Tarih şahit: Dün Osmanlı bugün Türkiye

  • GİRİŞ19.08.2024 09:12
  • GÜNCELLEME21.08.2024 09:50

Dünyanın gündemi savaş.

Bir yanda tarihin en maliyetli harplerinden Rusya-Ukrayna savaşı, diğer yanda, dünyanın en zengin Siyonist lobilerinin desteğiyle girdiği küçücük Gazze Şeridi’nde 10 aydır yalpalayan İsrail.

Dünya savaşlarının ardından önce ikili sonra tek kutuplu dünya düzenini oluşturan şebekeler şu an iki cephede savaşıp kan kaybediyor. Yer kürenin diğer bölgelerinde yaşanan hudut çatışmaları, darbeler, askeri ve siyasi çalkantılar da cabası.

En önemlisi; Türkiye’nin küresel kaosun büyük ölçüde uzağında konumlanması...

*

Rusya-Ukrayna savaşı iki yıldır uzadıkça uzuyor.

ABD, Ukrayna’ya hava savunma sistemleri, radarlar, anti-tank silahları gibi teçhizatlar aktararak savaşın göbeğinde konumlanıyor. Savaşın başladığı Şubat 2022’den bu yana ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin Ukrayna’ya sağladığı destek 191 milyar doları geçti.

AB’de enerji krizi, yüksek enflasyon, işsizlik gibi olumsuz tabloya eklenen Ukrayna’ya destek paketleri, bu ülkeleri anlamsız şekilde girdaba sürükledi.

İki yıldır sonuçlanmayan savaşta, cephede yer alan Ukrayna insan gücünü ve toprağını kaybederken, destekçisi ABD ve Avrupa askerî ve ekonomik varlığını yitiriyor.

*

Savaş uzadıkça yıpranan diğer güç Rusya Federasyonu..

Rusya, yaklaşık 600 milyar dolarla dünyanın en büyük döviz rezervlerinden birine sahip. Doğal gaz rezervi açısından en zengin ülke. Askerî olarak ABD’den farksızlar. Dünyanın pek çok bölgesinde; Türki devletlerde, Suriye’de, Afrika’da Rus varlığı mevcut.

Birkaç haftada sonuç alma” gayesiyle başlatılan fakat iki yıldır bitmeyen Ukrayna savaşı dolayısıyla Moskova yönetimine büyük mali darbe iniyor.

Rusya’nın Ukrayna savaşında milyarlarca dolarlık askeri ekipmanı imha edildi. 8 bin 155 tank, 14 bin 937 topçu sistem, 879 hava savunma teçhizatı, 360 uçak, 326 helikopter, 11 bin 862 İHA, 28 gemi veya tekne, 1 denizaltı imha oldu.

Rusya saflarında savaşan 550 bin 990 asker öldü veya yaralandı.

Bir o kadar da Ukrayna’nın kaybı var. Yani Amerika ve Avrupa ülkelerinin...

*

Gelelim diğer cepheye..

Yahudi işgal devleti İsrail, Filistin’in Gazze Şeridi’nde, devlet gücü ve imkanları bulunmayan Hamas teşkilatıyla savaşıyor.

ABD ve Batı bloku burada da İsrail’e ciddi destekler veriyor. ABD, 10 ayda İsrail’e 22,2 milyar dolarlık kaynak ve askeri ekipman aktardı. Avrupa ülkelerinden İsrail ordusuna oluk oluk destek akıyor. Çok uluslu şirketler de İsrail ordusuna her türlü imkanı sağlıyor.

Peki sonuç?

İsrail, yıllarca abluka altında tuttuğu, balıkçılık faaliyetlerini bile kısıtladığı 363 kilometrekarelik Gazze Şeridi’nde 10 aydır hedeflenen hiçbir başarıya ulaşamadı. Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugayları’nın operasyonel kabiliyeti kırılamadı. İsrail’in Gazze’deki unsurları hemen her gün havaya uçurulmaya devam ediyor. İsrail bütün Gazze’nin internet, su ve elektriğini kesmesine rağmen Hamas mücahidleri yüksek güçteki patlayıcıları hazırlama, operasyonda kullanma, video kaydına alma, internet ortamına aktarma ve yayınlama gibi becerilerini sürdürüyor. Hamas’ın muazzam mühendislik ürünü yeraltı tünelleri de büyük ölçüde aktif.

İsrail’in 10 ayda ölü ve yaralı asker sayısı 10 bine ulaştı.

İsrail’in tank ve diğer zırhlı araçlarının yüzde 40’ı imha edildi.

Onlarca İsrail İHA’sı düşürüldü veya kontrol altına alındı.

Gazze’de paralı asker olarak savaşan çeşitli ülke vatandaşlarından yüzlerce asker tabutla ülkesine döndü.

Gazze Şeridi’ne komşu yerleşim yerlerinde yaşayan Yahudi işgalciler evlerini terk etti.

Yedek askerliğe alınan binlerce insan dolayısıyla ülkede tarım bitme noktasına geldi, sanayi kuruluşları ciddi sıkıntıya girdi. Savaş uzadıkça İsrail tarihinin en ciddi ekonomik, siyasi ve askeri problemleri baş göstermeye ve süratle derinleşmeye başladı.

*

ABD, Avrupa, Rusya ve İsrail... Dünyanın yer altı ve yer üstü zenginliklerini sömüren, finans ağıyla küresel güç oluşturan, medya-kültür-sanat-akademi gibi sahalarda egemen güç olan bu odaklar şu anda iki farklı cephede süren sıcak çatışmalarda güç ve kan kaybediyor.

*

Şimdi 13’üncü yüzyıla gidelim. Osmanlı Cihan Devleti’nin tarih sahnesine çıktığı döneme...

13. yüzyılda dünyanın süper güçleri büyük harplere girişmiş, yıllar süren savaşlarda ya mağlup olmuş ya da ‘pirus zaferi’ elde ederek yorgun ve bitkin düşmüşlerdi.

Dönemin süper gücü Bizans ve Moğol, bu  asırda hem zirveyi hem dibi görmüştü.

Haçlı Seferleri ile Batı’nın siyasi, askeri ve ekonomik olarak yıprandığı..

Bulgarların hem Moğollarla hem Bizans’la savaş gerçekleştirerek yorulduğu..

Bizans ile Venedik arasındaki savaşın 6 yıl sürdüğü..

Bizans devletinin dağılmasıyla kurulan Latin İmparatorluğu ile Bizans İznik İmparatorluğu’nun birbirine girerek yıkıcı muharebeler gerçekleştirdiği..

İki Moğol lideri Berke Han ile Hülagü’nün.. Ardından Kubilay ile Erik Boğa’nın taht kavgalarına tutuştuğu..

Savaş makinesi” Moğolların, Elbistan ve Ayn Calut’ta ağır mağlubiyete uğratılması sonrası Moğol istilacılarının Anadolu ve İslam dünyasında ayağının kesildiği..

Kandan fırtınalar esen bir asır..

Bu korkunç yıkımlara sebebiyet veren hadiseler serisi, Osmanlı’ya ufukların yolunu açtı.

Küresel güçler 13. asırda çatırdadı. Ve Osmanlı da 13’üncü asrın sonunda tarih sahnesine çıktı.

Dönemin büyük güçlerinin savaş ve çatışmalarla şekillendiği dönemde;

Modern harp teknikleri geliştirdi,

Müslüman Anadolu’yu birleştirdi,

Bizans’ın üzerine yürüyüp tarihten sildi,

Balkanlar’da fütuhat gerçekleştirdi,

İstanbul’u İslam beldesi yaptı,

İslam diyarlarına sancağını taşıdı,

Hilafetle İslam birliğini tesis etti,

3 kıta 7 denize hükmeden imparatorluk oldu,

629 sene boyunca, egemenlik kuramadığı topraklarda dahi söz sahibi olarak adaleti sağladı...

*

En kör gecelerin aydınlık sabahlara çıktığı 13. yüzyıl günleri, günümüzde yaşananlarla büyük benzerlikler taşıyor.

Bugün ABD, Avrupa ülkeleri, Rusya ve İsrail’in ağır tahribata uğradığı karmaşık savaşlara doğrudan dahil olmayan Türkiye, tahkimatlarla iç bünyeyi sağlamlaştırıyor. PKK/DEAŞ gibi terör unsurlarını yok ederek askeri antrenmanını gerçekleştiriyor.

Süper güçlerin birbirini zayıflattığı mevcut evre, yarınlar için yeni bir ufuk doğuruyor.

Tarih bizlere yeni bir gücün yükseldiğini, zaman ve zeminin ona göre şekillendiğini gösteriyor.

Dün Osmanlı ile yükselen adalet çınarı bugün Türkiye olarak filizleniyor.

Tarih şahit...

Yorumlar12

  • Mücahit 3 ay önce Şikayet Et
    Nasrun minellah we fethun karib
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Hakikat 3 ay önce Şikayet Et
    Hayal kurmak da önemlidir
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • hhhhhhhhhhhhh 3 ay önce Şikayet Et
    Ülke batmış diyen zihniyet senin ruhun ve beynin emperyalizme esir olmuş.ülke sapasağlam Allahın izniyle
    Cevapla Toplam 8 beğeni
  • Misafir 3 ay önce Şikayet Et
    Ülke her yönden batmış, adam masal anlatıyor, bu adamlar ne içiyor acaba?!!
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Mehmet. 3 ay önce Şikayet Et
    İnşallah.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat