Çalışmalar bakın ne zaman başlamış! Toplumsal cinsiyet eşitliği tuzağı

Dünya Çocuk Aile Koruma Platformu Başkanı Zuhal Öztürk, katıldığı canlı yayında "Toplumsal cinsiyet eşitliği tuzağı"nın tüm detaylarını tek tek anlattı.

GİRİŞ 14.11.2024 16:56 GÜNCELLEME 14.11.2024 16:56
Bu Habere 22 Yorum Yapılmış

   HABER7

Çağımızın en büyük problemlerinden biri haline gelen, dünyada oldukça yaygınlaşan ve ülkemizde de özellikle genç nesiller olmak üzere vatandaşlarımıza empoze edilmeye çalışılan "Toplumsal cinsiyet eşitliği" projesine karşı devlet ve STK'lar çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor.

Kamuoyunu bu büyük tehlikeye karşı bilinçlendirme çalışmaları kapsamında Dünya Çocuk Aile Koruma Platformu Başkanı Zuhal Öztürk, katıldığı canlı yayında toplumumuzun en büyük sorunlarından biri olan "cinsiyetsizleştirme" konusunu ve nedenlerini anlattı.

AİLENİN HEDEF ALINMASI KÜRESEL OYUN

Cinsiyetsizleştirmede öncelikle aile kurumunun hedef alınmasının bir sebebi olduğunu ifade eden Öztürk, ailenin ifsat edilmesiyle birlikte toplumun dayanıksız bırakıldığını ve yönetilebilir hale getirildiğini söyledi. 

Öztürk, ailenin hedefe koyulmasının küresel bir oyun olduğunu belirterek "Resme büyük açıdan bakarsak aslında toplum yeniden şekillendirilmek isteniyor. Yeniden bir yön verilmek isteniyor. Bunun temeline baktığımızda aslında 15. yüzyıla kadar inmek gerekir. Yani o reform hareketleri, arkasından işte barok, aydınlanma hareketleri vs. arkasından gelen bütün bu akımların sonunda bakıyoruz ki 5 cepheden dünyada insanlık şekillendiriliyor." dedi.

Dünya CAKOP Başkanı Öztürk, cepheleri ise şöyle sıraladı;

1. Eğitim sistemindeki bozulma
2. Erkekleşen kadınlar
3. Feminizm hareketi 
4. Toplumsal cinsiyet eşitliği

NETFLIX, DİSNEY, SOSYAL MEDYA, SİNEMA...

Egemen güçlerin toplumu bozma yollarını da sıralayan Öztürk, sosyal medya, sinema endüstrisi, netflix, disney, çocukların odalara girip oynadığı oyunlar ve sohbet odalarının cinsiyetsizleştirme çalışmalarına hizmet ettiğini söyledi. 

Bu operasyonlardaki hedefin sadece cinsiyetsizleştirme olmadığını belirten Öztürk, ideal insan tipiyle yeniden bir insanlık, yeni bir insan tipi oluşturmaya çalışıldığını vurguladı. 

TEMELİ 1966'DA ATILDI

Otoriteye karşı gelen nesil için temellerin 1966'da ABD'de atıldığını söyleyen Öztürk, 2 milyon insanın eğitildiğini ve ilk etapta konuyla ilgili 12 kitap basıldığını ifade ederek şu sözleri sarf etti;

Başta 200 bin tane öğretmen eğitildi. Bu daha sonra 500 bin kişiye çıktı. Ve orada hedef ne oldu biliyor musunuz? Var olan kadim değerlere karşı gelmek, Otoriteye karşı gelmek. Topluma ne öğretildi orada? Şu; Bu senin tercihin mi? Bu seni mutlu ediyor mu? Başka tercihlere baktın mı? O zaman istediğin gibi doya doya istediğini yap ve yaşa. Arkasından bakıyoruz ne geldi? Kadın hakları üzerinden, feminizm akımı ile beraber, eşitlik kadın hakları üzerinden, bakıyoruz ki bir anda kadınlar erkekleştiler, erkekler kadınlaştılar. Yani kadınlara, kadın hakları üzerinden toplumda aileyi aslında kadını o ailedeki omurgadan çektiğiniz zaman aileyi de çökertecek ilk hareketi hamleyi yapmış oluyorsunuz.

Kadını oradan siz, imaj, işte çalışma hayatı, yoğun tempo erkek ve kadını karşı karşıya getirdi. Böylece ne oldu erkek ve kadın? İş hayatında da yan yana değil, karşı karşıya gelmeyi öğrendi.

Yani artık erkek kendisi için bir karşı rakip olmaya başladı. Ve aile korumuna en büyük zararı ne verdi? Bundan beraber evlilik yaşının çok ileriye gelmesi, çocuk sayısının düşmesi, arkasından da ne geldi? Kadının kendisini hakları üzerinden erkeği değersizleştirme topluma empoze edildi. Arkasından bakıyoruz, ne geldi? En tehlikelisi Frankfurt ekolu geldi.

FRANKFURT EKOLÜNDEKİ TEHLİKE

Öztürk, Frankfurt Ekolünün eşcinsel hayat tarzını topluma yaymayı hedef olarak gördüğünü ve bunun çok büyük bir problem olduğunu belirterek "Çünkü onlara göre çocuk anneyi sevmek için babayı karşısında engel görür ve eğer bu engeli kaldırırsa da, baba eğer çocuğu hadım ederse bilinçaltında hadım eder bunu kaldırmak için de baba otoritesini görmemesi gerekir. O zaman çocuk eğer içindeki kız çocuğuna dönerse eşcinselliğin burada bir teşviki bilinçaltına verildi. Eğer çocuk kız çocuğu rolüne girerse de baba otoritesini de kabul etmiş olur ve onunla da çatışmamış olur. Böylece de eşcinsel hayatı da bir yandan teşvik etmeye başladı." şeklinde konuştu. 

Yalçın Taşbaşı Haber7.com - Özel Haber Editörü
Haber 7 - Yalçın Taşbaşı

Editör Hakkında

Yalçın Taşbaşı 1991 yılında İstanbul'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini İstanbul'da, üniversite eğitimini ise Kayseri'de Erciyes Üniversitesi'nde tamamladı. 2014 yılında gazetecilik bölümünden mezun olmasının hemen ardından vatani görevini tamamlayarak iş hayatına giriş yaptı. 2015 yılında yeniakit.com.tr'de internet editörlüğü görevine başladı. Burada 7 yıl süren görevinin ardından 2022 yılında Haber7.com'da özel haber editörü olarak göreve başladı ve çalışmalarına devam ediyor.
YORUMLAR 22
  • Misafir 1 saat önce Şikayet Et
    İslami ahlaktan uzak olan aile ve çocuklar büyük yara alıyor, nesil nereye gidiyor bellisiz, onların oyunu var bizde tedbir Yok,,,, güzelim aile dağıtılıyor çocuklar uyutuluyor
    Cevapla
  • Xyz 3 saat önce Şikayet Et
    Sosyal medyada yeni nesil kızlar erkekleri aşağılıyor sizden üstünüz vs.gibi kışkırtıcı tahrik edici feminizm kokan yorumlar yazıyorlar hatta daha ilerisi erkeklere küfür ediyorlar tiktok instagram twitter feministik aşılıyor erkek alaşağı edilmiş durumda kadın cinayetlerinin en büyük sebebi had hudud bilmemek..Kadın erkekleşti erkek kadınlaştı
    Cevapla
  • Mahmut 4 saat önce Şikayet Et
    Kadın hakkı kadın hakkı diye diye kadını haşa summe haşa ilah yaptılar, erkeğe her türlü aşağılama hakaret serbest, kadın her zaman her şartta haklı, böyle bir anlayış böyle bir zihniyet olurmu Allah aşkına, hangi dinde hangi kitapta bu rezilliğe yer var, aile bitti gençlik zaten yok, sebep olanları Allah'a havale ediyorum, Allah yardımcımız olsun inşallah, nesillerimizi Allah'ım korusun
    Cevapla
  • günattun 4 saat önce Şikayet Et
    GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ YİYECEKLERLE BESLENİYORUZ. genlerimizle oynuyorlar. onlara karşı koyun gibi durmak kendişmize karşı kuduz... malesef böyle. evinize doğal olmayan yiyecekleir sokmayınız. marketlerde satılanların yüzde 99,99 u doğal değil. zehir satın alıyoryuz. ispat. beslenme alışkanlığımızdan 10 yıl sonraki hastalığımız biliyorlar. o gün geldiğinde şipşak ilaç hazır.
    Cevapla
  • Myorum 5 saat önce Şikayet Et
    Hekaton’la Son Tango, Mustafa Merter, ketebe Yayınları. Bu kitap çok güzel bir şekilde uygulanan projeyi anlatıyor. Tavsiye ederim.
    Cevapla
  • Mardin'li 2 saat önce Şikayet Et
    Çok doğru bir yorum bende okudum
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Seçil Erzan'dan çarpıcı mektup: Para verenler tefecidir!
Araç satışını kolaylaştıracak! Yedieminlerde yeni dönem