Kozmik odada arama ile ilgili itiraza ret

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Seferberlik Ankara Bölge Başkanlığında hakim nezdinde gerçekleştirilen aramayla ilgili karara Genelkurmay'ın yaptığı itirazı reddetti. Ancak aramaya sınırlama getirdi.

Kozmik odada arama ile ilgili itiraza ret
Kozmik odada arama ile ilgili itiraza ret
GİRİŞ 04.01.2010 12:56 GÜNCELLEME 04.01.2010 12:56
Bu Habere 7 Yorum Yapılmış

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Seferberlik Ankara Bölge Başkanlığında hakim nezdinde gerçekleştirilen aramayla ilgili karara yapılan itirazı reddetti, ancak sınırlamalar getirdi.

Mahkeme ret kararında, Cumhuriyet Başsavcıvekilliğinin talebi üzerine, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimliğince yapılan işlemin CMK'nın 125. maddesi kapsamında, devlet sırrının incelenmesi işlemi olmayıp, CMK'nın 119. maddesi kapsamında bir arama kararı ve uygulaması olduğu ifade edildi.

Bu nedenle itirazların reddedildiği belirtilen kararda, ''arama konusu işlemlerin soruşturma konusu fiille sınırlandırılmasına ve soruşturmanın niteliği, arama yapılan yerin özelliği ve yapılacak işlemlerin kapsamı gibi nedenler de gözetilerek, aramanın en kısa sürede tamamlanmasına karar verildiği'' kaydedildi.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, arama tamamlandığında ''tutulacak tutanağın sadece suça konu delillerle ilgili bilgi ve belgelerle sınırlı olmasını'' da kararlaştırdı.

Mahkeme, kararını oy birliğiyle verdi.

İtiraza ilişkin başvurular, Milli Savunma Bakanlığı ile Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirliklerince 31 Aralık 2009 tarihinde yapılmıştı.

Daha önce de aramalara yayın yasağı getirilmesi istenmiş, bu yönde yapılan iki talep de reddedilmişti.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin, Seferberlik Ankara Bölge Başkanlığındaki aramaya ilişkin ret kararında, ''isnat edilen suçların niteliği, olayın vahameti ve delillerin karartılması ihtimali nazara alındığında, bu yerin, devlet sırlarının saklandığı yer bile olsa, arama yapılmasına yasal bir engel bulunmadığının kabulü gerektiği'' ifade edilerek, ''Aksine düşünce, devlet sırrı kavramının arkasına saklanılarak, suç delillerinin gizlenmesi ve bilahare yok edilmesine zemin hazırlandığını akla getirebilir'' denildi.

Kararda, ''Devlet sırlarının bulunduğu yerlere, salt bu nedenle hiçbir gerekçeyle ve hiçbir şekilde girilip araştırma yapılamaması devlet sırrı niteliğinde olmayan ve suç teşkil eden fiillerin bu gibi mahallerde gizlenmesi ve faillerinin de soruşturma ve kovuşturmadan kurtulması sonucunu doğurur ki bu da hukuk devleti ilkesine olan güveni sarsacağı gibi söz konusu kurumun da zan altında kalmasına sebebiyet verebilir'' ifadesine yer verildi.

Mahkemenin kararında, Milli Savunma Bakanlığı Adli Müşavirliği ile Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği tarafından yapılan itirazların birleştirilerek, değerlendirildiği anlatıldı.

Kararda, Cumhuriyet Başsavcıvekilliğinin talebi üzerine, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliğince, Genelkurmay Başkanlığı Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığında Bölge Başkanı odası, subay ve astsubay odaları, muhabere ve brifing odası, çalışma odaları, arşivler, nöbetçi subay odaları, özel işlem odaları, idari işler ve tüm binada gerektiğinde şifreli ve çelik kapılı tüm odaların da açılarak CMK'nın aramalara ilişkin 116. ve devamı maddeleri gereğince gece ve gündüz, bir defaya mahsus olmak üzere arama yapılmasına karar verildiği hatırlatıldı.

Bu doğrultuda, 25 Aralık 2009'da arama başlatıldığı belirtilen kararda, ancak bir gün sonra Genelkurmay Seferberlik Tetkik Dairesi Başkanlığınca binanın birinci katında bulunan 11 ve 16 numaralı, çift kilitli çelik kapılarla muhafaza edilen odalardaki bilgi, belge ve arşiv kayıtlarının devlet sırrı niteliğinde ve devletin güvenliğiyle ilgili doğrudan bilgiler içerdiğinden CMK'nın 125. maddesi gereğince Cumhuriyet Başsavcılığına bu odalara giriş izni verilemeyeceğinin belirtildiği kaydedildi.

Kararda, CMK'nın 125. maddesinin işletilmesinin bildirilmesi üzerine, devlet sırrı niteliğinde bilgi ve belge içeren odalar haricindeki diğer mahallerdeki arama kararına uygun işlem yapılarak, arama işleminin sonlandırıldığı ve bunun tutanak altına alındığı ifade edildi.

Bunun üzerine, bu belgelerin ancak mahkeme hakimi veya heyeti tarafından incelenebileceği nazara alınarak, nöbetçi hakimden arama ve inceleme yapması, ele geçecek suç unsurlarına el konulması, bilgisayar kayıtlarının kopyalanmasının talep edildiği kaydedilen kararda, nöbetçi hakimlikçe de gerek Genelkurmay Seferberlik Tetkik Dairesi Başkanlığının itiraz gerekçesi, gerekse Cumhuriyet Başsavcılığının talep yazısı nazara alınarak, istem doğrultusunda, hakim tarafından incelemeye karar verildiği anlatıldı.

Kararda, CMK'da devlet sırrı niteliğindeki belgeler bulunan yerlerin hakim ya da savcı tarafından aranmasına yönelik açık bir düzenleme bulunmadığı, kanunun 125. maddesindeki düzenlemede ise ''arama'' kararından değil, ''inceleme'' kararından bahsedildiği ifade edildi.

''İŞİN ACİLİYETİ, KONUNUN ÖNEMİ VE VAHAMETİ NAZARA ALINDI''

Cumhuriyet Savcılığının, askeri yetkililerin itiraz ve yönlendirme taleplerini de dikkate alarak, devlet sırrı niteliğinde bilgi ve belgelerin bulunduğu yerlerin aranmasını; bu durumun devletin dış ilişkileri, milli savunması ve milli güvenliğine zarar verilebilmesi ihtimalini ortaya çıkarması ve bu konuda açık yasal bir düzenleme bulunmaması nedeniyle hakimlikten talep ettiği anlatılan kararda, şunlara yer verildi:

''Somut olayda da haklarında soruşturma yapılan şüphelilerin arama kararına konu dairede görev yaptıklarının sabit olduğu, söz konusu odalara sadece bu kişilerin girebildiği, diğer üst rütbeli subay ve generallerin dahi (şifrelerin bulunmaması nedeniyle) bu şüpheliler olmaksızın bu odalara giremedikleri nazara alındığında, soruşturmanın selameti ve kovuşturma safhasındaki hakim incelemesine kadar geçecek süre içerisinde delillerin ortadan kaldırılması, yani işin aciliyeti, konunun önemi ve vahameti nazara alınarak askeri makamların bu konudaki itirazları ve yönlendirmeleri de gözetilerek, savcılıkça, söz konusu yerde hakim tarafından arama yapılması talep edilmiştir.''

Bunun üzerine hakimlikçe arama işlemi yapıldığı belirtilen kararda, arama işleminin her aşamasında askeri makam ve yetkililerin hazır bulunduğu ve böylelikle CMK'nın askeri mahalde yapılacak aramaya ilişkin 119/5. maddesi hükümlerine uyulduğu ifade edildi.

''YASAL BİR ENGEL BULUNMADIĞININ KABULÜ GEREKİR''

Hakimlikçe verilen karar ve buna bağlı olarak yapılanların, CMK'nın 125. maddesi kapsamında bulunan devlet sırrı niteliğindeki belgeleri inceleme ve tutanağa geçirme işlemi olmadığı, hakimlikten de bunun istenmediği anlatılan kararda, şunlar kaydedildi:

''Yapılan işlem ve eylemler, alınan ihbar ve iletişimin dinlenmesi sonucu bazı belgelerin imha edildiği yönünde duyumlara ulaşılması üzerine diğer yerlerin yanında devlet sırrı niteliğinde bilgi ve belgelerin bulunduğu odada da iddia edilen suçla ilgili arama yapılmasıdır.

Yoksa, bizatihi devlet sırrı niteliğindeki belgeleri incelemek ve tutanağa geçirmek değildir. Belki yapılan soruşturmanın niteliği, arama sırasında devlet sırrı niteliğindeki bazı belgelerin içerisinde de arama yapılmasını gerektirmiş olabilir.

Ancak bu arama sırasında devlet sırrı niteliğindeki gizli bilgi ve belgelerin öğrenilmesi durumunda, bu bilgilerin hiçbir suret ve şekilde tutanak ve kayıt altına alınmaması gerekir.

Sadece rastlanıldığı takdirde suçlama konusuyla ilgili olan ve dolayısıyla devlet sırrı niteliğinde değerlendirilemeyecek bilgi ve belgelerin tespit ve muhafazasıyla ilgili işlemlerin yapılması gerekir.

CMK'nın 125. maddesi kapsamında, devlet sırrı niteliğindeki belgelerin incelenmesinin kovuşturma aşamasıyla sınırlı olduğu ve ancak hakim veya mahkemece yapılabileceği iddia edilmekteyse de, yürütülen bir soruşturma sırasında CMK'nın 162. maddesi çerçevesinde zanlıların görev yaptığı yerde arama yapılmasının, isnat edilen suçların niteliği, olayın vahameti ve delillerin karartılması ihtimali nazara alındığında, bu yerin, devlet sırlarının saklandığı yer bile olsa, arama yapılmasına yasal bir engel bulunmadığının kabulü gerekir.

Aksine düşünce, devlet sırrı kavramının arkasına saklanılarak, suç delillerinin gizlenmesi ve bilahare yok edilmesine zemin hazırlandığını akla getirebilir.

Bu gibi zan ve düşüncelerin ortadan kaldırılabilmesi için hakim güvencesiyle devlet sırrının saklandığı mahallere girilerek, devlet sırlarına zarar verilmeksizin, suçla ilgili delillerin araştırılması, hukuk devletine ve arama yapılan kuruma olan güveni artıracaktır.

Devlet sırlarının bulunduğu yerlere, salt bu nedenle hiçbir gerekçeyle ve hiçbir şekilde girilip araştırma yapılamaması devlet sırrı niteliğinde olmayan ve suç teşkil eden fiillerin bu gibi mahallerde gizlenmesi ve faillerinin de soruşturma ve kovuşturmadan kurtulması sonucunu doğurur ki, bu da hukuk devleti ilkesine olan güveni sarsacağı gibi söz konusu kurumun da zan altında kalmasına sebebiyet verebilir.''

KAYNAK: AA
YORUMLAR 7
  • sedat can 14 yıl önce Şikayet Et
    gerçekten doğru sözlü iseler. gizli oturum konusunda hükümete milletten ne saklıyorsunuz diyen sayın bahçeli, baykal ve ekiplerini aynı baskıyı genelkurmaya yapmak üzere göreve davet ediyorum.
    Cevapla
  • mehmet öz 14 yıl önce Şikayet Et
    anlayamadığım husus. Hem aranailir deniyor hem de şu çkmece aranamaz bu kapı açılamaz çünkü devlet sırrı deniliyor ,yoksa ben mi yanlış anladım ?
    Cevapla
  • tuna han 14 yıl önce Şikayet Et
    EY SANLI ORDU. Ordu Turk milletinin goz bebegidir,can damaridir.ORDU olmazsa bu millet hayat bulamaz,nefes alamaz.Keske siyasetciler icinde bunlari soyleyebilsem ,ah keske..
    Cevapla
  • mehmet ali 14 yıl önce Şikayet Et
    sıra siyasilerin kozmiklerinde. askerin kozmikleri ışınlarına ayrılıyor inşallah sıra siyasilerin ve bürokratların kozmiklerine gelir.inşallah buradan elde edilen gizli bilgiler iki günden gazetelerde tefrika edilmez.eğer öyle olursa o zaman gerçekten çatışma ortamı yaratılıp asker sivil zıtlaşması doruğa çıkartılır.inşallah bunlar iyi bir şekilde sonuçlanır
    Cevapla
  • Ali Şener 14 yıl önce Şikayet Et
    savunma bakanlığı?. haberde dikkatinizi çekti mi blimiyorum bir cümle var: "İtiraza ilişkin başvurular, Milli Savunma Bakanlığı ile Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirliklerince 31 Aralık 2009 tarihinde yapılmıştı. " eğer bu cümle doğruysa savunma bakanlığı da aramaya itiraz etmiş. hm bu ne perhiz bu ne lahana demezler mi adama sayın başbakanım? sayın savunma bakanım? kimden korkuyorsunuz kimin yanındasınız?
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Mucize tasarım! 2 milyar dolarlık dünyanın en pahalı savaş uçağına ilham oldu!
Muğla'da düşen helikopterin son görüntüsü ortaya çıktı