Esed rejimi YPG ile neden anlaştı? Şimdi ne olacak?
- GİRİŞ01.12.2024 09:01
- GÜNCELLEME03.12.2024 08:40
Suriyeli muhaliflerin 3 gün içinde Halep kent merkezine ulaşması, Şam yönetimini şoka uğrattı. Açılması muhtemel olan tek cephede askeri hazırlıklarda bulunmamış olmaları da bir o kadar şaşırtıcıydı. Yaklaşık 20 bin savaşçıya direnemeyeceğini düşünen birlikler güneye çekildi. Suriye’nin ikinci büyük kenti Halep, muhaliflerin eline geçti.
İdlib kırsalında da operasyonlarını sürdürüyor HTŞ’ye bağlı güçler. Ciddi bir ilerleyiş gösteriyor. Yakında Hama’da çatışmalar başlasa şaşırmamalı.
El Bab yönünden de bir cephe açıldı. Tadif ve çevresi çatışma olmadan ele geçirildi. Rejim, çekilirken oldukça kritik bir hamleye imza attı. ABD’nin desteklediği terör örgütü YPG’ye kritik bölgeleri teslim etti. “Biz savunamıyoruz” dediler. Menbiç’ten Tel Rıfat’a kadar örgütün bağlantı kurmasını sağladılar.
Halep batısında ciddi hava saldırıları yapmayan Rusya, konu El Bab cephesi olunca harekete geçti. “Daha fazla ilerlemeyin. Yoksa YPG'yi koruruz" Mesajı verdi.
Rejim çekildi..Çünkü askeri olarak hazır değillerdi, hazırlanacaklar.
Irak’tan Haşdi Şabi’ler gelecek. Palmira’yı savunan birlikler o noktalara kaydırılacak. Ruslarla ve İran’la Halep’i geri almak için neler yapılabileceği planlanacak. Yani bir süreç var.
---
YPG-HTŞ ÇATIŞMASI MI HEDEFLENİYOR?
Halep operasyonunu başlatan HTŞ grubu ABD’nin terör örgütleri listesinde bulunuyor. Ancak bugüne kadar Suriye’deki Amerikan önceliği YPG’yi korumak olduğu için bu örgüte saldırı yapılmadı. Halep’te YPG ile HTS’nin karşı karşıya gelmesi demek, ABD’nin bölgede hava saldırılarının başlayabileceğine bir işaret. Bu durum da YPG’nin, tıpkı önceki çatışmalarda olduğu gibi, ABD şemsiyesi altında Suriye’deki etkinliğini artırabilir. Rejim buna güveniyor esasen.
Düşmanı ABD’yi bir başka düşmanıyla savaştırıp, masada YPG ile anlaşarak, belki bir federasyonla, otoritesini korumak istiyor. Neticede Esed rejimi kendi topraklarında petrolü YPG’den parayla satın alacak durumda. Enerji kaynaklarının %70’i terör örgütü tarafından kontrol ediliyor. Muhaliflerle bu pazarlığı yapamıyor çünkü rejim karşıtları düzeni tamamen değiştirmenin peşinde.
Rejim mecbur olduğu bir kumarı oynamak zorunda kaldı. Federasyonu kabul etmek ya da hükümetin düşmesi riski dediler.
Ordu güçlerinin kuşatmaya alınması ya da yeniden yapılanmasına karşılık, Halep'in çatışmasız teslimini kabul ettiler.
Bu yüzden Rusya'nın ve İran'ın oynayacağı rol oldukça kritik.
Ancak İran’a şöyle bir baktığımızda, Hizbullah’ın kolu kanadı kırılmış durumda. Cumhurbaşkanları yeni hayatını kaybetti, çatışmaları bitirmek isteyen bir isim şu an Tahran’da koltuğa oturmuş durumda. Dolayısıyla İran’ın Suriye ve Irak’taki mevcut kazanımlarını korumak dışında sahada ciddi bir hamle yapması beklenmiyor.
Tahran-Beyrut hattını ve bilhassa ülkelerin merkezlerindeki koridorlarını devam ettirmeye çalışacaklardır. Rusya’nın da Ukrayna savaşı sebebiyle Suriye’deki ağırlığının azaldığını biliyoruz. Dolayısıyla Moskova’nın Esed rejimini korumak dışında toprak bütünlüğünün sağlanması için büyük hamleler yapması beklenmiyor.
---
30 KM’LİK GÜVENLİ HAT YENİDEN GÜNDEMDE
Türkiye, terörle mücadele konusunda birçok ülkeye örnek olmuş durumda. Gerilla savaşını askeri olarak kazanan bir devlet yok dünyada. Türk ordusu hariç.
Sınır ötesinde de benzeri görülmemiş operasyonlar yapılıyor. Sincar’dan Süleymaniye’ye ve Suriye’nin derinliklerine kadar uzanan başarıdan bahsediyoruz.
Ankara’nın önceliği, terörü sınırlardan çıkarttıktan sonra Suriye ve Irak’ta da bir hat oluşturmak. Geçişleri engellemek ve dağların tekrar tehlikeli hale gelmesini engellemek. 30 kilometrelik hat planına göre Kobani başta olmak üzere birçok sınır kentinden çıkartılmalı YPG terör örgütü.
ABD’nin yeni dönemde Türkiye’yle iyi ilişkiler geliştirmek istediği biliniyor. Ancak Washington, Suriye’nin kuzeyinde desteklediği gruplarla Türkiye’nin çatışmasını istemiyor.
Bu nedenle YPG’nin güneyde ilerlemesi ve sınır hatlarından çekilmesi olası görünüyor.
Bu durumda Türkiye güvenli koridorunu çatışmaya girmeden tamamlamış olacaktır.
Bölgede birçok aktör olduğu için ilerleyen günlerin neler getireceği bilinmiyor.
Fakat kesin olan bir şey varsa ki bu sahanın bir gerçeği;
HTŞ ile YPG’nin karşı karşıya gelmesi durumunda, ABD öncülüğündeki Koalisyon’un, muhalif mevzilerini ağır bombardıman altına alacaktır.
Bunu daha önce Esed'e ve DEAŞ'a karşı yaptılar.
Muhaliflere de yapmamaları için kendince bir sebepleri yok.
Bartu Eken / Haber7
Yorumlar11