SGK borçları meselesi… Maksat CHP belediyelerini cezalandırmak mı? yoksa?

  • GİRİŞ26.07.2024 08:15
  • GÜNCELLEME29.07.2024 09:14

31 Mart yerel seçimlerinin üzerinden yaklaşık olarak 4 ay geçmiş olmasına rağmen, seçimleri kazanan CHP’li belediyeler, kulağa hoş gelen, pırıltılı bir hikaye oluşturamadılar.

Şöyle bir hizmet aşkıyla kolları sıvama, heyecanla işe koyulma haberleri yerine, ilk icraatlar kabilinden akraba-eş-dost atamaları, sığınmacılara ‘suyu bile çok gören’ ırkçı kararlar karşımıza çıktı.

Ha, zaten CHP’de olan belediyelerin hizmet performansı, 31 Mart sonrası için bir beklenti oluşturmaya müsait miydi?

Soruyu ben sordum, cevabı bu yazıyı okuyanlar versin.

Dün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın yaptığı açıklamalarla anlaşıldı ki, uzun süredir iş başında olan pek çok CHP’li belediye, belediyecilik namına doğru düzgün bir hizmet siyaseti izlemek şöyle dursun, yönettikleri belediyeyi borç batağına sürüklemiş durumda.

Yine Bakan Işıkhan’ın açıklamasından anlaşılacağı üzere Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçlar sıralamasında ilk 5’te CHP’li belediyeler var:

-Ankara Büyükşehir Belediyesi 5,7 milyar lira,

-İzmir Büyükşehir Belediyesi 5,3 milyar lira, 

 İstanbul Büyükşehir Belediyesi 3,3 milyar lira,

-Adana Büyükşehir Belediyesi 3 milyar lira

-Şişli Belediyesi 1,8 milyar lira."

Bu veriler, SGK borçlarının tahsili için harekete geçilmesini CHP’li belediyeleri cezalandırmak, elini kolunu bağlamak amacı ile ilişkilendiren CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i de, onun dışında konuşan diğer CHPli yetkilileri de boşa düşürüyor.

Zira, bu belediyelerden İstanbul, Ankara ve Adana 2019’dan itibaren, İzmir 25 yılı aşkın süredir, Şişli ise Milattan önceden beri CHP’li başkanlar tarafından yönetiliyor.

Üstelik, Ankara, İstanbul ve Adana’nın SGK borçlarının ilk 5’te olması, önceki dönemle kıyaslama imkanı da sunuyor ve borçların geometrik olarak artışını ayrıyeten sorgulanır hale getiriyor.

Çalışma Bakanı Işıkhan Ankara örneğinden yola çıkarak diyor ki:

“Belediyeyi 2019'da AK Parti'den devraldığında borcu 225 milyon lirayken, bugün itibarıyla 25,5 katına çıkmıştır. Dolayısıyla 'seçim oldu' diyerek kafa karışıklığı yaratmaya, aziz milletimizi yalanlarla aldatmaya çalışmanın kimseye faydası yoktur.”

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI… ŞECAAT ARZEDERKEN…

CHP adına konuşan isimlerin kullandığı bir argüman da şu:

31 Mart’ta bu belediyelerin bir kısmı AK Parti’den, MHP’den CHP’ye geçti.

O nedenle aslında AK Partili, MHP’li belediyelerin borçları CHP’li yeni yönetimin üzerine yıkılmak isteniyor.


Peki gerçek öyle mi?

CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut’un dün yaptığı açıklama, kendi kendine nasıl bir çelişki içine girdiğini gösterecek türden bir örnekti.

Bulut, son yerel seçimlerde AK Parti’den CHP’ye geçen Balıkesir, Bursa ve Denizli büyükşehir belediyelerinin toplam prim borcunun 789 milyon 835 bin lira olduğunu açıkladı.

Bu üç belediye AK Parti’den CHP’ye geçen nüfusu en kalabalık üç belediye.

Ancak CHP Genel Başkan Yardımcısı’nın yaptığı açıklama, aslında AK Parti’den CHP’ye geçen bu üç belediyenin SGK borçlarının uzun süredir CHP tarafından yönetilen belediyelerle karşılaştırıldığında gayet makul bir seviyede olduğunu gösteriyor.

Bir başka deyişle CHP Genel Başkan yardımcısı Bulut, öteden beri CHP tarafından yönetilen belediyelerin AK Parti’den CHP’ye geçen belediyelere göre çok fazla borç bıraktığını kendi ağzıyla itiraf etmiş oldu.

BU BORÇLARIN EN BÜYÜK SEBEBİ, BELEDİYE KADROLARININ PARTİZANCA ŞİŞİRİLMESİ.

Peki, bu kadar borç nasıl yapıldı?

