Devlet, muhataplarına söylenmesi gereken ne varsa söylemeye devam ediyor.

Önce,

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin geleceğinde teröre yer yok” dedi mi?

Dedi..!

Ardından, “Güney sınırlarımızı daha güvenli hale getireceğiz” dedi mi?

Dedi..!

“İç kaleyi güçlendirmeliyiz” dedi mi?

Dedi..!

MHP lideri Devlet Bahçeli, “Kürt kardeşlerimiz Türk milletinin bir unsurudur” dedi mi?

Dedi..!

Ardından, “Terörle aranıza mesafe koyun, gelin Meclis’te her şeyi konuşalım” dedi mi?

Dedi..!

Bir şey daha ekledi, “Düne kadar bölücü terör örgütü ele başının yoldaşlarıyız diyenler, bugün Amerika’nın uşağı olmuştur” dedi mi?

Dedi..!

***

Suriye’de olup bitene en vakıf devlet adamımız Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “ABD, Suriye’de YPG-PKK ile işbirliği yaptığı sürece, Türkiye ile ilgili stratejik sorun alanı tabii ki devam edecektir” dedi mi?

Dedi..!

Sonra…

“Suriye, Türkiye ve Irak üçü de birbirine kara hududu olan ülkeler. Üç ülkenin de bir araya gelip, belli konuları oturup konuşması gerekir” dedi mi?

Dedi..!

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum, “Türkiye’nin bir İç Kürt sorunu yoktur. Dış Kürt sorunu vardır” dedi mi?

Dedi..!

MHP’li Semih Yalçın, Bahçeli’nin açtığı “umut kapısı”nı değerlendirirken, “Bu iş sanıldığından çok daha ciddi ve mühim. Herkes adımını ona göre atmalı” dedi mi?

Dedi..!

***

“Türkiye’nin ve bölgenin geleceğinde teröre yer yok” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sürecin zorluklarına da dikkat çeken konuşmalar yaptı mı?

Yaptı..!

O nedenle, şimdi her geçen gün, hedefin tutturulmasında problemlerin arttığına şahitlik etmekten endişe ettiğimizi kayıtlara geçirmek isteriz.

***

İç Cephe’nin takvimi ve Kürt-Türk kardeşliğinin pekiştirilmesi için yapılan çalışmanın boşa düşürülmesi için açıktan “pazarlık” yapmaya kalkanlar “kitleler” üzerinden hesap da yapıyor.

Farkında mısınız?

DEM, KOBANİ (AYNEL ARAP) İÇİN ULUSLARARASI GÜÇLERİ HAKERETE GEÇMEYE ÇAĞIRMIŞSA

DEM Eş Başkanı Tülay Hatimoğulları, Diyarbakır’da yaptığı konuşmada, açık açık tehdit savurmayı tercih etti.

“Tarihsel kırılma ya pozitif olacak, ya da negatif olacak. Negatif olursa her yer Gazze olacak” diyerek tuhaf bir çıkış yaptı.

Yetinmedi, “Kobani düştü düşecek diyenler bugün yine Kobani’nin düşmesini bekliyor” diyen cümleler kurup, “Uluslararası güçleri müdahaleye çağıran” sözler sarfetti.

DÜN DEMİRTAŞ BUGÜN HATİMOĞULLARI…

ÖCALAN’I DİRİ DİRİ İMRALI’YA YİNE “ÖNDER” DİYENLER GÖMECEK HABERİNİZ OLSUN!

Tamam, bu işin son derece kritik bıçak sırtı olduğunu biliyoruz. Ama daha İmralı ile ilk temas sonrası oluşan “olumlu hava” neden yine bir DEM Eş Başkanı tarafından heba edilmek istenir?

Dün Selahattin Demirtaş’ın oynadığı rolü bugün Tülay Hatimoğulları üstlenmiş olabilir mi?

Dün, İmralı’ya Öcalan’ın diri diri gömen PKK ve HDP idi. En son toprağı da Demirtaş Öcalan’ın mezarına atıp üzerinde bir de tepinmişti.

Bugün, Hatimoğulları iştahı kabarmışçasına aynı şeyi yapmaya kalkışıyor.

***

Bahçeli, “Kürt ağası” dediği, Ahmet Türk’ün elini sıkarken tebessüm ediyor.

Sırrı Süreyya Önder ile Pervin Buldan biraz mahcup, biraz tedirgin, ama umutla kapıdan içeri giriyor. Öcalan, temkinlice “umut” tazeliyor!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “3’ncü bir seçenek yok. Ya silahları gömecekler ya da silahlarıyla birlikte gömülecekler” diyerek devletin durduğu yerin altını çiziyor.

Ama, DEM’in Eş Başkanı, “Kobani için uluslararası güçler harekete geçmeli” diye başlıyor, “Yoksa her yer Gazze olacak” diyerek “irkiltici” aynı zamanda da “Önder” olarak nitelendirdiği İmralı’daki PKK ele başı Öcalan’ı boşa çıkartan sözler sarf ediyor.

KUM SAATİNİN ÜSTÜNDE KISIMDA KUM ZERRECİĞİNİN AZALDIĞININ FARKINDA MISINIZ

Son durum şudur:

Devlet öyle ya da böyle PKK ile Kürt sosyolojisini ayırmak istiyor. PKK terör örgütünü Türkiye’de, Irak’ta ve Suriye’de tamamen tasfiye etmek istiyor. Bunun için de muhataplarıyla açık açık konuşuyor.

PKK’nın şu anki en önemli sponsoru ve hamisi konumundaki Amerika’nın ikircikli tutumuna rağmen…

İran’ın, Kandil’deki baronlar üzerinden geliştirdiği inisiyatife rağmen…

İsrail’in Suriye’deki YPG/PKK açıktan desteğine rağmen…

Türkiye, içerideki sosyolojinin Türkiye’ye  “aidiyet” duygusunu pekiştirmek için çaba sarf edip…

Dışarıdaki elinde silahı olanların tasfiyesi için irade koyuyor!

Pazarlık yok!

Müzakere yok!

Ya tek taraflı tasfiye…

Ya top yekün imha!

Uzun zamandır “Büyük vuruşma yaklaşıyor” derken kastımız buydu.

Kum saatinin üst kısmında kum zerreleri azaldı farkında mısınız?

Demedi demeyin.