Erdoğan Rio’ya hangi gündemle gidiyor?
- GİRİŞ18.11.2024 08:07
- GÜNCELLEME18.11.2024 09:51
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın katıldığı, benim de yerinde izleyeceğim üçüncü G-20 zirvesi olacak bu.
Bu yazıyı bizi Brezilya’nın Rio De Janiero şehrine götürmekte olan TUR uçağında, Atlantik’in üstünde uçmakta olduğumuz bir saat diliminde yazıyorum.
Yerinde izlediğim ilk G-20 zirvesi Japonya’nın Osaka Şehrinde yapılmıştı.
Bu ay başında ikinci dönem başkanlık için yarıştığı seçimlerde ipi göğüsleyen Donald Trump, ülkesinden hareket etmeden hemen önce Japonya’yı sallayan bir demeç vermiş, “Japonya bir savaşa girse biz onlarla omuz omza savaşmak zorundayız. Ama biz savaşa girecek olsak onlar SONY televizyondan bizim savaşımızı izleyecekler” şeklinde iğneleyici, ama esasen Japonya üzerindeki ABD güvenlik şemsiyesini kaldırma tehdidini içeriğinde barındıran bir açıklamaydı o.
Osaka’da iken Trump’ın bizi daha fazla alakadar eden çok çarpıcı bir açıklaması daha olmuştu o zirvede.
S-400 alımıyla alakalı olarak Türkiye’nin tezlerini savunan, selefi Obama’yı bu konuda yerden yere vuran bir açıklama yapmıştı Trump, ki kısa süre sonra orada basın toplantısı için bir araya geldiğimizde, Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil, Türk heyetinde büyük bir memnuniyet gözlemlemiştik.
Türk tezlerine destek derken şöyle şeyler demişti Trump:
“Cumhurbaşkanı’nın (Erdoğan’ı kast ederek) Patriot füzesi almasına izin verilmediği için karışık bir durumla karşı karşıyayız. Kendisi bunun üzerine S-400 sistemini satın aldı. Onu alınca sonra birden bire “Şimdi bizimkini satın alabilirsin” dediler. Böyle ticaret olur mu? Bu hiç iyi bir şey değil”
Gerçi Trump orada Türkiye’nin S-400 tezlerine açıktan destek veren açıklamalar yapsa da, ilerleyen süreçte CAATSA yaptırımlarını engellemeye dönük bir inisiyatif almaktan da uzak durdu, bunu da hatırlatmış olalım.
Yerinde izlediğim bir başka G-20 zirvesi İtalya’nın başkenti Roma’da 2021 yılı Ekim ayı sonunda yapılmıştı.
Orada da Erdoğan’ın ABD başkanı sıfatıyla bir araya geldiği Joe Biden’la görüşmesi gündem olmuştu.
Biden’ın 4 yıllık görev sürecinde kendisi ile Erdoğan arasında az sayıda gerçekleşen görüşmeler arasında belki de pozitif anlam yüklenebilecek tek görüşme orada, Roma’da yapılan olmuştur.
Biden’n 2020 seçimlerine aday olarak hazılandığı dönemde Erdoğan’a karşı muhalefeti destekleyeceklerine dair skandal sözleri nedeniyle hep ‘mimli’ olduğu bir gerçek.
Geriden gelen o sözlerin de negatif etkisiyle bir hayli gerilimli ve belirsizliklerin arttığı bir ortamda yapılan 31 Ekim 2021 Roma görüşmesi, pozitif bir ortamda gerçekleşmiş, Türk-Amerikan ilişkilerini daha öngörülebilir bir zemine taşımak adına çeşitli seviyelerde düzenli görüşmelerin yapılacağı bir mekanizmanın oluşturulması kararı çıkmıştı.
Şimdilerde anlaşması yapılan F-16 alımıyla alakalı konu en önemli gündem maddesi olmuş, Joe Biden konuyla yakından ilgileneceğine dair Erdoğan’a söz vermişti.
Takriben 14 saat sürecek Rio yolculuğunun çoğunun bittiği azının kaldığı bu anda bu satırları not düşerken, yerinde izlediğim daha önceki iki zirveden aklımdan kalanların bir kısmını bu şekilde aktarmış oldum.
Bazı notlar da aktarayım bu arada.
G-20, 90’lı yılların ikinci yarısında yaşanan Asya krizi sonrası küresel meselelere ortak akılla çözümler üretme amacıyla, gelişen ve gelişmekte olan ülkelerden müteşekkil bir platform olarak düşünülüp hayata geçirilmiş.
Biz ulaşmadan RİO’da geniş güvenlik tedbirlerinin alındığı, 8 bin kadar askerin güvenlik tatbikatı yaptığı haberi geldi.
Erdoğan’ın buradaki en önemli ikili görüşmesi ise, ev sahibi sıfatını taşıyan Brezilya’nın Cumhurbaşkanı Lula Da Silva ile yapacağı görüşme.
Ben bu yazıyı yazarken yapılacak olan görüşme diyorum ama esasen siz bu yazıyı okuduğunuzda o görüşme bitmiş olacak.
Erdoğan ve Silva küresel meselelere, emperyalizmin ürettiği haksızlıklara karşı benzer pencerelerden bakan, güçlü şekilde ses veren iki lider.
Gazze’deki İsrail mezalimi konusunda örneğin.
Brezilya Cumhurbaşkanı geçen ay yaptığı bir açıklamada Erdoğan’ın BM konuşmasına atıf yapmış, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın BM Genel Kurulu'nda söylediği gibi, Gazze dünyanın en büyük çocuk ve kadın mezarlığı haline geldi" sözlerini alıntılamıştı.
Türkiye saatiyle dün gece yarısına doğru yapılması beklenen o görüşmenin sonuçlarına dair haberleri okumuş olursunuz.
Bu zirvede Biden’la bir görüşme planlaması bulunmuyor Erdoğan’ın.
Zaten böyle bir randevunun bir anlamı da yok.
Sonuç itibarıyla şu an ABD Başkanı sıfatını taşısa da, günleri sayılı bir Joe Biden var Beyaz Saray’da.
Erdoğan’ın zihni, 20 Ocak’ta işbaşı yapacak olan yeni başkan Trump’la nasil bir ilişki biçimi tesis edileceği ile meşgul.
Ama şunu ekleyip öyle bitirelim yazıyı:
Biden, 2019 sonunda New York Times editörlerine o ağır lafları ederken 5 yıl sonra kendisinin Beyaz Saray’da son günlerini geçirmekte olacağını, Erdoğan’ın önünde ise, Türkiye’yi yönetmek üzere daha uzun yıllara sari bir perspektif bulunacağını düşünmemiş olmalıydı.
Mehmet Acet - Haber7
Yorumlar1