(Ana) Muhalefet neden iktidar olamıyor?
- GİRİŞ25.04.2025 08:41
- GÜNCELLEME25.04.2025 08:41
- Rakibin hatalarına güvenip kendi doğrularını üretmeyi unuttuğu için,
- Kutuplaşmadan şikâyet edip, sonra aynı kutbun içinde saf tuttuğu için,
- Topluma güven vermek yerine travmaları kaşıdığı için,
- Muhalefet görevini asaleten değil de vekâleten yürüttüğü için,
- Kopuntuların söylemleriyle muhalefet icrası kolaycılığına abandığı için
- Kriz anlarında sorumluluk almaktan çok, fırsatçılık hissi uyandırdığı için,
- İmaj her şey, susuzluk hiçbir şey anlayışına yakayı kaptırdığı için,
- Laikliği tanrılaştırıp, sekülerizmi zorbalığa dönüştürdüğü için,
- İslam düşmanlığını, Osmanlı sövgüsünü ve alkolü, çağdaşlığın reklam yüzü yaptığı için,
- Süleyman Nazif gibi 'Öldürürler başlasak feryada biz / Hasret olduk eski istibdada biz' der miyiz acaba diye düşündürdüğü için,
- Alternatif olmak yerine “anti” olmayı tercih ettiği için,
- Parti içi koltuk savaşlarını memleket meselelerinin önünde gördüğü için,
- Toplumsal değişimi okumakta gözlük numarasını güncellemediği için,
- Sırf eleştirmiş olmak gayesiyle eleştirdiği için,
- Kadınları ve gençleri vitrin süsü mesabesine indirgediği için,
- Kültürel kodlara dokunmak yerine ideolojik ezberlere sığındığı için,
- Bütün iktidar yolculuğunu anketlere bağladığı için,
- Tabanına, kendileri gibi düşünmeyenlerin haklarına saygı göstermeleri gerektiğini arada sırada hatırlatmadığı için,
- Sosyal medya yüzeyselliğinde siyaset yaptığı için,
- Bolşevik soslu propagandadan medet umduğu için,
- Toplumun önemli bir kesimince korku unsuru olmaya (artarak) devam ettiği için,
- Toplum mühendisliğine soyunup, toplumun ruhunu ıskaladığı için,
- Liyakat kampanyası yapıp, sadakati ödüllendirdiği için,
- Hedefinin Türkiye'yi daha ileri bir noktaya taşımak olduğuna insanları bir türlü ikna edemediği için,
- Örnek bir yerel yönetim başarı referansı ortaya koymak yerine fırsatları kâbusa çevirdiği için,
- Toplumun değişen kodlarını çözmek yerine nostaljiye tutunduğu için,
- Kendi içindeki elitizmi sorgulama cesaretinden bile yeni bir elitizm türettiği için,
- Bir sepet oluşturmak yerine tüm yatırımını öfkeye yaptığı için,
- Kazanmaktan ziyade kaybetmemeyi öncelediği için,
- Telkini verip salkımı yuttuğu için,
- Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklediği için,
- Kendi seçmenini dahi zaman zaman terbiye etmeye kalktığı için,
- Seçmenin aklı ile kalbi arasında denge kuramadığı için,
- Seçmeni kazanılması gereken değil, dönüştürülmesi gereken bir nesne olarak gördüğü için,
- Gençlerin dilini konuşmayı sosyal medya ve Z Kuşağı sığlığına indirgediği için,
- Dinamik krizler karşısında statik refleksler gösterdiği için,
- Kendi içindeki farklılıkları dahi tehdit olarak gördüğü için,
- Seçmeni ikna etmek yerine suçlamayı tercih ettiği için,
- Popülizm ile ilkesizlik arasındaki çizgiyi bulanıklaştırdığı için,
- Hakkaniyetli olamadığı için,
- Kendi içindeki çelişkileri çözmeden dış çelişkilere odaklandığı için,
- İkna edemediğini cahil ilan ettiği için,
- Sembol isimlere mahkûm kalıp kadro inşa edemediği için,
- Taraftarları tatmin etmeyi yeterli saydığı için,
- Siyasi romantizmi stratejinin önüne koyduğu için,
- Uzlaşıyı zayıflık, çatışmayı cesaret saydığı için,
- Tek bir toplumsal kesime hitap edip gerisini yok saydığı için,
- Samimiyet açmazından kurtulamadığı için,
- Ekonomik vizyon sunmayı sloganla geçiştirdiği için,
- Yeni nesli dinlemek yerine onlara monolog çektiği için,
- Günceli takip ederken, geleceği inşa etmeyi unuttuğu için,
...
Prof. Dr. Hakan Aydın / Haber 7
Yorumlar40