İstanbul'da beklenen büyük deprem mi? Naci Görür'den son dakika açıklaması
İstanbul'da 3.9 ve 6.2 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi. Sarsıntılarla ilgili Prof. Dr. Naci Görür ve Prof. Dr. Okan Tüysüz, yeni depremin olasılığıyla ilgili konuştu.
İstanbul'da çok şiddetli deprem oldu. AFAD depremin büyüklüğünü 6.2 olarak açıkladı.
AFAD: 6.2 BÜYÜKLÜĞÜNDE
AFAD sosyal medya üzerinden İstanbul'daki şiddetli depremin büyüklüğünü açıkladı. Saat 12.49'da merkez üssü Silivri olarak belirlenen depremin büyüklüğü ise 6.2 olarak hissedildi.
İlk deprem İstanbul Silivri açıklarında saat 12.13 sıralarında meydana gelen depremin büyüklüğü ise 4.0 olarak ölçülürken derinliği 16.3 kilometre olduğu öğrenildi.
YENİ BİR DEPREM MEYDANA GELİR Mİ?
Prof. Dr. Okan Tüysüz, "Şu aşamada çok net bir şey söylenemez. Dikkatli olmak gerekiyor.Bu büyüklükteki bir depremin daha büyüğünü tetikleme olasılığı zayıf. Bu depremin arkasından 5'lik bir deprem beklenebilir. 4'lük bir öncüyle başladı, 6 ile devam etti. Arkasından 5 ve daha küçük depremler olası."dedi.
"MARMARA'DA BEKLENEN BÜYÜK DEPREM BU DEĞİL"
Prof. Dr. Naci Görür Marmara Denizi'nde meydana gelen peşe peşe depremleri değerlendirdi. AFAD verilerine göre, Marmara Denizi'nde 3.9 ve 6.2 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi.
Prof. Dr. Naci Görür ilk depremin ardından "İstanbul’da Marmara Denizinde, Kumburgaz fayı üzerinde çok deprem oluyor. Değişik büyüklükte.Bunlar Marmara’da beklediğimiz büyük deprem değil. Bunlar bu fayın biriktirdiği stresi artırıyor. Yani kırılmaya zorluyor. Burada asıl deprem daha büyük ve 7’nin üzerinde olacak." değerlendirmesinde bulundu.
İstanbul'da son 1 saat içerisinde meydana gelen depremler.
İstanbul'da meydana gelen deprem anı kameralara böyle yansıdı
Son dakika: İstanbul'da büyük deprem
Deprem sırasında balkon atlayarak yaralandı!
Korkutan deprem 23 Nisan! İstanbul'da hissedildi
İstanbul depremi sonrası Naci Görür'den kritik uyarı!
— Haber 7 (@Haber7) April 23, 2025
İstanbul'da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem sonrası Prof. Dr. Naci Görür'den ilk açıklama geldi.@nacigorur pic.twitter.com/1uTOImh1bX
"BU DEPREM BEKLENEN BÜYÜK DEPREM DEĞİL"
Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan, başta İstanbul olmak üzere birçok ilde hissedilen 6.2 büyüklüğündeki depremin Marmara Denizi içerisinden geçen Kuzey Anadolu Fayının Orta Marmara segmentinde yaşandığını söyledi. En son aynı yerde 26 Eylül 2019 yılında 5.8 büyüklüğünde bir depremin meydana geldiğini hatırlatan Aykan, 6 yıl sonra aynı yerde 6.2 büyüklüğünde bir depremin olması çok anlamlı, beklenen büyük Marmara depreminin de Orta Marmara segmenti üzerinde yaşanacağını söyledi.
Aynı hat üzerinde 1766 yılında 7,5 büyüklüğündeki büyük depremin İtalya'dan Avusturya'ya kadar birçok coğrafyada hissedildiğini ve tüm Marmara'da tahribata yol açtığını aktaran Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan, "Bu bölge tekrarlar nitelikte depremler üretmesi açısından çok önemli bir bölge, böyle bir depremin tekrarı, nüfus yoğunluğunu da düşündüğümüzde tüm Marmara Bölgesinde büyük yıkımlara neden olacaktır. Marmara Denizi'nde, tarihi dönemde 7'nin üzerinde birçok depremler olmuş, en son büyük depremler 1509 ve 1766 tarihinde olmuş, bu depremlerin yaklaşık 250 yıllık bir tekrarlama periyodunun olduğu düşünüldüğünde; en son depremin üzerinden 259 yıl gibi uzun bir süre geçtiği için buranın bir sismik boşluk olduğunu; yani kırılma zamanı gelmiş yakın bir gelecekte büyük bir deprem üretme potansiyelinin olduğunu söyleyebiliriz" dedi.
