Eskiden maç spikerleri, Avrupa takımlarına karşı gol atılmasına bile kolay kolay inanamazlardı.

Örnek:

PSV/Beşiktaş maçında Metin Tekin’in attığı gol sonrası Akın Göksu’nun “Gözlerime inanamıyorum” demesi, 

Örnek:

Galatasaray Monaco maçında Prekazi’nin golü sonrası, İlker Yasin’in “Ağlamak istiyorum sayın seyirciler” demesi…

Çok daha ciddi meselelerde de çok temel bir problem olarak karşımıza çıkan, aşağılık kompleksi, yahut özgüven eksikliği diyelim, bizden bir şey olmaz ümitsizliği…

Hala pek çok alanda bu sorunumuz devam ediyor.

Ancak, artık özgüven eksikliği demek şöyle dursun, özgüven patlaması tabiriyle izah edebileceğimiz çok kıymetli gelişmeler de kaydediliyor belli alanlarda.

Enerji de örneğin…

Dün sabah Sinan Burhan’ın başkanlığını yaptığı Anadolu Yayıncılar Federasyonu’nda bir araya geldiğimiz Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’a yönelttiğim iki sorudan biri petrol ve doğalgazda yerlilik oranımızın ne olduğu sorusuydu.

Hem petrolde hem doğalgazda bu oran %15’lere kadar gelmiş.

İleriye doğru bakarsanız bu küçük bir oran, ancak geçmişe dönük baktığınız takdirde ne kadar büyük bir adım atıldığı gerçeği karşınıza çıkar.

Birkaç sene öncesine kadar yerlilik oranı petrolde % 8, doğalgazda ise sadece %1 seviyelerindeydi.

Petrolde Gabar, Doğalgazda ise Karadeniz’de 2020 Ağustosunda keşfi açıklanan Sakarya Gaz Sahası’ndan çıkarılan gaz yerlilik oranına büyük ivme kattı.

Sorduğum soruya Bakan Bayraktar’ın verdiği cevabı özetleyeyim şimdi:

“Petrolde Gabar’da günlük 75 bin varili geçtik çok şükür. Yani ciddi bir üretime ulaştık orada. Ama daha yukarı gidecek, artmaya devam ediyor. İnşallah bu sene içerisinde bizim keşif yılımız olacak diyoruz. Özellikle o bölgeden ciddi bir beklentimiz var. Dolayısıyla yeni keşiflerle bu miktarlar daha da artacak.”

“Türkiye’nin diğer yerleri, yaptığımız üretimler, bizim yurtdışı üretimlerimize baktığınız zaman yaklaşık ihtiyacımızın yüzde 15’ini hem doğalgazda hem petrolde kendi üretimimizle karşılıyoruz diyebiliriz.”

KARADANİZ GAZINDA GÜNLÜK ÜRETİM SENEYE 20 MİLYON METREKÜPE YÜKSELECEK

Bakan Bayraktar, Türkiye’deki üretimin dışında yurt dışında farklı coğrafyalarda yapılacak anlaşmalarla oralardaki üretimi artırma hedefinden söz ediyor. “Bunlar Irak olabilir, Libya olabilir, Afrika’daki daha başka ülkeler olabilir. Azerbaycan olabilir” diyor.

Karadeniz’de 2023’te başlayan gaz akışı şu an günlük 7 milyon metreküpe kadar yükselmiş.

Bakan Bayraktar Nisan ayında bu rakamın 9 milyon metreküpe 2026 yılında ise 20 milyon metreküpe çıkarılacağını söylüyor.

Dün haberlere yansıdı.

Doğalgazda evlerimizde kullanılan gazın faturasının %65’i hükümet tarafından karşılanıyor.

Elektrikte olduğu gibi kademeli faturalandırmaya geçiş yönünde bir çalışma var ama anladığım kadarıyla bu hususta çok acele edilmiyor.

Bu kış, faturalardaki destek devam edecek.

Belki yıl sonunda kademeli faturalandırmaya geçilebilir.

SURİYE’NİN ELEKTRİK İHTİYACI İÇİN NELER YAPILIYOR?

Bakan Bayraktar’a ikinci bir soru olarak Yeni Suriye’nin elektrik ihtiyacının karşılanması anlamında Türkiye’nin nasıl bir katkı sunacağını sordum.

Enerji Bakanlığından bir heyet, gidip sahada buna dair çalışmalar yürüttü.

Suriye’de hem Şam’da hem Halep’te çok ciddi bir elektrik sıkıntısı olduğu biliniyor.

Halep’te günlük iki saat, Şam’da günlük 4 saat elektrik verilebildiği söyleniyor.

Bakan Bayraktar’ın sözlerinden özellikle Halep’e kadar olan bölgede, elektrik altyapısının güçlendirilmesi için Ankara’nın harekete geçeceği anlaşılıyor.

HALEP’E 50/60 KİLOMETRELİK DOĞALGAZ BORU HATTI İNŞA EDİLECEK

Aktaralım:

“Kuzey Suriye’ye bizim harekat bölgelerine, İdlib’e bir elektrik transferimiz zaten söz konusu şu anda, uzun yıllardır söz konusu.

İlk etapta onun kapasitesini yüzde 50 artırmayı hedefliyoruz. Bununla beraber Halep’e kadarki iletim hattını ayağa kaldırıp, ki bunun için bir 5/6 aylık süreye ihtiyaç duyuyoruz. Onu ayağa kaldırıp bu üretimi, 500 megavata artırmayı hedefliyoruz. Orada başka bir şey daha yapmayı hedefliyoruz. Özellikle Halep’in ihtiyacı yaklaşık iki bin megavat. Kalan kısmı, orada bulunan ve biraz rehabilitasyona, bakıma ihtiyaç duyan doğalgaz santralinden karşılanabilir. Ama bunun için doğal gaz lazım. Dolayısıyla Halep’e 50/60 kilometrelik bir doğalgaz boru hattıyla alakalı da bir çalışmamız var.”

Peki, yapılacak olan bu işlerin kaynağı nasıl temin edilecek?

Sorunun cevabını yine Bakan Bayraktar’ın sözleri üzerinden aktaralım:

“Doğalgaz, petrol aramayla alakalı da çalışma yapılabilir, yapılması gerekir. Bu çalışmaların neticesinde de üretilecek doğalgaz ve petrol işte herkes bize kaynak nereden diyor. İşten buradan böyle bir kaynak. Suriye’nin altyapısının tekrar kurulması için de kullanılabilir.”