İsrail ile YPG aynı safta değil mi? Gazze benzetmesi ne alaka?

  • GİRİŞ07.01.2025 09:01
  • GÜNCELLEME07.01.2025 09:17

Kitabın ortasından başlayalım…

Her şey pozitif bir atmosfer içerisinde ilerlerken, DEM Parti’nin Eşbaşkanı Tülay Hatimoğulları’nın Gazze benzetmeli açıklamaları, bu partinin radikal sol kanadındaki huzursuzluğu/rahatsızlığı açığa vurdu.

Çelişkileri de aynı zamanda…

Ne dedi Hatimoğulları?

Şunları söyledi:

“Tarihsel bir kırılma anından geçiyoruz. Bu tarihsel kırılmada ya pozitif bir şekilde kırılma gerçekleşecek ve barışı inşa edeceğiz ya da negatif yönde kırılmalar gerçekleşecek ve her yer Gazze olacak.”

Hatimoğulları bu sözlerinin öncesinde de, Suriye’deki ‘Rojava’ projesinin diğer üç ülke İran/Irak/Türkiye için model olabileceğinden söz eden cümleler kuruyor.

İçeriğindeki provakatif yaklaşım dışında burada yaman bir çelişki var.

O da şu:

DEM’in eşbaşkanı “Her yer Gazze olacak” derken, kendileriyle Gazze’deki Filistinlileri yan yana göstermeye çalışıyor.

İSRAİL DIŞİŞLERİ BAKANI DAHA YENİ YPG EŞBAŞKANIYLA GÖRÜŞTÜ

Oysa durum tam tersi.

Örnek verdiği Suriye’deki PKK/YPG oluşumu, Gazzelilerle, Filistinlilerle değil, İsrail’le birlikte hareket ediyor ve bu birliktelik son dönemde daha bir aleni hale gelmiş durumda.

Örneğin 4 Ocak’ta İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar,  PYD/YPG oluşumunun eşbaşkanı İlham Ahmed ile kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdi ve bu görüşmede İsrail’den kendileri için yapabilecekleri ne varsa yapmalarını istedi.

İsrail dışişleri bakanı daha önce de, Suriye’deki PKK/YPG oluşumuna destek vereceklerine dair beyanlarda bulundu.

Dahası İsrail, ABD’deki lobi gücünü kullanarak Trump’ın işbaşına geldikten sonra Suriye’deki ABD askerlerini çekmesini engellemeye çalışıyor.

Demek ki neymiş?

Gazze ile yan yana olmak şöyle dursun, İsrail’le kol kola olan Tülay Hatimoğulları’nın model diye sunmaya çalıştığı ‘Rojava’ projesinin liderleri, aktörleri imiş.

TÜRK/KÜRT, İSRAİL/FİLİSTİN ŞEKLİNDE BİR TEŞBİHİN KARŞILIĞI YOK. ÇÜNKÜ…

Çünkü Türklerle Kürtlerin bin yıllık bir birlikteliği var.

Stratejik ortaklık olmuş.

Her şeyden önce kitlesel anlamda evlilikler var.

Peki böyle bir durum, İsrail ile Filistinliler arasında olmuş mu?

Türklerle Kürtlerin arasını açmaya çalışan dil, tam da DEM’in eşbaşkanının kullanıdığı türden bir dil olabilir.

Kürtlere karşı benzer bir dile salip olan Türkler içinde bu böyledir tabi.

Ama Kürtlerle Gazzelileri, İsrail ile Türkiye’yi yan yana getirip ‘teşbih yapmak’ çok absürt bir benzetme olur.

DEM PARTİ’NİN RADİKAL SOL KANADI GELİŞMELERDEN RAHATSIZ MI?

Tülay Hatimoğulları’nın açıklamasının DEM Parti içinde belli ölçüde bir rahatsızlığa neden olduğu da anlaşılıyor.

Bunu hem partinin İmralı heyeti içinde yer alan Meclis Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreya Önder’in sözleri, hem de Tülay Hatimoğulları’nın düzeltme amacıyla yaptığı açıklama ortaya koyuyor.

Önder Gelecek Partisi’ne yaptığı ziyaret sonrası soru üzerine, "O açıklama bağlamından koparılmış bir açıklama." dedi.

"O açıklama bağlamından koparılmış bir açıklama. Bizim genel yaklaşımımız bir felaketle tarif etmek değil barış sürecini. Barış kolay bir şey değil; ama dünyanın en güzel şeyi. Hep güzel şeylerle, geleceğe dönük bu ülkeye getireceği bereketle, rahmetle tarif etmekten yanayız. Kimse bu tarz yaklaşımları bağlamından koparıp üzerinden tepinmesin. Ricamız budur. Eş Genel Başkanımızın da bütün partili yurttaşlarımızın, görevlilerimizin, sorumluların yaklaşımı da bu şekildedir" dedi.

Bağlamından koparılma diye bir durum söz konusu değil.

Açıklama ve DEM’in eşbaşkanının ağzından çıkan sözler ortada.

Ancak, bu haliyle de olsa böyle bir açıklamanın yapılması önem taşıyor.

Tülay Hatimoğulları da “Böyle bir dönemde tepki veya tehdit dili ile herhangi bir çözüm elde edilemeyeceğini tecrübelerle bilen bir partiyiz.” Diyerek sözlerinde bir tehdit olmadığını savundu.

DEM Parti hareketinde, kitlesel bir tabanları olmamasına rağmen bu partiye güçlü bir şekilde eklemlenmiş, parti politikaları üzerinde büyük etkisi olan radikal sol partilerden siyasetçiler var.

Sayısal olarak da, siyasal olarak da partinin stratejik kararlarına etki edebilen bir güce sahip bu kesim.

Yapıcı değil, yıkıcı bir anlayışla hareket ediyorlar.

O yüzden, şu kritik süreçte aldıkları tutumu yakından izlemekte fayda var.

Mehmet Acet / Haber7

Yorumlar44

  • Misafir 8 saat önce Şikayet Et
    Dem PKK nin silah bırakmasını neden istesin ki?PKK olmadan Dem olamaz ki. Tüm bunlar zaman kazanma oyalama taktikleri. Sonunda Suriye'de Irak'ta PKK ya son darbe vurulmasi gerekecek. Dem in yaptigi laga luga
    Cevapla
  • Mehmet 20 saat önce Şikayet Et
    PKK YPG dem (abd-israil) yüzde 60 oy alıyor doğuda PKK nın akademisyeni var Milletvekili var İşadamı var Devlet içinde sempazitanları var. Aynı fetö gibi ama ne hikmetse dokunulmuyor. Çünkü Hakimi var avukatı var savcısı var. Anayasa mahkemesi var .
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • Yerinde bir tespit 12 saat önce Şikayet Et
    Yerinde bir tesbit dikkat edilmesi gerek.
  • HIDIR BUDUR 20 saat önce Şikayet Et
    TABANI : Emperyalizme hizmet için Batının oluşturduğu IŞID'le mücadele TERÖRİZMLE MÜCADELE kılıfı ORTASI : IŞID'i manivela olarak kullanıp, Ortadoğuda SUNNİ-Şİİ savaşı körüklenmesi ve MÜSLÜMANI MÜSLÜMANA KIRDIRMA projesi TAVANI : Dünyada TERÖRİST İSLAM algısıyla, YAHUDİ ırkından ilan edilen Kürtleri (PYD) ve İŞİD'le mücadele kılıfı ile VADEDİLMİŞ TOPRAKLAR amacı
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • sdgf 21 saat önce Şikayet Et
    Hatta pkk lıların birkısmı gazzede değil mi?
    Cevapla
  • Vatansever 21 saat önce Şikayet Et
    1)Apo. DEM, Kandil sanki tüm Kürtleri temsil ediyormuş gibi konuşuluyor. 2) Barış deniyor. Sanki Türkiye ile Kürt kökenli vatandaşlarımız arasında savaş varmış gibi..3) Haklarımız deniyor fakat bu haklar nedir acaba dile getiren yok. 4) Bahçeli Apo örgütü lağvetsin ve gelsin mecliste konuşsun dedi başka birşey demedi ki...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat