10 Ocak yaklaşırken Trump döneminin bize düşündürdükleri

  • GİRİŞ04.01.2025 08:37
  • GÜNCELLEME06.01.2025 09:05

Amerika'da haftaya damgasını vuran gelişme 3 saldırı olayıydı. New Orleans ve Las Vegas'taki saldırılar oldukça şaibeliydi. New York'ta yaşananların ise siyasi bir yönü yoktu. O nedenle Çarşamba gecesi gerçekleşen iki saldırıyı konu edinerek başlayacağız.

SÜPER GÜÇ ABD GÜVENSİZ BİR ÜLKE Mİ?

Hem New Orleans hem de Las Vegas'taki saldırılar askeri personel ya da askeri personel geçmişi olan şahıslar tarafından gerçekleştirildi. İki saldırıda da kullanılan araçlar aynı yerden kiralanmıştı. Hatta saldırganlar arasında dolaylı bağlantı bile mevcuttu.

Saldırganların ikisi de öldü. New Orleans'taki saldırgan polisle çatışıp etkisiz hale getirildi, Las Vegas'taki saldırgan ise eylemden önce kafasına sıkıp intihar etti. Bir saldırı şaibeli bir bayrak oyunuyla DEAŞ'a yıkılırken, diğer saldırının Trump Tower ve Tesla sembollerine ihtiyaç duyması dikkat çekiciydi.

Şimdi varsayalım ki bu eylemler kişisel eylem ve DEAŞ sempatizanlığı kokuyor. Terör saldırılarının amacı neydi? ABD gibi bir ülkede gerçekleştirilen bu saldırılar DEAŞ terör örgütünü felaha mı çıkardı? Aşırı anlamsız ve temelsiz bu terör eylemleri ile teröristler ve terör örgütü ne kazanmış oldu?

Biden'ın açıklaması dikkat çekici. Saldırıdan hemen sonra DEAŞ ile mücadelede kararlılık mesajı verdi. Tesadüf diye bir durumun varlığına inananların bu noktada oldukça iyimser gözüktüklerini söylemek gerek. Çünkü ABD gibi bir süper güç, böylesine ciddi iki saldırının istihbari bilgisine sahip olamaz mıydı? Güvenlik zafiyeti mi demeliyiz buna mı inanmalıyız?

Bu sorulara "Hayır" yanıtını veriyorsak, New Orleans saldırısını, ABD ve PKK-YPG'nin Suriye'deki varlığını meşrulaştırma çabası, Las Vegas saldırısını ise ismine derin devlet, müesses nizam, neoconlar ya da üst akıl her ne dersek bir kirli zihniyetin 20 Ocak'ta koltuğa oturacak yeni yönetimle hesaplaşması şeklinde yorumlamamız gerekmez mi?

TRUMP ÖLÜM TEHLİKESİ ALTINDA MI?

ABD Başkanının 2018-2019 yıllarında Suriye'ye bakışı kelimenin tam anlamıyla "Ne işimiz var burada" şeklindeydi. Aynı Trump DEAŞ'a karşı zafer de ilan etmişti. Kökü kazındığı belirtilen DEAŞ'lı teröristlerin Suriye'de tehdit oluşturduğunu öne sürmek ve böylesine yapay saldırılarla bu sahte tehdidi dünyanın gözüne sokmaya çalışmak, yeni yönetime, "Pentagon ve CENTCOM'un uyarıda bulunma biçimi" şeklinde isimlendirilebilir.

Çünkü zamanında Trump'a defalarca suikast düzenleyen ancak başarılı olamayan odaklar, belli ki Suriye'den ABD askerlerinin çekilmesini ve bu bölgede istikrarlı bir Suriye görmeyi ummuyor. Onların işine gelen İsrail'in güvenliğini temin altına alacak, federatif bir yapıya bürünüp parçalanmış, Dürziler bir tarafta Araplar bir tarafta, Kürtler bir tarafta şeklinde bölünmüş, istikrardan uzak Suriye manzarası.

Ama onlar bu planları yaparken neler oluyor? Trump seçimi kazanıp koltuğa geçmeye hazırlanıyor. 50 bin kişiyi tasfiye edeceğini söylüyor. "Suriye'nin anahtarı Türkiye'de" diyor, Çekilme sinyali verip Amerika'yı Amerikalılara teslim edeceğini söyleyerek adeta "derin devlet" dediğimiz yapıya meydan okuyor.

Karşılığında ne oluyor? Çekilmeyi güçleştirmesi için suni bir DEAŞ tehdidi oluşturuluyor. Trump Tower önünde Tesla patlatılıyor. Bu arada Las Vegas saldırısının faili, yani kafasında kurşun iziyle olay yerinde ölü bulunan -belki de sözde- saldırgan Trump destekçisi. İngiliz basınına göre kendisini tanıyan askerler, saldırganın bu konuda çok daha yetenekli olduğunu ve istediği takdirde fazlaca insanın canına kıyabilecek donanıma sahip olduğunu belirtiyor.

