31 Mart’tan sonra doğruları artırma anlamında ilk ciddi adım: Kamuda Tasarruf

  • GİRİŞ14.05.2024 08:41
  • GÜNCELLEME15.05.2024 09:07

2007 yılında kamuda çalışanların toplam sayısı 2,9 milyon iken, bu rakam 2015’te 3,4 milyona, Eylül 2023’te ise 5,1 milyona yükselmiş.

Oransal olarak bakıldığında elimizde şöyle bir rakam var:

2017 yılında kamuda çalışanların toplam çalışanlara oranı %10,8 iken, bu rakam Eylül 2023 itibarıyla %13,1’e yükselmiş.

Bardağın dolu tarafından bakacak olursanız OECD ortalaması olan %18’in epey altında bir oran bu.

Yani kamuda çalışan sayısı bakımından çok da ‘obez’ bir yerde sayılmayız.

Ancak, Türkiye gibi, kalkınma ve refah anlamında ekonomisinin sıklet merkezini özel sektör başarısı üzerine oturtmak zorun olan, alın teri, akıl teri ile büyümek durumunda olan bir ülke için istihdamda kamu ağırlığının daha gerilere çekilmesi net bir ihtiyaç.

Örneğin şu an %13,1 olan oranı yeniden %10 seviyelerine çekebilirsek, bu iyi bir başarı anlamına gelecektir.

Bu şekilde bir giriş yapmamın sebebi şu:

Kamuda tasarruf deyince akla gelen en ‘popüler’ başlıklar arasında olmasa da, esaslı bir tasarruf için en önemli adımın kamu personel sayısı ile alakalı olduğu bir gerçek.

Dün Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile birlikte kamuda tasarruf paketinin detaylarını açıklayan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “3 yıl boyunca emekli olan kadar yeni personel istihdam edeceğiz. Destek personeli sayısını, zaman içinde belirli bir program dahilinde azaltmayı hedefliyoruz” dedi.

Şimdiye kadar sadece kamuda personel alımına dönük tasarruftan söz ettik ama bu aslında Mehmet Şimşek’in de işaret ettiği gibi 3 temel eksen ve 8 öncelikli alandan oluşuyor:

Taşıt konusunda 3 yıl boyunca yeni taşıt alınmaması ve kiralanmaması önemli bir karar örneğin. (Ambülans, savunma ve güvenlik alanlarındaki zorunlu ihtiyaçlar hariç)

Aynı yaklaşımın kiralık binalara dönük olarak da hayata geçirileceği anlaşılıyor.

Şu ifadeleri yine Mehmet Şimşek’ten alıntılıyorum:

“Yeni binaların kiralanmasına izin vermeyeceğiz, mevcut kiralamaları da peyderpey sonlandıracağız. Doğal afet ve güvenlikle ilgili olanlar hariç, yeni lojman ve sosyal tesis alımını, yapımını ve kiralanmasını süresiz kaldırıyoruz. Savunma ve güvenlik hariç, mevcut sosyal tesisleri ekonomiye kazandıracağız”

EN ÖNEMLİSİ TOPLUMA, “DEVLET DE TASARRUF EDİYOR” MESAJINI VEREBİLMEK

Mehmet Şimşek’in dünkü toplantıda yaptığı önemli bir açıklama daha var.

Şöyle:

“Son 20 yılda bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 2,4’tür. Bu rakam Maastricht kriteri olan yüzde 3’ün oldukça altındadır. Dolayısıyla 20 yıllık performansa baktığınızda mali disiplinin, kamuda verimliliğin, tasarrufun AK Parti hükümetlerinin önemli bir özelliği olduğu ortaya çıkacaktır.”

Bu sözler, kamuda israf meselesi ile alakalı öteden bir farkındalık olduğuna işaret ediyor.

Yani yukarıda personel rakamlarını/oranlarını zikrederken de ifade ettiğim gibi ipin ucunu kaçırmama anlamında bir duyarlılığın olmadığı söylenemez.

Ama özellikle içinden geçtiğimiz dönemde olduğu gibi halkın önemli bir kısmının satın alım gücünün azaldığı bir ortamda kamuda tasarruf meselesinin elde edilecek tasarruf miktarı kadar, belki ondan da fazla ‘mesaj etkisi’ büyük önem taşıyor.

