Susurluk skandalini örten 5 kaza

Susurluk'taki kazayla ortala çıkan sandal hakkında bilgi sahibi olan beş ismin altı yıl içinde trafik kazalarında ölmesi, Ergenekon iddianamesini doğruluyor

Susurluk skandalini örten 5 kaza
Susurluk skandalini örten 5 kaza
GİRİŞ 17.11.2008 09:43 GÜNCELLEME 17.11.2008 09:43
Bu Habere 5 Yorum Yapılmış
Aslan Değirmenci’nin haberi
 
TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış’ın, Gaziantep Milletvekili Mehmet Bedri İncetahtacı’nın ‘it kapanı’ diye tabir edilen bir yöntemle, kaza süsü verilerek öldürüldüğünü söylemesi, Susurluk ile Ergenekon arasındaki bağlantıyı yeniden gündeme getirdi. Ergenekon iddianamesini hazırlayan Savcı Zekeriya Öz, Susurluk'un Ergenekon örgütünün yalnızca aydınlatılabilen yüzü olduğunu ve Ergenekon’a ulaşan tüm yolların Susurluk olayında da engellendiğini iddianamede yazmıştı.
SUSURLUK BAĞLANTILI 5 KİŞİ DE KAZADA ÖLDÜ
Susurluk olaylar zinciri hakkında bilgi sahibi olan beş önemli kişinin, altı yıl içinde trafik kazalarına kurban gitmesi ise Ergenekon iddianamesini haklı çıkartıyor. Siyasiler ve Mehmet Bedri İncetahtacı’nın yakın arkadaşları, Susurluk ile bağlantılı bu 5 cinayetin aydınlatılması halinde Ergenekon’un çözüleceğini söylediler.
“ÇOK CİDDİ BELGELERE ULAŞMIŞTI”
İncetahtacı’nın arkadaşlarından eski FP Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu ise, İncetahtacı’nın çok yürekli biri olduğunu söylüyor. İncetahtacı’nın, Susurluk olayı konusunda ciddi bilgi ve belgelere ulaştığını vurgulayan Hatipoğlu, “Ulaştığı elindeki bilgi ve belgeleri kamuoyu ile paylaşacaktı. Bu, yürekliliğini bilenler tarafından engellenmiş olabilir. Sonra kaza yerine ben de gittim. Düz bir yolda ağaca çarpılmıştı. Bu, kaza gibi gözükmüyordu. Doğal olmayan bir şeyler olduğunu o gün de söylemiştik” diye konuştu.
FİKRİ SAĞLAR: “ELİNDE ÖNEMLİ BİLGİ VE BELGELER VARDI, KAZA OLAMAZ”
Meclis Susurluk Komisyonu üyelerinden biri olan eski bakanlardan Fikri Sağlar da, olayın kaza olmadığına inanıyor. Komisyon’un en çalışkan üyesinin İncetahtacı olduğunun altını çizen Sağlar, “Bedri İncetahtacı çok çalışkan bir arkadaşımızdı ve Susurluk Komisyonu’nda aktif rol oynadı. Meclis Susurluk Komisyonu’nda bazı arkadaşlarımız çok pasifti. Ama Bedri İncetahtacı en aktif üyelerden biriydi. Konunun çözülmesi doğrultusunda araştıran, bilgi bulan, bilgiyi ortaya koyan, o bilgi ışığında yeni şeylere ulaşmaya çaba gösteren bir arkadaşımızdı. Onda hayli bilgi olduğu düşüncesindeyim. Bu kaza bir giz. Üzerinde bir perde var. Sonra sadece İncetahtacı değil, Susurluk olaylar zinciri hakkında bilgi sahibi olan beş önemli kişinin altı yıl içinde trafik kazalarına kurban gitmesi söz konusu... Bu, tesadüf olamaz. Meclis Susurluk Araştırma Komisyonu Raportörü Akman Akyürek, Komisyon Sözcüsü Bedri İncetahtacı, komisyona bilgi veren MİT görevlisi Ertuğrul Berkman, Abdullah Çatlı’nın ortağı Efraim Barut ve Telekulak çetelerinin kilit isimlerinden Cengiz Çelik’in 1997-2003 arasında trafik kazaları neticesinde hayatlarını kaybetmelerine tesadüf diyemeyiz” dedi.
İşte o çok tartışmalı kazalar;
1) 29 AĞUSTOS 1997 - MİT GÖREVLİSİ ERTUĞRUL BERKMAN
MİT görevlisi Ertuğrul Berkman: Meclis Susurluk Komisyonu üyesi Fikri Sağlar'a bilgi ve belge desteğinde bulunmaktaydı. Berkman'ın otomobili, 29 Ağustos 1997 günü Bozöyük-Eskişehir yolunda 40 metre sürüklendikten sonra Çimento Fabrikası bahçesindeki ağaçlara çarparak durabildi. 66 yaşındaki Berkman ile birlikte eşi Gülseren Berkman da hayatını kaybetti, kızları Aylin Berkman ise yaralandı.
2) 8 ARALIK 1997 - HAKİM AKMAN AKYÜREK
Hakim Akman Akyürek: Meclis'te kurulan hayali ihracat olayları ve faili meçhulleri araştırma komisyonlarından sonra Susurluk Komisyonu'nda da raportör olarak görev almıştı. Komisyon adına pek çok bilgi ve belgeyi takip eden, bu bilgi ve belgelerin gelip toplandığı kişiydi. 8 Aralık 1997 tarihinde, gece yarısı İstanbul Maslak'ta otomobiliyle bir kamyonun altına girdi. Akyürek'in otomobili, kamyonun kasası ile ters istikametteydi. Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Profesör İrfan Yavaşlıol, otomobilin solda olması ve çarpışmanın soldan meydana gelmesinin, eşyanın tabiatına aykırı olduğunu belirtmekteydi. Bu durum, yağmurlu havada trafikte seyreden Akyürek'in üçüncü bir araç tarafından sıkıştırıldığı tezini güçlendirmekteydi.
3) 21 KASIM 1999 - BEDRİ İNCETAHTACI
Gaziantep FP Milletvekili Bedri İncetahtacı: Meclis Susurluk Komisyonu Sözcüsü'ydü. 21 Kasım 1999 sabahı Almanya'nın Köln kentine gitmek üzere Meclis lojmanlarındaki evinden çıkıp otomobiliyle Esenboğa Havalimanı'na doğru yola çıktı. Yağmur sebebiyle ıslanmış yolda, önce orta refüjdeki ağaçlara, ardından da aydınlatma direğine çarpan 39 yaşındaki İncetahtacı, olay yerinde hayatını kaybetti. O gün Finlandiya Cumhurbaşkanı Ankara'ya geleceğinden, İncetahtacı'nın otomobili hemen yol üzerinden kaldırıldı ve Akyurt Jandarma Karakolu'nun önüne çekildi. Akyurt Savcısı'nın, İncetahtacı'nın otomobilini görmesine izin vermediği Susurluk Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış'a göre kaza "kuşku verici" idi. Elkatmış, hemen koruma talebinde bulundu.
4) TELEKULAK ÇETESİNİN KİLİT İSMİ CENGİZ ÇELİK
Kendisini, çevresine "özel harpçi" ve "MİT'çi" olarak tanıtan 34 yaşındaki Cengiz Çelik, Ankara'da ETG isimli bir elektronik ve güvenlik şirketi ile bir "dedektiflik" bürosunun sahibiydi. Emniyet ve MİT'e elektronik cihazlar satıyor ve takip bürosuyla izleme, dinleme faaliyetleri yapıyordu. Kısa bir süre içinde Ankara ve İstanbul'daki pek çok telekulak olayının aktörü haline geldi. Ankara'daki davanın sanıklarından biri de Korkut Eken'di. Sibel Can'ın eski kocası Hakan Ural’ı, Murat Karayalçın’ı, aralarında savcıların da bulunduğu daha birçok kişiyi dinlemeye, izlemeye alan ekip, Cengiz Çelik ve arkadaşlarıydı. Cengiz Çelik, davalar sürecinde ABD'ye kaçtı. Çelik, gıyabi tutukluluğu af kanunu gereği kalkınca Türkiye'ye döndü. Ve 1 Temmuz 2001 Pazar günü saat 03.00'te, beş arkadaşıyla Muğla'dan, doğum yeri Dalaman'a giderken şarampole yuvarlandı. Arabadaki beş kişi yaralanırken, hastaneye kaldırılan Cengiz Çelik dört gün sonra öldü. Yurtdışında gazetecilere verdiği mülâkatta ise Çelik, “Bazı abilerimizin canı yanmasın diye, bugüne kadar sesimi çıkarmadım” demişti.
5) 29 MAYIS 2003 -  ÇATLI’NIN ORTAĞI EFRAİM BARUT
Efraim Barut: Barut, Abdullah Çatlı'nın ortağıydı. GSC tekstil şirketini birlikte kurmuşlardı. Vefat eden Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) eski Genel Başkan Yardımcısı ve Çorum eski Milletvekili Mehmet Irmak'ın Ankara'daki cenaze törenine katılmak üzere MHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı İbrahim Uçar'la birlikte 29 Mayıs 2003 tarihinde sabah erkenden Ankara'ya hareket ettiler. Gebze yakınlarına doğru, içinde bulundukları Mercedes'in önüne bir kamyondan çuval düştü. Devrilen arabada Barut ve Uçar vefat etti.
(Vakit)
YORUMLAR 5
  • murat atak 16 yıl önce Şikayet Et
    Bitmeyen dava. bu davayı bitirmek için bitirmemek için uğraşanların yarısı kadar uğraşılsaydı şuan çok açık ortadaydı ve bitmişti
    Cevapla
  • Göksel Gümüş 16 yıl önce Şikayet Et
    şaşırmadım. şaşırmadım. hayret de etmiyorum. aselsandaki mühendislerin zincirleme intiharı gibi bir şey. ya bu ergenekon bitecek yada ülkem kaybedecek. sağı-solu kullanan bir ergenekon tezgahı var. kendilerini milletten de üstün gören bu şahsiyetler bitmeli.
    Cevapla
  • m.ali 16 yıl önce Şikayet Et
    SKANDALMIŞ!. Allah aşkına yapmayın şu ''skandal'' sözcüğünün de artık bir anlamı kalmadı. mademki susurluk bir skandal da neden Mehmet ağar AĞA sedat bucak AĞA ve şu an sayamadığım diğer katil AĞALAR yargılanamıyor. birde neymiş Türkiye cumhuriyeti hukuk devletiymiş. birde sorarlar sınavlarda kanunları kim çıkarır diye. ANayasa mahkemesi diyeceğiz ama yok TBMM imiş şimdi gelde doğruyu bul bu ülkede ya sahiden hangisidir bende anlamadım bir bilen varsa Allah rızası için yazsın da aydınlanalım
    Cevapla
  • serkan karahan 16 yıl önce Şikayet Et
    güzel insan incetahtacı. olay sabahı kzanın olduğu yere baktım gerçekten kuşku verecek şekilde bir durum vardı.sonra rahmetli çubuktan,keçiören adli tıpa getirildi.hiç bir şekilde kesinlikle üzerinde en ufak kan izi,kanayan yeri yoktu.yıkama işlemindede dikkatimi çeken ise kazadan vefat eden birisinin vücudunda en ufak bir kesik,darbe, morluk,kırık yok.otopsi yapıldı.içerden dalak patlamış zehirlemiş diye rapor yazıldı ve kapatıldı.ama mis gibi kokuşunu hiç unutmayacağım.senin mücadeleni sürdürecek bir oğlun yahya ve gençlik var.
    Cevapla
  • mehmet tozlu 16 yıl önce Şikayet Et
    eee Günaydın. Yenimi habercilik damarınız tuttu daha nice kazalar keşf edilmeyi bekliyor..
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Bakırköy'deki kanalizasyon görüntüsü vatandaşı isyan ettirdi!
Kar başlıyor..Meteoroloji'den son dakika açıklaması...