Muhatabına Not:

SIRRI SÜREYYA ÖNDER’E ŞİFA DİLİYORUM

Yazıyı yazdığımız saatlerde Meclis Başkan Vekili ve DEM İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in kalp krizi geçirdiğini öğrendik. Hızlıca ameliyata alınan Önder’in saat 02.30 sularında ameliyatı hala devam ediyordu.

Dua ediyoruz, Sırrı Süreyya Önder inşallah sağlığına kavuşur.

Bayramda, birbirimizin bayramını kutlamıştık ve çok güzel bir görüşme yapmıştık.

Sözleşmiştik, bir araya gelecektik.

Şimdi ağır bir ameliyattan, salimen çıkması için bekliyoruz.

Rabbim, şifa versin.

Onun bu “Terörsüz Türkiye” projesindeki kilit bir isim olduğunu biliyoruz.

Memleketin ona ihtiyacı olduğunu biliyoruz.

Hadi be Sırrı, dayan biraz.

Allah yar!

TERÖRSÜZ TÜRKİYE, TERÖRSÜZ SURİYE  

“Reel sosyalizm çökmüştür” de dedi, “Kendimizi tekrarlıyoruz ve anlamı kalmadı” da dedi. “Kongrenizi toplayın kendinizi lağvedin” de diyen oydu.

PKK ele başı Abdullah Öcalan’ın, “Silah bırakma çağrısı” yaptığı o mektuptan bahsediyorum.

O mektubun öncesinde Suriye’nin yeni Cumhurbaşkanı Şara, Şubat başında Ankara’da Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edildi. Sonra Şubat sonunda Öcalan’ın mektubu okundu.

Ardından “Çağrı YPG/PKK’ya değil” dendiği bir ortamda Mart başında Şara ile SDG’nin başındaki Mazlum Abdi 8 maddelik bir muhtıraya imza atarak anlaştıklarını ilan etti.

İSRAİL ŞANSINI DENEDİ, TÜRKİYE “SABRIMIZI ZORLAMA” DEDİ

Türkiye’nin Suriye’de askeri üsler kuracağı haberleri İsrail medyasında gündem yapıldığı bir ortamda…

İsrail, Suriye’nin hava üslerini vurdu. Onlardan en dikkat çekici olanı ise “Davut Koridoru” olarak nitelendirilen, koridorun tam orta yerindeki T4 Üssü’ydü.

ŞAH FIRAT HAREKATI SONRASI “EŞME RUHU” DENMİŞTİ…

PKK ele başı Abdullah Öcalan, 2015 Nevruz’unda Sırrı Süreyya Önder’in Diyarbakır’da okuduğu mektubunun bir yerinde aynen şöyle diyordu,

“…. gelişen 'Eşme ruhunu' halklarımız arasında yeni tarihin sembolü olarak selamlıyorum."

Öcalan’ın “Eşme ruhu” dediği şey, o mektuptan tam bir ay önce 21 Şubat 2015’te yaşanan Şah Fırat harekatı ile Süleyman Şah Saygı Karakolu’ndaki Süleyman Şah ve iki muhafızının Suriye Eşmesi’ne nakliydi.

O hadisede Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) harekatından YPG/PKK’nın haberinin olduğu hatta olurunun olduğu yönünde tezviratlar yapılmıştı. TSK bunu şiddetle reddetmişti. Dönemin Başbakanı Davutoğlu da “Türkiye kendi hukukunu korumak için kimseden izin de almaz destek de istemez” demişti. Ama aynı Davutoğlu’nun sayısız kez Ankara’da ziyaret eden Amerikalıların Süleymah Şah’ın naklinin istediğine ilişkin haberlerin ise haddi hesabı yoktu.

Süleyman Şah’ın iki muhafızıyla birlikte YPG/PKK’nın kontrolündeki Suriye Eşmesi’ne naklinin ardından, Saygı Karakolu önce DEAŞ terör örgütü tarafından sonra YPG/PKK tarafından ele geçirildi.

ERDOĞAN, “SOĞUK KANLILIĞIMIZ KİMSE YANLIŞ ANLAMASIN”

Antalya Diplomatik Formu’nda çok önemli isimler boy gösterdi. Ahmet Şara bunlardan biri. Şara’nın dinleyiciler arasında olduğu konuşmada ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’nin toprak bütünlüğüne yönelik İsrail’in fütursuz tavrına isim vermeden çok sert tepki gösterdi. “Suriye'nin toprak bütünlüğünü, istikrarını ve güvenliğini kendimizden ayrı görmediğimizi, burada özellikle dile getirmek istiyorum. Soğukkanlılığımızı, sabrımızı, meseleleri diyalog yoluyla çözme tavrımızı kimse yanlış anlamamalı, yanlış yorumlamamalı, sükûnetimiz birilerini çok hatalı heveslere sürüklememelidir."

