Son günlerde acayip bir yalan haber ve iftira kampanyasıyla karşı karşıyayız.

Failler, hepimizin yakından tanıdığı simalar.

‘Ekrem İmamoğlu ve besleme medyası’ diye tanımlasak, herkes kimler olduğunu anlayacak zaten.

İşin tuhaf tarafı şu.

Sadece yalan ve iftira atmıyorlar.

Öteden beri uyguladıkları ve fakat bizim camianın bir türlü farkına varıp da ona göre tavır alamadığı bir yöntemleri var.

Olmamış bir şeyi varmış gibi göstermek ve tartışmayı o tarafa çekmek…

Yahut önceden söyledikleri bir şeyi, sanki kendileri söylememiş de başkalarından sadır olmuş gibi yansıtarak muhataplarını asla sonuçlanmayacak bir tartışma girdabına sürüklemek…

Bu yöntemi, genel başkanlarından tutun da tüm belediye başkanlarına, milletvekillerine, besleme medya kalemşorlarına hâsılı en alt birimdeki üyelerine varıncaya kadar büyük bir kurnazlıkla kullanıyorlar.

Mesela bir örnek verelim.

Milli eğitim bakanlığı, belediyelerin ‘kreş’ adı altında ‘anaokulu’ işlettiklerini tespit ediyor.

Bu sözde kreşlerin asıl amacı, körpecik dimağları LGBT sapkınlığı başta olmak üzere kötücül ideolojilerle yıkamak…

Yani CHP ideolojisine asker yetiştirmek.

Bu açıdan illegal bir biçimde kullandıkları bu sözde kreşleri çok önemsiyorlar.

Zaten birçoğunun başında sapıklığı ve sapkınlığıyla meşhur birtakım şahıslar var.

İşin ilginç yanı ne biliyor musunuz?

Bundan yıllar önce ‘belediyeler anaokulu açabilsin’ diye yasal bir düzenleme yapıldı.

O zamanlar Necdet Sezer Cumhurbaşkanı.

CHP, Cumhurbaşkanını da arkasına alarak tam kadro bu yasanın iptali için Anayasa Mahkemesinin kapısına dayandı.

Sonuç, tahmin edeceğiniz üzere iptal yönünde oldu.

Aradan yıllar geçti ve maalesef belediyeler bu zihniyetin kontrolüne girdi.

Yaptıkları ilk şeylerden birisi, kendi ideolojilerine uygun nesiller yetiştirebilmek için daha önce iptal edilmesini sağladıkları anaokulu açmak oldu tabiatıyla…

Yasal olarak ‘anaokulu’ açamadıkları için bu ucube yapıya ‘kreş’ dediler.

Bakanlık bu art niyetli amacı tespit edip, ‘kreş adı altında anaokulu açamazsınız’ diye bir yazı ile belediyeleri ikaz edince de kıyamet koptu.

CHP’nin okuduğunu anlamayan genel başkanı Özgür Özel başta olmak üzere milletvekilleri ve içinde Bay Ekrem’in de olduğu belediye başkanları, bir yalanın ve saptırmanın arkasına saklanarak zırvalamaya başladılar.

Bu zırvalamalarla eş zamanlı olarak besleme medya, Fatih Altaylı’sından Nevşin Mengü’süne varıncaya kadar tüm trol kadrosuyla taarruza geçti.  

Vay efendim, ‘hükumet, belediyeler başarısız olsun diye baskı uyguluyor’ meyanında ortalığı toza dumana kattılar.

Bunun üzerine bakanlık derhal açıklama yaparak;  “kreşlerle ilgili bir ikazda bulunulmadığını, bilakis, ‘kreş adı altında’ anaokulu ihdas ettiklerini” söyledi.

İşte tam bu noktada yazının başında dikkatinize sunduğum şeytani yöntemi devreye soktular.

Bizzat Ekrem İmamoğlu; “Milli Eğitim Bakanı, ‘gönderdiğimiz yazı kreşle alakalı değil anaokulu ile alakalı’ demiş. İşte resmi yazı burada. İlk satırdan itibaren belediyelerin kreşlerini dile getiriyor” diye açıklama yaptı.

Bu açıklamayı gören herkes, bakanlığın gerçekten kreşleri hedef aldığını sanır oysa gerçek öyle değil.

İmamoğlu’nun referans gösterdiği bakanlık yazısı bunu açıkça ortaya koyuyor zaten.

