Suudi Arabistan-Türkiye ilişkilerinde yeni döneme dair (Değişimin ayak sesleri) (3)
- GİRİŞ12.03.2024 08:03
- GÜNCELLEME13.03.2024 09:25
MEKKE
Suudi Arabistan’ın "Vizyon 2030” kapsamında Türk iş dünyası ile birlikte çalışma istediğini...
Ve Türkiye’nin devlet olarak bu vizyonda olmak isteyen iş dünyasını desteklediğini bir önceki yazıda aktarmıştık.
SUUDİ ARABİSTAN’DA DEĞİŞİM HIZLANIYOR
Vizyon 2030 projesi, Suudi Arabistan’ın hem ekonomik olarak petrole bağımlılıktan kurtulma projesi hem de ülkenin kimine göre “liberalleşme” kimine göre, dünyaya daha da entegre olma çabası olarak da tartışılıyor.
Suudi Arabistan devletindeki bu yeni değişim, bankacılıktan, finans sistemine kadar bir çok alanı kapsıyor.
Kredi imkanları dahil olmak üzere yatırımları destekleyen yeni kanunlarla birlikte çok ciddi fırsatlar sunuluyor.
Devlet daha dünyaya açık hale geliyor.
Bu bağlamda, Suudi Arabistan’da turistik ve iş amaçlı seyahatlerin rahat yapılabilmesi için de yeni yeni uygulamalar var.
Okuyucularımız özellikle umre ziyaretleri için yapılan dijital uygulamaları hatırlayacaktır.
UMRE ZİYARETİ YILIN TAMAMINA YAYILDI, KOLAY VİZE UYGULAMASI BAŞLADI
Suudi Arabistan, yeni NUSUK adlı dijital uygulama ile başlayan kolay vize uygulamasıyla bir şey daha yaptı.
Umre ziyaretlerini neredeyse yılın 360 gününe yaydı. Yıllarca, hac günlerinden önce ve sonra yabancı ülke umrecilerine vize vermeyen Suudi Arabistan, artık sadece hac günlerinde bu uygulamaya devam ediyor.
O günlerde Mekke’ye sadece hac vizesi olanlar girebiliyor. Hac günleri dışındaysa artık yılın her vaktinde Mekke’ye umre yapmak için gelenlere vize veriliyor.
***
Suudi Arabistan, petrole dayalı ekonomisini çeşitlendirmek isterken, Hicaz Bölgesi’ne de ayrı bir önem veriyor. Hac ve umre ziyaretlerinin daha iyi yapılabilmesi için hem Mekke’de Harem bölgesinde yıllardır devam eden genişletme projesini tamamlamak istiyor… Hem de Medine’deki ulaşım arterlerini genişletiyor.
Mekke-Medine otobanının yanı sıra hızlı tren ağıyla da Hicaz Bölgesi’ni birbirine bağlıyor.
Böylece Kızıldeniz’in kuzeyinde Tebuk civarında inşa edilen Neom şehri projesiyle bir nevi Birleşik Arabistan Emirliği gibi “batı”ya açılmak isterken…
Hicaz Bölgesi’nde de hac ve umre ziyaretleriyle “dini turizm”i daha rahat, daha güvenli yapmak istiyor.
***
Dini amaçlı seyahat konusunda, Türkiye-Suudi Arabistan ilişkileri hem Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hem hac ve umre seyahat acentaları birliği HÜRSAD muhataplarıyla geliştirdiği iyi ilişkiler sayesinde daha da güçlendi. Geçtiğimiz ay Cidde’deki Hac-Umre fuarına Türkiye’den yoğun bir katılım oldu. Diyanet İşleri Başkanı, Hac Umre Başkanlığı ekibiyle birlikte fuara katıldı.
Diğer ticari ilişkilerle ilgiliyse daha ziyaretler çok sıklaştı. Ticaret Bakanı Ömer Bolat geçtiğimiz hafta Riyad’ı ziyaret etti.
Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Khalid Al-Falih ve Kırsal İşler ve Konut Bakanı el-Hukayl ile görüşen Bolat, yatırım konusunda “ortak hedefleri” istişare etti. Bolat, Suudi Arabistan’da bulunduğu iki gün içinde ayrıca 27. IBF Türk İhraç Ürünleri Fuarı'nın açılışını da yaptı… Dünyanın en büyük dijital fuarlarından birinin açılışına katıldı.
İSLAM EKONOMİSİNİN, GÜNÜMÜZ EKONOMİSİYLE UYUMU MEDİNE’DE TARTIŞILDI
Bu arada, başta söylediğimiz Suudi Arabistan’ın dönüşüm serüveninde Hicaz Bölgesi’nin hassasiyetleri de göz önünde bulundurulduğunu söylemeliyiz.
Bu bağlamda, geçen hafta burada Peygamber şehri Medine’de Al Baraka İslam Ekonomisi Forumu'nun 44. Oturumu yapıldı. Medine'deki oturumun ana konusu, "İslam Ekonomisi’nin Düzenleyici Çerçevesi"ydi.
Tartışmalarda, İslam Ekonomisi’nin İslam Hukuku’ndan üretilen ekonomik modelleri ile günümüz ekonomik modelleri arasındaki benzerlikle ile ayrışan yönleri tartışıldı.
Tartışmaların odak noktasında “İslam Ekonomik Modeli” ile çağdaş ekonomik modellerin ayrışan ve benzer noktaları masaya yatırıldı. Ortaklaşabilme şansı sorgulandı.
İslam Hukuku ve Ekonomisi alanında uzmanların katıldığı toplantıda, “İdeal, adil ve sürdürülebilir bir ekonomik sistemin yeniden canlandırması konusunda İslam dünyasının tecrübesinin olduğu” vurgulandı.
Kısaca “faizsiz sistem” diye tanımlana güçlü “fonlar”ın, nasıl kullanılabileceğinin gündeme getirildiği oturumlarda kâr amacı gütmeyen sektörlerin nasıl sürdürülebilirlik olacağı da konuşuldu.
***
Suudi Arabistan’daki ekonomik ve siyasi değişimin toplumsal değişimi nasıl etkileyeceği ise merak konusu.
HOŞ GELDİN RAMAZAN… HOŞ GELDİN ORUÇ… HOŞ GELDİN
Muhatabına Not: Ramazan’ın birinci gününü idrak ettik. İlk teravih namazını Mescid-i Nebevi'de Efendimizin yanı başında kıldık. İlk kez Ramazan’da Medine ve Mekke’deyiz. 11 ayın sultanı Ramazan-ı Şerif’in Mescid-i Nebevi ve Beytullah’ta nasıl geçtiğine ilişkin izlenimlerimizi de nasipse bir sonraki yazıda aktaracağız. Tüm Mü’minlerin Ramazan-ı Şerifi’ni tebrik ederim. Ramazan, huzur, bereket, selamet getirsin. (amin)
Yorumlar20