Erdoğan’ın bu sözleri üstü kapalı şekilde İsrail’e söylediği belli.

YPG/PKK, PILIYI PIRTIYI TOPLARKEN, YAPILACAK ŞEYLER SIRALAMASINDA ÖNE ÇIKANLAR

Aynı gün, Suriye’nin Halep kentindeki YPG/PKK unsurlarının “anlaşma” çerçevesinde şehri terk ettiği haberleri düştü ajanslara.

Sadece o mu?

Bir de Tışrin Barajı’nda kontrol Şam merkezi hükümetine verildi. Tam bu esnada bir şey daha oldu!

Türkiye’nin desteklediği Suriye Milli Ordusu’nun kahraman komutanı Fehim İsa, Suriye Savunma Bakan Yardımcısı ve Kuzey Bölgesi Sorumlusu oldu.

Fehim İsa’yı tanırız, biliriz.

Onun, Süleyman Şah Saygı Karakolu ve Karakozak hakkındaki düşüncelerine de vakıfız.

ERDOĞAN, “SURİYE’NİN HUZURUNU KİM BOZARSA KARŞISINDA BİZİ BULUR”

Ve dün!

Cumhurbaşkanı Erdoğan Kabine Toplantısı sonrası çıktı ve dedi ki,

“Suriye'nin kalıcı huzura ve istikrara kavuşmasına kim engel olursa, açık söylüyorum, karşısında Suriye Hükümetiyle birlikte bizi de bulacaktır.

Terör koridoruyla Suriye'nin parçalanmasına nasıl müsaade etmediysek başka koridorlarla bu ülkenin bölünmesine de aynı şekilde izin vermeyiz.

Suriye konusunda kimi aktörler Türkiye'nin sabır taşının direncini sınamak yerine dostluğunun kıymetini bilmeli, örgüt gibi değil devlet gibi hareket etmeli.”

Erdoğan’ın sözleri yine doğrudan İsrail’e yönelikti.

Ve neredeyse eş zamanlı haber merkezlerine İsrail üzerinden şu son dakika düştü;

“Amerika Tel Aviv’e Suriye’den iki ay içerisinde asker çekme kararını iletti!”

Bingo!

DAVUT KORİDORU’NUN AÇILMASINA İZİN VERİLMEYECEK. SIRA KARAKOZAK’TAKİ SAYGI KARAKOLU’NA SÜLEYMAN ŞAH VE MUHAFIZLARINI NAKLETMEYE GELDİ

Toparlayalım.

T4 Hava Üssü, İsrail’in “Davut Koridoru” olarak nitelendirdiği ve parçalanmış Suriye’de desteklediği “terör koridoru”nun tam ortasındaki bir üstü.

Burayı vurarak, Suriye’nin yeni yönetiminin elini zayıflattı. Türkiye’ye mesaj vermek istedi. Mesajı alan Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dilinden en sert cevabı verdi, “Terör koridoruyla Suriye'nin parçalanmasına nasıl müsaade etmediysek başka koridorlarla bu ülkenin bölünmesine de aynı şekilde izin vermeyiz.”

Fehim İsa, Kuzey Bölge Komutanı olarak atandı. Tışrin Barajı’nda Suriye hükümeti görev aldı.

YPG/PKK Fırat’ın kontrolünü kaybetti.

Geriye bir şey kaldı!

2015’te terör örgütü ele başı Öcalan’ın “Eşme ruhu” olarak selamladığı husus’dan geriye dönmek!
Yani, PKK terör örgütü silah bırakıp lağvedecek iken, 2015’te Fırat kıyısındaki Karakozak’taki Süleyman Şah Saygı Karakolu’ndan Eşme’ye taşınan Süleyman Şah ve iki muhafızının asli istirahatgahına geri dönmesi!

Türkiye’nin sınır dışındaki tek vatan toprağı olan Süleyman Şah Saygı Karakolu, ev sahiplerini bekliyor.

Bir an önce Süleyman Şah, istirahatgahına dönmeli. PKK lav edilmeli. Suriye bir bütün olarak iyi bir komşumuz, iyi bir müttefikimiz olmalı.