Keşmir’de ne oldu? Yeni Hindistan-Pakistan savaşı kapı da mı?
- GİRİŞ24.04.2025 08:41
- GÜNCELLEME24.04.2025 08:41
Keşmir'de çok sayıda sivilin öldürüldüğü terör saldırısı oldukça şüpheli. Eylemi üstlenen örgütün daha önce eylemi bulunmuyor, bölge tartışmalı bir yer. 400 kilometrelik bir derinlikte, iddia edildiği gibi Pakistan destekli militanların ulaşması için uzun bir mesafe... Bu noktalarda Hindistan ordusu bulunurken hem de.
MODİ YÖNETİMİ HANGİ ADIMLARI NE AMAÇLA ATIYOR?
Narendra Modi seçimleri üçüncü kez kazandı. Ancak bu sefer parlamentodaki sandalyesi tek başına yetmedi; koalisyon ortaklarına bağımlı hale geldi. Yeni dönemde Modi'nin tek çaresi, ulusal güvenlik söylemine dört elle sarılmak. Pahalgam’daki terör saldırısı ona tam da bunu verdi.
Hindistan, saldırının ardından anında Pakistan'a yönelik beş radikal adım attı: Pakistan'ın askeri danışmanlarını sınır dışı etti. Attari-Wagah sınır kapısını kapatarak ticaret ve insan akışını kesti. İndus Suları Antlaşması’nı askıya aldı. Pakistanlı diplomatların sayısını azalttı ve Pakistan vatandaşlarına tanınan SAARC vize muafiyetini kaldırdı.
Bu adımlar bir misilleme değil, stratejik bir gösteri… Modi hükümeti, koalisyon ortaklarına, muhalefete ve halka tek bir mesaj veriyor: "Güç hâlâ bende, ve düşman hâlâ dışarıda."
PAKİSTAN’DA DURUM NE?
Pakistan’da saldırının ardından ordu yeniden sahneye çıktı. Her ne kadar bu durum demokratik yönden iyi olmasa da ordunun ülke içindeki gücü bilinen bir gerçek. Her silahlı saldırı, ordunun yönetim üzerindeki hakimiyetini perçinliyor.
Şimdi Pakistan ordusu, Hindistan’ın attığı adımlara karşı “milli birlik” ve “tehdit” söylemini artırarak, kendi toplumunu daha fazla kontrol altında tutabilir. Bu noktada Şahbaz Şerif yönetimine büyük iş düşüyor. Hindistan’la çıkacak bir savaşın engellenmesi önemli bir öncelik olmalı.
FALSE-FLAG İHTİMALİ: KİMİN İŞİNE YARADI?
Pakistan'ın bu saldırının "false-flag" yani sahte bayrak operasyonu olduğunu iddia etmesi şaşırtıcı değil. Hindistan’ın Keşmir üzerinde mutlak askeri hakimiyeti varken, sivilleri öldüren silahların nasıl bu kadar rahat patladığı bir soru işareti olarak kalmaya devam ediyor.
Bu tür büyük bir saldırının kime yarar sağladığı sorusu tartışmalı. Eğer saldırı gerçekten Pakistan’a kendince biat eden gruplarca yapılmışsa, amaç Hindistan’ın Keşmir’deki istikrar iddiasını sarsmak olabilir.
Son yıllarda Hindistan hükümeti Keşmir’de turizmi teşvik ederek bölgenin normale döndüğü mesajını veriyordu; nitekim yoğun güvenlik altında turizm patlaması yaşanmış, milyonlarca Hintli turist Keşmir’i ziyaret etmeye başlamıştı. Bu saldırıyla, güvenlik algısı yıkıldı.
Bölgesel dengeler açısından, bu saldırı ne Hindistan ne Pakistan için gerçek anlamda bir kazanç getirmiyor, ancak her iki tarafta da “şahin” kanatların elini güçlendirdiği söylenebilir. Hindistan, sivil kayıplar nedeniyle uluslararası toplumdan empati toplayarak Pakistan’a karşı diplomatik baskıyı artırma fırsatı buldu.
MODİ IRKÇI MI?
Modi’nin Hindistan’ında Hindu milliyetçiliği artık devlet politikası değil, halk psikolojisi oldu. Yasalarla Müslümanları dışlayan değil, bunu toplumsal kabul haline getiren bir iktidardan bahsediyoruz. Modi'yi ırkçı diye damgalamak basit ve anlamsız. Onun iktidarı zaten azınlık karşıtlığını siyasi sermaye yapmış durumda.
Modi’nin Hindistan’ı artık ne seküler bir demokrasi, ne de açıkça otoriter bir rejim. Modi’nin gücü sevgiden değil, bu korkudan geliyor.
TÜRKİYE'NİN DENGE POLİTİKASI
Türkiye, Keşmir saldırısını elbette kınadı. Diplomatik mesajlar verildi, ama Ankara'nın Pakistan’la olan derin bağları da sır değil. Türkiye’nin Hindistan’a karşı net bir tutumu yok; ekonomik ilişkilerini ve bölgesel istikrarı koruma çabası, onu "denge" çizgisinde tutuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sıkça Keşmir sorununu uluslararası platformlarda gündeme getiriyor. Şubat 2025’te Pakistan’ı ziyareti sırasında, “Keşmir meselesi, BM kararları doğrultusunda ve Keşmir halkının istekleri gözetilerek diyalog yoluyla çözülmelidir” diyerek açıkça Pakistan’ın tezine paralel bir duruş sergilemişti.
Türkiye ile Hindistan arasındaki ilişkiler ise son yıllarda siyasi gerginlikler nedeniyle potansiyelin altında seyrediyor. Her ne kadar iki ülke ekonomik alanda tamamen kopuk olmasa da politik anlaşmazlıklar işbirliğini sınırlıyor.
Hindistan, son dönemde Türkiye’ye karşı diplomatik mesafesini korurken, Türkiye’nin rakipleriyle (Yunanistan, GKRY, Ermenistan gibi) ilişkilerini ilerletmeye çalışıyor.
Sonuç olarak Türkiye’nin temkinli duruşu ve Pakistan’a desteği önemli. Hindistan’ın ırkçı uygulamalarını sonlandırması ve makul olması gerekiyor.
BARTU EKEN / HABER7
Yorumlar5