Seçim bütçesi için sanat
- GİRİŞ15.11.2024 08:45
- GÜNCELLEME15.11.2024 09:06
Seçimden önce trafik, toplu ulaşım, yeşil alan ve kentsel dönüşüm gibi sözler veren Cumhuriyet Halk Partili belediye başkan adaylarının seçim sonrası icraatları genellikle öncesinde verdikleri sözlerin tam aksine gelişiyor.
Yatırıma bütçe ayırmakta zorlandıklarını, engellendiklerini iddia eden CHP’li belediyeler; vergilerini dahi ödeyemiyor daha doğrusu ödemiyor.
CHP’li belediyelerin icraatlarına baktığımızda; ‘tabii icraattan sayarsak’ heykel ve konserleri görüyoruz.
Onlara hangi koşul ve şerait içerisinde olunursa olunsun bir biçimde bütçe ayırılabiliyor.
Peki bu belediyeler neden heykel ve konserlere bu kadar fazla bütçe ayırıyor?
Önce heykellere bakalım…
Heykel yapıldığında sanatçı buna ne kadar bedel biçerse onun muadilini ölçümleme imkanı bulunmuyor.
100 bin lira da dese, 10 milyon lira da dese ‘sanat eseri’ ve buna mukabil ödenen telif konusu hukuki bir zemine oturtulabiliyor.
Yani sanatçılarla anlaşıp kamu kaynağı artık nerelere aktarılacaksa oraya rahatlıkla aktarılabiliyor.
Konserlere gelindiğinde de durum çok farklı değil…
Burada iki parametre var.
Birincisi sanatçıların telif ücretleri…
İkincisi ise sahne kurulumu, ışık ve ses sistemlerinden oluşan ‘teknik’ boyut…
Bunu becermek ‘teknik’ bir mesele…
Sanatçı istediği miktarı söyler, belediye kabul ederse böylece hukuki zemine kavuşturulur.
Teknik boyutta da kurulum süreleri esnetilerek fatura şişirilebilir.
‘Algı’ konusunda yürüttükleri çalışmaların özgüveniyle kontrolü kaybederek konuya yaklaşıldığını görüyoruz.
Satın alma maliyetlerinin 3-4 katı fazla bir bedelle yapılan kiralamaların başkaca bir açıklaması olamaz.
Buna da ‘tekniğin iyi ama geliştirmen lazım’ derler mi bilemem…
İçişleri Bakanlığı ve savcılıklar konuları detaylıca inceleyecektir.
Hukuksuz bir durum bulunursa da gereğini yapacaktır.
Ancak nasıl bir savunma geliştireceklerini şimdiden tahmin etmek zor değil.
“Bizi engellemeye çalışıyorlar!”
Hukuken bir sorun çıkmasa dahi ‘Her yasal olan helal midir? Etik midir?’
Bu sorgulanmayı yapmak ve buna göre hareket edilmesi bence daha sağlıklı bir sonuç verecektir.
Vicdanlarda temize çıkmak en önemli ‘beraat’tir…
Ama vicdanı dert eden kim…
Sanat için sanat mı?
Yoksa seçim bütçesi için sanat mı?
Sanırım CHP belediyelerinin yaptıklarına cevap bulunması gereken doğru soru ikincisi…
Cevabı söylemeye gerek yok…
SANATA DESTEKLERİ SAMİMİ Mİ?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığı döneminde başlatılan ve 1996’dan bu yana pek çok vatandaşın tercih ettiği İSMEK diye bir uygulama vardı.
İstanbul’un dört bir yanında 250 kurs merkezi bulunuyordu.
2019 yılına kadar 23 yılda yaklaşık 3 milyon 500 bin mezun verdi.
Ve her yıl 350 binden fazla vatandaş bu merkezlerden yararlanıyordu.
İBB, CHP’ye geçince bu merkezlerden yaklaşık 100 tanesi kapatıldı.
4 bin 300 personeli ile dünyanın en büyük yetişkin eğitim kurumlarından biri iken personel sayısı da yarıdan aşağı düşürüldü.
İsmi Enstitü İstanbul İSMEK olarak değiştirildi ve yararlanan kişi sayısı da yarıdan aşağıya düştü.
2019 öncesi 23 hat sanatı eğitmeni bulunurken bugün bu sayı sadece 1…
Bu merkezlerde hazırlanan eserlerin sergilendiği sergiler de iptal edildi.
Anlaşılan İSMEK’lerdeki vatandaşın ücretsiz biçimde sosyalleşerek sanat öğrendiği ve burada öğrendiklerinden de kendilerine ekonomik kazanç sağladığı merkezlerdeki sanat faaliyetleri yeterince ‘kazançlı’ bulunmamış…
Konserler daha cazip gelmiş…
ÖZEL’E ACİLEN MATEMATİK DERSİ GEREK
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin belediyeleri tarafından düzenlenen konserlere yapılan eleştirileri savurmak için kameraların karşısına geçmiş.
Mukayese olarak da Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hayata geçirilen ‘Kültür Yolu Festivalleri’ni hedef almış.
Özgür Özel, “Bakanlığın 16 ilde 800 milyon liraya Kültür Yolu Festivali var. Böldüğünde her bir festivalin maliyeti 70 milyon lira çıkıyor. Peki esas şunu soralım tasarruf genelgesine konserleri koymamanın nedeni nedir Bakan bunu açıklasın” demiş.
Şimdi birincisi bakanlığın adı Kültür ve Turizm Bakanlığı…
Asli işi ülkede kültürel aktiviteleri desteklemek ve vatandaşları kültür ve sanatla buluşturmak…
Belediyelerin öncelikli görevlerini hatırlatmaya gerek yok sanıyorum.
İkincisi de 16 ilde 40 binden fazla sanatçı ve kültür insanının yer aldığı; toplamda 160 gün süren bir etkinlik olduğunu hesaba katmalı…
140’tan fazla konser ve 6700 etkinlik hayata geçirilmiş…
Üçüncüsü de 800’ü 16’ya böldüğünüzde 70 değil, 50 eder…
Yani Sayın Özel matematik herkes için şart…
Sanki sizin için daha bir şart…
OTUZ ALTINDA YOKUZ MU?
Matematik demişken…
Özgür Özel, salı günü grup toplantısında de asgari ücret ile ilgili 30 bin lira olmalı ve altındaki bir rakama rızalarının olmadığını ifade etti.
Asgari ücret belirlenirken devletin kasasından bir rakam çıkmayacağını hatırlatmak istiyorum.
Hükümet burada işçi ve işveren arasındaki görüşme trafiğini yönetip en uygun koşullarda buluşularak herkesin memnun olacağı sonucun ortaya çıkması için çalışır.
Buradan çıkacak sonucun da enflasyonu tetiklememesi adına gayreti ortaya koyar.
Şimdi ‘bugün en düşük ücret 30 bin olsun’ diyen CHP’nin yönettiği belediyelerde duruma baktığımızda Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan personel net 22 bin lira maaş alıyor.
İtiraz edenlere bordro gösterebilirim…
‘Elinizden tutan mı var ki CHP’li belediyelerde şimdiden 30 bin lira veya üzerine çıkarmadınız?’ şeklinde CHP’ye doğru bir soru sorulsa çok haklı ve yerinde bir soru olur…
Ferhat Murat / Haber7
Yorumlar18