Oyuncu Melisa Sözen'in dizideki rolü nedeniyle ifadesi alındı! İşte savunması

Ünlü oyuncu Melisa Sözen'in, 2015 yılında Fransiz yapımı "Le Bureau des Legends" dizisinin üçüncü sezonunda terör örgütü YPG üyesi bir kadının rolünü canlandırmıştı.

İFADE VERDİ

Sözen, YPG/PYD'ye ait kıyafetleri giyerek rol almasına ilişkin 'terör örgütü propagandası yapmak' suçundan ifade verdi.



GÖZALTINA ALINDI İDDİASI YALANLANDI

Melisa Sözen'in havalimanında ülkeye giriş yaptığı esnada gözaltına alındığı iddia edilmişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yaptığı açıklamada iddiaları reddederek Sözen'in gözaltına alınmadığını sadece "Terör örgütü propagandası yapmak" suçundan şüpheli sıfatıyla ifadesine başvurulduğunu belirtti.

"GİYDİĞİM KIYAFETİN ÖRGÜTÜ TEMSİL ETTİĞİNİ BİLMİYORDUM"

Melisa Sözen İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü'ndeki ifadesinde "Giydiğim kıyafetin böyle bir örgütü simgeledigini bilmiyordum. Ben o filmde ajan rolünde oynuyordum. Dizi Türkiye'de yayınlanmadı. Vatanımı ve milletimi seven birisiyim" dedi.

Melisa Sözen ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

SOSYAL MEDYADA AÇIKLAMA YAPMIŞTI

Oyuncunun belirtilen dizideki rolü, 2024 yılında sosyal medyada gündeme gelmişti.

Sosyal medya kullanıcılarının yorumlarına yanıt veren oyuncu, 22 Ağustos 2024'te konuyla ilgili kendi sosyal medya hesabından bir açıklama yayınladı.



Sözen açıklamasında, "En anlaşılır haliyle: Söz konusu dizi gizli saklı bir iş değil. 2015 çıkışlı Fransa’nın en ünlü polisiye dizisi. Dizinin benim oynadığım sezonu 2017 yılında yayınlandı. DEAŞ’la savaşan çift taraflı bir ajanı canlandırdım. Dizide herhangi bir terör örgütünün övgüsü yok. Olsaydı, geçen 7 yıl içinde zaten çoktan duymuş olurdunuz. Ben 25 yıldır oyunculuk yapıyorum. Kötü niyetli eleştiri, haksızlığa uğramak, hakaret, yalan haberler benim ne yazık ki büyürken alışık olmak zorunda kaldığım şeyler. Dolayısıyla bu internet zorbalığı ile derim kalınlaşmış bir dönemimde karşılaştım. Hakkımda atılan iftiraları elbette kabul etmiyorum. Ama yaşı küçük ve hayat tecrübesi az yahut duygusal olarak hassas bir dönemde olan insanların bu zorbalıkla baş etmesi neredeyse imkansız. Yukarıdaki üç madde çok yeterli olduğu halde bu satırları da zaten bununla başa çıkması güç insanlar için ekliyorum. Ne yazık ki bilginin doğruluğunu ve nereden geldiğini dahi düşünmeden, kontrol etmeden inanmak çağımızın kara deliklerinden biri. Linç kültürü de öyle. Bunun bir parçası olmayın, kendinizin ve etrafınızdaki insanların internet zorbalığı ile duygusal şiddet yaşamasına izin vermeyin. Ben vermeyeceğim. Kendi aklımızı, kendi bilgilerimizi kullanmayı, araştırmayı, doğru kaynakları kullanmayı ve önce bir durup düşünerek hareket etmeyi öğrenmemiz gerek. Bu tuhaf olaydan hep birlikte çıkaracağımız ders varsa bu olsun" ifadelerine yer verdi.