Başbakan Erdoğan'a zehir gibi mektup

Alevi Bektaşi Federasyonu'ndan, Erdoğan'a gönderilen mektupta, başbakan ''Etnik ve inanç kökenleri üzerinden siyaset yapmakla suçlandı ağır ithamlar kullanıldı.

Başbakan Erdoğan'a zehir gibi mektup
Başbakan Erdoğan'a zehir gibi mektup
GİRİŞ 24.05.2011 21:30 GÜNCELLEME 24.05.2011 21:30
Bu Habere 76 Yorum Yapılmış

Alevi Bektaşi Federasyonu'ndan yapılan yazılı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ''Açık Mektup'' başlığıyla bir mektup gönderildiği belirtildi.

Mektupta seçimlerin geri kalmış ya da bırakılmış ülkelerde bir dönüm noktası, bir yeniliğin gelmesi olarak algılandığı ve beklentinin yüksek olduğu ifade edilerek, Türkiye'de seçim çalışmalarının gelişmiş ülkelerde olduğu gibi iletişim araçları üzerinden değil, meydanlara çıkılarak yapıldığına dikkat çekildi.

Siyasi partilerin oy almak için beklentilere karşılık vermesinin doğal olduğu vurgulanan mektupta, Başbakan Erdoğan'ın meydan konuşmalarında sürekli olarak Alevilere ve Aleviliğe atıfta bulunduğu iddia edildi.

Mektupta şu ifadelere yer verildi:

''Etnik ve inanç kökenleri üzerinden siyaset yapmak, siyaset üretemeyen siyasetçilerin seçeneğidir. Eğer meydanlara çıkılıyorsa ciddi şeylerin konuşulması gerekir; halkı heyecanlandırmak yalnız inanç ve etnik köken üzerinden yapılan vurgularla mümkünse eğer, ortaya seviyeden yoksun, yavan, sığ bir siyaset çıkar. Ne yazık ki 21. Yüzyılda ülkemiz böyle bir dönemi yaşıyor.

Unutmamak gerekir ki, toplumsal bellekle reel tarih birbirlerinden çok farklıdır; Tarih bir ülkede veya toplumda yaşanan katliamları, kıyımları, ölenlerin sayısını kayda geçerken toplumsal bellek çekilen acıları ve aşağılanmaları kayda geçer; türküler, ağıtlar, destanlar buradan türerler. Alevilerin Cumhuriyet ilişkilerini, bu açıdan da değerlendirmek gerekir. Onca kıyım ve ölüm varken 'Kerbela' ve 'Yezid' bu yüzden belleklere kazınmıştır. Hz. Ali de şehit edilmiş olmasına rağmen 'Kerbela' bu yüzden öne çıkmıştır.''

Başbakanlık makamının geçici olduğu vurgulanan mektupta, Erdoğan'ın meydan konuşmalarında, Alevi sözcüğünün geçmesinden sonra vatandaşlardan yuhalamalar yükseldiği ve Erdoğan'ın da sessiz kaldığı ileri sürüldü, bundan duyulan rahatsızlık ifade edildi.

''Mezhepsel kimlik üzerine oturmuş bir siyasetten o ülkeye yalnız ve yalnız zarar geleceğini gösteren onlarca örnek var etrafımızda'' ifadelerinin yer aldığı mektup, şöyle devam etti:

''Eğer Alevilik Hz. Ali Keremallahü Veche'yi sevmekse, ben Alevilerden daha çok Aleviyim. Ama bunların yaşamında Hz. Ali var mı? Hz. Ali gibi yaşamak var mı? Yok. Hz. Ali nerede, bunlar nerede?' diyorsunuz. Alevilik yalnızca Hz. Aliyi sevmek değil onun adına kurumlaşmış değerler bütünüdür ve bunlar size çok uzaktır. Kısacası bizden daha çok Alevi olmanız mümkün değildir. 'Bunlar Hacı Bektaş-ı Veli'yi bile anlamamışlar' diyorsunuz. Uluların sözleri 3 anlamlıdır; Bu sözlerden alim başka, cahil başka, ehli başka anlam çıkarır. Sözlerinizde hangi anlamı kastettiğinize dair bir bilgi yok.''

Başbakan Erdoğan'ın büyük işler yaparak tarihe farklı geçmek istemesinin doğal olduğu anlatılan mektupta, ''Eğer gerçekten bunu istiyorsanız, bunun için her şeyden önce bu mektubu yazmayı zorunlu kılan ortamı yok etmelisiniz. Bin yıldır bu topraklarda yaşayan ve bu topraklarla yoğrulmuş Alevilerin tarihin kara sayfalarına geçecek bir eylemleri olmamıştır. Bugün geldiğimiz bu noktada en ufak bir sorumlulukları yoktur. Ülkenin içinde bulunduğu bugünkü kaos, Alevileri düşman sayan zihniyetin ürünüdür.''

Mektup, şu ifadelerle sona erdi:

''Bir ülkenin refahı ve istikrarı yalnızca ekonomiyle ve siyasetle sağlanamaz, aynı zamanda sosyal yapısıyla da ilgilidir; Türkiye;de Kürdün Hakkını Türk, Türkün Hakkını Kürt, Alevinin Hakkını Sünni, Sünninin Hakkını Alevi savunmadıkça sosyal barışı kalıcı kılmak mümkün değildir. Tarihe böyle bir ortam yaratılarak geçilir.

Siz, tarihe, yalnız heykel yıkan değil, ülkenizdeki bir inancı yuhalatarak 'nefret suçu' işleyen bir başbakan olarak da geçeceksiniz!''

KAYNAK: AA
YORUMLAR 76
  • Mustafa Kemal 13 yıl önce Şikayet Et
    Geçmiş olsun Darbeleredur de.... Dindar, dini Allah’a has kılarak; aracı tanrılar edinmeksizin iman eden iken, dinci; dini Allah’ın elinden alarak kişilere entegre eden zahmet abidesidir… Elhamdülillah Müslümanım. Allahı bir bilmek, Kuranı Kerimi ve Muhammed Aleyhisselamı tasdik etmektir. Bu bağlamda senin yazdıkların fasa fiso... Yazı yazarken ışık saç zehir değil...
    Cevapla
  • darbeleredurde 13 yıl önce Şikayet Et
    teknik nedenlerden dolayı gecikmeli cvp verebiliyorum. 1-bizi bilen düşüncelerimizi,duruşumuzu çok iyi bilirler,meydanı senin gibilere bırakmadığım ve senin gibi düşünmediğim içinmi provakatörüm??2-sizin kıbleniz kabe bizimki insan diyen sen ve eşrafın şunu iyi bilmeliler bu cümle küfrü bırak şirk içerir.3-ben sizin eşrafla mezhep taasubiyetiyle uğraşmıyorum zira beni takip edenler böyle taasuplarımın olmadığını bilirler,kaldı ki sizin eşrafın durumu mezhep kriterlerine uymadığı gibi islam dairesi içinde de değildir.4-zulüm haramdır,haksız yere şiddet,öldürmek haramdır,lakin öldürmenin mübah olduğu hallerde vardır.5-madımaktakileri öldürmek nasıl haramsa başbağlardaki de haramdır.6-burda bana akaid,fıkıh,tefsir,hadis,islam tarihi dersi verebilecek kapasitede eminim ki birikimli çok üye mevcuttur ancak bu sen ve eşrafının haddi değil.bu din hakkında bana-bize ahkam kesecek durumda değilsin,dinime laf edenin önce kendi durumunu gözden geçirmesi gerekir..
    Cevapla
  • Mustafa Kemal 13 yıl önce Şikayet Et
    Darbeleredurde Şifreli şahıs ve tayfası. Allah, insanlara kötülük yapmaktan sakınmalarını emretmiş; küfrü, fıskı, isyanı, zulmü, zorbalığı, öldürmeyi, kan dökmeyi yasaklamıştır.Allah, İslam dininde, terör, şiddet anlamlarını da kapsayan her türlü bozgunculuk hareketini yasaklamış ve bu tür bir eylem içinde olanları lanetlemiştir. Müslüman dünyayı güzelleştiren, imar eden insandır. Bu bağlamda kininizi başka yerde kusun Müslümanlar arasına bozgunculuk ikikli sokmayın.
    Cevapla
  • Mustafa Kemal 13 yıl önce Şikayet Et
    Darbeleredurde Şifreli Provakatöre Cevap. İslam âlimleri buyuruyor ki: Küfür isnadı, iki başlı ok gibidir. Oku atınca, karşı taraf kâfirse orada kalır, şayet değilse, ok geri döner sahibini vurur, yani söyleyen kâfir olur. Fıkıh kitaplarında da, kendisine kâfir denilen kimse, kâfir değilse, Müslüman ise, söyleyenin kâfir olacağı bildiriliyor. Bir hadis-i şerif meali de şöyledir: Mümine kâfir diyenin, kendisi kâfir olur. Yobaz şu sözüde biryere yaz as; Bir Müslümanı kötülemek için, kâfir demek küfür olmaz. Kâfir olmasını isteyerek söylemek küfür olur.
    Cevapla
  • darbeleredurde 13 yıl önce Şikayet Et
    m kamal. sana tavsiyem sen önce kendi dinini tanımla bizim dinimizin ne olduğunu,ne olmadığını biz yeterince biliyoruz..
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
ABD ve Ürdün'den vatandaşlarına son dakika uyarısı: O ülkeyi derhal terk edin!
Son Dakika... Ardahan'da feci kaza: 1 kişi öldü, 11 kişi yaralandı!