Gazeteciler tehdit altında
- GİRİŞ09.04.2025 08:44
- GÜNCELLEME10.04.2025 09:13
Türkiye tarihinin en büyük yolsuzluk, hırsızlık ve çete soruşturması ile karşı karşıyayız. Ekrem İmamoğlu adlı şahıs, çete lideri olmakla suçlanıyor ve bundan dolayı hapiste. Çete hakkında savcılığın topladığı çok sayıda delilin varlığı biliniyor. Zaten sorgu tutanakları da korkunç derecede gelişkin bir suç örgütü soruşturması ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.
Bu devasa suç dosyası yetmezmiş gibi bir de yine aynı şahıs hakkında terör soruşturması bulunuyor.
Sayıları 21 ile başlayıp her geçen gün artan açık tanıklar, dört şikayetçi, itirafçılar ve dört de gizli tanık var.
Ucu Ekrem İmamoğlu adlı şahsa çıkan yüzlerce milyarlık bir soygundan söz ediliyor.
Tanık ifadeleri, itirafçı beyanları, MASAK raporları, HTS kayıtları, banka ve tapu hareketleri, video-ses kayıtları, tapeler… Her yerden çok önemli bilgiler, belgeler fışkırıyor.
Böylesi bir suç dosyası, dünyanın neresinde olursa olsun gazetecilerin ilgisini çeker. Hatta bu tip konuları yazmak gazetecilerin asli görevlerinden biridir.
Ama Özgür Özel, “gazeteciler bunları konuşmasın” diyor. Konuşanı, yazıp çizeni tehdit ediyor, hedef gösteriyor. Kendisini takip ederek haber yapmaya çalışan basın emekçilerine bile hakaret ediyor, gencecik muhabirleri çirkin sözleri ile düşmanlaştırıyor.
Gerçekten de Türkiye, şu günlerde gazetecilerin tehlike altında olduğu çok özel bir dönemden geçiyor. Dünyada gazetecilere yönelik baskı ve tehditler genelde iktidarlardan gelir, bizde ise muhalefet partilerinden kaynaklanıyor. CHP lideri tarafından kışkırtılan çeteler, sosyal medyada ve sokaklarda terör estiriyor. Mesaj kutularımıza her gün onlarca hakaret ve tehdit mesajı geliyor.
Siyasetçiler, bazen bilerek gerilimi tırmandırırlar, bunu anlayabiliyoruz. Ancak Özel, gerilimi siyaset sahasının dışına çıkarıp basına da sıçratıyor. Tıpkı yargıya, polise, memurlara, özel şirketlere ve esnafa sıçrattığı gibi.
CHP liderinin sakatlanmış ruh dünyasında kendisi gibi düşünmeyen herkes düşman olarak tasnif ediliyor. Makbul insan olmak için devasa yolsuzluk ve hırsızlığı inkar edeceksiniz, terör ile işbirliğine ‘eyvallah’ diyeceksiniz… Tabi bir de Özgür’ü Ekrem’i elleriniz patlayıncaya kadar alkışlayacaksınız, ha babam yalayacaksınız!
Belediyeden maaşa bağladıkları jetonlu tetikçileri gazeteciden saymalarının sebebi de bu. Millete “yeni Uğur Mumcu” diye pazarladıkları utanmaz arlanmaz adamlar, her akşam dosyalardan cımbızla bir cümle seçip İmamoğlu’nun suçsuzluğunu ispat etmenin peşine düşüyorlar.
Hangisi def-i hacet ediyor, hangisi sıvıyor belli değil ama, sonuçta malzemesi necaset olan mide bulandırıcı bir zanaat organize ediliyor. Bu sefil görüntü, Özel’in kafasında “gazetecilik” olarak kodlanıyor!
FÜHRER’DEN BETER!
CHP’nin kurultayına dair öyle bilgiler akıyor ki insanın “Özgür Özel’in aldığı oy az olmuş, 1.300 delegeden 10 bin oy alsa yeridir” diyesi geliyor.
Bir önceki CHP kurultayında kurnazlık, hile ve para kazanmıştı. Anlatılana göre bu sefer zorbalık da devreye girmiş. Hem başkan adaylarının hem de Özel-İmamoğlu kliğine dahil olmayan parti meclisi adaylarının akıl almaz zorbalıklar ile önleri kesilmiş. Yetmemiş, adaylardan ve üyelerden kaçırılan sandıklarda yüzlerce boş oy hile ile Özgür Özel’e yazılmış.
Bir CHP’li “her şey İmamoğlu-Özel çetesinin zaferi için yapıldı, CHP’nin tüm değerleri çöpe atıldı” diye feryat ediyor. Ancak belli ki partisinin yönetiminde bu sesi duyacak kimseler kalmamış.
Alman Nazi Partisi’nin 29 Temmuz 1921’deki kongresinde Hitler 533 oyla lider seçilmiş ve ömrünün sonuna kadar da Führer olarak kalmıştı. Ancak orada bile delegelerin Hitler dışında bir şansı vardı, usulen aday yapılmış olan Anton Drexler, -muhtemel kendisine ait olan- 1 oy almıştı. CHP kurultayı, usulen adaylığa bile müsaade etmedi. Bir CHP’linin iddiasına göre tüm bu dümenler sayesinde gerçek bir CHP’lin çıkıp kürsüden “CHP hırsızların partisi olamaz, biz hırsız değiliz” diye isyan etmesinin önüne geçildi.
Gaffar Yakınca - Haber7
Yorumlar50