Zorbalık yalnızca bir çocuğun hikâyesi değil!

  • GİRİŞ17.10.2025 09:21
  • GÜNCELLEME18.10.2025 12:12

Saldırganlık, şiddet veya zorbalık... Her ne derseniz deyin! İlkokul sıralarından lise ve üniversiteye, çalışma hayatından gündelik yaşamın diğer alanlarına neredeyse her gün yeni bir örneğine tanık oluyoruz. Bizzat mağduru olduğumuz durumlar da oluyor. İnsanlık tarihi kadar eski bir sorun. Daha çok taraflar arasında bir güç dengesizliği olduğu durumlarda açığa çıkıyor. Güçler eşitse değnekler saklanıyor haliyle. 

Günümüzün dijital dünyası, kimlik gizliliği ve sınırsız erişimle birlikte saldırganlığı daha da yıkıcı hale getirdi. İftiraya, hakarete, kişisel bilgileri ifşa etmeye güç kazandırdı. Bununla nasıl baş edilmesi gerektiğini bilmiyorsanız, farkında olunmayan krizler halkasına dâhil oluyor, sessiz çığlıklar şeklinde çoğalarak akıl almaz trajediler kervanına katılıyorsunuz. 

Yürütücüsü olduğum projeler kapsamında verilen dijital zorbalık eğitimlerinde, zorbalıkla mücadele stratejilerini dinleyen bazı ilkokul öğrencilerinin, eğitimin hemen sonrasındaki özel görüşmelerde gözyaşları içinde anlattıkları hikâyeler yürek yakan cinsten. Bunlar bir-iki kişi değil. Araştırmalara göre geleneksel bağlamda öğrencilerin yaklaşık üçte biri, dijital bağlamda ise beşte biri.  

Kilosuyla, boyuyla ya da fiziksel bir engeliyle dalga geçilen ve ilk bakışta sanki hiç bu sorunları yaşamıyormuş izlenimi veren çocukların derin kaygı, korku ve üzüntüler içinde nasıl nefessiz kaldıklarının farkında değiliz. Bu tür vakaların intihara varan sonuçlarıyla ilgili pek çok haber görmüşsünüzdür. Sınıfında zekâsı, başarısı ve özel nitelikleriyle ön plana çıkan ve etrafına neşe saçan pek çok çocuğumuz maalesef bu tür haberlerde kurbanlar olarak karşımıza çıkıyor. 

Ne ebeveynlerin ne de çevresindekilerin bu içsel mücadeleyi yeterince kavradıklarını söyleyemeyiz. Pek çok aile, çocuklarına dönük saldırganlığın sonuçlarıyla, neredeyse geri döndürülemez biçimde yüzleştiğinde olayı fark edip aksiyon alıyor. Durumu yerinde olanlar bu tür sonuçlarla, daha başından hiç karşılaşmak istemedikleri için yüzbinlerce lira özel okul ücreti ödemeyi bir seçenek olarak değerlendiriyor.

Zorbalık, şiddet veya saldırganlık, okul çağlarıyla sınırlı değil elbette. Henüz hayatlarının baharındaki gençlerin çalışma hayatında maruz kaldıkları ve tam olarak anlamlandıramadıkları dolayısıyla da bir çözüm bulamadıkları baskılardan, komşu, eş ve arkadaş ilişkilerindeki zorluklara kadar örnekleri çoğaltmak mümkün. 

Peki, zorbalığa maruz kalanlar ne yapmalı? 

Bilimsel çalışmalar zorbalığa ilişkin farkındalığın önemine dikkat çekiyor. Zorbaya aynı tonda veya daha aşırı yanıt vermek ya da kışkırtmalara karşılık vermek, zorbalar tarafından da istenen bir şey olması bakımından zorbalık döngüsünü besliyor. Bu sebeple ilk anda zorbalığı saptırmak için özgüvenli görünmek, önemsememek önem arz ediyor. Duygusal ve ürkek görünüm, zorbayı cesaretlendirerek devamlılığa zemin oluşturuyor. Sağlam bir özgüvenle ve yer yer mizahla zorbalığı saptırmanın, zorbanın motivasyonunu kırdığını ve zorbalığa maruz kalanları güçlendirdiğini ortaya koyan ciddi araştırmalar mevcut. 

Tüm bu çabalara rağmen zorbalık devam ediyorsa alternatif strateji ve adımlara geçmek zorunlu. Çocuklara üstesinden gelemedikleri durumları, aileleri veya öğretmenleriyle mutlaka paylaşmaları gerektiği tekrar tekrar söylenmeli. Tabi öncelikle çocuklar ve gençlerin yaşadıklarını, aileleri veya öğretmeleriyle paylaşabilmeleri için uygun bir iletişim zemininin kurulabilmesi gerekiyor. 

Ne yazık ki pek çok zorbalık biçimi, ilk anda ebeveyn ya da öğretmenlerin yeterince farkına varamaması sebebiyle kolayca çözülebilecek bir seviyeden bir kangren düzeyine taşınıyor. Çocukların bu konuda cesaretlendirilmesi kritik önemde. Çünkü pek çoğu içinden çıkılamaz gördükleri sorunların bir ebeveyn ya da öğretmen desteği ile aşılabileceğinin yeterince farkında değiller. 

Dijital mecralarda zorbalığa fırsat verebilecek hususlar yanında, bu ortamlarda meydana gelebilecek olumsuzluklarla başa çıkma stratejileri de hayati önemde. “Engelle” ve “bildir” gibi seçeneklerle tehlikeli iletişimi sona erdirecek adımlardan, zorbalığa fırsat vermeyi engelleyecek güvenlik önlemlerinin alınmasına kadar yapılması gerekenlerin bilincinde olmak gerekiyor. 

Zorbalığa maruz kalanlar kadar izleyici ya da şahit konumunda olanlar da meselenin bir parçası. Çünkü şiddete seyirci kalmak, şiddet döngüsünün kırılmasını engelleyen bir faktöre dönüşüyor. O halde zorba ve kurban kadar izleyici kategorisi de ele alınması gereken bir sorun alanını işaretliyor.

Tüm bu açıklamalar zorbalığın her düzeyinde nasıl bir aksiyon alınması gerektiği hususunun mutlak surette edinilmesi gereken bir beceri seti haline dönüştüğünü gösteriyor. Her yaş ve eğitim seviyesinde zorbalıkla başa çıkma becerilerinin, eğitim ve hayat boyu öğrenme politikalarına daha güçlü bir şekilde dâhil edilmesi gerekiyor. 
Gazetelerde "Magandalara ağır cezalar geliyor" başlıklarıyla verilen TCK'da gidilecek değişikliklerin kapsamı genişletilmeli. Cezaları arttırmak tek başına çözüm değilmiş! Uygulamadan bilemeyiz.

Prof. Dr. Hakan Aydın / Haber 7

Yorumlar8

  • Oğuzhan 22 saat önce Şikayet Et
    Hocam ben diyorum terbiye ahlak edep azaldı arsızlık arttı maneviyat bitti zorbalık arttı saygısızlık arttı empati hoşgörü sıfır tabi şiddet çoğalır.çözümü sizin gibi değerli hocalar birleşip uygulamaya geçirecek.
    Cevapla
  • Hüseyin Türk 22 saat önce Şikayet Et
    Yazınızı okudum çok ta teşekkür ediyorum lakin küçükken birine vursam üç katını babam bana yapardı şimdi ki nesil mi normal bizmi normaldik anlamıyorum çocuğuma iki laf edemiyorum ev halkı şiddet diyor terbiye diyorum başkada bir şey demiyorum saygılar sunuyorum.
    Cevapla
  • M.A.Bayrak 22 saat önce Şikayet Et
    Kıymetli hocam bizim zamanımız zorbalık mi var di bizmi bilmiyorduk neler nelerle uğraşmışsız haberimiz bu yaştan sonra öğrendim 70/80 ler de doğan birinin ailesi komşusu öğretmeni tarafından neler yaşamışım neler görmüşüm şimdi haberim olmuş zorbalık şiddet hayata gayet normal bakıyorum acaba bendeki mi anormal.hurmetler
    Cevapla
  • Ali 22 saat önce Şikayet Et
    Sayın yazarım çok donanım sahibiniz çok açık ortada yazılarınızı okuyan takip eden biri olarak söylüyorum güncel ve hayatı konuları ele alıyorsunuz gündeme getirmişsiniz fakat ne yapılması gerekiyorsa o yapılsın değerli hocam
    Cevapla
  • Mustafa 22 saat önce Şikayet Et
    Yine çağımızın hastalığı olan konuyu ele almışsınız değerli hocam derdi bilen dermanı da söyler bence hocam sizi takdir ediyorum emeğinize yüreğinize sağlık
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat