Bayram ziyaretleri esnasında en fazla konuşulan konular arasında yerel seçimlerin sonuçları vardı…

Herkes kendince oy verme sebebini veya sandığa neden gitmediğinin gerekçelerini dile getirdi bayram sohbetlerinde…

Bayramda büyüklerimizi ziyaret etmek için İstanbul’dan Bursa’ya giderken yolda durakladığımız noktada ve şehirde karşılaştığım pek çok vatandaşımız, AK Parti’ye neden uyarı verdiğini samimiyetle aktardı…

Emeklilerin maaşlarından memnuniyetsiz olduğu…

Hayat pahalılığına çok acil müdahale edilmesi beklendiği…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kadrolarının önemli bir bölümünü yenilemesi gerektiği…

Vatandaşla daha iç içe kadroların olmasının gerektiği…

Bana iletilen konuların başlıcaları bunlardı…

Bugünlerde bu eleştirilere yönelik yapılacak eylemler, AK Parti’nin sandığa gitmeyen seçmenini tekrar partisine döndürebilir.

2023 Mayıs seçimleri sonrasında ‘Ekonomi Yönetiminde Şeffaf İletişim Şart’ başlıklı bir yazı yazmıştım.

Orada belirttiğim ana konu; küresel etkiler ve deprem nedeniyle yaşanan ekonomik türbülans dönemini atlatmak adına vatandaşın dişini neden sıkması gerektiği ve ne zamana kadar sıkacağının daha somut bir biçimde anlatılmasıydı…

Bu konuya daha fazla odaklanılması gerektiğini düşünüyorum.

Ticaret Bakanlığı’nın da hayat pahalılığını önlemeye yönelik aldığı tedbirler varsa daha gür bir sesle ifade etmesi bana göre önem arz ediyor.

Emeklilerin önemli bir bölümü, genel seçimler sonrasında ‘memurlara seyyanen yapılan 8.000 TL’lik zammın kendilerine yapılmamasını’ sandığa gitmeme gerekçesi olarak ifade ediyor.

Ya da şu cümle sıklıkla kuruluyor: “Memura 4.000 TL, emekliye 4.000 TL seyyanen zam yapılsaydı”

Burada emekli sayısının yaklaşık 16 milyon, memurların ise yaklaşık 3,5 milyon kişi olduğunun ve devlete mali yükünün aynı ölçekte olmadığının da çok fazla bilinmediğine şahit oldum…

Yerel seçimler öncesinde emekliler için açıklanan banka promosyonu konusunun da geçtiğimiz yıllarda bankalarıyla anlaşma yaparak promosyon ödemesi alan birçok kişinin cüzi bir cayma bedeli ile artırılmış promosyon ödemesini bu sene de alabileceklerinden haberdar olmadığıydı…

Uyarı vermek için sandığa gitmeyenlerin ortak kanaati ise; sonuçların böyle olmasını beklemedikleriydi…

Özellikle büyükşehirlerde CHP’li adaylar ile AK Parti’li adaylar arasında bu kadar fark olacağını birçok kişi tahmin etmediğini ifade etti…

Bayram sohbetlerinden kalanlar bunlar…

Vatandaş bize ilet dedi, üzerimizde kalmasın…

İRAN-İSRAİL GERİLİMİ CİDDİ Mİ?

Önce bir hatırlatma yapalım…

İran’daki mevcut rejim Paris’ten uçakla gelen Humeyni tarafından kuruldu…

Humeyni için birçok kişi televizyon yayınlarında İran’ın Ruhani veya Dini Lideri diyor.

Humeyni esasen İran’ın siyasi lideridir.

Cumhurbaşkanı dahil, ülkedeki herkes ve her kurum ona direkt olarak bağlıdır.

Defakto olarak da değil, resmen…

Fransa’dan uçakla gelerek ABD kontrolünde bir ‘İslam Devleti’ kurulduğunu ifade etmek çok da yanlış bir yorum olmaz…

Bunları neden hatırlattım?

Trump’ın başkanlığı döneminde itiraf ettiği; İran’ın ABD unsurlarına önden nereyi vuracağını haber verdiği kontrollü gerilimlerin günümüzde başka bir versiyonunun sahneye konulmakta olduğunun görülmesi nedeniyle…

ABD-İran ilişkisi genellikle danışıklıdır.

İran, bana göre bir tiyatro oynadı.

Kendi iç kamuoyunu konsolide etti.

Bir taraftan da bir tahribat yaratamasa da savunma sanayiinde ürettiği füze ve İHA’ların gücünü dünyaya göstermiş oldu.

Gazze’de mezalim nedeniyle dünya vicdanına zalim sıfatı yükselen İsrail’e de can suyu verdi.

İsrail terör devletinin Gazze’deki zulümleri dünyaya unutturulmaya çalışılacak.

DAEŞ’in Moskova’da tiyatroda yaptığı, Şampiyonlar Ligi çeyrek finali maçlarında yapacağı ilan edilen terör saldırıları sonrası; yine İslam ve terör kelimelerinin yan yana gelmesine olanak sağlanacak.

İsrail’in cepheyi genişletmesine de kapı aralayacak

Lübnan ve Suriye'ye girilmesinin önü bu saldırı nedeniyle açılabilir…

Özetle; İran, İsrail’e al da at tadında bir asist yapmış olabilir…

Ülkemizde bazı gruplar var.

İran’ı övüp ülkemize vurmak için fırsat kolluyor.

Yakın zamanda Kuzey Irak ve Suriye’de terörü sıfırlamak için yapılacak operasyonlar öncesi küresel akla hizmet etmekten başka bir işe yaramayacağı kesin…

Bu konuda da uyanık olmak gerekiyor…