Berfo Nine Evren'e seslendi: Utanmadın mı
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 2. duruşmasına katılan oğlu gözaltında kaybolan Berfo Kırbayır'dan Kenan Evren'e seslendi:
12 Eylül darbesine ilişkin dönemin Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı davaya müdahil olarak katılan Berfo Kırbayır, ''Kenan Evren nerede? Utanmadı mı? Çocuğuma ne yaptı? Ocağımı söndürdü'' dedi.
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 2. duruşmasına, iddianamede adı geçen ''mağdur ve müştekiler'', katılma talebinde bulunanlar, avukatlar ve izleyicilerle basın mensupları alındı.
Duruşmada, müdahillerin beyanlarının dinlenmesine devam edildi.
12 Eylül döneminde gözaltında hayatını kaybeden İlhan Erdost'un eşi Gül Erdost, eşinin, gözaltındayken işkence sonucu öldüğünü ileri sürdü.
Sadece iki sanığın değil diğer sorumluların da yargılanmasını isteyen Erdost, ''Albay Raci Tetik ceza almadan bizim içimiz rahat etmeyecek'' dedi.
12 Eylül döneminde gözaltındayken hayatını kaybeden Süleyman Cihan'ın kardeşi Ahmet Cihan da abisinin ''kimliği meçhul'' olarak gömüldüğünü ve mezarının nerede olduğunu bilmediklerini anlatarak, ''Evren ve Şahinkaya ile göz göze gelmek isterdim. Hiçbirimizin içinde nefret yok. Biz böyle dönemleri çocuklarımız yaşamasın istiyoruz'' ifadelerini kullandı.
Ahmet Cihan, ''Kardeşimin ölümünden sorumlu olan Mehmet Ağar ve İbrahim Şahin ile işkenceci polislerin de yargı karşısına çıkmasını istiyorum'' dedi.
-Tecavüz iddiası-
Müdahil Nimet Tanrıkulu da 12 Eylül döneminde kadınların taciz edildiğini, tecavüze uğradığını ileri sürdü.
''Her işkence ağırdır ama kadınların uğradığı tecavüzü affedemeyiz'' diyen Tanrıkulu, gözaltında tutulduğu 45 günlük sürede tacize uğradığını ifade etti. Tanrıkulu, gözaltına alınan Nurettin Yedigöl'ün kafasına çivi çakılarak öldürüldüğüne de tanık olduğunu söyledi.
78'liler Dernekleri Federasyonu adına konuşan Celalettin Can da Diyarbakır, Mamak, Metris ve Erzurum cezaevlerinde yaşananların davaya konu edilmesini talep etti.
Müşteki Yazar Orhan Miroğlu da fiziki ve psikolojik işkencenin her türlüsünü yaşadığını belirterek, bütün sorumluların yargı karşısına çıkarılmasını istedi.
-Berfo Kırbayır mahkemede-
13 Eylül 1980'de gözaltına alındıktan sonra kaybolan Cemil Kırbayır'ın annesi 104 yaşındaki Berfo Kırbayır, duruşma sırasında ''müdahil'' olarak mahkeme salonuna alındı.
Yürüyemediği için oğlu Mikail Kırbayır ve yakınlarının koluna girerek mahkeme salonuna getirilen Berfo Kırbayır, salonda bulunanlar tarafından alkışlandı.
Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, Berfo Kırbayır'ın ''Türkçe bilip bilmediğini, tercümana gerek olup olmadığını'' sordu. Kırbayır'ın yanındakiler Türkçe bildiğini söyledi.
Daha sonra söz alan Kırbayır, ''Kenan Evren nerede? Utanmadı mı? Çocuğuma ne yaptı? Ocağımı söndürdü'' dedi.
Mikail Kırbayır da kardeşi Cemil Kırbayır'ın hiç suçu yokken gözaltına alındığını ve daha sonra işkenceyle öldürüldüğünü ileri sürerek, ''Mezarının nerede olduğunu bilmiyoruz. TBMM İnsan Hakları Alt Komisyonu gerekli araştırmaları yaptı ve kardeşimin gözaltındayken öldürüldüğü belirlendi. Sanıklar bu olayın sorumlusudur. Sıkı yönetim komutanları, valiler ve emniyet müdürlerinden de şikayetçiyiz'' diye konuştu.
Mahkeme, daha sonra duruşmaya bir süreliğine ara verdi.
-''Ölene kadar davacıyım''-
Adliye dışına Berfo Kırbayır ile çıkan İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, basın mensuplarına açıklamada bulundu.
Türkdoğan, Cemil Kırbayır'ın mezarının bulunmasını isteyerek, mezarın yerini bilenlerin kendilerine yardımcı olmasını istedi.
Berfo Kırbayır da ''Ölene kadar davacıyım. Yuvamı yıktılar, benim çocuğumu öldürdüler'' diye konuştu.
Kırbayır, hasta hasta mahkemeye gelmek zorunda kaldığını belirterek, oğlunu öldürenlere ceza verilmesini istediğini söyledi.