Tarihi dönemlerde meydana gelen depremler ve yapılmış olan çalışmalara göre bu fay üzerinde 7'nin üzeri, maksimum 7.6 büyüklüğünde bir deprem olabileceğini belirten Aykan, "Orta Marmara segmentinde meydana gelen 6.2 büyüklüğünde deprem beklediğimiz büyük Marmara depremi değil. 6.2 büyüklükten sonra ne kadar zaman sonra büyük bir deprem gelir bunu kesinlikle bilemiyoruz; birkaç saat sonra da olabilir, 1 hafta sonra da, 5 yıl, 10 yıl sonra da olabilir. Sonuç olarak depremin olduğu yer çok anlamlı; bu yüzden de önemli bir riskin olduğunu söyleyebilirim. Bu depremi hafife almamamız gerekiyor. Artçı depremler bir süre devam edecek, vatandaşlarımızın dikkat etmesi gerekiyor. Özellikle binaların da hasar olanların binalarına girmemelerinde, dikkatli olmalarında fayda var" diye konuştu.
Depremin Türkiye'nin, özellikle de Marmara Bölgesi'nin 1'inci önceliği olması gerektiğine vurgu yapan Aykan sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Bu deprem sadece İstanbul'u etkilemeyecek, Marmara Denizi'ne kıyısı olan tüm illeri; İstanbul, Balıkesir, Bursa, Yalova, Çanakkale, Kocaeli, Tekirdağ'ı ağır bir şekilde etkileyecektir. Bu deprem 28 milyonu etkileyecektir. Marmara Bölgesi nüfus yoğunluğu, sanayi, ekonomi, ulaşım, tarihi birikim bakımından en yoğun olan bölge olduğu için burada büyük bir depremin olması Türkiye'nin ekonomisine bir hayli zarar verecektir. Bu yüzden bu depremi çok fazla önemsememiz gerekiyor. Marmara Bölgesinde yaklaşık 6 milyon yapı stoku var ve bu çok fazla bir yapı stoku. Marmara Denizi'nde olacak bir deprem 7'nin üzerinde maksimum 7.6 büyüklüğünde olabilir. Bu yüzden bu depremin hem maliyeti hem kayıpları çok fazla olacaktır."
JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI'NDAN DEPREM UYARISI
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Kütahya İl Temsilcisi Yahya Daban, deprem sonrası kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla bir açıklama yaptı.
Daban, Kütahya’nın aktif fay hatları olan Simav ve Kütahya faylarının etkisi altında olduğunu vurgulayarak, depremin merkez üssünün Kütahya’ya yaklaşık 150-200 kilometre mesafede olduğunu ve bu nedenle ildeki sarsıntıların Mercalli Şiddet Ölçeği’ne göre IV-V düzeyinde hissedildiğini belirtti.
Depremin Kütahya’da can veya mal kaybına neden olmadığı bilgisini paylaşan Daban, özellikle yüksek katlı binalarda sarsıntıların daha belirgin şekilde hissedildiğini, ancak yıkıcı bir etkisinin olmadığını ifade etti. Yapı kalitesi ve yerel zemin şartlarının depremin etkilerini değiştirebileceğine dikkat çekti.
Açıklamada, özellikle alüvyon zeminler ve yeraltı suyu seviyesi yüksek olan bölgelerde sarsıntıların etkisinin artabileceği uyarısı yapılırken, bu tür zeminlerde yapılaşmanın risk taşıdığı bir kez daha hatırlatıldı. Jeoloji Mühendisleri Odası, yeni yapılaşmalarda zemin etüt raporlarına uygun hareket edilmesinin hayati önem taşıdığını belirtti.
Daban ayrıca, Hilalkent Mahallesi ve Parmakören’in kuzeybatısındaki bölgelerin sağlam zemin yapısıyla dikkat çektiğini, bu alanlarda yapılaşmanın teşvik edilmesi gerektiğini söyledi. Fay hatları üzerinde kalan ve zemin yapısı zayıf bölgelerin ise imara açılmaması gerektiği vurgulandı.
Eski ve depreme dayanıklı olmayan binaların tespit edilerek bir an önce kentsel dönüşüme dahil edilmesi çağrısında bulunan Daban, "Depremler doğaldır ve engellenemez; ancak, bilimsel temelli planlama ve dayanıklı yapılarla riskleri azaltmak elimizde" dedi.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, deprem riskine karşı alınacak önlemler konusunda yerel yönetimlerle ve vatandaşlarla iş birliğine hazır olduğunu duyurdu.
"İSTANBUL'DA BEKLEDİĞİMİZ BÜYÜK DEPREM, BU DEPREM OLABİLİR"
Kastamonu Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Bilgehan, İstanbul'da bir süredir bekledikleri büyük depremin 6.2 şiddetindeki depremin olabileceğini belirterek, "Bugünkü depremle birlikte İstanbul'da 7'nin üzerinde bir deprem olma ihtimali de düştü" dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının görevlendirmesiyle Hatay'da deprem incelemesinde bulunan, aynı zamanda Milli Savunma Bakanlığının Deprem Araştırma Grubunda da yer alan Kastamonu Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Bilgehan, "Gördüğümüz kadarıyla bir öncü deprem meydana geldi. Daha sonra da 6.2 şiddetinde bir deprem meydana geldikten sonra artçı depremler meydana geldi. Ana depremin 6.2'lik deprem olduğunu söyleyebiliriz. Bundan sonra depremler azalarak devam edecek. Fakat ne olacağı belirsiz, çok parametrelere bağlı bir olgu deprem dediğimiz olgu. Evlere hemen girmemek ilk aşamada faydalı olabilir. Özellikle hasarlı evlerden uzak durmak, yetkililerin uyarılarına kulak vermek gerekiyor. İstanbul gibi büyük bir metropol şehirde toplanma alanlarının mutlaka toplanmaları gerekiyor bu gibi depremlerde ilk başta, toplanma alanlarında toplanıldığı zaman ve yetkililerin uyarılarına dikkat ederek buralara toplanıldığı zaman herhangi bir sorun çıkmayacaktır. Depremin korkusu ve paniği atlatıldıktan sonra rahatlıkla evlerimize dönebiliriz" dedi.
"BİZ, İSTANBUL'DA 6 VEYA 7 CİVARINDA BİR DEPREM BEKLİYORDUK"
İstanbul'da 7 üzeri bir deprem beklemediklerini söyleyen Prof. Dr. Bilgehan, "Tarih boyunca İstanbul'da meydana gelen depremler aslında şu anda meydana gelen fay hattı üzerinde olduğu fay zonunda meydana geldiği için belki de açıkçası bu kesin olmamakla birlikte belki de İstanbul'da beklediğimiz o büyük deprem bu depremdir de diyebiliriz. Bu belirsiz olmakla birlikte böyle bir öngörüde bulunabiliriz. Bu iyimser bir öngörü tabii. Çünkü oralarda beklediğimiz deprem bu mertebede bir depremdi. Yani biz 8 veya 9 civarında bir deprem İstanbul'da beklemiyorduk. Beklediğimiz deprem 6 veya 7 civarında bir deprem bekliyorduk. Deprem İstanbul'daki beklediğimiz deprem bu deprem olabilir. Yine de kırılmamış olan 60 kilometre civarında bir fay hattı var. Fay zonumuz var, orası da kırılabilir. Kırıldığı zaman ne kadar deprem üretir? Tabii bunların hepsi incelemesi gereken konular" diye konuştu.
"KIRILMAMIŞ OLAN HENÜZ 60 KİLOMETRE CİVARINDA BİR FAY ZONUMUZ VAR"
Marmara Denizi üzerinde Kumburgaz fay zonu üzerinde olan kısmın henüz tam kırılmadığını belirten Prof. Dr. Bilgehan, "Kırılmamış olan henüz 60 kilometre civarında bir fay zonumuz var, bu da deprem üretebilir çünkü depremlerin olması, aslında artçı depremlerin olması olmazsa bunun arkasından iyi bir şey, kötü bir şey değil. Çünkü stresi gerilmeyi alıyor, gerilmeyi almakla birlikte başka bir yere gerilme yüklüyor aslında, o kısımlarda yükleniyor demektir, bu da kırılmamış kısımlarda kırılabilir ama bu kadar büyük deprem üretir mi? Dediğim gibi incelenmesi gereken konular" şeklinde konuştu.
"DEPREME DAYANIKLI ŞEHİRLER MEYDANA GETİRDİĞİMİZ ZAMAN İNSANLARIMIZ DEPREM OLDUĞUNDA PANİĞE KAPILMAYACAKTIR"
Her deprem olduğunda depremin tekrar gündeme geldiğini ifade eden Prof. Dr. Bilgehan, "Tekrar yoğun bir şekilde münazara ediyoruz, konuşuyoruz yani ders yapılmamış, hatalarımızdan yapmamış olduğumuz şeyleri düşündüğümüz zaman keşke yapsaydık diyoruz. Hatalarımızdan ders almaya çalışıyoruz fakat artık bence bu ders alma konusunu geçip tamamen biz, iyi ki bunu yapmışız deme noktasına gelmemiz gerekiyor. Çünkü dediğim afet değil, yani binaların yıkılması, insanların ölmesi, o depremi afet haline getiriyor. Biz afet haline getirmeyecek şekilde önlemlerimizi almamız en uygun olacaktır. En iyisi olacaktır. Binalarımız çok güçlü olduğu zaman iyi olduğu zaman depreme dayanıklı binalar yaptığımız zaman depreme dayanıklı şehirler meydana getirdiğimiz zaman da açıkçası biz insanlarımız deprem olduğu zaman da paniğe kapılmayacaktır. Yani dışarıdaysa bile o binaya girmeye çalışacaktır. Çünkü binasına güveniyordur, binalara güveniyordur, binanın yıkılmayacağını düşünüyordur. O bilinci verebilmemiz gerekiyor, bu da ancak çok dediğim gibi çok iyi binalar yapmamız inşa etmemiz de olacaktır. Binalar çok iyi yapılmazsa tabii insanlar her zaman korkar vaziyette, panik halinde dışarıya doğru kaçacaktır. Hatta bazı olaylar duyuyoruz. Mesela deprem olduğu anda deprem sarsıntısı meydana geldiğinde insanların panik halinde balkonlardan dışarı atladığını duyuyoruz haberlerini alıyoruz. Deprem öldürmeyecekse bina yıkılmayacaksa bile o insanın dışarı atlamasından dolayı can kaybı meydana gelebiliyor" dedi.
"BU DEPREMLE BİRLİKTE İLK 30 YIL İÇERİSİNDE 7 ÜZERİ DEPREM OLMA İHTİMALİ YÜZDE 64'TÜ, BU İHTİMAL NİSPETEN DÜŞTÜ"
İstanbul'da yaşanan 6.2 şiddetindeki depremin ardından 7 ve üzeri deprem olma ihtimalinin de nispeten düştüğünü söyleyen Bilgehan, "İstanbul'da yapılan istatistikler sonucunda 2000 sonrasında 7 ve üzerindeki büyüklükte bir deprem meydana gelme ihtimali yüzde 64 civarında hesaplanmıştı. Bu tabii ilk 30 yıl içerisinde tabii meydana gelme ihtimali de ilk 40 yıl içerisinde 50 yıl içerisinde meydana gelme ihtimalleri gittikçe yükseliyor. Yüzde 70, yüzde 80 hatta yüzde 90'ları buluyor. Bu demek oluyor ki İstanbul'da mutlaka deprem meydana gelecekti. Bu daha önceden de söyleniyordu. Bugün böyle bir deprem yaşadık. Bu deprem dediğim gibi bayağı bir stresi aldı. Aslında bu iyi haber başka noktalara tabi stres yüklüyor. Bu da kötü haber. Umarım o stres yüklenen yerler çok fazla deprem üretmezler. Bu depremle birlikte ilk 30 yıl içerisinde 7 üzeri deprem olma ihtimali de yüzde 64 demiştik. Bu nispeten düştü. Yani bu stresi gerilmeyi gittikçe azalttı diyebiliriz. Bu güzel bir şey. Yani biz biliyoruz ki 250 yılda bir bu İstanbul'da çok büyük deprem meydana geliyor. Biz de bu deprem bekliyorduk zaten, bu 250 yıl geçti. Bunu anlamda açıkçası bu stresi azalttı ve beklediğimiz deprem umarım budur diye düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
-
Y A Z I C I 5 saat önce Şikayet EtEkrem beş yılda dönüştürecekti kıskandınız Hırsızlığını arsızlığını açığa vurdunuz Şimdi kurtarın İSRANBUL u hatta TÜRKİYE yi Kurtaracaktıki hep engel çıkartıyorsunuz.Beğen Toplam 2 beğeni
-
Halil 6 saat önce Şikayet Etİmamoğlu deprem paralarını ne yaptı.Beğen Toplam 3 beğeni
-
şerif bey 6 saat önce Şikayet Etbay bilmiş bilim adamları bildiğiniz gerçekleri önce yetkililere sonra vatandaşa anlatın tv kanallarına çıkıp anlatmayın kurum kurum gezin yetkili kişilere anlatın onlarda biran evvel kanunu yapsın vatandaşa sormasın ivedilikle uygulansın vatandaşa kalırsa işimiz zorBeğen Toplam 2 beğeni
-
Cenk Yakın 7 saat önce Şikayet EtBu cehape kaç yıldır İstanbul da Deprem ile ilgili ne yaptı,, ondan bahsedin hocamBeğen Toplam 26 beğeni
-
Vatandaş 5 saat önce Şikayet EtDepremden sonra üç beş baraka yapar depremzedelere dağıtır işin içinden çıkarlar..Beğen Toplam 2 beğeni
-
Köylü 7 saat önce Şikayet EtBöyle küçük ola ola inşaallah büyük İstanbul depremi olmayacak diye düşünüyorumBeğen Toplam 10 beğeni