Hepsini genelleştirerek toplu suçlamada bulunmayalım ama şöyle bir gerçek var:

CHP’li belediyelerin temel bir karakteri, belediye kadrolarını partizanca bir anlayışla şişirmek.

İstanbul Belediyesi’nde 2019/2024 kıyaslaması yapıldığında personel durumu şöyle:

İBB’nin CHP’ye geçtiği 2019 yılında toplam personel sayısı 78 bin 934 kişi idi.

Bu sayı 2024’te 92 bin 176’ya yükseldi.

Ama bu yapılırken mevcut çalışanların üstüne personel alımı yapılmadı.

Bir taraftan 33 bin 725 kişi işten çıkarıldı, toplamda 47 bin 471 kişi işe alındı.

Ankara belediyesinde de personel sayısı belediye bütçesinin kaldırabileceği rakamların çok üstüne çıkarıldı.

Personel yönetimi anlamında başarılı bir örnek olarak Konya Büyükşehir Belediyesini özellikle zikretmek isterim.

Birkaç ay önce bir vesile ile sohbet ettiğimiz Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, belediyenin toplam personel sayısının artışına asla izin vermediğini bunu bir kural olarak uyguladığını anlatmıştı.

Altay, dün gündemdeki konuyla alakalı bir paylaşımda bulundu ve Konya Belediyesi’nin SGK borcunun sıfır olduğunu duyurdu.

Demek ki istenirse böyle de yapılabiliyormuş, SGK’ya borç yıkmadan da belediye yönetilebiliyormuş dedirten bir örnek bu.

Kaldı ki, büyükşehirlerin tamamına, hangi partiden olduğuna bakılmaksızın eşit kriterlerle kaynak aktarılıyor.

İller Bankası üzerinden aktarılan kaynak bir;

Hazine ve Maliye Bakanlığı üzerinden ilgili büyükşehirde toplanan verginin %5’i iki.

MAKSAT CEZALANDIRMAK OLSA, MERKEZİ YÖNETİMDEN AKTARILAN KAYNAKTA KESİNTİYE GİDİLİRDİ.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan’ın prim borcu olan belediyeler için borç yapılandırması dahil her türlü kolaylığın sağlanacağını açıklaması, CHP’li belediyeleri cezalandırma argümanını boşa düşüren bir başka haber olarak karşımıza çıktı.

Maksadın bağcı dövmek değil, üzüm yemek olduğunu gösteren bir yaklaşım bu.

Kaldı ki, 96 milyar liralık borcun tahsili için başlatılan girişim, AK Partililer dahil bütün belediyeleri kapsıyor.

Oynamasını bilmeyen gelin yerim dar dermiş misali…

CHP adına konuşan yetkili isimlerin SGK borçlarının tahsili için başlatılan girişimi kendilerinin hizmet yapmasını engellemek olarak sunmaya çalışması buna benziyor.

Yorumlar45

  • Herdal 3 ay önce Şikayet Et
    Hangi belediye olursa olsun son kuruşuna kadar tahsil edilmesi vede belediyelerin rastgele zam yapması engelecek bir kanun çıkartılması dilerim
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Misafir 3 ay önce Şikayet Et
    Chp iktidarı ele geçirmiş olsaydı diğer belediyeleri nasıl cezalandırırdı görürdünüz. Biz gördük çünkü. Çalışma Bakanlığı chp nin elindeydi. O yıllarda ak parti yoktu. Refah Partisi vardı ve başta İstanbul olmak üzere bir çok belediyeyi almıştı. Sigorta borçları nedeniyle refahlı belediyelerin banka hesaplarının tamamına bloke konuluyordu ve maaş alamadığımız aylar oluyordu.
    Cevapla Toplam 6 beğeni
  • Tesvik 3 ay önce Şikayet Et
    Eyt liler ise dönmeye teşvik edilsin,dönmek istemeyen, eğer ise donmeyecek olursa ,aktif çalıştığı tespit edilirse. Emekliliği iptal edilecek, çalışmazsa emeklilik devam edecek verilen emekli maaşına kanaat edecek. normal emekli ister çalışsın ister çalışmasın , ona dokunulmayacak.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • EYT İPTAL EDİLSİN 3 ay önce Şikayet Et
    10 Büyük Şehir,300 ilçe,3000 belediye ve köyü yıkan depremin maliyeti,60 milyar dolar, Eyt 600 milyar dolar maliyet, Eyt li nin çoğu ise devam ediyor, gençlere istihdam doğmadı, asgari ücret 17500, Eyt li 12000+17500=27500, ötekinin suçu ne? Emekli sayısı ,çalışan sayısını geçerse bütçe açığı nasıl kapanacak? 12500 ile ev geçinir mi? Bu bir emekli maaşı mi?Sadece sosyal yardım
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Dadaş 3 ay önce Şikayet Et
    Eski emekliler tek tek incelenmeli!
    Cevapla Toplam 3 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat