İstihbaratın politika ile izdivacı
- GİRİŞ16.12.2024 09:07
- GÜNCELLEME16.12.2024 10:16
İstihbarat kariyerinin bir özelliği var: üzerinde çok şey yazılmasına rağmen hala tam anlaşılmıyor olması. Hatta yazılı olan malzemelerin bile inanılır olmaktan çok, inandırmaya (Manipülasyona) matuf olması. “Cambridge Beşlisinin” tartışmasız lideri ve üst sınıf bir casus olan Kim Philby’nin yine yüksek kalitede bir casus olan Oleg Gordievsky’ye verdiği kitabın ilk sayfasına yazdığı “İyi arkadaşım Oleg’e- Basılı gördüğün hiçbir şeye inanma!” cümlesi bu anafikri anlatıyor. Bu 20.yüzyılda yazar ve şairler arasında olan birbirlerine el yazmalı kendi eserlerinden hafiye vermeleri geleneğinin de benzeri gibi. Çünkü birbirini tam karşılamasa da Kim Philby ile Oleg Gordievsky seçilmiş travmaların ve seçilmiş zaferlerin kahramanları. Az bilinen evrenin aktörleri.
POLİTİKA İSTİHBARAT İZDİVACI VE AİLE İÇİ SORUNLAR
İstihbaratın politika ile izdivacını tıpkı insanlar arasındaki evliliğin şartları ve prosedürleri ile ifade etmek mümkündür. Bu ilk başta garip görünse de yerinde ve rasyonel bir perspektif kazandırır bize. Tıpkı gerçek evliliklerde olduğu gibi burada da “denklik” kriteri önemlidir.
Politika ile istihbarat kurumları, kadroları ve fonksiyonları birbirine denk ve senkronize
olmalıdırlar. Kötü politikanın iyi istihbarat kurumu olamaz. Olsa da kötü politikayı ve total güç kavgasındaki zaafiyeti telafi edemez, onların yerine ikame edilemez. Sovyetlerin başına atanan Yuri Andropov KGB kariyerinden gelen bir başkandı, ancak sistemin çöküşünü engellemesi mümkün olmadı. Mümkün olmazdı da. Daha güncel bir örnek olsun dersek, Fransız DGSE’si (Savunma Bakanlığına bağlı operasyonel istihbarat teşkilatı) profesyonellik ve prosedürlere tam uyum, istihbarat özeni ve ciddiyeti ile ekonomik istihbarat alanındaki kalitesi bakımından dünyadaki emsallerinin en üzerinde olan bir kurum olarak bilinmektedir.
Ancak, Afrika’daki Fransız İmparatorluğunun çözülmesine engel olamamakta, Avrupa dengesinde Fransa’nın yerinin korunmasına ciddi katkı verememektedir. Nedenini Anglo Sakson araştırmacı ve analistler istihza dolu bir cümle ile ifade etmektedirler: “Üçüncü sınıf bir ekonomik ve devlet gücüne sahip olmakla beraber, askeri ve istihbari açıdan birinci sınıf mevkiinde yolculuk etmeye kalkışmak! Nihai kertede söylenecek söz şu ki, politika ve istihbarat arasında denklik olmaz ise arzu edilen güce ve hedeflere ulaşılamaz. Zira izdivaç baştan yanlıştır! Evliliklerde olduğu gibi politika ve istihbarat izdivacında da enerji ve tutku olmalıdır. Başta zikrettiğimiz Cambridge Beşlisi (Elbette başka angaje edilen İngiliz ajan halkalarının olduğu da açıktır) Batı Kapitalizminin buhranlı döneminin gayrı resmî çocuğudur. 1929 Buhranı sonrası Kapitalist ülkelerin ve sistemlerin içine düştükleri açmaz ve sorunlar bu sistemlerde bir enerji eksikliğini doğurmuştur. Kapitalist sistemin içinde hızla büyüyen Nazi Almanya’sı ise Kapitalizmin siyasi ahlaksızlığını tamamen açığa çıkarmıştır. Buna karşın kendini dışa kapatmış olmasına rağmen dış dünyada etkili bir propaganda yürüten Stalin’in Sovyetler’i bir umut yaratma noktasına gelmiştir.
Unutmamak gerekir ki, ciddi toplumsal sorunlar ve açmazlar önce aydınları vurur. Bu İngiltere’de de öyle olmuştur. Belirttiğim nedenlerle İngiltere’de Cambridge ve Oxford mezunu ve genelde de soylu sınıftan olan bir grup genç aydın arasında Sosyalist/ komünist düşünceler yaygınlaşmaya başlar. Bu kıymetli insan hazinesini devşirmek (Angaje etmek) nitelikli insan avcısı Arnold Deutsh (OTTO kod) için çok kolay olmuştur. Cambridge Beşlisinin lideri Kim Philby’i doğrudan devşirmiştir, sonra da Beşli’nin diğer iki adamı Donald Maclean ve Guy Burgess’i angaje etmiştir. 1933’ten 1937’ye kadar Cambridge Beşlisinin saha kontrolörü olarak faaliyet göstermiştir. Kapitalist Buhranın ve sistemin arızalarının gayrı meşru çocuğu Cambridge Beşlisi tarihin bu kritik dönemecinde Stalin Sovyetlerine paha biçilmez istihbarat belgeleri kazandırmıştır.
Mesela daha savaş başlamadan Amerika’da oluşturulan sivil askeri koordinasyon komitesinde yer alan Beşlinin üyelerinin sağladığı bilgiler çok kıymetlidir. Zira komitenin koordine ettiği konular, savaş halinde askeri teknolojiye dönüştürülecek sivil tesislerin belirlenmesi ve koordinasyonu idi. Politika istihbarat izdivacındaki sorunlara dair eğlenceli bir tespit de fedakarlıkla elde edilen istihbarat bilgilerinin politik destinasyonun paranoyalarından dolayı kabul edilmemesidir. Mesela Cambridge Beşlisinin Listz’i (John Cairncross) 2. Dünya Savaşı sırasında Kursk Muharebeleri öncesi Enigma (Alman Askeri Şifre sistemi) çözümlerini KGB’ye ulaştırmasına rağmen, kendisine güvenilmediği için paranoyakça kıymetlendirilmemiştir.
Halbuki bu o dönemde çok kıymetli bir istihbarat bilgisidir. Zira müttefik olmalarına rağmen ABD ve İngiltere istihbarat ve çözümlerin bütününü Sovyetler ile paylaşmamaktadırlar. Ancak, dönemin İngiliz politikasındaki açmazlar ve istihbaratı içindeki ciddi liderlik eksikliği mensuplarının Sovyetler tarafından devşirilmelerini kolaylaştırmıştır. Diğer yandan, para motivasyonu olmadan salt ideolojik motivasyonla KGB’ye çalışan üstün nitelikli İngiliz aydınların emsallerinden daha iyi olmaları İngiltere devleti içinde tespit ve teşhis edilmelerini engellemiştir. Nitekim bu yapıyı çözen ABD ile daha operasyonel işbirliğine girdikten sonra ABD istihbaratının unsurları olmuştur.
DEVŞİRME ZEMİNİ
Kim Philby gibi İngiltere İşçi Partisi içinden devşirilen KGB ajanlarının (İşçi Partisi milletvekili Bob Edwards, sol sendika başkanı Jack Jones) devşirildikleri zemin İspanya İç Savaşı (1936- 1939) idi. Bu tür faaliyetler için elverişli savaşlar sadece savaşın cereyan ettiği ülkedeki değil, dünyanın her yerindeki toplumlarda taraftar bulan savaşlardır. İspanya Savaşı bu anlamda bir küresel savaş provasıdır. Avrupa ve dünyanın her yerinden devrimci kesimler ile sağ kesimler savaşa iştirak etmişlerdir. Alman Nazi savaş makinesi de sınırlı da olsa iç savaşta rol almıştır. İspanya İç Savaşı kadar büyük yaygınlaştırma etkisine sahip olmasa da günümüzde Afganistan’da, Filistin’de, Lübnan’da, Irak'ta, Suriye’de, Filistinde, Ukrayna’da yaşanan işgaller, şiddet olayları ve savaşlar bu bölgeden insan devşirme için elverişli olaylardır. Ayrıca, bu tür olaylar nedeniyle bu yerler küresel devlet kurumlarının, farklı örgütlerin hedefi haline gelmektedirler. Bir kez karmaşa ve şiddet başladıktan sonra istihbarat örgütleri açısından bölge bir insan pazarına dönüşmektedir. Bu konuya özellikle dikkat etmek gerekir. Bilindiği gibi benzeri iç karışıklıklar ve çatışmaların yaşandığı bazı ülkelerin durumu aynı etki alanına sahip değildir. Somali El- Kaidesi Şebap, Nijerya’daki Boko Haram bölgesel etkiyle sınırlı kalmıştır. Bu konuya dikkat çekme nedenimiz, küresel yaygınlık kazanma potansiyeli olan ülke veya bölgelere komşu olan ülkelerin de istikrarsızlık girdabına kapılma riskinin olmasıdır. Afganistan’a komşu Pakistan sendromu, Filistin’e komşu Lübnan sendromu, vs ibret alınması ve dikkat edilmesi gereken bir durumdur.
İstikrarsızlığın yayılması ile konumuz dahilinde ajan devşirme faaliyetlerine de açık olmaya neden olmaktadır. Bölgesel ticari entegrasyon gibi bölgesel havzalarının barış entegrasyonu hayati önemdedir. Ortadoğu’nun bölünme üstüne bölünme yaşaması, ABD destekli İsrail gücünün hızla bölgesel aktörlerle (Bir kısım Dürziler, büyük bir Kürt kesimi, bazı cihatçı gruplar, vb.) entegrasyonu ile paralel gitmektedir. Bunu da not etmemiz ve bütünlüğümüz açısından dikkatle izlememiz gerekir. Diğer bir devşirme zemini, politik olarak ülkelerin keskin bir şekilde ayrıldıkları, bir kesime yönelik sindirme ve baskının dayanılmaz olduğu zeminlerdir. Bu tür durumları politik olarak değerlendirmek önem taşımaktadır. Mesela 2. Dünya Savaşında Ukrayna milliyetçiliği anti-Stalin çizgisinin aşırı ucundaydı. Bu yüzden Nazi ordusunu kurtarıcı gibi karşılamışlardı.
Ancak, Nazilerin Ukrayna’yı Yaşam Alanı (Lebensraum) nüfusunu da ikinci sınıf olarak görmeleri ve aşırı baskıcı uygulamaları Ukrayna milliyetçilerini Rusya’ya yakınlaştırmıştır. Elbette ki bu tür parçalanma yazdığımız gibi basit değildir. Her olayın ciddi motivasyonu vardır. Mesela günümüzde yaşanan Ukrayna -Rusya Savaşında her iki tarafın haklılık payı yüksektir. Zaten savaşın şiddetini bu haklılık paylarının eşit fazlalığı artırmaktadır. Ancak, sorunu şiddet kullanmadan Rusya çözebilse idi kendisine akraba bir 50 milyonluk kitleyi ve şimdiye kadar kaybettiği genç nüfusunu kaybetmemiş olacaktı. Ki bu nüfusa şimdi çok ihtiyacı var, yarın daha fazla ihtiyaç duyacak. Diğer yandan, savaş nedeniyle Ukrayna kökenli aydınlar, vatanseverler, memurlar, vs ABD ve İngiltere gibi ülkeler tarafından devşirilmişlerdir.
İSTİHBARATIN POLİTİKAYA DÖNÜŞTÜRÜLMESİ
Cambridge Beşlisinin devşirildikten sonra özellikle Sovyet istihbarat ve askeri sistemine paha biçilmez bir istihbarat sağladığını belirtmiştik. Bu olay, İngiliz devleti ve istihbarat kurumu için bir seçilmiş travma idi. Bu travma ile eşit ağırlıkla olmasa da onurlu bir seçilmiş zafer sağlayan olay Oleg Gordievsky’nin MI6’a çalışmasıdır (belki de İngilizler böyle teselli buluyorlar). Bu zeki KGB Albayı tıpkı Cambridge Beşlisi gibi para değil, ideolojik ve yaşam görüşü motivasyonuyla İngilizlere çalışmaya başlamıştır. İngilizler geçmişin utanç verici izlerini silmek ve kendileriyle temas kuran bu sıradışı KGB albayından tam istifade etmek için çok hassas davranmışlardır. O’nu anlamaya çalışmışlar, sadece sağladığı istihbarata değil, görüşlerine de ayrıca değer vermişlerdir. Ondan gelen istihbarat bilgilerini müttefiklerine bile parçalayarak ve kaynağını göstermeyecek şekilde yeniden düzenleyerek dağıtmışlardır. O. Gordievsky CIA’nın Karşı Casusluk Şefi James Jesus Angleton’un “Casusluk oyunu-aynaların vahşi oyunu” dediği acımasız olduğu kadar zeka ve teyakkuz gerektiren bu oyunda örnek bir deneyim inşa etmiştir.
Gordievsky Cambridge Beşlisinin tam tespit edilemeyen son üyesi John Cairncross’u deşifre etmesi gibi nokta istihbarat katkısı yanında, diğer casuslardan farklı olarak İngiliz muhataplarına (MI6) “Operasyonel yükleme” hizmeti sunmuştur. KGB’nin eski KGB olmadığını anlatmıştır. Ayrıca 1980’li yollarda (1984) Sovyetler’de gittikçe büyüyen ABD’nin nükleer saldırıda bulunacağı paranoyasını MI6 ile paylaşarak, bu paranoyayı hafifletmeye yönelik önlemleri tavsiye etmiştir. Ayrıca daha o tarihlerden itibaren dünya kamuoyunun 1989’dan sonra tanıyacağı M. Gorbatchev ile M. Teacher arasında güven sağlayıcı bir ilişkinin oluşturulmasında çok büyük katkıları olmuştur. M.Teacher’i Andropov’un cenaze töreninde öyle bir profilde (Siyah elbise, ağırbaşlı tutum, vs) yaratmıştır ki, bu cenaze ile Sovyet liderliği ile Teacher arasında bir olumlu hava oluşturmuştur. Sanırım bunlar tek başına istihbaratın politikaya dönüştürülmesinin örnekleridir.
Bu başlığa dair olumsuz yaklaşım ise az gelişmiş ülkelerde gördüğümüz istihbarat ve güvenlik uygulamalarının genel bir devlet politikasına dönüştürülmesi, toplumunu baskılayan bir rejimin inşa edilmesidir ki, bu bu yazımızın dışındadır.
İSTİHBARATIN POLİTİKAYA DÖNÜŞTÜRÜLMESİNDE DOĞAL İÇSEL KORUMA
Kuşkusuz istihbarat politik liderliğin gören gözüdür, uzayan elidir, bazen de kavrayan aklıdır. Ancak, politika açık, istihbarat ise kapalı bir faaliyet biçimidir. Ayrıca, ikisinin de doğaları çok farklıdır. Bu iki farklı faaliyeti ve inşayı sağlıklı devam ettirmenin yolu veya yolları vardır.
Hepsini değilse de bazılarını paylaşmak isterim. Mesela özellikle savaş zamanında ağırlıklı olarak istihbarat askeri yapılarla iç içedir. Barış zamanında ise ağırlıklı olarak sivil liderlikle iç içedir. Ancak, her iki durumda da istihbaratın gizliliği esastır. Bu gerçek istihbarat faaliyetinin kendisinde mündemiçtir. İnşa edici istihbarat faaliyeti politik erki daha görünür bir liderliğe dönüştürürken kendisini kurum ve kadro olarak gizliliğe sarar.
Elde edilen bilgiyi mücerred ve münferit olarak sunduğu gibi talep edilirse kısmen
yorumlayarak, artı katma değer katarak da paylaşabilir. Ancak, bu süreçte İran
isimlendirmesiyle olguya veya bilgiye “ıttıla” kesbetmek; ortaya çıkan bilgiyi İngiliz
isimlendirmesiyle “İntelligence” kabiliyetiyle proses etmek elzemdir. Ancak, bütün bu
süreçlerde İstihbarat hep gizli ve etkin öznedir. Propaganda, karşı propaganda faaliyetleri de kuşkusuz istihbarat faaliyetleri içinde sayılırlar.
Ancak, bu faaliyetler için hiç bir zaman kurumun kendisi kullanılmaz. Mesela İngiliz İşçi
Partisinden KGB’nin sağladığı belgeleri yakın gazetelerde yayınlatarak kamuoyu oluşturan Michael Foot espiyonaj ile görevli değildi. Kamuoyu oluşturmada istihdam ediliyordu. KGB’de bu tür toplumla ilişkiler ajanlarına “Poleznyi Durak” yani kullanışlı aptal isimlendirmesi yapmışlardır.
Doğal içsel koruma bağlamında şunu da ilave etmek gerekir ki, yüksek düzeyde
profesyonellik gerektiren kurumların dejenere olmaktan kaçınmaları elzemdir. Özellikle
istikrarsızlığın küresel istihbarat kurumlarını davet edici olduğu bölgelerde stratejik istihbarat, casusluk ve karşı casusluk prosedürleri, gizlilik ve güvenlik kriterleri açısından kapasite geliştirme gerekir. Özellikle düzensiz ve yabancı servislerin nüfuzuna açık örgütlerle aşırı temas nedeniyle daha dikkatli olmakta yarar vardır.