Bay Ekrem’in sözünü ettiği yazının ilk satırında ne var öyleyse?

Şu var.

“Bakanlığımızca sahada yapılan incelemelerde belediyelere bağlı ‘kreş adı altında’ açılan yerle olduğu tespit edilmiş olup bu yerlerde 5580 sayılı Özel Eğitim Kurumları Kanunu kapsamında faaliyet gösteren okul öncesi eğitim kurumlarının programında yer alan etkinliklerin yapıldığı ve bu program kapsamındaki eğitim öğretim faaliyetlerini yapıldığı tespit edilmiştir.”

Açıklama o kadar net ki, ilkokul çocukları bile anlamakta zorlanmaz lakin gelin görün ki, bu müfteri zihniyet sadece partilileriyle değil, tüm medya ordusuyla birlikte ‘kreş’ ifadesinin üzerinde tepinip duruyor.

Sahi anlamayacak ne var bu açıklamada?

Eğer bakanlık yazısının doğru bir tespitte bulunmadığını iddia ediyorsanız, çıkıp ‘bizim kreşlerimizde okul öncesi eğitim kurumlarının programında yer alan etkinlikler yapılmamaktadır’ demeniz yeter!

Öyleyse, neden böyle bir açıklama yapmak yerine, “yazıda ‘kreş’ ifadesi geçiyor, öyleyse siz kreşleri kapatmak istiyorsunuz” gibi eblehçe bir yalanın arkasına saklanıyorsunuz?

Şimdi soru şu…

İlgili belediyeler kreş dedikleri yerlerde, bakanlığın iddia ettiği faaliyetleri yapıyorlar mı?

Evet, yapıyorlar!

Bunun bir değil onlarca kanıtı var!

O halde neye itiraz ediyorsunuz?

Zurnanın zırt dediği nokta burası işte.

Sapık ve sapkın bir nesil yetiştirebilmek için bu faaliyetlere ihtiyaçları var.

Mesele bundan ibarettir.

İşte bu yüzden sadece partili kadrolar değil bütün besleme medya ordusuyla birlikte saldırıyorlar.

Üstelik geri zekâlıların bile anlayacağı açıklıktaki bir metin orta yerde dururken tam tersi iddiada bulunarak…

Pes doğrusu!..

Hem de binlerce kez pes!

Bu zavallı anlayışın medya yüzüne bakan başka bir örnek…

Fatih Altaylı hakkında, birkaç gün önce tespit edilen yalan bir haber nedeniyle soruşturma açılmıştı hatırlarsanız…

Bu sahtekârca yalanın dumanı henüz tütüyorken, Bay Ekrem’in talimatıyla yeni bit tetikçilik örneği sergiledi bu müfteri…

İstanbul’un içler acısı halini gizleyebilmek ve sahibi olan İmamoğlu’nu aklayabilmek için şeytanın bile aklına gelmeyecek başka bir yalanlar silsilesine sarıldı.

Güya hükumet, Ekrem başarısız görünsün diye trafik ekiplerine yolları kesin talimatı veriyormuş.

Vay canına!..

İnanılır gibi değil ama gerçekten bu cümleyi kurdu!

Mezkûr aşağılık iftira bu kadarla sınırlı değil elbet.

Milletin ‘illallah!’ dediği arızalı yürüyen merdivenleri AK Partililer sabote ediyormuş…

Buyurun buradan yakın!

Hiçbir belge ve tanığa gerek duymadan işkembeden sallayabildiği kadar sallıyor.

Nasıl olsa attı yalanlar ve iftiralar yanına kâr kalıyor…

İstanbul’u rezil bir noktaya taşıyan beceriksiz efendisinin ayıbını ve rezaletini kapatmak için başvurulan yönteme bakın Allah aşkına!...

Utanmasalar, yanan otobüslere AK Partililer bomba attı diyecekler…

Bu derece şirazeden çıkmışlar…

Bunlarda ne haysiyet, ne şahsiyet, ne utanma, ne vicdan ve ne de insanlık var!

Kendi sapık ve sapkın ideolojilerini tatbik edebilmek için memleketi yangın yerine çevirmekle kalmayıp, şeytanın bile yüzünü kızartacak yalanlara ve iftiralara tevessül ediyorlar.

Haklarında bir değil, bin soruşturma açılsa azdır lakin bunlar asla iflah olmaz, fitne ve fücurdan asla vaz geçmezler.

Ne desek nafile…