Efendimiz'in yanı başında ilk teravih
- GİRİŞ13.03.2024 09:27
- GÜNCELLEME15.03.2024 08:51
MEDİNE
Suudi Arabistan'ın "liberalleşme" ya da dünyaya daha da entegre olmak için başlattığı "Vizyon 2030" projelerini...
Türkiye-Suudi Arabistan ilişkilerini...
Dahası, ekonomik alandaki işbirlikliklerine ilişkin olup biteni bundan önceki 3 yazıda kaleme almaya çalıştık.
Riyad'ta başlayan, Suudi Arabistan seyahatimiz Medine'ye oradan Mekke'ye uzandı.
Elbette, siyasi, ticari, ekonomik ilişkiler önemli.
Ama unutmayalım İslam'In kalbi de Suudi Arabistan'da.
İki Haremi Şerif'e ev sahipliği yapıyor: Mekke'de Beytullah, Medine'de Mescid-i Nebevi.
***
Bu bağlamda, iki Haremi Şerif, Mescd-i Nebevi ve Kabe'de Ramazan ile ilgili izlenimlerimizi de sizlerle paylaşmak istedik.
RUYETİ HİLAL İLE RAMAZAN'A BAŞLANIYOR
Öncelikle şuradan başlayalım. Suudi Arabistan dini otoritesi hala Ruyeti Hilal üzere Ramazan ayını başlatıyor.
Ne demek istiyoruz? Yani çıplak gözle, Hilal'in görünmesi ile Ramazan ayı başlıyor burada.
O nedenle, geçtiğimiz pazar günü ikindi vaktine kadar, "Akşam teravih namazı kılınacak mı", "Gece sahura kalkılacak mı", "Pazartesi günü oruç tutulacak mı" sorularının cevabı henüz belli değildi.
Bizdeki gibi, yapılan hesaplamalar üzerine çok önceden ilan edilen bir "Ramazan ayı" yok.
O nedenle, pazar günü Medine'de Mescid-i Nebevi'de ikindi namazı için saf tutarken henüz daha Ramazan'ın başlangıç gününü öğrenememiştik.
Namaz sonrası, mesaj kutumuza düşen bir bildirim ile "Hilal'in göründüğü. Akşam teravih kılınacağı, gece sahura kalkılacağı ve pazartesi günü de ilk orucun tutulacağını" öğrendik.
Mescid'te karşılaştığımız Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Suudi Arabistan Basın Müşaviri Hüseyin Eren Yıldızer 'e "Burada ve Kabe'de Ramazan nasıl geçer" diye sorduğumuzda aldığımız cevap içimizi ferahlattı.
Dedi ki, "Tadından yenmez. Çok güzel geçer."
Aklımıza hemen buraya gelmeden önce Türkiye'de bazı medya organlarında çıkan, "Suudi Arabistan yönetimi, Ramazan'da camilerde iftar verilmesine müsade etmeyecek" haberleri geldi.
Hüseyin'e bahsettiğimde sadece acı bir gülümseme ile karşılık verdi.
İLK TERAVİH MESCİD-İ NEBEVİ'DE EFENDİMİZ'İN YANIBAŞINDA
İlk teravih Mescid-İ Nebevi'de.
Yatsı namazından sora ilk teravih için saf tuttuğumuzda aklımızın bir yerinde, "Acaba hatimle mi kılınacak? 20 rekat mı yoksa daha az mı olacak" soruları vardı.
Teravihe niyetlenip namaza durduğumuzda "Hatim ile kılacağımızı" Fatiha'dan sonra okunan Bakara Suresi'nin ilk iki sayfası ile öğrenmiş olduk.
Her iki rekatta bir selam verilerek kılınan teravih namazı, hatimle kılınıyordu ama yanımdaki hafız arkadaşım, "Her rekatta bir sayfa değil daha fazla sayfa okunuyor" diyerek bir noktaya işaret etti.
Gerçekten de hatimle teravih kılınıyordu ama toplam 10 rekatta namaz bitti.
Son 1 rekat ise vitir namazıydı. Namazın dua faslı ise mescidi dolduran 300 binden fazla mü'minin çoğunu göz yaşına boğdu.
***
Mescid-i Nebevi'de ilk teravihi kıldık, Medine'de Efendimiz Hazreti Muhammed'in yanı başında ilk sahurumuzu yaptık.
Sabah namazından sonra son kez "Huzura durduk."
Selam kapısından usulca yanıbaşına vardığımız Efendimizi, "Essalatü vesselamü Aleyke Ya RasulAllah. Esselatü vesselamü Aleyke Ya HabipAllah, Esselatü vesselamü Aleyke ya NebiAllah, Esselatü vesselamü Aleyke ya seyyidel evveline vel ahirin" diyerek selamladık. "Vesselam vesselam, vesselam" diyerek veda ettik.
***
Ardından, "Hicret Yolu" olarak da bilinen yoldan Mekke'ye doğru yola çıktık.
Devam edecek...
Yorumlar15