Kemer sıkma ihtiyacı ortaya çıkmışsa, bunu devletin önce kendisinden başlayarak hayata geçirmesi, topluma karşı iyi bir mesaj anlamına gelir.

DEPREM BÖLGESİ İÇİN KISITLAMA YOK

Geçen hafta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ile, Hatay’da bir gün geçirdim.

Otobüs içinde dolaştığımız Antakya’nın hemen her bölgesinde, büyük bir hareketlilik vardı.

Yıkılan evlerin yerine yenilerinin yapılması anlamında.

Her yerde bir şantiye ile karşılaştık.

Özhaseki, geçen yılın Kasım ayında Kanal 7’de yaptığımız bir yayında deprem yaralarının sarılması anlamında kendilerine karşı bir kısıt olmadığından söz etmiş. Mehmet Şimşek’de daha sonra bunu teyit etmişti.

Deprem bölgesi için 2023’te 800 milyar liraya yakın, bu yıl da 1 trilyon liranın üstünde bütçeden ödenek ayrıldı.

Bu konu şu bakımdan önemli.

Tasarruf tedbirlerinden deprem bölgesinin muaf tutulması, hem hükümetin o bölgeye dönük yakın alakasını ortaya koyuyor, hem de tasarruf arayışlarının önemli bir gerekçesini teşkil ediyor.

Kamuda tasarruf kararlarının toplumda pozitif bir şekilde algılanacağı çok açık.

Tabi sadece kararlar alınması değil, alınan kararların kararlılıkla uygulanması ve gerektiğinde müeyyidelerin hayata geçirileceğinin açıklanması da önemli.

AK Parti ve hükümet açısından bu adımın şöyle bir anlamı da var:

31 Mart’ta verilen en önemli mesaj, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da seçimin hemen sonrasında dile getirdiği gibi, ‘doğruları artırma, yanlışları azaltma” mesajıydı.

Bu, seçimden bu yana doğruları artırma anlamında şimdiye kadar verilen en güçlü mesaj oldu.

Çok net.

Yorumlar26

  • ERDO61 7 ay önce Şikayet Et
    Kamu çalışanları konusunda obez olduğumuzu düşünüyorum, OECD hikaye anlatıyor, bu günkü teknolojik ortamda bu kadar kamu çalışanın olması bence çok saçma, gidin her kamu birimini inceleyin, bir çoğu masa işgalinden başka bir şey yapmıyor. Hakkıyla çalışanlara sözüm yok. Siyasiler sırf halka şirin görünmek, halktan aferin almak için atama yapmamalı.
    Cevapla Toplam 6 beğeni
  • Birkul 7 ay önce Şikayet Et
    Öğretmen atamalarında ve göreve devam edenlerde LGBT ,namus, vatan gibi bizim için çok önemli kavramları zedeleyenleri de memurluktan çıkaralım.
    Cevapla Toplam 11 beğeni
  • Davud 7 ay önce Şikayet Et
    Çok gec kalındı .Devlet memurlarınin maaşlarına fren yapılmalıdır.Herkes memur olmak için sırada .
    Cevapla Toplam 9 beğeni
  • Mustafa038 7 ay önce Şikayet Et
    Kamu personelinden en randımanlı şekilde nasıl faydalanılır onun araştırmasını yapmak gerek. Gereksiz fazla personel demek, fazla araç gereç, fazla bina, fazla mesai vs. demektir.
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • Samses 7 ay önce Şikayet Et
    Ama hizmet alırken vatandaş en üst seviyeden bekliyor Yüz kişilik işi on kişiden bekliyor Vatandaş da artık lüks hizmetten vazgeçsin, anneme bakıyorum para kazanıyorum maaşı da kesilsin,
    Toplam 1 beğeni
  • Hüseyin 7 ay önce Şikayet Et
    Partilere yapılan yıllık yardımlar yarıya seçim yardımı ise sıfırlanmalı.vekil kıyak emekliliği iptal edilmeli.öğr mülakat şartları belirlenip mülakat kayıt altına alınıp adaya bir kopyası imza karşılığı verilmeli(mülakatta Türkçeyi kullanma,konu anlatımı,sınır vs psikolojik yoklamalar gibi davranışlar değerlendirilmeli) gbts bozuk çıkan mülakata alınmasın ve öğretmenliği tercih etmek i
    Cevapla Toplam 8 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat