Mızrak bavula sığmıyor
- GİRİŞ29.04.2025 09:08
- GÜNCELLEME29.04.2025 09:34
Ekrem İmamoğlu’nun suç örgütü lideri iddiası ile başlatılan yolsuzluk operasyonunda her gün yeni gelişmeler yaşanıyor.
Görüntüler ortaya çıktıkça vahametin büyüklüğü daha net görülüyor.
Vahamet büyüdükçe “dosya boş” veya “siyasi dava” diye savunmaya kalkanlar savunurken elini yüzüne bulaştırıyor.
Dağıldıkça dağılıyor.
Kameralara bant çekiliyor.
Güvenlik tedbiri deniliyor.
“Nereden güvenlik tehditi var?” sorusuna “Işid’den” cevabı veriliyor.
“Madem terör tehditi varsa, İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından tahsis edilen 4 koruma polisi neden otele sokulmuyor?” sorusuna ise herhangi bir cevap verilemiyor.
Suikast tehdidi varsa kameralar neden kapatılır?
Suikastin faili bulunmasın diye değildir herhalde…
Ekrem İmamoğlu para kasaları olduğu ve örgüt üyesi olduğu iddia edilen isimlerle toplantı yapıyor.
Hem de defalarca…
Toplantılara Ekrem İmamoğlu ile İmamoğlu A.Ş. ve SSB Gayrimenkul Genel Müdürü Tuncay Yılmaz, İBB Spor Kulübü Başkanı ve İBB Meclis Üyesi Fatih Keleş, Başkan Danışmanı Ertan Yıldız, Ekrem İmamoğlu’nun eski sigortalı çalışanı olup sonrasında müteahhit olan kişi Aden Soytekin ve İBB’den ihale aldıktan sonra İmamoğlu’nun şirketine 50 milyon lira gönderdiği iddia edilen iş insanı Hüseyin Köksal katılıyor.
Bu ekibin görüntülenmesi istenmiyor.
Önce bantla, sonra da peçete ile kameralar kapatılıyor.
Sonra bavullar araçlara yükleniyor.
İçinde para olmadığını ispatlamak için bir ‘jammer’ konusu gündeme atılıyor.
Güvenlik tehlikesi olan otele polisler sokulmazken güya jammer çalıştırılıyor.
Bu tez de nereden tutsan elinde kalıyor.
Şeffaf belediyecilikten anladıkları kameraları bantlarla, peçetelerle kapatmak olduğu anlaşılıyor.
Oysa ihaleleri (bir kısım küçük ihaleler) canlı yayınlamakla övünüyorlardı…
Gerçekte ise mahkeme TRT’de yayınlansın diyenler kameraları bantlıyor…
Jammer ile korunacak kadar tedirginlik yaşayan birinin, güvenlik kameralarını bantlatmasına haklı gerekçeler getirmek adına kılıktan kılığa giren CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e ne demeli…
Özgürleşmeliler artık sanki…
Yoksa söyledikleri kendi aleyhlerine aynı gün ya da bir sonraki gün dönüyor…
Milletin aklıyla alay etmede sınır tanımıyorlar artık!..
Özgür Çelik çıkıp valizlerin içinde jammer olduğuna insanları inandırmak için kameraların karşısına geçiyor.
İki parmağı ile 25 kilogram olduğunu söylediği aslında içi boş bir plastik kutuyu kaldırıyor.
Jammerların çekçekli ve tekerlekli olduğunu bilmez gibi ağır olduğu için valize konulduğunu savunuyor.
Oteldeki görüntülere yansıyan görüntüde jammerların yanında yürüyen insanlar sinyalleri karışmadan telefonla konuşuyor.
O ebattaki bir jammer sinyal karıştırmaya çok rahatlıkla yetebilecekken ikinci bavul görüntülerde beliriyor.
Belediye başkanının jammer kullanamayacağını bilmez gibi, böyle bir suç işlendiğini iddia ederek Ekrem İmamoğlu’na yeni bir yargılama yolunu da açıyor.
Otel “jammer kullanılmadı” açıklamasını yapıyor.
Zaten baz sinyallerinden Emniyet’in bunu rahatlıkla tespit edileceği gözden kaçırılıyor.
Ya da denize düşen yılana sarılıyor.
“O çantaların içinde ‘Nutuk’ vardı” dese daha inandırıcı olabilecekken bu yolu tercih ediyor.
Genel Başkanı ondan farksız mı?
Bantlama görüntüleri ortaya çıkınca ve ikinci dalga operasyon gerçekleşince apar topar Manisa ve İzmir mitinglerini iptal edip, soluğu İstanbul’da alıyor.
Jammerların geleceğin ‘cumhurbaşkanı’ oldukları için aktif hale getirildiğini iddia ediyor.
Pazar günü Silivri’de “Bu saatten sonra Ekrem İmamoğlu kendisi bile istese adaylıktan çekilemez, sonuna kadar gidecek” derken, dün “Tarafsız Cumhurbaşkanı Mansur Yavaş olur, İmamoğlu Başbakan olur” diyor.
24 saat geçmeden yine çark ediyor.
Gerçekler ortaya çıktıkça panik artıyor.
Çünkü artık mızrak bavula sığmıyor.
Dosya boş diyenlerden biri de çıkıp şu soruyor sormuyor; “İBB’den ihale alanlar neden İmamoğlu İnşaat’ın müşterisi çıkıyor?”
Ferhat Murat / Haber7
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol