Hangi Suriye kabul görür?
- GİRİŞ02.01.2025 09:14
- GÜNCELLEME03.01.2025 09:13
Tarihin tozlu sayfalarında, komşularına tehdit oluşturan, halkını dışlayan ve uluslararası sistemin dışında kalan bir Suriye vardı. Ancak artık dünya, barışın, kapsayıcılığın ve meşruiyetin yeniden inşa edildiği yeni bir Suriye’yi hayal ediyor. Peki, nasıl bir Suriye kabul görür?
Doğrudan cevap:
Farklı etnik, mezhebi ve dini çeşitliliği bir tehdit değil, bir zenginlik olarak gören; komşularıyla dostane ilişkiler kuran, halkıyla barışık ve küresel sistemin sorumlu bir üyesi olan bir ülke olmalıdır. Halkının iradesini yansıtan, kapsayıcı ve adil bir yönetim inşa edildiğinde, böyle bir Suriye yalnızca bölgesinde değil, dünyada da saygıyla anılacaktır.
Çoğulculuğu kucaklayan içeride tüm etnik, mezhebi ve dini grupları dışlamayan, komşu ülkelere tehdit oluşturmayan ve uluslararası sistemin makul üyesi olmaya gayret eden bir Suriye kabul görür.
Devrimden önceki Esadlar/BAAS Yönetiminin iç ve dış politikasını terk etmiş Suriye kabul görür.
İçeride bazı grupların ve dışarıda komşuların tehdit olarak görmeyeceği toprağını başkalarının çıkarlarına kullandırtmayan bir Suriye kabul görür.
Sınırları içinde terör örgütlerinin yuvalanmadığı, cirit atmadığı, korunup kollanmadığı, komşu ülkelere tehdit olmayan, merkezi yönetimin tam kontrolünde olan bir Suriye kabul görür.
Meşruiyet krizini aşmış, gücünü darbelerden, cuntadan ve bir etnik, mezhebi ve dini grubun devletin önemli kurumlarını ele geçirdiği bir yapıdan kurtulmuş bir yönetim yapısına sahip olan Suriye kabul görür.
Anayasal vatandaşlık temelinde her Suriyelinin kendi mal ve can güvenliğini sağlamda gördüğü, devlete güven duyduğu Suriye kabul görür.
Eski Suriye’nin sorunu neydi?
Eski Suriye diye tanımladığımız Esadlar/BAAS Yönetimindeki Suriye’nin sorunlarının kaynağı üç önemli başlık altında açıklanabilir:
- Eski Suriye’deki Esadlar/BAAS Yönetimlerinin ciddi meşruiyet sonunu vardı. 1963’te BAAS ideolojisi çerçevesinde hareket edilirken, 1970’ten itibaren BAAS ideolojisine mezhebi bir yapı eklenmiş oldu. Böylece kapsayıcı olmayan bir ideoloji Esadlar yönetimiyle birlikte daha da dar bir kliğin kontrolüne geçti.
BAAS ve Esadların oluşturduğu dar bir klik etrafında oluşturulan yönetim yapısı içinde büyük kitleler kendini bulamadı.
Uzun yıllar ordu ve katı bir istihbarat yapısı altında totaliter bir yönetim oluşturuldu. Halka hizmet eden değil, halkı tamamen kontrol altında tutmaya yönelik OHAL düzeni kuruldu ve sürdürüldü.
Her totaliter yönetimde olduğu gibi halk düşman olarak görüldüğü için devlet yapılanması halka şüphe ile baktı ve ona göre bir düzen ve kontrol sistemi kuruldu.
Zaman geçtikçe hem totaliter devlet sistemiyle hem de onu elinde tutan dar klik ve destekçileriyle dışlanan geniş kitlenin arası açıldı.
Kısaca, yönetimin meşruiyet sorunu büyüyerek devam etti.
- İsmi Suriye Arap Cumhuriyeti olmasına ve BAAS gibi Arap Milliyetçiliği ideolojini savunuyor gözükse de Esadlar Yönetimi özellikle 1979’dan sonra İran’a yakın, Arap ülkeleriyle mesafeli bir politika takip etti.
İran’la ilişkiler derinleştikçe, Arap ülkelerinin yönetimleri Şam’a şüpheyle yaklaştı.
Esadların İran ve Hizbullah’la ilişkileri stratejik bir boyut kazandıkça, Şam Arap dünyasının sorunlu bir üyesi olarak görüldü.
- BAAS’la başlayıp Esadlarla devam eden eski Suriye’deki yönetim uluslararası sistemin de sorunlu bir üyesi olarak görüldü. Hele Şam’ın Tahran’la, Hizbullah’la ve Rusya ile birlikte hareket etmesi Batı dünyasının Şam’a yaklaşımını belirleyen ana unsurlar oldu.
Bir ara ABD Yönetimi tarafından kural ve kanun tanımayan, teröre destek veren ülkeler için kullanılan Haydut Devlet (Rogue State) tanımlaması Suriye için de kullanıldı. Ekonomik yaptırımlar ve diplomatik izolasyon, ülkenin geleceğini karanlığa sürekledi.
Anlayacağınız, Esadlar döneminde Suriye hem içeride hem bölgede hem de uluslararası sistemde sorunlu olarak görülen bir yönetime sahipti.
Yeni Suriye nasıl hareket edecek?
Yeni Suriye’nin inşası, sadece bir ülkenin yeniden doğuşu değil, aynı zamanda bölgesel ve küresel barışın yeniden kazanılmasıdır.
Yeni Suriye’nin yeni yöneticilerin açıklamalarından anlaşıldığı üzere Suriye yeni dönemde yukarıda bahsettiğimiz üç sorun kaynağından uzak duracak.
İçeride eskisinin tam tersi bir yol izlenerek tüm etnik, dini, mezhebi ve ideolojik yapıların dışlanmadığı kapsayıcılığın hâkim olduğu bir düzen kurulacak.
Gruplaşmaların değil, devlet mantığıyla hareket edileceği bir yapının inşası öncelenecek.
Bölgede İran ve Hizbullah’la hareket eden bir Suriye olmayacak. Komşuları için tehdit oluşturmayacak, toprağını terör örgütlerinin kullanımına açmayacak bir yönetim kurulacak.
Arap dünyasının ve bölgenin sorumlu bir üyesi olarak hareket edecek.
Uluslararası alanda ise sadece Rusya’nın güdümünde değil, uluslararası sisteme entegre olmaya çalışan, sorumlu bir devlet mantığıyla hareket edecek.
Meşruiyet sorunu olan devletler/Yönetimler eski Suriye örneğinde olduğu gibi terör örgütleriyle ve sorunlu ülkelerle birlikte hareket ederler, meşruiyet zemini güçlü olan devletler/yönetimler ise içeride halkla dışarıda ise makul/sorumlu yapılar ve devletlerle hareket ederler.
Yeni Suriye’nin yeni yöneticilerinin makul yolu tercih ettikleri görülüyor.
Tehdit olmayacak bir Suriye’nin inşasına hep birlikte destek olmalıyız.
Yorumlar18