İstanbul için böyle söylüyordu 2019 seçimleri arifesinde Bay İmamoğlu…

Bu söylemle seçimi de kazandı ilginç bir biçimde…

Tüm Türkiye, aslında bir şovmenle karşı karşıya olduğumuzu seçimden birkaç gün sonra anlamıştı.

Şu meşhur ‘antrikot’ hadisesinde, olmayan bir şeyi olmuş gibi göstererek ilk şovunu yaptığında ne kıratta birisi olduğu daha o gün anlaşılmıştı.

Sonrasında ‘temel atmama töreniyle’ yaptı şovunu…

İstanbul’u sel basarken tatilde olması ve buna mümasil daha birçok husus, bu herifin gerçek kişiliği hakkında yeterli ipuçlarını içeriyordu lakin kelimenin tam manasıyla atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmişti…

İmamoğlu’nun CHP’nin başına geçip oradan da cumhurbaşkanı adayı olmak istediğini bilmeyen bir Allah’ın kulu yok.

Bunu Kılıçdaroğlu da biliyordu ama aldığı önlem kifayet etmedi ve yıkıldı gitti…

İmamoğlu açısından CHP genel başkanlığı için en ideal aday, kimliksiz, kişiliksiz ve her söylenene ‘tamam’ diyebilecek birisiydi.

Onun da Özgür Özel olduğunu kısa sürede anladı.

O Özgür Özel ki, on binlerce vatan evladının katili PKK ile işbirliği yapıp vatanını savunan kahraman Hamas için ‘terörist’ diyecek kadar vicdansız, insafsız ve akli yetilerden mahrum bir çapsız…

İmamoğlu ta başından beri kendini iktidara taşıyacak yolu ilmek ilmek ördü.

Bunun için İstanbul’a harcanması gereken kaynakları kullanmaktan da imtina etmedi elbette.

Unutmamak lazımdır ki, daha birkaç ay önce kurultayda delegelerin nasıl satın alındığını söyleyen biz değil CHP’lilerdi…

Bunun böyle olduğunu da yine dünya âlem biliyor ama tuhaf bir biçimde bu gerçeği sanki çok normalmiş gibi karşılıyorlar.

Son olay da bunun kanıtı niteliğinde…

İmamoğlu’nun kasası diye bilinen Fatih Keleş’in başkahramanı olduğu şu meşhur para sayma hadiseleri zincirinden söz ediyorum elbette.

Önce poşetlerle gelen parlar düştü sosyal medyaya…

Ardından çanta dolusu yuro (Euro) lar…

Bu yazı yazılırken en son bavullar dolusu paradan söz ediliyordu.

Yaşanan müthiş bir skandal lakin kimsenin oralı olduğu yok!

Ne İmamoğlu oralı oluyor, ne Özgür Özel ne de herhangi bir yetkili…

Hatta kimi CHP’liler, TV canlı yayınında konu bu para meselesine geldiğinde, tehditler eşliğinde programı terke yeltendiler…

Bu kadar yüzsüzler…

CHP adına adeta kıyamet koparken partinin genel başkanı Özgür Özel nerede sahi?

Ortalarda yok!

Öyle ya, onun PKK ile işbirliği yapmak ve Hamas’a iftira etmek gibi çok daha önemli işleri var…

Parti, gırtlağına kadar yolsuzluğa batmış, umurunda mı?..

Onu, partinin gerçek genel başkanı yani İmamoğlu düşünsün değil mi?…

Bu para hadisesinin başrolünde elbette ki, İmamoğlu var.

Herkes de biliyor bunu…

Paraların aslında nereden ve kimden geldiğini, nereye ve kimlere gittiğini de biliyorlar…

Ama her ne hikmetse dut yemiş bülbülü oynamak daha kolaylarına geliyor.

Kim bilir, belki de patlayan lağımın gerçek boyutu görünsün diye bekliyorlardır.

Kuşkusuz ki, görüntüleri CHP’liler sızdırdı.

İçerideki hesaplaşma ne kadar büyükse artık…

Meseleyi yakından bilenler, “bunlar buzdağının görünen kısmı” diyorlar. 

Bakınız bunda hiç şüphe yok.

Mevcut yönetim tarafından İstanbullunun ve bu ülkenin iç edilen paraları öylesine devasa bir boyuttadır ki, bu gördüklerimiz devede kulak kalıyordur…

Herif boşuna mı; “İstanbul nimet nimet!” demişti…

Elinin altına nelerin geçeceğinin gayet iyi farkındaydı ve ona ulaşabilmek için heyecandan ölüyordu adeta…

İmamoğlu muradına erdi ve nimete gark oldu…

Aradan 5 yıl geçti.

İstanbul’a ettiği zulümler herkesçe görüldü.

Bu para hadisesinde de kaynakların kimlere ve nasıl peşkeş çekildiği gözler önüne serildi…

Fakat o da ne!

Anketlere baktığımızda en iyimser tahminle “başa baş” bir yarıştan söz ediliyor.

Anlaşılan İstanbullular bu hal ve gidişten gayet memnunlar…

Öyle olmasa eğer 5 yıl boyunca yan gelip yatmış, İstanbulluların paralarını delege pazarlığında şurada burada çarçur etmiş bir herif, nasıl olurda bırakın başa başı, yarışın içinde olabilir?..

İnanın aklım almıyor bunu…

Demek ki, İmamoğlu “İstanbul nimet nimet” derken hiç de haksız değilmiş.

Hakikat şu ki, bütün bu olup bitene rağmen kendisine hâlâ seçilme şansı tanıyan şehir ve seçmen için “nimet” tabirinden daha isabetli bir sıfat olamazdı…

Bay ego tam 12’den vurmuş besbelli…