Özel değil gizli…

  • GİRİŞ16.10.2024 08:58
  • GÜNCELLEME16.10.2024 12:20

Geçtiğimiz günlerde TBMM, İsrail’in saldırganlığı, içinde bulunduğumuz yakın ve uzak tehlikeler ve buna mukabil yapılabilecekler gündemi ile ‘gizli oturum’ kararı ile toplandı.

İki bakan konuştu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler…

Gizlilik kararı ile gerçekleştirilen oturumlarda, tutanakların yayınlanması için aradan en az on yıl geçmesi şart.

Ama Ana muhalefet Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, on yılı beklemek şöyle dursun, on dakika sabredemedi…

Toplantıdan çıktı, mikrofonları ve kameraları görür görmez ‘Türkiye’nin birinci partisinin genel başkanı olarak…’ tiradına başladı; konuşulanların içeriğini beğenmediğini, İsrail’in bizim için tehlike olmayacağını ifade etti, Namık Tan’ı tanık ve bilirkişi olarak takdim ile ‘televizyonlardaki yorumcuların bildiği ve her gün konuştuğu kadar’ diyerek de  muhtevayı kendince tahfif ile bir ölçüde aşikâr etti.

Atatürk’ün koltuğunda oturduğunu söyleyen kişi, bu türden ‘hafi celselerin’ yani gizli oturumların, Milli Mücadele döneminde, ilk Meclis’te de defalarca yapıldığını, memleketin her yerinden pek çok görüşten mebusa rağmen, hatta memleket casus kaynarken, yabancıların görüşmelerin içeriğine dair tek kelime öğrenemediklerini bilmelidir…

Oturduğu koltukla övünen; Atatürk, İnönü, Ecevit, Baykal isimlerine atıf yapan Özel, zikrettiği kişilerin bu türden durumlardaki duruşunu, ülke tarihini, parlamento mehabetini biraz kavramış olsa idi muhtemeldir ki bu sakillik ortaya çıkmazdı…

Demek ki iyi devlet adamlığı özellikleri için değerli ve önemli isimlerin koltuklarına oturmak yetmiyor, kimin koltuğuna oturursanız oturun devlet adamlığı ‘oturgaçtan’ geçmiyor…

Politika içinde talih kişileri bir yerlere taşısa da, devlet adamı olmak zor.

“İyi devlet adamı kimdir?” denilince Ahmet Vefik Paşa’nın kriterleri gelir… Paşa, kendisi niteliklidir, beceriklidir, çalışkandır, ahlaklıdır, vefalı ve fedakâr insandır. Birikimi günümüzün değme aydınlarında yoktur…

Ahmet Vefik Paşa (d. 3 Temmuz 1823, İstanbul – ö. 2 Nisan 1891, İstanbul), devlet hayatımızda farklı özellikleri ile göze çarpan büyük ve mühim bir insandır.

Pek çok devlet görevi üstlenmiştir. Sadaret Müsteşarlığı, Şurayı Devlet üyeliği, vezirlik, Nazırlık, valilik yapmıştır…

Bu kadar büyük devlet deneyimleri yaşayan Ahmet Vefik Paşa merhum’a sorarlar: “İyi bir idarecinin özellikleri nedir?” diye, o da şu şekilde sıralar:

-Muteber (itibarı olan, sözü geçen),

-Mutedil (orta ölçüde, aşırı değil),

-Mutena (özenilmiş),

-Mutezim (azimli),

-Mutlif (affedici, bağışlayıcı),

-Muvaffak (başarılı),

-Muvakkit (zamanı tayin edebilen),

-Muzaffer (üstün gelebilen),

-Mübeccel (yüceltilmiş, büyütülmüş),

-Mübeşşir (sevindirici haber veren),

-Müceddid (yenileyici),

-Mücerreb (tecrübe edilmiş, denenmiş),

-Müdebbir (tedbirli, işin sonunu düşünen),

-Müeyyit (kuvvetlendiren),

-Mufarık (ayırabilen),

-Mütefekkir (düşünen, düşündüren),

-Müferrih (ferahlık veren, sıkıntı gideren),

-Müheyya (hazır olan),

-Mühip (heybetli),Mükrim (ikram eden),

-Mültefit (iltifat eden),

-Mümeyyiz (iyiyi kötüden ayıran),

-Münevver (aydın)...

Çağ da değişse, ihtiyaçlar da farklılaşsa, devlet hizmetlerinin çeşitleri de artsa; devlet adamı kumaşının özellikleri, iş görecek kişilerin nitelikleri hep aynı…

Kaht-ı Rical yani devlet adamı kıtlığı, eksikliği görülüyorsa, devlet ve siyaset adamlarının kendileri ehliyetten, liyakatten uzak ise, nitelikleri itibariyle toplumu taşıyamıyorlarsa elbette dönüp bakacağız, bunlardan hangileri var, hangileri eksik diye…

CHP Genel Başkanı, girdiği gizli oturumda üç saat, beş saat hiçbir şey konuşulmamış, tek kelime edilmemiş dahi olsa, gerekirse ‘gizli oturumda’ susmanın bile ‘devlet sırrı’ olabileceğini bilerek ‘devletin ve milletin menfaati, ülkenin selameti için’ ser verip, sır vermeyen biri olabilmeliydi.

Bu mesele iç politik bir mesele değil, dışarı karşı hep birlikte olduğumuzu göstermek ve ortak aklı işletmek zarureti olan bir meseledir.

Ağız yayları yalama olmuşçasına, gevşek gevşek konuşmak Atatürk’ün, İnönü’nün varisine yakışır mı?

Söylenecek çok söz var ama neyse, Ahmet Vefik Paşa’ya rahmet olsun…

Prof. Dr. Zakir Avşar / Haber7

Yorumlar67

  • Ardıç 9 dakika önce Şikayet Et
    Hocam hedefe balistik füze yollamış helal olsun.
    Cevapla
  • Seyfi 11 dakika önce Şikayet Et
    Emperyalizm ve siyonist rejimlere her türlü hakkından geliriz, kanımızın son damlasina kadar savasiriz ama şu içerdeki siyonist ve batı severleri ne yapacaz bunlar yüzünden verem kanser olacaz, bize kafa yedirtiller, tam kemal gitti ülke cehalet abidesinden kurtuldu derken bu sefer kör cahil özel geldi, Allah'ım bu nasıl bir parti bu nasıl çatı aklı basinda biri yok mu?
    Cevapla
  • Deli 13 dakika önce Şikayet Et
    Yav gün kaza olsun gelmesin zaten Yunan Ne işi var orda kaza yapmaya alışık Kafasını kırsın düşsün deyus
    Cevapla
  • MEHMET 16 dakika önce Şikayet Et
    SABREDEMEDİYSE GEREĞİNİ YAPIN.vesselam
    Cevapla
  • Suat 16 dakika önce Şikayet Et
    Bu ülke işte yıllarca böyle siyasetçi ler yüzünden bir adım ileri gidemedi gelen her İYİ yönetici bunun gibi batının kuklası olmuş siyasetçiler yüzünden ya idam edildi yada darbe yedi ama bu sefer sert kayaya çarptılar çünkü millet i arkasına alan bir lider var yapmamız gereken tek şey bunlara fırsat vermemek o zaman bu ülke refaha kavuşur
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat