Kemalistleri kahırlandıran muhteşem başarı!
- GİRİŞ21.11.2024 09:23
- GÜNCELLEME21.11.2024 09:24
Türkiye, önceki gün ‘dünya havacılık tarihine’ geçti.
Bayraktar TB3 dünya havacılık tarihinde kısa pistli bir gemiden (TCG Anadolu’dan), iniş ve kalkış yapmayı başaran ilk insansız hava aracı oldu!
Bu haberi Milli Savunma Bakanlığı şöyle duyuruyordu:
“Heyecanlı bekleyiş ve hayallerin gerçek olduğu o an.
Bayraktar TB3'ümüz, milli gururumuz TCG Anadolu’ya ilk kalkışını ve ilk inişini başarıyla gerçekleştirdi.
Emeği geçenleri kutluyor, yerli ve milli gücümüze güç katacak daha nice hayallerin gerçeğe dönüştüğü o güzel günler için sabırsızlanıyoruz.”
Türkiye, bu muhteşem gelişme nedeniyle ne kadar öğünse, ne kadar sevinse az…
Düşünün, savaş konseptini bütünüyle değiştirme yeteneğine sahip bir ‘silahlı insansız hava aracı’ üretiyorsunuz ve bu aracın kısa pistli bir gemiye başarıyla iniş ve kalkış yapması nedeniyle dünya tarihine geçiyorsunuz…
Muazzam bir başarı, muhteşem bir seviye…
Bakınız, dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun böyle bir başarı ve gelişme yakalamak, o ülkede bayram ilan edilmesi için yeter bir sebeptir.
Amerika’nın, Çin’in, Rusya’nın, Hindistan’ın ve diğer süper güç olarak adlandırılan batılı ülkelerin ulaşamadığı başarıyı yakalamak elbette ki, düğün bayram sebebidir.
Bu vatana gönülden bağlı her fert bununla iftihar eder ve yarınlarının güvence altına alınması yönünde atılmış bu devasa adım nedeniyle gurur duyar.
Türkiye’deki önemli bir kesimin bu harikulade seviyeden ötürü sevindiği ve iftihar ettiği bir gerçek…
Lakin bu muazzam başarıdan ötürü kahrolan bir güruh da var ne yazık ki…
Evet, evet, yanlış duymadınız, kahrolan, kederlenen, üzülen, karalar bağlayan bir kesim…
Meseleye dışarıdan bakan objektif bir göz, bunlar için rahatlıkla ‘vatan haini’ nitelemesi yapar!
Öyle ya, ülkesinin düşman güçlerle yapacağı bir savaştan en az kayıpla ve zaferle çıkmasını sağlayacak böyle bir gelişmeye, bu vatana kast eden düşman güçler ile bu düşmanla işbirliği yapan hainler üzülür ancak…
Hiç kimse kusura bakmasın ama bunun başka bir izahı yoktur!
TCG Anadolu bu milletin hizmetine girdiğinde İstanbul başta olmak üzere birkaç yerde Türkiye’nin vardığı noktayı bu millet görsün diye ziyarete sunuldu.
Milletin asli unsurları akın akın bu gemiyi görmeye koştular.
İşte o günlerde birileri de tezvirata başladı.
Yok, seçim yatırımı imiş, yok, asla böyle bir gemiye iniş ve kalkış yapılamazmış, yok, bunların hepsi kandırmaca imiş, falan filan…
Ne olduğuna dair hiçbir fikri ve bilgisi olmayan bu güruhun gösterdiği bu reaksiyon esasen hiçbir ilmi bilgiye dayanmıyordu.
İleri sürdükleri iddiaların hepsi aslında temennileri idi.
Yani Türkiye’nin bu başarıyı yakalamasından rahatsızlık duydukları için, tezvirata başvuruyorlardı.
İçlerinden birisi, sosyal medya hesabından şöyle zırvalıyordu.
“TCG Anadolu'dan kalkış ya da iniş yapamayacak olan İHA’yı geminin üzerine vinçle koyup uçak gemisi havası vererek önünde poz vermek samimi bir davranış değil reklam…”
Bir kimsenin kendi ülkesinin başarısından ötürü böylesine kahrolması akıl alır şey değil doğrusu.
Yukarıda alıntıladığımız kahırlanma sadece bir örnekti.
Bunun gibi binlercesi vardı ve önceki gün bunlar yine özellikle de sosyal medyada aynı rezaleti bir kez daha sergilemekten utanmadılar.
İşin ilginç yanı, kendilerine, “hani yapılamazdı, hani bunların hepsi reklamdı” diye hatırlatmada bulunanlara hiç utanmadan bu kez, “boş olduğu için indi” demek zavallılığı gösterdiler.
Bir tanesi bile, “evet, biz yanıldık, Türkiye’nin yarınlarını güvence altına alan bu muhteşem başarıda emeği geçenleri tebrik ederiz” diyebilme erdemi gösteremedi!..
Şuna emin olabilirsiniz ki bu kesim, ülke, ABD yahut İsrail tarafından işgal edilse sokaklara dökülüp onlara destek maksadıyla nümayiş yaparlar!
Nefret ettikleri insanların öldürülmesi için müstevlilere isim listeleri bile verirler.
Bu derece kin ve nefret dolular.
Bir şeye daha emin olabilirsiniz.
Allah korusun, bu kafanın desteklediği anlayış iktidar olursa eğer, elde edilen tüm bu kazanımlar bir gecede çöp olur.
Düşmana korku salan bu araçların yazılımları aynı gün gâvurların eline geçer, savunma sanayi üretimi bir daha gerçekleşmemek üzere sonlandırılır.
Ardından yeniden dışa bağımlılığı sağlayacak anlaşmalar yapılır ve Türkiye bu kez fiilen Amerika’nın 51.ci eyaleti olur.
Açık söylemek gerekirse bundan şüphe edenlerin ben de aklından şüphe ederim!
Bir sözüm de bu kesimden olmadıkları halde, uzun bir süreden beridir homur homur homurdananlara…
Ekonomik sıkıntıyı yahut bürokrasideki birtakım haksızlıkları gerekçe gösterip anılan kesimin ekmeğine yağ süren bu safdiller, pire için yorgan yaktıklarının farkında değiller ne yazık ki…
Evet, ekonomik sıkıntıyı giderecek önlemler behemehâl alınmalı, bürokrasideki şımarıklar derhal temizlenmeli, yanlışlıklar en kısa sürede giderilmelidir.
Tamam, buna kimsenin itirazı yoktur ve olamaz da…
Peki, bu sıkıntıların gidermenin yolu, ülkeyi yıkıma götürecek anlayışa altın tepsi içerisinde iktidarı sunmaktan mı geçiyor?
El insaf!
Herkes tez elden aklını başına devşirmeli, sorumlular yaptıkları yanlıştan dönmeli, buna mukabil ‘cezalandırmak’ maksadıyla tavır alanlar da yaptıklarının işbirlikçilere davetiye çıkarmak olduğunu görmelidir.
“İnadım inat!” diyerek kaldığı yerden devam edecek olanlar da şunu bilmelidirler ki, yakın gelecekte bahsini ettiğimiz felaketle karşılaşıldığında oturup ağlamak fayda etmeyecek, iş işten çoktan geçmiş olacaktır.
Ne diyelim, Allah cümlemize basiret ihsan eylesin!..
Yorumlar99