİR'DE FAY ANALİZİ ÇALIŞMALARINA BAŞLANDI'

İzmir'de önce fay analizinin yapılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Görür, "Bugün İzmir'de bu çalışma başladı. ODTÜ'deki arkadaşlarla analizler yapıyor. Fay analizi tespitinden sonra İzmir'in topografyasına bakmak lazım. İzmir'de bazı yerler yüksek, bazı yerler ova ya da çukur. Yüksek olan yerlerin depreme daha dayanıklı olduğuna işaret edilir. Aynı bölgede bazı yerler alçak olurken, bazı yerlerin yüksek olması o bölgede depremlerin meydana geldiğini gösterir. Üçüncüsü; jeolojisini incelemek. Çeşitli üniversiteler, İzmir'in jeolojisini çalışmışlar. 'Hidrojeoloji' denilen İzmir'in altındaki su rezervleri, bize problem çıkaran şeylerdir. Eğer zemin altında su varsa, deprem sırasında problem var demektir. Bu su akışların nerelerde kalınlaştıkları, nerede azaldığı ve akış yönleri önemlidir. Killi, sulu zeminler yapılan yollar, binalar ve üst yapılar depremde yıkılmaya mahkumdur. Bugün İzmir'de bunlar da yapılıyor. Jeofizikte özellikle sismoloji parametreleri yapıyoruz" dedi.

'KENT YÖNETİMİ VE KENT YÖNETİMİNDEKİ YAPILANMA DEĞİŞTİRİLMELİ'

Mikro bölgeleme çalışmalarının İzmir'de yapılan bir hazırlık olduğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, "Dirençli kent haline gelebilmek için kent yönetimi mikro bölgeleme esaslarına göre yapılmalı. Kent yönetimi ve kent yönetimindeki yapılanma değiştirilmeli. İzmirlileri eğiteceksin. İzmir halkı deprem direncine karşı bilgili olmadığı sürece, İzmir'i deprem dirençli kent yapmazsınız. İzmirliler, 30 tane kaçak kat çıkabilir. Bunu bilinçsiz yapıyorlar hatta kaçak katları affedenleri omuzlarında taşıyor. Yapı stoku çok önemli ve sihirli bir kelime. Tüm siyasiler; kentsel dönüşüm adı altında yapı stokunu halledersek, depreme hazırlarız sanıyorlar. Kentsel dönüşüm sanki yapı stoku ile hal olurmuş gibi sanıyorlar. Sadece yapı stokuna yönelirsen; deprem problemini gelecek nesillere ihraç etmiş olursunuz. Bunun için bütün kentin bileşenlerini deprem dirençli yapmak lazım; sadece bina ile olmaz" diye konuştu.

Mehmet Küçükkahveci . Haber7.com - Güncel / Siyaset Sorumlu Editörü
Haber 7 - Mehmet Küçükkahveci  .

Editör Hakkında

Orta ve lise eğitimini Kayseri'de tamamladı. Üniversite öğrenimini İstanbul Üniversitesi Coğrafya bölümünde tamamladı. 2008 yılında Haber7.com'da gazetecilik mesleğine ilk adımını attı. 15 yıllık profesyonel editörlük kariyerinde tüm kategorilerde görev yaptı. Meslek hayatına Haber7.com'da 'Güncel/Siyaset Sorumlu Editörü' olarak devam etmektedir.
YORUMLAR 31
  • kader mi 8 ay önce Şikayet Et
    hocam bıkmadan usanmadan davara anlatır gibi bunu siyasetçilerimize anlatmaktan vazgeçmee
    Cevapla
  • Misafir 8 ay önce Şikayet Et
    Hocam Bu Çöp Çukur Çamur Chp Belediyesi ile Olmaz
    Cevapla
  • Misafir48 8 ay önce Şikayet Et
    Anadolu yarımadası tıpkı insandaki göz kapağı gibi kıprakmı kıprak. Depremler ilmek ilmek, milim milim İstanbul ve Çanakkale boğazını kapatıp Karadenizin Ege ve Akdenizle olan bağlantısını kesme yönünde hareket ediyor.
    Cevapla
  • Koli 8 ay önce Şikayet Et
    Korku politikası yapmaya devam! İnsanları kandırın bakalım!
    Cevapla
  • mmt 8 ay önce Şikayet Et
    11 ıl yıkıldıı yok oldu n bklıyon adam dogruuu dmııışş sacma sapan yoruuum yapma duzguun bınalar yapılmasıııı lazııım ıızmııır istanbuulda manzara ortada izmir istanbuuul cok grıı kaldıı acııl kntsl dönüşşüm şart
    Cevapla
  • MUZAFFER NAFİZ 8 ay önce Şikayet Et
    Deprem dirençli şehirler inşa etmek için siyasi irade yok demek çok haksız ve basit bir popülizmdir. Hoca efendi; sen önce bir mühendissin ve önce git kendi meslek kuruluşlarının kentsel dönüşümü nasıl sulandırdıklarını, siyasileştirdiklerine bir kaç laf et. Sonra da dön yürütmeyi durdurma karaları veren idari yargıdaki siyasileşmiş hakimlere bir iki laf et. Gerçek bilim adamı isen tabi.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Fenerbahçe'den Galatasaray için verilen karara tepki
Ekrem İmamoğlu'ndan beklenmedik adım! Medya hamlesi! İsimleri bile belli oldu