Nadir görülen yüksek tansiyon hastalığı nedeniyle 3 yıldır akciğerini çantasında taşıyor

Nadir görülen bir yüksek tansiyon türü olan "pulmoner hipertansiyon" hastası 60 yaşındaki Aykut İnciler, akciğerinin fonksiyonlarını yerine getirememesi sonucu 3 yıldır çantasında taşıdığı yapay akciğer cihazıyla hayata tutunuyor.

GİRİŞ 07.05.2024 22:19 GÜNCELLEME 07.05.2024 22:25
Bu Habere 7 Yorum Yapılmış

Ankara'da yaşayan Aykut İnciler, 2009'da başlayan oksijen azalması sonucu 3 yıl önce sağlık kuruluşuna başvurdu. Yapılan tetkikler sonucu İnciler'e pulmoner hipertansiyon teşhisi konuldu.

Hastalığına dair açıklama yapan İnciler, küçük hareketlerde nefes darlığı çekmeye başladığını belirterek, "Nefes almakta yaşadığım güçlükleri ilk olarak televizyon kumandasını almak için eğilip, doğrulmada fark ettim. Sonra ayakkabı bağlarken nefes darlığı yaşıyordum, küçük hareketlerde de nefes darlığını fark ettim. Tetkiklerin ardından teşhis konuldu." dedi.

İnceler, hastalığının tedavisinin olmadığını, ilerlemesini geciktirmek için ilaç tedavisi uygulandığını anlattı.

Yaşamak için 3 yıldır çantasında yapay akciğeri taşıdığını belirten İnciler, önceleri insanların bakışları nedeniyle psikolojik olarak zorlandığını ama zamanla buna alıştığını ifade etti.

"LÜTFEN ORGANLARINIZI TOPRAK ETMEYİN"

İnciler, birçok kişinin yaşamak için organa ihtiyaç duyduğunu, bu nedenle organ bağışının büyük önem taşıdığını söyledi.

Yapay akciğer cihazını, 24 saat kullanmak zorunda olduğunu belirten İnciler, şöyle konuştu:

"Yetmediğinde evde daha büyük destek cihazları var, onlara geçiyorum, bunu sürekli kullanmam gerekiyor. Benim kalbimde sorun olduğu için organ nakli çok mümkün değil ama bu hastalar için organ bulunamıyor.

İnsanlarımızda bu bilinç yok. Keşke insanlar doğduğunda organ bağışçısı olarak doğsa, 18 yaşına geldiğinde istemiyorsa kararını o zaman verse. Lütfen organlarınızı toprak etmeyin. Bir insan organlarıyla ortalama 11 insanı kurtarabiliyor. Bu hastalık için organ bağışı çok önemli, tek tedavi yolu bu."

İnciler, hastalığının zamanla hayatını zorlaştırdığını, her hareket ettiğinde nefesinin kesildiğini ve yürümekte güçtük çektiğini belirtti.

Hastalığın çok hızlı ilerlediğini aktaran İnciler, "Gittikçe kötüleşiyor hastalık. Bazen hiç yürüyemiyorum, hastanede mutlaka tekerlekli sandalyeye bekliyorum. Organ bağışlarına dikkat çekmek istiyorum, nakil merkezlerimizin sayısının artmasını itiyorum, bazıları kapatılıyor. Keşke biraz daha fazla nakil merkezi olsa. Bu hastalık genlerden de geçebiliyor, şu an çocuklarımda bir şey yok ama onların da takibini yapıyoruz." dedi.

"AKCİĞERİMİ YANIMDA TAŞIYORUM"

İnciler, hastalıkla birlikte oksijenin ne kadar önemli olduğunu anladığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aldığımız her nefes çok önemli. Nefes almanın bu kadar önemli olduğunu bilmiyordum. Bakın nefes alıyoruz ama hiç farkında değiliz. Ben akciğerimi yanımda taşıyorum. Bu nefes benim için önemli başka çarem yok. Akciğerini yanında taşımayı yaşamayanlar bilemiyor maalesef. Umarım organ bağışına farkındalık olur, lütfen organlarınızı toprak etmeyin, bağışlayın."

"NİHAİ TEDAVİ AKCİĞER NAKLİ"

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Serdar Kula, pulmoner hipertansiyonun, dünyada oldukça nadir görülen ve tedavisi bulunmayan ölümcül hastalıkların en tehlikelilerinden olduğunu kaydetti.

Hastaların nefes darlığı, çabuk yorulma, ayaklarda şişlik ve morarma gibi şikayetlerle sağlık kuruluşlarına başvurduklarını kaydeden Kula, şunları söyledi:

"Kesin tedavisi olan bir hastalık değil, elimizde sınırlı tedaviler var. Nihai tedavi olarak akciğer nakli karşımıza çıkıyor, o da tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sınırlı olarak yapılıyor. Bu hastalığın ortaya çıkışında bir yaş sınırı yok, yeni doğandan itibaren görülebiliyor. Bu hastalık her yaşta ortaya çıkabilir. Özellikle anne babalar için travmatik olan tarafı da bu. Çocuk sapasağlam, hiçbir sağlık sorunu yok ve bir anda herhangi bir yaşta hastalığın belirtileri ortaya çıkıyor."

KAYNAK: AA
Erhan Ceylan Haber7.com - Editör
Haber 7 - Erhan Ceylan

Editör Hakkında

Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi'nin İşletme bölümünden mezun oldu. Yeni medyaya 2015 yılında adım attı. Yakın siyasi tarih, yönetim ve politik süreçlere olan ilgisi bu mesleğe başlamasındaki en önemli etken oldu. Sırasıyla Star, Güneş, Akşam ve A Haber'de gündem ve politika editörlüğü görevinde bulundu. Her türlü dezenformasyonun olduğu, Hakikat ötesi siyasetin (Post truth politics) yaşandığı günümüz dünyasında, tahrif edilen olguları savunmak, temiz bilgi aktarımına yardımcı olmak ve kamuoyunun dijital-medya okuryazarlığını geliştirmek üzere çaba gösteriyor. Dijital medya kariyeri Haber 7'de devam etmektedir.
YORUMLAR 7
  • Hasan Yılmaz 7 ay önce Şikayet Et
    Bu yapay akciğer değil. Oksijen konsantratörü. Sadece oksijen veriyor.
    Cevapla
  • Rasim 7 ay önce Şikayet Et
    Allah yardımcın olsun kardeşim bende KOAH hastasıyım bende çok sıkıntılı dönemler geçirdim benimde nefes alıp verebilmem için boğazım delindi şuan eskisi kadar olmasamda çok şükür iyim GENÇLER SİGARA İÇEN BÜTÜN İNSANLARA SESLENİYORUM LÜTFEN SİGARADAN uzak durun tekrar çok geçmiş olsun
    Cevapla
  • Ersoy 7 ay önce Şikayet Et
    Zenginlik parada değil sağlıkta, bunu en iyi başına gelen bilir
    Cevapla
  • Chpkk 7 ay önce Şikayet Et
    Chp başa gelirse birşeyi kalmaz, emin olun
    Cevapla
  • Misafir 7 ay önce Şikayet Et
    insan ölmeden alınıyor kesinlikle yanlış
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
ABD'den sürpriz Türkiye çıkışı: Devlet içinde devlet gibi kalamaz...
Türk Dünyası'nın haritası yeniden çiziliyor... Tümgeneral Osman Alp anlattı