RAKİP KURUMU/ RAKİP OYUNU OKUMA VE ÇÖZME
Genelde istihbarat kurumlarında İstihbarata Karşı Koyma birimleri farklı pozisyondadır. Buna önem vermekle birlikte artık günümüzde rakip istihbarat veya politik kurumunun oyunu okuma ve karşı oyun geliştirme işlevinin daha ön plana çıktığını söyleyebiliriz. Bundan dolayıdır ki, teknik bilgi ve belge doğrulama metotları ve araçları yanında artık günümüzün kadrolu istihbaratçıları bilim felsefesi, sanat felsefesi, siyasal bilimler formasyonuna da sahip olmalıdırlar. İstihbaratın başlangıç kurallarından biri “Zaten inandığın bir şeyin asla doğrulamasını isteme!” (Casus ve Hain, Ben Macintyre, su/ 209). Politik mücadeleler ve senaryolar perspektifinden bir külliyatın oluşması da yararlı olabilir. Bu açıdan baktığımızda bugünkü Suriye hızla parçalanırken bölgesel grupların kendilerini de aşan devlet aklıyla davrandıklarını gözlemlemekteyiz. Colani’nin görünüşünün ve siyasi düşüncelerinin evrimini bu kapsamda görmek lazımdır. Keza PYD özerk bölgesinin yeni Suriye bayrağını hemen kabul etmesi, ben de Suriye’de siyasi yapının ortağıyım anlamını taşımaktadır.
Güçlü ve sağlıklı bir öz benlik ise olmazsa olmaz koşuldur. Özellikle devşirme ve eleman ile birlikte çalışma konularında liderliğin üstün yönetim becerisi kadar yüksek değerlerle de donatılması gerekir ki eşsiz sadakat inşa edilebilsin. Sosyal ve siyasal olayların ölçümleri, somut tanımları ile özellikle olan ile arka plandaki, muharrik gücün ilişkisi ve bu ilişkinin sahihliği hayati önem taşımaktadır. Özellikle büyük istihbarat kurumları rakiplerini
yönlendirirken rakip kurumların içine sızma kadar o kurumları olağan mecrada hareket
ettirecek şekilde büyük olayları yönlendirerek de aynı etkin sonuçları alabilirler.
İstihbarat kurumlarının içindeki aktif lider kadroları bireysel olarak devşirme kadar Rusların meşhur “Refleksif Kontrol” yöntemiyle yönlendirme sık karşılaştığımız bir olgudur. Ne yazık ki, bu konuda aktif kadroların bulanlarda ciddi bir donanıma sahip olduklarını söylemek mümkün değildir. Refleksif Kontrol, bir takım çok disiplinli yöntemlerle rakibi arzu edilen bir yönde karar almaya, davranmaya psikolojik ve zihinsel olarak icbar derecesinde tesir etmeyi ifade etmektedir.
İSTİHBARAT POLİTİKA İZDİVACI VE BİLEŞENLERİN FARKLI ZAMANLARA TABİ OLMALARI
Politika değişken ve dinamik bir zemine bağlıdır: Değişken, esnek ve daha çok görülür olmalıdır. İstihbarat ise bu dinamik zeminde politikadan farklı olarak kalıcı olmak, gizlilik içermek ve istihbarat üretiminde özgünlüğünü korumak mecburiyetindedir. Bu durumda, politika ve istihbarat farklı zamanlara tabidir. Maharet senkronizasyonu sağlayabilmektir. İstihbaratın kalıcılığı, gizliliği, bağımsızlığı ve özgünlüğü üzerinde ısrar etmemizin açık örnekleri vardır. Cambridge Beşlisinin bir kısmını tespiti yaklaşık 20 yıl sürmüştür (Cambridge Beşlisi, Ferit Temür). Bilebildiğimiz en son üyesi ise yaklaşık 50 yıl sonra kesin olarak tespit edilmiştir. Diğer yandan, Ortadoğu’da yaşanan kaos ve parçalanmaların bugün artık tesadüfen gelişen olaylar olmadığını anlayabiliyoruz. Bu stratejilerin bırakalım uzun vadeli hedeflerini orta vadeli hedefleri bizce meçhuldür. İstihbarat işte bu aradaki zaman farkını teknik projeksiyonlarıyla daha da kısaltır; bugünler için doğru yaklaşımlar benimsememizi, yarınlar için de etkili karşı stratejiler geliştirebilmemizi temin eder. Hay aksi, aslında bugün Suriye’yi yazmayı düşünüyordum! Bir başka yazıda görüşmek üzere…
Mehmet Ali BAL - Haber7
Yorumlar5