İçi boş muhalefet
- GİRİŞ20.08.2024 09:15
- GÜNCELLEME22.08.2024 10:55
Niye böyle bir başlık seçtiğimi, son günlerde muhalefetin yaptığı işleri hatırlatınca eminim siz de söyleyeceksiniz.
Anayasa Mahkemesi’nin Anayasa’nın 14’üncü maddesini işlevsiz hale getiren, hakkındaki hüküm kesinleşmemiş ve mutlak terör suçu işlemiş tüm şüphelilere TBMM’nin yolunu açan bir karara imza attı.
Anayasa’ya göre ‘süper temyiz’ mahkemesi yetkisi olmamasına rağmen kendisini yasama organı üzerinde bir vesayet makamı olarak konumlayan Anayasa Mahkemesi, diğer yüksek yargı organlarını da derece mahkemesi gibi görerek Yargıtay’ın Can Atalay ile ilgili kararını hiçe saydı.
Verilen bu karar sonrası CHP başta olmak üzere muhalefet partileri sadece gürültü çıkardı, çıkarmaya da devam ediyor.
CHP, TİP milletvekili Can Atalay’ın milletvekili yemini etmesi için aylardır eylem ve söylemler ortaya koyuyor.
Cuma günü de bu konuyla ilgili TBMM’yi olağanüstü topladı.
TİP’in teröristleri olumlayan milletvekili Ahmet Şık’ın önceden organize edilmiş ve provokasyon amacı taşıdığı şüphe götürmeyen, kabul edilemez sözlü şiddet içerikli demeçleri, AK Parti’li Alpay Özalan’ın fiziki şiddeti ile mukabele buldu.
Meclis’te asla kabul edilemez görüntüler ortaya çıktı.
Netanyahu’nun Amerikan Kongresi’nde yaptığı konuşma sonrası, kavgadan bir gün önce Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın konuşmasıyla dünyaya verilen önemli mesajları gölgeledi.
CHP’nin davetiyle, DEM ve TİP iş birliği ile amaçlanan provokasyon hedefine ulaşmış oldu.
Dertleri Can Atalay’ın serbest kalması mıydı?
Asla…
Bunu rakamlarla ortaya koyalım.
Meclis’teki güncel sandalye dağılımına baktığımızda;
593 milletvekili var.
50 milletvekiline sahip MHP, günler öncesinde oturuma katılmayacağını açıklamıştı.
Oturum için yapılan yoklamada muhalefet partilerinden sabah 245 milletvekili hazır bulunuyordu.
Yoklamaya katılmayan ancak görüşme için yeter sayıya ulaşılmasının ardından kuliste hazır bekleyen AK Parti’den 251 milletvekili genel kurula girdi.
Muhalefetin genel görüşme talebi AK Parti’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
Sabah 245 milletvekili bulunan muhalefet ise akşam saatlerinde 215 kabul oyu verdi.
CHP’nin 127, DEM’in 57, İyi Parti’nin 32, Saadet’in 20, Deva’nın 15, Demokrat Parti’nin 3, TİP’in 3, Demokratik Bölgeler Partisi ve Emek Partisi’nin 2’şer milletvekili bulunuyor.
Bu milletvekillerinin toplamı 262 milletvekili yapar.
7 bağımsız milletvekili ve 2023 seçimlerine Cumhur İttifakı’nda giren Yeniden Refah, Demokratik Sol Parti ve HÜDA Par milletvekilleri bu toplama dahil değil.
Her halükârda iktidar kanadından daha fazla milletvekilinin gelme ihtimali ortada olsa da;
MHP’nin günler önce oturuma katılmayacağını açıklamasına rağmen 262 milletvekilini genel kurulda hazır edememesi; konuyla ilgili bir sonuç alma çabası olmadığını, samimi olmadığını, gündeme ve algıya yönelik gürültü çıkarmak olduğunu bir kez daha gösterdi.
Aksi olsaydı; vekillerini hazır bulundururlardı.
