2006 yılıydı…

O dönem AK Parti yönetiminde olan Üsküdar Belediyesi, parklarda uluorta içki içilmesini yasaklamıştı.

Cumhuriyet gazetesi yazarı Deniz Som ile berberindeki bir grup, Üsküdar Sahili’nde “zom” olana kadar şarap içerek, hem yasağı delmiş hem de protesto etmişti.

Ailelerin zaman geçirdiği parklarda dilediği gibi içki içebilmek adına eylem yapmaktan geri durmayan Deniz Som, sıra inancının gereği örtünen başörtülü bacılarımıza gelince, onları;

“ikinci sınıf insanlar” olarak nitelemiş ve “kafaları şekerleme paketi gibi” benzetmesi yaparak aklınca tahkir etmişti.

O günden bugüne çok şey değişti…

Bu tip laikçi ayyaşların ikinci sınıf insan muamelesi yaptığı, “karafatma” ve “öcü” diyerek aşağıladığı kimi başörtülü(!) kadınlar şimdilerde kürsülere çıkarak, hem de gururla;

“AK Parti'den CHP'ye geçtim. Bugün bu tesettürümle ben CHP'liyim” diyorlar…

28 Şubat sürecinde, malum zihniyetinin baskısı altında ezilen…

“İkna odaları”ndan tutun da okullardan atılmaya, “İkinci eş” olma tekliflerinden, üç-beş kuruşa “tezgâhtarlık yapma”ya kadar zulmün her nevine maruz bırakılan kendileri değilmiş gibi…

Bugün kendilerine akla hayale gelmeyen bir özgürlük ortamını sağlayan ve her türlü makam ve mevkide yer bulmalarının önün açan AK Parti iktidarını yüzüstü bırakan bu ablalar…(!)

“Kim benim yanımdaysa ben onun yanındayım” şeklindeki saçma sapan argümanlarla kendilerini ezeli düşmanları CHP’ye kabul ettirmeye çalışıyorlar.

28 Şubat post-modern darbesinin 28'inci yılında yaşanan bu saçma tabloya baktığımızda, “Bu topraklarda İslam’ı unutturmak için bize 30 yıl yeter” diyen Türkiye Cumhuriyeti’nin 5. Başbakanı CHP'li Şükrü Saraçoğlu’nun pek de haksız olmadığına ibretle şahitlik ediyoruz.

Zira Müslümanlar olarak bizler, nirvanasına ulaştığımız rehavet yüzünden muhafazakâr bir iktidarda bile bu kadar yozlaşabiliyor ve değerlerimizden bu kadar uzaklaşabiliyorsak…

Maazallah olası bir CHP iktidarında başımıza neler gelir, tahmin bile etmek istemiyorum.

*

Peki, bizler böyle içten içe çürürken, karşı mahallede radikal bir değişim söz konusu mu?

Bence “Hayır!”

Yıllarca tesettürü laik “rejim”e yönelik tehdit olarak gören ve kamusal alan bahanesiyle başörtülülere yaşam hakkı tanımayan CHP’liler, şu sıralar sırf mütedeyyin kesimin oyunu alabilmek için bu tür müsamereleri avuçları şişinceye kadar alkışlasalar bile, ideolojik duruşlarından milim taviz vermiyorlar.

Mesela, Türkiye’de “parlamenter” sistemi kaldırıp “başkanlık” sistemini getirmek için 16 Nisan 2017’de yapılan Anayasa Değişikliği referandumunda ilk kez İstanbul’da birinci parti çıkan CHP’liler, o dönem…

“İktidara yürüyoruz” mesajı vermek için kadim kentin muhtelif noktalarında “Göbektir, kalçadır, gerdan kırmadır” her türlü fiziksel hareketleri sergileyerek “Beyoğlu’nu ve Üsküdar’ı geri alacağız!” dansları yapmışlardı…

O gün güle oynaya yapılan bu “hazırlık dansları” sonunda neticesini verdi ve 2024 yerel seçimlerinde Beyoğlu da Üsküdar da dindar seçmenin oyuyla, Türkiye geneli sadece yüzde 25’lik bir potansiyeli olan CHP’ye geçti.

CHP yönetimi de ilk iş olarak…

Eskiden “Kabe’nin kapısı” olarak anılan ve hacılarla beraber “Surre alayları”nın yolcu edildiği…

Tarihi camilerinin yanı sıra 80’e yakın türbenin yer aldığı ve Aziz Mahmud Hüdai Hazretleri gibi “manevi bekçileri” olan Üsküdar’ı “yatay arzuların dikey ifadesi” olarak bilinen ve Türk milletinin kadim değerleriyle uzaktan yakından alakası olmayan “dans”ın merkezi haline getirdi.

Seçimden önce camiden çıkmayan ve her fırsatta Kur’an-ı Kerim okuyarak mütedeyyin kesime şirinlik yapan Ekrem İmamoğlu’nun tensipleriyle Üsküdar Belediye Başkanı seçtirilen CHP’li Sinem Dedetaş…

Başkan seçildikten sonra ilçede “valsler”, çalgılı- çengili “konserler” düzenledi.

Ayrıca, bir döneme damgasını vuran “Ramazan çadırları”nın kurulduğu Üsküdar’ın en işlek meydanı Mimar Sinan Meydanı’nda Hıristiyan kültürüne ait ‘Noel pazarı’ kurarak, bir ilki gerçekleştirdi.

Eskiden ecdadımızın “abdestsiz” ayak basmadığı Üsküdar’da daha ne olabilir diye düşünürken…

Dün ortaya çıkan bazı görüntüler, resmen mide bulandırdı.

Daha önce belediye bünyesinde bulunan yüzme havuzunu karma hale getirerek kadın ve erkeklerin bir arada yüzmesini sağlayan CHP’li Sinem Dedetaş’ın…

Ramazan ayının ikinci gününde, belediyeye ait salonda düzenlenen etkinlikte, Afrikalı twerk eğitmeni Lucille Aires tarafından Müslüman Türk kadınlarına tamamen cinsel içerikli bir erotik dans olan "twerk" eğitimi verilmesine imkân sağladığı ortaya çıktı.

Tabii!

Protestolar şöyle dursun, Müslümanların zahmet edip tepki gösterme gereği bile duymadığı bu rezil dans, elbette 2006 yılında, Üsküdar sahilinde içkilerini savunmak için eylem yapan bir avuç seküler yobazın direnişinin eseriydi.

Adamlar Batıl davalarına sahip çıkarak, zafere ulaştı.

Benim canımı acıtan asıl şey ise…

Bir zamanlar Fransa'da oynanan dansa bile müdahale eden Kanunî Sultan Süleyman'ın torunlarının…

Bu sapkın dansı getireceğini bildikleri halde CHP’ye oy vermesiydi.

Ne diyelim;

“Üsküdar’ı bu hale düşürenler utansın!”

Zekeriya Say - Haber7