Danıştay'dan Anayasa paketine tepki

Danıştay Başkanlar Kurulu, Anayasa değişikliği paketindeki yargıya ilişkin düzenlemeleri değerlendirmek üzere toplandı. Toplantı sonrası Başkan Birden açıkalamalarda bulundu.

Danıştay'dan Anayasa paketine tepki
Danıştay'dan Anayasa paketine tepki
GİRİŞ 23.03.2010 18:20 GÜNCELLEME 23.03.2010 18:20
Bu Habere 16 Yorum Yapılmış

Danıştay Başkanlar Kurulu, Anayasa değişikliği paketindeki yargıya ilişkin düzenlemeleri değerlendirmek üzere bugün toplandı.

Danıştay Başkanı Mustafa Birden, Anayasa değişikliği paketi ile ilgili ''Sadece bugünün değil, gelecek nesillerin hukukunu da etkileyecek söz konusu Anayasa değişikliği hazırlanış yöntemi ve zamanlaması itibarıyla toplumsal uzlaşı ve beklentiler karşılanmamakta, yargı bağımsızlığını mevcut durumdan daha geriye götürmektedir'' dedi.

Birden, Danıştay Başkanlar Kurulu'nun 3.5 saat süren toplantısının ardından Başkanlar Kurulu üyeleri ile düzenlediği basın toplantısında, tam bağımsız bir yargının tesisi için görüş ve önerilerini milletle paylaşmaktan geri durmayacaklarını belirtti.

Yargının devletin üç temel erkinden biri olduğunu ifade eden Birden, ''Anayasa Mahkemesi ve HSYK'nın oluşumuna, görev ve yetkilerine ilişkin yapılan değişiklikler bu üç temel erk arasındaki iş bölümünü ve devletin hukuki yapısını etkileyecek nitelikte bulunmaktadır'' diye konuştu. Birden, ''Sadece bugünün değil, gelecek nesillerin hukukunu da etkileyecek söz konusu Anayasa değişikliği hazırlanış yöntemi ve zamanlaması itibarıyla toplumsal uzlaşı ve beklentiler karşılanmamakta, yargı bağımsızlığını mevcut durumdan daha geriye götürmektedir'' diye konuştu.

Danıştay Başkanı Mustafa Birden, ''HSYK ve Anayasa Mahkemesi'nin siyasi iktidarın beklentilerine cevap verecek bir yapıya dönüştürülmesi yargı reformu olarak kabul edilemez'' dedi.

Birden, Danıştay Başkanlar Kurulu'nun 3.5 saat süren toplantısının ardından Başkanlar Kurulu üyeleri ile düzenlediği basın toplantısında, Anayasa'nın ağırlıklı olarak yargıya ilişkin maddelerinde yapılması düşünülen değişiklikler konusundaki görüş ve değerlendirmelerini Türk milleti ile paylaşma gereğini her zamankinden daha fazla hissettiklerini söyledi. Öncelikli olarak yargı yerleri ile paylaşılması gereken değişiklikler hakkında bilgilerin yazılı ve görsel basında yer alan haberlerle internet ortamında elde edilen metinlere dayandığını ifade eden Birden, şunları söyledi:

''Resmi olarak tarafımıza iletilmemiş olsa dahi Anayasal bir kurum olmanın görev ve sorumluluğu içerisinde, tam bağımsız ve güvenceli bir yargının tesisi için görüş ve önerilerimizi milletimizle paylaşmaktan her zaman olduğu gibi şimdi de geri durmayacağız.

Yargıya yönelik üslubun eleştiri sınırlarını aşıp yargıyı yıpratma şekline dönüştüğünü, buradaki amacın ise Anayasa değişikliğine zemin hazırlamak olduğunu görmekteyiz. Tepkiye dayalı, aceleye getirilmiş anayasa değişikliklerinin kalıcılığı ve istikrara katkısı olamayacağı gibi hukuki ve teknik birçok hatayı da beraberinde getireceği kuşkusuzdur. Üzülerek ifade ediyoruz ki, bizim yargı bağımsızlığı konusunda önemle üzerinde durduğumuz ve en son 10 Mayıs 2009'da Danıştay'ın kuruluş yıl dönümü açış konuşmasında da ayrıntılı olarak yinelediğimiz öneriler, devlet adına yetki kullanan makamlarca dikkate alınmamış, önemsenmemiş ve göz ardı edilmiştir.''

Anayasa değişikliği paketinin yargı reformu niteliği taşımadığını belirten Birden, ''HSYK ve Anayasa Mahkemesi'nin siyasi iktidarın beklentilerine cevap verecek bir yapıya dönüştürülmesi yargı reformu olarak kabul edilemez'' diye konuştu.

Birden, yargı reformundan anlaşılması gerekenin hukukun üstünlüğü ilkesi doğrultusunda yargının hızlandırılması, davaların etkin ve adil bir çözüme kavuşturulması, yargı kararlarının uygulanmasına yönelik düzenleme yapılması ve bu yolla halkın beklentilerinin karşılanması olduğunu kaydetti.

Anayasa değişiklik paketindeki siyasi partilerin kapatılması konusundaki düzenlemeyi de eleştiren Birden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının dava açma yetkisinin yasama organı bünyesinde oluşturulacak bir komisyonun iznine bağlanmasının kuvvetler ayrılığı ilkesiyle bağdaşmadığını kaydetti. Birden, şöyle devam etti:

''Cumhurbaşkanı'nın yüksek mahkemelerin oluşumuna doğrudan ya da dolaylı olarak katılımının sınırlandırılması ve bu konudaki yetkilerinin azaltılması gerekirken yüksek yargıyı ve kurulu biçimlendirme imkanı geliştirilerek pekiştirilmiştir.

Anayasa Mahkemesi'nin oluşumu, mahkemeye üye seçme yetkisi, seçilme koşulları, seçim şekli ve görev süresinin yargı bağımsızlığı ve kuvvetler ayrılığı ilkesine uygunluğu bakımından mevcut durumu aratır niteliktedir. Uygulanmakta olduğu ülkelerde bile olumlu sonuçlar verdiği kanıtlanamayan anayasa şikayeti yolunun sistemimize dahil edilmesi, yargı ayrılığını zedeleyici, kesinleşen yargı kararlarını bertaraf edici, yüksek mahkemeler arasında var olan denkliği bozucu, iş yükü artışı nedeniyle kadrosunun genişletilmesi ihtiyacına bağlı olarak kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı yapılanmaya zemin hazırlamaktadır.''

-''DÜZENLEMELERİN PEK ÇOĞUNUN DOĞRU VE İSABETLİ OLMADIĞI KANAATİNİ TAŞIMAKTAYIZ''-

Birden, Yüce Divan görevinin, görev suçuna ilişkin idare ve ceza hukuku kavram ve ilkelerini bilen Danıştay ve Yargıtay meslek mensuplarının katılımıyla oluşturulacak bir kurula verilmesi yerine, bu görevin oluşumunda hakim ve savcı mesleğinden gelmeyen çok sayıda üyeye sahip Anayasa Mahkemesince yürütülmesinin doğru olmadığını belirtti.

HSYK'nın daha bağımsız, daha teminatlı ve siyasi etkilerden uzak bir yapıya kavuşturulması gerekirken, geniş tabanlı temsil esası, demokratik meşruiyet gibi kavramlar adı altında kuvvetler ayrılığı ilkesini ihlal eder biçimde yapılandırıldığını belirten Birden, ''Böylece siyasi etkilere daha açık ve Adalet Bakanlığının kontrolünde bir kurul oluşturulduğu görülmüştür'' diye konuştu.

Kurulda Yargıtay ve Danıştay'ın etkinliğinin azaltacak, hatta etkisiz kılacak şekilde üye sayısı belirlendiğini söyleyen Birden, ''Herkesin üzerinde mutabık kaldığı bir eleştiri olmasına karşın Adalet Bakanı ve müsteşara kurulda yer verilmeye devam edilmiş, yargı erki ile doğrudan bağlantısı olmayan kurum ve mesleklerden Yüksek Kurula üye olma yolu açılmış, hukuki güvenlik, hakim ve savcı teminatı ilkesine aykırı olarak kurulda görev yapan iki meslek mensubumuzun görevleri sona erdirilmesi öngörülmüş, yüksek yargıç olmayan kişilerin yüksek yargı mensubu seçme sürecine katılım yolu açılmış, ilk derece mahkemeleri ile yüksek mahkemeler arasında ayrışmaya zemin hazırlanmıştır. Bu nedenle anayasa değişikliğine ilişkin düzenlemelerin pek çoğunun doğru ve isabetli olmadığı kanaatini taşımaktayız.

Yüce milletimizin bu eleştiri ve değerlendirmelerimizi kendimizi savunmak, konumumuzu muhafaza etmek için değil, hukukun üstünlüğünü sağlamak, yargı bağımsızlığını koruyarak siyasallaşmasını engellemek amaç ve sorumluluğu ile yaptığımızı takdir edeceğine olan inancımız tamdır.''

Danıştay Başkanı Mustafa Birden, ''Bu kadar yargının bağımsızlığını her an tehlikeye düşürecek veya taraflı bir yargı oluşmasına neden olabilecek görüntülerden kaçınmamız lazım'' dedi.

Birden, Danıştay Başkanlar Kurulu toplantısının ardından Başkanlar Kurulu üyeleri ile düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin bugünkü grup toplantısında yaptığı açıklamaların hatırlatılması üzerine Birden, ''Ben siyasi söylemlere cevap verme durumunda değilim, bu olmaz da. Başkanlar Kurulumuzca yapılan açıklama bir anayasa değişikliği ile ilgili bizim görüşümüzdür. Bunun dışında burada hukuki anlamıyla neler olması gerektiğini, neden yanlış olduğunu açıkladık, bunun dışında bir polemiğe girmeyi istemem'' diye konuştu.

Pakette HSYK ve YAŞ kararlarına karşı yargı yolunun açıldığının belirtilmesi üzerine Birden, kendisinin ve daha önceki başkanların Danıştay'ın kuruluş yıl dönümü törenlerinde yaptığı konuşmalarda bu konuların yer aldığını belirterek, HSYK ve YAŞ kararlarının yargı denetimine açılmasını zaten talep ettiklerini söyledi. Birden, bu önerinin olumlu olduğunu belirtti.

Yargıtay Başkanlar Kurulunca anayasa değişikliği ile ilgili komisyon kurulduğunun hatırlatılması ve Danıştay'da da bir komisyon kurulup kurulmadığının sorulması üzerine Birden, Anayasa değişikliği ile ilgili zaten çalıştıklarını, gerekirse yeni bir rapor hazırlayabileceklerini söyledi.

Paketle ilgili hükümet üyeleriyle görüşüp görüşmeyeceklerinin sorulmasına karşı Birden, ''Şu anda ona bir şey diyemem. Bu tasarı bize de gelir mi görüşümüz sorulur mu bunun hakkında bir bilgim yok'' dedi.

Birden, yargı reformu strateji taslağıyla ilgili görüşlerini daha önce ilettiklerini anımsatarak ''Bu Anayasa değişikliğini biz internetten ve basında yazılanlardan bilgi edindik ve buna göre bir çalışma yaptık. Onun dışında bir görüşme olur, olmaz onu o zaman değerlendiririz'' diye konuştu.

Anayasa değişikliği ile ilgili Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile yaptıkları görüşmede bu görüşlerini dile getirip getirmediklerinin sorulması üzerine Birden, yargı reformu ile ilgili taslak ilk geldiği zaman bir kurul oluşturarak görüşlerini ilettiklerini, daha sonra da Danıştay'ın kuruluş yıl dönümünde kendisini geniş kapsamlı açıklama yaptığını ifade etti.

Danıştay'ın fikirlerini söylediğini daha çok HSYK'nın oluşumu ile ilgili konunun ön planda olduğunu dile getiren Birden, ''Daha sonraki görüşmelerimizde de bunları hep anlattık, defalarca anlattık. Mutabık kalmadık. Bazı basın yayın organlarında HSYK'nın oluşumu ile ilgili 'Yüksek yargı ile Bakanlık mutabık' yazdı ama hayır. Bunun asıl oluşumunda biz mutabık kalmadık. Biz düşüncelerimizi eskiden beri açıkça söyledik şimdi de söylüyoruz'' dedi.

Anayasa değişikliği paketi hazırlanırken hükümetin AB kriterlerine uygun düzenlemeler getirdiğini söylediğinin belirtilmesine karşılık Birden, AB'nin birçok raporu bulunduğunu, bu raporların hepsinde ortak konunun Adalet Bakanı ve müsteşarının kuruldan çıkması yönünde olduğunu kaydetti. Birden, ''Görüşün bir tanesini esas alıp hepsini bunun üzerine kurmak doğru bir şey değil. Kurulun yapısından özellikle Bakan ve müsteşarın çıkması defalarca söylendi. Yargıtay da aynı görüşte'' şeklinde konuştu.

-''TEKVÜCUT OLARAK HAREKET EDİYORUZ''-

Mustafa Birden, Adalet Bakanı 'kuruldan biz zaten kritik noktalarda çekiliyoruz. Kurulda mutlaka bir siyasi muhatap bulunması gerektiği görüşünde olduklarını' dile getirmişti. Bu konuda neler diyeceksiniz?'' sorusuna şu yanıtı verdi:

''Yargı, yargılama hakkını milletten alıyor. Bunu anayasal bir hak olarak görüyor. Yargıç zaten vicdanı ile hesap veren kişidir. Yargıç her zaman vicdanı ile baş başadır. Kanunları ve kanunları uygulayan kişi zaten objektif, tarafsız olmadığı zaman bunu yapamaz. Kendi vicdanına zaten her zaman hesap veriyor. Parlamentoya hesap verdiği zaman yargıçlık statüsü tam, vermediği zaman... Böyle bir şey ben düşünmüyorum.''

''Siz de yargının ele geçirilmeye çalışıldığı izlenimini edindiniz mi?'' sorusu üzerine Birden, ''Yargıyı ele geçirme, kuşatma nasıl nitelendirirseniz nitelendirin bunların yanlış olduğunu ve hukukun siyasallaşmasına neden olacağını açıkça, defalarca söyledik'' dedi.

''Açıklamanızı sözlü ve Başkanlar Kurulu üyelerinin tümüyle yapmanız bir mesaj mı?'' sorusuna da Birden, ''Arkadaşlarımla beraber oturduk saatlerce tartıştık burada da açıklamayı beraber yapalım dedik. Tabii ki biz birlikte ve hep biriz. Danıştay olarak tekvücut olarak hareket ediyoruz'' yanıtını verdi.

Birden, ''Cumhurbaşkanı Gül'e de çekincelerinizi ilettiniz. Buna rağmen böyle bir taslak ortaya çıkmış olması sizde düş kırıklığı yarattı mı?'' sorusu üzerine ''Düşüncelerimizin hepsini Sayın Cumhurbaşkanımıza da anlattık. Düş kırıklığı yarattı mı? Bunu hazırlayan ve bu hale getirenlere belki 'Bu kadar görüşme yapıldı siz hala neden aynı konularda ısrar ediyorsunuz' demek lazım. Bu kadar yargının bağımsızlığını her an tehlikeye düşürecek veya taraflı bir yargı oluşmasına neden olabilecek görüntülerden kaçınmamız lazım'' diye konuştu.

KAYNAK: AA
YORUMLAR 16
  • Hüseyin ORAKÇI 14 yıl önce Şikayet Et
    Hakim elindeki kanunla karar verir.. Kişilerin isteklerine göre kanun yapılacaksa Türk kanunları benim hiç hoşuma gitmiyor. Diye ben kanunlara tabi olmayacakmıyım. ya vatandaşlıktan çıkacağım yada uyacağım. sizler hakimler olarak yapılan kanuna göre hüküm vermekle yükümlüsünüz. Kanun yapmakla değil. Bırakın onu meclis yapsın. Ne olur sizde meclisin yaptığı yasayı normal uygulayın. Dönün verdeğiniz kararlara bir bakın birbiriyle çelişen ve saçma kararları nasıl verdik diye kendinize sorun. Olmaz derseniz istifa edin siyesete geçin. avukat olun.
    Cevapla
  • SeRKaN 14 yıl önce Şikayet Et
    millet uyandı.... niçin bu milletle uğraşıyorsunuz ki? sayınız bir avuç koca bir milleti karşınıza almış "bizim dediğimiz olacak" diye diretiyorsunuz... sizin değil bizim dediğimiz olacak! eninde sonunda... artık eskisi gibi değil gizli kapaklı değilsiniz sizi herkes biliyor ve millet yararına birşey yapmadığınızı da biliyor....
    Cevapla
  • kaan 14 yıl önce Şikayet Et
    cevabım hayır olacak..cumhuriyet için.... bu değişiklik cumhuriyeti tuz buz eder.tam bir parti dikdatörlüğünü doğurur.herkes selim bir kafayla dönüşmeli..bu olay sistemi kökünden değiştiren bir değişikliktir.belli bir zihniyetin dar kalıplarına % 70 mahkum edilmek isteniyor.hiç kimsenin güvenliği kalmaz bu ülkede..şu an bile istadiklaerini içeri alıyolar.beyler herkes kendine gelmeli.iktidarlar gelir geçer ama hiç bir iktidar kazandığı bir güçten fedakarlık etmez..cevabım hayır olacak...
    Cevapla
  • enginazaklı 14 yıl önce Şikayet Et
    musti. cevap vermeye deymez ama söylediğin öyle bir şey dünyada olmuşmu.öyle bir şeyin olma ihtimali varmı...öyle bir ihtimal yokki gizli kapaklı organize işler yapılıyor.o zamana kadar gene bir sürü plan yaparlar ama milletten sonra . yalakalıklar başlar.bu yasa çıktığı çok iyi oldu bile derler.
    Cevapla
  • musti 14 yıl önce Şikayet Et
    REFERANDUM DA İPTAL EDİLEBİLİR. Bazıları referandum olunca anayasa mahkemesıne gitmez sanıyor ama yanılıyorlar
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
CHP'li ABB'nin konser israfına soruşturma! Resmen harekete geçildi
43 bini aşkın şehidin ardından ABD'den skandal Gazze açıklaması: Zamanı geldi