Çünkü 262, 251’den büyüktür.
Ve genel görüşme taleplerine kabul kararı çıkmasını sağlarlardı.
Ama yapmadılar…
Adeta amaçlarının sadece kuru gürültü olduğunu, sonuç almak için siyaset yapmadıklarını ispat ettiler…
Yine yakın zamanda CHP’den yapılan açıklamada CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşeceği ifade edilmişti.
Lakin Suriye’nin en etkili ve Esad’a yakınlığıyla bilinen El-Watan gazetesi bu bilgiyi yalanladı.
Bunun da gündeme ve algıya yönelik olduğu anlaşıldı.
Saat 21’de ışık kapama eylemi de CHP’nin en fazla oy aldığı ilçelerde dahi uygulanmadı.
Konuyla ilgili yeterli algı oluşturulamayacağı anlaşılınca sümen altı edildi.
Özgür Özel’in aylardır söyleyip mesafe kat edemediği Gazze’ye ya da Filistin’e gideceği konusu hafızalardayken CHP’den şimdi de Mahmut Abbas’ın Özel’i davet ettiği açıklaması da geçmişe baktığımızda bana pek de sahici gelmiyor.
Umarım gerçekten etmiştir ve Özgür Özel Gazze’ye gider.
Giderse, Hamas’a terör örgütü ifadesini orada kullanmamasını öneririm.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun mevcut yönetime yönelik açıklamaları, cumhurbaşkanı adaylığı tartışmaları gibi konuları hiç söylemiyorum.
Özetle son bir aydaki muhalefetin söylem, eylem ve gerçeklerine baktığımızda içi boş, ülkeye katkı sağlamayan bir politika içerisinde olduğunu anlıyoruz.
Özgür Özel, CHP’de değişim vaadi koymuştu…
Ne değişti?
Bundan önce de içi boş, ülkeye faydadan çok zarar veren bir anlayış vardı.
Şimdi de aynı…
İBB, KADIKÖY’DE İFTAR ÇADIRINI ŞİKAYET ETMİŞ
Geçenlerde AK Parti Kadıköy İlçe Başkanı Fatih Kaya aradı.
Anlattıklarını işitince şaşırdım demek isterdim ama şaşırmadım.
AK Parti Kadıköy İlçe Teşkilatı, 2024 yerel seçimleri öncesinde Ramazan ayında İBB'ye ait olan Kadıköy rıhtımdaki alanda iftar çadırı açıyor ve yardımseverlerin desteği ile Ramazan ayı boyunca iftar veriyor.
Teknik olarak, yasalar çerçevesinde de bu çadırın kurulumu için kaymakamlığa stant başvurusu şeklinde bildirim yapılması gerekiyor.
İlgili bildirim yapılıyor ve iftar çadırı kuruluyor.
Buraya kadar her şey normal seyrinde ilerliyor.
Fatih Kaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın kurulan bu iftar çadırı ile ilgili Kaymakam Muhittin Pamuk’un izin verdiği gerekçesiyle görevi kötüye kullandığını iddia ederek savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu öğreniyor.
Savcılık, valilikten soruşturma izni talep etmiş.
Valilik izin verirse soruşturma başlayacak.
Ne için?
Vatandaşa Ramazan ayında ücretsiz iftar yemeği verildiği için…
En büyük hizmeti olarak kent lokantalarını örnek gösteren bir kurumun, hayırseverlerin desteğiyle vatandaşa ‘ücretsiz’ yemek verilmesini şikayet etmesini sizin takdirinize bırakıyorum.
Ama şunu söylemem lazım; İstanbul’un dertleri bitti de, sıra bu işe mi geldi?
Deprem, ulaşım gibi dağ gibi sorunları çözmesi için göreve seçilen İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin uğraştığı işlere bakınca; önümüzdeki 4 buçuk yılda sorunları çözme konusunda alabileceği mesafe hakkında ister istemez fikir sahibi olabiliyoruz.
Ferhat Murat / Haber7
Yorumlar16