Bir tespit, bir öneri…
- GİRİŞ17.04.2024 09:14
- GÜNCELLEME18.04.2024 12:02
Seçimler birer er meydanıdır…
“Altta kaldım!” diye üzülmeyecek, “üste çıktım!” diye sevinmeyeceksin!
31 Mart seçimleri sonrası sandıktan beklediğini bulamayan Ak Parti’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakın ekibi seçmenin gönlünü tekrar kazanmanın yollarını ararken şu aralar bir “eleştiri” furyası da devam ediyor.
Seçim kaybını iyi analiz eden yürekli, zeki, iyi niyetli birçok insanın yorumlarını geçtiğimiz 3 hafta boyunca okuduk, dinledik.
Artık bu saatten sonra “yenilginin nedeni” başlığı kapanmıştır.
Yapılacak yorumlar yapılmıştır.
Hatta bu yorumların en isabetlisi de daha kaybedilen seçimlerin ilk dakikalarında bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından dile getirilmiş, “seçmenin gönlünü tekrar kazanmanın” yollarının arandığı ifade edilmiştir.
Bundan sonra eldeki veriler değerlendirilip zaman kaybetmeden harekete geçme zamanıdır.
Bunu belirttikten sonra “Ak Parti’yi eleştirme furyasına” geri dönelim.
Ortada garip bir durum var.
İyi niyetli eleştirilerin arasında avazı çıktığı kadar bağıran bazı tiplerin “rol çalmaya çalıştığı” dikkatli gözlerden kaçmıyor.
Bir yanda kibri, görgüsüzlüğü, patavatsızlığıyla “bunun Ak Parti’de ne işi var?” diye sorgulanan tipler…
Diğer yanda nice sözü dinlenen adam dururken kerameti kendinden menkul “bu parti bizim!” diye bağırıp çağıran sosyal medya kuşları…
İkisi de insana garip geliyor.
“Ak Parti eleştirisi” yapıyor gibi görünürken “hepsi kötü, ben ve benim gibiler iyi” mesajı verenleri de es geçmeyelim.
Bu furyada bir de dikkatlerden kaçmaması gereken “ben de burdayım!” tipleri var.
Bir süredir ortalarda görünmeyen bazıları seçimlerden sonra “mesaj verme yarışına” girdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın bir gelecekte tabiri caizse partide “vidaları sıkacağı” artık bir sır değil.
Parti içinde bazı değişiklikler yakın görünüyor.
Akil adamlarla istişare fayda sağlayabilir!
Bu noktada bir de öneride bulunmak isterim.
İstişareye önem verdiği herkesçe bilinen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, toplumun her kesiminden dürüst, mert, iyi niyetli akil insanlarla dertleşmesi olumlu sonuçlar doğurabilir.
Siyaset, medya, sivil toplum, ticaret, sendika, sanat…
Liste uzatılabilir…
Bu toplantıların belki de en önemli çıktısı, Sayın Erdoğan’ın “ruh kaybı” diye nitelediği sorunun çözümüne bir katkı olabilir.
Türkiye’ye yıllarca sayısız hizmetlerde bulunmuş Cumhurbaşkanı’nın tam da yanında olmak zamanıdır.
Yorumlar175