Bu hamle son olur mu bilmiyoruz ancak Trump'ın başkanlığında alacağı kararların kendisine yönelik bu tarz eylemleri tetikleme ihtimali hiç de düşük değil gibi gözüküyor. Tabii aynı husus "derin devlet" ile savaşa giren Elon Musk için de geçerli.

DEAŞ TEHDİDİNİ ABD VE PKK'DAN BAŞKA KİM SATIN ALIYOR?

Türkiye, DEAŞ üzerinden dönen açıklamalara samimi bir şekilde çözüm önerisi getirip Avrupa'ya "yabancı teröristlerinizi teslim alın" çağrısında bulunuyor. İşte bu noktada da Avrupalı DEAŞ'lılar ile uğraşmak istemeyen Avrupalılar, meselenin Suriye'de kilitli kalmasından yana tavır koyuyor ortaya. Yani PKK/YPG'yi savunmalarının bir sebebi de Suriye'deki tutuklu Avrupa vatandaşı DEAŞ'lılarla uğraşmamak..

EN BÜYÜK DERT İSRAİL'İN GÜVENLİĞİ

PKK/YPG varlık sebebi sadece ABD'nin Suriye petrolünü çalmasına yardım edip, Avrupa'nın DEAŞ sorununu ortadan kaldırmakla sınırlı değil. Bir de Orta Doğu'da istikrarın önüne geçilmesi ve sürekli istikrarsızlığın tetiklenmesi için lazımlar.

Suriye'de federatif bir yapı kurulması demek, Suriye'nin yok olması anlamına geliyor. PKK/YPG'nin talebi bu doğrultuda. Keza İsrail'in de bu doğrultuda çünkü tehdidi Hermon Dağı'nda, Golan Tepeleri'nde değil Türkiye sınırında karşılamak istiyorlar.

Türkiye'nin burada her ne kadar sağduyulu bir yaklaşım sergilese de günün sonunda kendi göbek bağını kendi kesecek kudrete sahip olduğunu söylemek gerek. Şu zamana kadar teröristan hayaline hep ket vuruldu. Suriye'de devrim gerçekleşmiş ve rüzgar Türkiye'nin arkasına geçmişken, bu noktada PKK/YPG'nin yeniden ayağa kalkmasına müsaade edilmeyeceği gün gibi ortada.

Terör örgütüne vurulacak son darbe, İsrail yönetimine de zarar verme ihtimali doğuruyor. İsrail'in dünyada yeniden kabul görmesi için Tel Aviv'de bugün koltuklarında oturan katil ordusunun değişimi şart. Tabii, kana susamış kandan beslenen zihniyet, ABD'nin yeni yönetimini ele geçirmezse..

Hüseyin Akif Küçükal - Kanal7 Dış Haberler Müdürü

Yorumlar37

  • İSRAİLİN İNANCİ 1 gün önce Şikayet Et
    Tüm ABD ve Avrupa yahudilige dönse, Dengeler değişir mi? Değişmez zaten, Çark onlarda, O halde Yahudilik Gelişse ne, gelişmede Teumpu neden ilgilendirsin,YARİ N SURİYE GİBİ İSRAİLDE Benim meselem değil diyebilir, Demeside gerekir, Gelir İsrail'e, zarar ABD ye yazılıyor. Neden ABD li İsrail için ölsun?
    Cevapla
  • GEREKTİGİ İÇİN 1 gün önce Şikayet Et
    ABD nin ortadoguda Bulunmasının. Em büyük zararı gene ABD ye oluyor, bir avuç İsrailli için Hayati risk alıyor,Demokratik bir seçimle seçilen Devlet baakani bile İsrail uğruna harcanmak istiyor, Amerikalıların vergisi İsrail'e harcanıyor.,Hemde Düşman kazaniyor,Kendi halindeki bir ABD ile kimse savaşmak istemez, netanyahunun keyfi için Trump harcanmaz,ABD zorunluluktan çekiliyor
    Cevapla
  • Gültepeli Bjk 1 gün önce Şikayet Et
    Suriyee israittlii ve ermenilerden Ruslardan temizlenmelidir ÖSO galon tepeleri katill işgalci israittliler den temizlenmelidirr yoksa daha çook toprakk işgal edilecekk suriyedee TSK MSB boş yere destek olmuş olacak suriyeye ÖSO bu sorun bu işgaal Türkiye için de birr tehditttirr
    Cevapla
  • Misafir 1 gün önce Şikayet Et
    ABD'yi Yahudiler kurdular ve yönetiyorlar. Daha doğrusu ABD'yi dünyadaki Yahudilerin ve İsrail'in çıkarlarını korumak için, vahşi bir koruma köpeği gibi kullanıyorlar. Başkan Kennedy ve Başkan Nixon bu durumun farkına varıp ABD'nin boynundaki Yahudi zincirinden kurtulmaya çalışırken Yahudiler tarafından öldürüldüler. Şimdi de Başkan Trump'ı tehdit ediyorlar.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Kimlim 1 gün önce Şikayet Et
    Yüzbinlerce Suriyeli şehit oldu. Yüzbinlerce Suriyeli vatanından, evinden oldu. Binlerce masum bebek denizlerde boğuldu. Ve bu kanda en büyük pay sahibi kim?
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat