Metalik Uşak İmamoğlu ve Sarhoş Karga
- GİRİŞ02.04.2025 09:02
- GÜNCELLEME03.04.2025 09:45
Mart on dokuzundan itibaren, dört gün süren soruşturma sonucunda iki ayrı suç isnadıyla yargılanan eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 50 küsur kişi rüşvet, irtikap, ihaleye fesat karıştırma ve yolsuzluktan dolayı tutuklandı.
İmamoğlu, terör soruşturmasından, “kuvvetli suç şüphesi olmasına rağmen” serbest bırakıldı.
Son zamanlarda ülkemizin en çok merak edilen meselesi de şimdilik böylece kapandı.
Şimdilik diyorum çünkü; birçok bakımdan bu hamur daha çok su kaldıracaktır.
İmamoğlu hırslı ve iddialı bir kişilik.
İddialarının arkasında durmaktan ziyade, iddialarının üzerini örten bir özelliği var.
Bu sebeple yalan söylemeye çok yatkın ve sık sık yalan söylüyor.
Kaygan ve çabuk değişen, dolayısıyla güven vermeyen bir tarafı var.
Bu tarafını gizleme, perdeleme konusunda son derece yetenekli.
Şımarık ve pervasız.
Sözünde durmayan bir kişilik.
Seçimden önce verdiği sözlerin sadece kırkta birini yerine getirmesine rağmen, yapmadıklarına kılıf bulmada mahir.
Dünyaya ve dünya nimetlerine büyük bir hırsla bağlı ve bu amaç için zenginleşme tarafı sınır tanımıyor, bu amaç için “her şeyi” yapabilecek bir karakteri var.
Renk değiştirme konusunda çok usta, bu yanıyla FETÖ grubundan olduğuna dair şüphe oluşturuyor. Belki de bu sebeple olacak, zenginleşmede kullandığı kişilerden birçoğu FETÖ terör örgütünden damgalılar. Ya ceza almışlar ya da firar etmişler.
Kimileri de Bank Asya kurucusu veya Ege Bank, Yurtbank gibi batık bankalarda yönetim kurulu üyeliği yapmış, bankaları batırmış kişilerden oluşuyor.
İçlerinde CHP’li olduğunu ileri süreceğimiz kimse pek yok.
İmamoğlu ise ekibindeki kişilerden daha fazla olarak şartlara ve ortama göre değişen, dönüşen, açıkçası bukalemun gibi bir kişilik.
Birkaç Karadenizli ile konuşunca durumu daha iyi kavrıyorsunuz.
Onlardan biri dedi ki;
“Metaluk Uşaktur, amcası Ali’nin intiharına sebep olmuş ama, onu yok sayı, bir şey olmamış gibi ortalukta gezeyi.”
2012 yılında Ekrem’in amcası Ali İmamoğlu’nun Küçükçekmece mezarlığında kendi tabancası ile intihar ettiğini biliyordum ama Metalik Uşak nedir, bunu pek anlamamıştım.
Sonradan açıklanınca konu anlaşılıyor: “Ona vurursun yama olur, sırım gibi ip olur, ne bileyum her renge girer, her boyaya boyanur, da.”
Doğrusu metaller esnektirler, dövülebilir, çekilebilir, şekil değiştirebilirler, yani tel şekline veya levha şekline dönüştürülebilirler.
Hani sevgili şair Mehmet Çelik de diyor ya, Metalika adlı şiirinde:
“..Metalik birer kahkahadır çıkardığım/kelimeler…”
CHP’nin içinden birçokları ve CHP medyasından “aklı evvel” bazı zavallılar, Cumhuriyet tarihinde ilk defa yargı ve askeri darbe olmadan iktidara yakın olduklarını düşünerek, İmamoğlu’na övgüler yağdırıyorlar.
CHP’lilerin iktidara gelme hevesi; İmamoğlu’nun kimliğine, kişiliğine, yolsuzluğuna, kimlerle iş birliği yaptığına, hangi terörist örgütlerin, hangi küresel aktörlerin onu arkasından ittiğine, hangi elçilerle görüşerek şımardığına kafa yormadılar.
İmamoğlu da şımardıkça, şımardı.
Şımardı çünkü; bizim görebildiğimiz kadarı ile onu arkasından Londra merkezli derin Amerika itiyor.
İmamoğlu’nun sorgu-sual döneminde, İBB resmî sitesinden apar topar silinip kaldırılan bir takım yabancı siber küresel şirketlerle anlaşmalar imzalayarak, önce İstanbul’u, ardından da iktidara gelirse Türkiye’nin tamamını kodlama girişimleri, çok tehlikeli adımlar attığını gösteriyor.
Son yerel seçimlerinden sonra ise şımarıklık zirve yaptı ve halkın teveccühünü de aldığını sanarak, yolsuzlukta ve Türkiye’yi dizayn etmeyi “hayal etmede” sınırları aştı.
Halkın parası ile kazandıkları kongreyi, daha sonra yapılacak seçimlerde de parayla kazanacaklarını düşünerek, çalıp çırpmada gemi azıya aldılar.
Öte yandan tükenmiş bir sağ partiden sola geçen ithal bir adamın kurduğu kirli ilişkiler becerisi ve hırsızlıkta nam yapmış döküntü bankacı ve FETÖ artığı ekibi CHP için adeta tek kurtuluş yolu oldu.
Bu kadar olsa, yine de “İktidara gelmek için her şeyi mübah sayan bir zihniyetin geçmişten gelen genetik hastalığıdır” der, geçersiniz.
Fakat bu ülkede Kürdü aşağılayan, Kürtçeyi yasaklayan, Kürtçe adları ülke tarihinden silen, Alevileri ve Kürtleri mağaralarda çaput yakıp zehirleyen, zindanlarda öldüren, uçaklardan üzerlerine bomba yağdıran CHP ve CHP adına bugün sırf iktidara gelmek için bu insanlara yaltaklanan bir figür, insanın midesini bulandırıyor.
İmamoğlu’nun bu kadar yanar-döner olması aklıma bir fıkra getirdi, paylaşayım da, haksız mıyım, siz karar verin.
Fıkrayı belki çoğunuz biliyorsunuz.
Yine de hafızanız tazelenir diyelim:
Karganın biri her gün gelir, kilisenin çanına pislermiş.
Bunu fark eden papaz kargayı yakalayıp cezalandırmaya karar vermiş.
Karar vermiş ama, ne yaptıysa bunu başaramamış.
Düşünmüş, taşınmış, sonra bir anda aklına gelen şeyi uygulamış.
Tam karganın konduğu yere bir bardak şarap koymuş.
Şarabı içen karga, gene yapacağını yapmış, çana pislemiş fakat orada öylece sızıp kalmış.
Papaz da gelip yakalamış, ardından öfke patlaması yaşayan Hristiyan din adamı, kargayı karşısına alıp sorgulamış.
“Bre hayvan eğer sen Müslüman olsan şarap içmezsin, Hristiyan olsan da gelip bu çana pislemezsin.
Söyle bana sen nesin?”
Ferman Karaçam / Haber7
YouTube : youtube.com/c/Ferman Karaçam
Twitter : twitter.com/fermankaracam
Instagram : instagram.com/fermankaracam
Facebook : facebook.com/karacamferman
E-mail : fermankaracam@gmail.com
Web Sitesi : fermankaracam.com
Yorumlar25