Suriye’de son 15 günde yaşanan gelişmeler başka bir şeyi daha ortaya çıkardı.

Kötü niyetli ve başka ülkelerin hesaplarına çalışan ‘başkasının milliyetçilerinin’ dışında, yaşanan bunca gelişmeye rağmen hâlâ kendi ülkesine güvenmekte zorluk çeken çok sayıda ‘özgüvensiz’ insanın da varlığını, yaptıkları yorumlar ve olaylara yaklaşımlarıyla net bir biçimde görüyoruz.

Türkiye’nin ilk günden bu yana Suriye masasında satrancı çok boyutlu oynadığını zikrediyor, yazıyor ve çiziyoruz.

2017 sonrasında Türkiye kimin yanında yer alırsa kazançlı çıkan tarafın o olduğunu, yani kazançlı tarafı Türkiye’nin belirlediğini görmüyorlar ya da göremiyorlar.

Bunun geçmişle ciddi bir ilintisi olabilir.

Bunca yıl ensesine vurularak ekmeği alınan, tam bağımsızlık mücadelesini kazanamadığı için tehditlere boyun eğmek zorunda olan bir Türkiye’de yaşamanın vermiş olduğu travmanın sonuçlarından biri de bu özgüvensizlik…

Her girdiği yerden kazançla çıkan Amerika ve küresel koalisyonun bir şekilde kazanacağı zihinlerinin hemen her tarafını sarmış bu insanların bahsettiğim travmalarını ortadan kaldırmak da gerçekten kolay bir iş değil.

Türkiye, İHA ve SİHA ürettiğinde “gerekli yeterlilikleri sağlayamamıştır, kaliteli değildir, çok talep almaz” diyenler; bugün ihracat rekorları kıran, Türkiye’ye sahadaki verdiği büyük gücün yanı sıra masada ciddi bir ağırlık kazandıran, ‘haritaları değiştiren ve terör örgütlerinin korkudan kilometrelerce tünel kazmak zorunda kaldığı’ gerçekliklerini gördükten sonra belki yeni yeni inanmaya başladılar.

Bu satırları kaleme alınca BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar’a, bundan yaklaşık 5 yıl önce söylediğim şu cümle aklıma geldi: “Selçuk Bey, senin bu ülkeye ürettiğin İHA ve SİHA’lardan çok daha büyük bir hizmetin var. O da bu ülkenin çocuklarına kazandırdığın özgüven. Biz Türk malıysa kalitesizdir ya da ‘sen bunu beceremezsin’ telkinleriyle büyüyen bir neslin çocuklarıyız. İşte sen bunu tersine çevirdin. Bunun için şahsım adına size müteşekkirim.”

Marshall yardımlarıyla verilen süt tozlarıyla büyüyenlerin Türkiye’nin oyun kurucu gücünü görememesi, okuyamamasının temelinde de özgüvensiz ülke yönetimleriyle ömürlerinin büyük bir bölümünü geçirmiş olması yatıyor.

Tam bağımsızlık mücadelesinde ciddi bir mesafe kat etmiş Türkiye’nin bölgesinde attığı adımların büyüklüğünü de haliyle göremeyebiliyorlar.

Ancak Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı siyasi iradesiyle büyüyenlerin gelecekte bu özgüvensizliği yaşayacaklarını düşünmüyorum.

Çünkü doğum sancılarının da artık sonuna doğru geliyoruz.

Tam bağımsız Türkiye doğuyor.

EMEVİ CAMİİ’NDE TARİHİ MESAJ

Özgüvensiz süt çocukları görür mü bilmiyorum ama dün Suriye’nin başkenti Şam’da tarihi bir mesaj verildi.

Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın Türkiye ziyareti öncesinde Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın’ın Şam’da Emevi Camii’nde kıldığı mesaj her şeyi açık seçik özetliyor.

Türkiye’nin, Suriye’nin toprak bütünlüğünü muhafaza edilmesi noktasındaki kararlılığı ve Türkiye’nin Suriyelilerin gerçekleştirdiği devrimde yanında ne şekilde yer aldığını da net bir biçimde ortaya koyuyor.

İsrail de Amerika da üzerine düşen mesajı alsın!

COLANİ’NİN GÖMLEK MARKASINDAN KURULAN BAĞLANTI

"HTŞ lideri Colani'nin kıyafetinin İsrail'de üretildiği" ve bunun üzerinden Amerika ve İsrail’e çalıştığı iddia edildi.

Komik ama gerçekten yapıldı.

‘Eğer Colani Amerika ve İsrail’e çalışıyorsa; her türlü noktayı hesap edebildiklerine koşulsuz iman edilen küresel koalisyonun böyle bir hatayı yapabildiğine nasıl inanıyorsun?’ diye sormak gerekir lakin böyle bir iddiaya bu ciddi soruyu sormak da ayrı bir mantık dışılık olur.

Colani'nin gömleğinde 'Emerson Gear' ifadesi yer alıyor.

Emerson Gear’in, 2006 yılında Çin'de kurulan bir marka olduğu ortaya çıktı.

O halde HTŞ Çin’le mi hareket edecek?

Akıllarda deli sorular…

Son iki cümlede espri yaptığımı belirteyim de yine yeni bir dezenformasyona imza atılmasın.

YURTTA ERDOĞAN, CİHANDA ERDOĞAN

Birazdan yazacaklarımla ilgili isteyen istediğini düşünsün.

İçeride de birileri hala ‘barış’ diyerek terör sevicilik yapsa da dünyada çözümün ve barışın adresi: Ankara…

Anlaşmazlık yaşayanların çözümün adresi olarak gösterdiği kişi de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan…

Türkiye ara buluculuğuyla Somali ve Etiyopya arasında artık barış ve iş birliği var.

Recep Tayyip Erdoğan’ın sağında ve solunda iki cumhurbaşkanının uzlaştığı fotoğrafı gördüğümde bir Türk olarak gurur duydum ve “helal olsun” dedim.

Afrika, 54 ülkenin bulunduğu devasa büyüklükte ve yer altı zenginliğine sahip bir kıta.

Dünya karasının ve dünya nüfusunun yüzde 20’sini oluşturuyor.

Kadim geçmişimizde Afrika kıtasındaki tanışıklığımız 868 yılında Abbasi Devleti ile Anadolu’dan da önceye dayanıyor.

Sonrasında da Libya Trablusgarp’tan 1918’de askerlerimizi çekene kadar bu ‘kara kıta’da medeniyetimiz hüküm sürmeye devam etmişti.

Yaklaşık 90 yıl sonra ‘kara kıta’da tıpkı eski günlerdeki güveni taşıyan bir ülke var.

O da Türkiye…

2009 yılına kadar sadece 12 Afrika ülkesinde faaliyet gösteren büyükelçilik sayımız bugün itibariyle 44...

Ve tabeladan ibaret büyükelçilikler de değil…

Türkiye, Afrika’da attığı adımlarla tıpkı Ortadoğu’da olduğu gibi küresel koalisyonun tekerlerine çomak sokuyor.

“Daha adil bir dünya” sözünü uygulamalı olarak gösteriyor.

Bu nedenle; “Yurtta Erdoğan, cihanda Erdoğan” sözünü daha fazla duymaya devam edeceğimizi düşünüyorum.